Hasan Büyükkara Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

ne söylemek istediğime geçmeden önce 18 yüzyıl sonrası ''batılılaşma (muasırlaşma) mecburiyetimizin'' serüvenine kafa patlatan ve bunun oranını ve ne şekilde olacağına kafa yoran düşünürlerimizden de söz etmek istiyorum biraz..

Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal...Cemil meriç,

aslında tam olar ...

olayın bu kadar vahim boyutlarda olduğunu, orhan pamuğun bir kitabında şekspirden alıntılanan bir epigraf nedeniyle farkettim ilkin...

İfadesi aynen şöyleydi şekspirin..''Pis ve uğursuz sarıklı Türklerin''...

Mesela , bugün kü şiire tema teşkil eden donkişot ve onun sevgilisi tobossolu dulcine ...

Şiir oldukça masum...ama şairi buraya getiren , taşıyan kültürel ortamın makinistleri, en azından sinsidir ve ustaca yönlendirmecidir bu ülkede..Batıda, Türklüğün,dahası Türklerin inancının ve de bu bağlamda tüm doğululara bakış açısının bilerek ve isteyerek perdelendiğini düşünüyorum çok uzun yıl ...

meramını çok ustaca anlatmış şair..kelimeleri yerli yerinde kullanmış..

fanzin diye bir kelime..şahsen benim dedem bu sözcüğü bilmezdi..babamda bilmezdi..aileden şu anda benden başka bilen olduğunu da zannetmiyorum..kısa bir zaman öncesine kadar ben de bilmiyordum..üstelik iki sözcüğün bileşiminden , çiftleşmesinden oluştuğu söylenen bu sözcüğü oluşturan sözcükleri de b ...

peki, bunca seçenek önünde kalakalan şair , şiirden beklediği şeyi, kaosun içindeki sisli denklemi bulabilmiş mi ? sezebilmiş mi?

bana kalırsa sezme ve bulma umudunu yitirmeyecek kadar geniş yelpazesi ve bakış açısı genişliği var şairin...

onun , buldum diye durmadığı duraklardan , insanlar ne ...

felsefi ve düzeyli bir arabesk..

şiirden çok şey beklemeli mi? şiir bize diğer disiplinlerin verdiği düzeyde hükümsel ve mantıksal sonuçlar verebilir mi..şiir beklentileri karşılamak için midir.yoksa beklentileri şaşırtmak , hayret duygumuzu uyandırmak, yapma yaw işin bu yönüde varmış dedirtmek için midir..

kafakarışıklığımızın ...

rindân , zindan'ı yazarsa işte böyle bir şeyler çıkar ortaya...

bereket gelsin duygularınıza efendim..saygılar

Bir mektebe uğradım
Kuş dilini okurlar

diyordu idrisi muhtefi..sır dolu şathiyesinde

şiirin, insanı saran bir havası vardı..tebrikler

Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi
Şimdi çocuk büyümekte günbegün
Bütün hüzünleri okşadı birer birer
Gizli bir ümide sarılarak biraz küskün


sezen mırıldandı şiirin arkafonundan...yürek her şiirin karakutusu olmuştur daima...dizelerinin arasında yürek atışları hissedilen bir şiirdi

uçlarda gezinme ihtiyacından doğar şiir...uçlarda ve zıtlarda aklı zorlayan bir metinle karşıkarşıya olduğumuza göre şiirin yoluna girilmiş demektir...

yola girmek kadar yolda devam edebilmek çok önemli..

Nice şiir yürüyüşlerine diyorum değerli şaireye

bad ı saba selam söyle o yare....der gibiydi şiir..

gerçek şairler , içinde bulundukları zamanın turnusol kağıdına benzerler..

pöhh..toplumsal konulara değinmemişmiş cemal safi..

fert ve toplum..farklı şeyler mi ki..ferdi olanı toplumsal olandan ayırmak ne kadar kabil ki üstelik..


karacaoğlan ne kadar toplumsal konulara değinmişse cemal sa ...

kaliteli bir edebiyat dergisi olan merdiven şiir dergisinin yöneticilerinden olan şair, ismet özel ile ilgili en akademik dosyayı hazırlamış olanlardan..ekol olarak onunla zikredilen fedai, ismet özel 'in sanırım ileri yaş sendromu olarak gördüğü hareketlerini tasvip etmeyerek veya tahammül edemeyer ...

Bizi kör kuyularda merdivensiz bırakmayana şükürler olsun,

tefekküri bir hissiyat şiiri...ancak,tınısı ve çağrışımı yetersiz göründü bana..emeğe saygılar

mezra, köy, kasaba, nahiye , kaza,şehir, büyük şehir, megakent...aklıma bir çırpıda gelen meskun mahal türleri..yerleşim yerlerine ait tasnif ve adlar..

kasaba, bunlar arasında, sosyal akış ırmağının , en muhteşem noktasıdır..en önemli kesitidir..

uygarlık tasavvurlarının , en canlı , en anlam ...

KUŞUN ÖLÜMÜ

Kuş damdan düşünce
sarışın bir yürüyüşüdür artık ölümün
bir yağmurdur açılan kuraklığa
bir yağmurdur kulübesi nisandan
ve onun ayaklarina dolanan o gökyüzü
kansız yüzleridir diri kuşların
kuş düşünce camdan

kuş düşünce damdan
kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler
uzun ...

Ben bir Yakup idim kendi halinde
Mevlamın kelamı vardır dilimde
Yusuf'u kaybettim Kenan ilinde

Ağlar Yakup, ağlar, Yusufum deyu
Gitti de gelmedi, vah, yavrum deyu

Allah kimseye evladının hiç bir acısını göstermesin..

dünya nüfusunun ne kadar sanatla ilgili bugün..diye bir soru sormak geldi içimden sonra vazgeçtim..çünkü dünya insanlarının sanata yüklediği anlam üzerinde anlaşmak günümüzde imkansıza yakın..

sosyolojik katmanlar o kadar arttı, o kadar çeşitlendi ki ..başdöndürücü iletişim imkanları yerel ve u ...

hasan , sana mektup yazanlar hiç tükenmesin ..sen de, adın da , sanın da tükenmesin hasan bu topraklarda..insanımın, ruh kökünün ,ortak payda çizgisinde bir uzunluk olarak hep kal hasan..hasan kere hasan..güzel kere güzel hasan

Kadim zamanlarda, şiir ve usul arasında mutlak bir münasbet vardı..batıda, bizde, doğuda,afrikada japonyada mısırda iranda v.b v.b

kafiye yapmak ,aliterasyon yapmak, dize sayılarının şiirde belli sayıda ve tekrarlarla yapılması , dizelerdeki hece sayılarının eşit olması ,eşit hece sayılarında ...