Hasan Büyükkara Adlı Antoloji.com Üyesinin Ha ...

şiir daha önce yutkunduğunuz kelimelerin.......şuurlu şuursuz açığa çıkmasıdır...............onun için bazen çok anlamlı bazen hiçbir şeydir

hangi siire yorum yapsa, yorum siirin onune geciyor bazen!
pek saygin!
antolojinin en guzel isimlerinden biri!
secici kurulun cok seyi!
sihhatler ve guzellikler diliyorum sayin sinyaliye!

Zerdüşt havarilerinden birine şöyle diyordu: 'Bedeni daha
iyi tanıyalı beri ruhun bence ehemmiyeti kalmadı. Ve 'ebedi'
denen her şey bir sembolden ibaret.'

Friedrich Nietzsche

buradaki bir kaç iyi adamdan biri..sizi unutmayacağım.. sevgilerimle.

Kimi insanlar vardır tanıyıp tanışarak anlaşılırlar
Kimi insanlar vardır ele verir kendilerini yazdıkları,
Yazdıklarından anlaşılırlar.

SİNYALİ üstadım da ikinci gruba giren saygın kişiliklerden.Şiirlerini okuma bahtiyarlığına erişemedim henüz (birgün umuyorum) .Antoloji üyelerinin şiir bahçelerine bıraktığı tohumlar yapraklanıp dallanıp çiçeklendiğinde dikkatimi çekmişti.Bir sabah erkenden bahçeme de uğramış,ancak o zaman farkettim büyük beden yürek giydirildiğini bedenine.(Noel Baba gibi uğramış diyecektim,birden vazgeçtim bu benzetmeden hoşlanmayacağını düşünererek..) .
Kendi deyişiyle söylersem
Elhasıl üstadım; bugün kimi okumalıyım diyenler ayak izlerinizi sürüyebilirler.Ya da en azından,yazdıklarınızı öz şiir diye içebilirler aç karına iyi gelir şiir toprağına...
Sevgi,saygı ve muhabbetlerim ve selamlarımla

Sayın sinyali bey, 'Neşeli Birgün' adlı şiirimi, Orhan Veli'nin 'Gülümsüyorum' adlı şiiriyle değerlendirmiş. Bu da beni çok mutlu etti. Bu vesileyle kendisini tanıma fırsatı buldum. Hakkında yazılanları okudum, okudukça değerini daha iyi anladım. Benim gibi amotör şairleri yüreklendirdiği için, kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır.

Hayatımda keşkeleri sevmiyorum ama son kez sizin için haykırarak söylayebilirim; KEŞKE DAHA ÖNCE TANISAYDIM

yorumlarından farkeetim. keşke bizlerden de okusa ve gerektiğinde yönlendirse....

tek cümle.
tanımayı isterdim.

Yorumlarından tanıdığım kadarıyla o bir sevgi insanıdır özellikle;

Sistemin yetiştirmek istediği, belki de son zamanlarda büyük oranda başarılı da olduğu bir sevgi insanı değil ama..! Çünkü gözlemlediğim kadarıyla sistematik bir şekilde yetişen ideal insan tipleri ümitsizliğe kapılır, zaman zaman aşırı gider, taşkınlık yapar, hatta slogan atar ve kavga ederler. Zira kendisiyle henüz barışmamıştır: Savaşır.

Sinyali saydığım ve elbette çoğaltabileceğim bütün bu özelliklerden uzak, tamamen deruni ve karşılıksız bir sevgiyle dolu bir yüreğe, beyne ve akla ve elbette bilgiye sahip.

Henüz herhangi bir inanca hakaretamiz bir yorum düştüğünü, ya da ironi yaptığını yahut da karşı görüş geliştirme çabasına girdiğini görmedim. Gösterişten ve yapmacıktan uzak, sürekli öğrenmeye açık ve öğrendiklerini kullanarak pekiştirme yoluna giden; öğüt alıp veren ve her zaman da akılcı davranan bir ideal insan TEKi..

Hakkında yazılan yorumlardan birinde 'ne zaman edebiyat, şiir üşüse Sinyali sobalar kurar' denmiştir yanılmıyorsam. İşte bu sözün ne kadar doğru ve gerçek olduğu, kuru kuruya bir iltifat olmadığı, Sinyali tarafından şiirlere düşülen yorumlar okunduğunda daha net bir şekilde anlaşılmaktadır..

Zannımca Sinyali gibi bir edebiyatçının Antoloji'de bulunması, bu sitede şiir yazanlar için onurlandırıcı bir şeydir, zira anlatılanın ötesini görebilen, sonuca odaklı, zaman zaman sentezli yaklaşımları ve tamamlayıcı yorumlarıyla bu siteye en çok yakışan EDEBİYATÇIDIR.

Sayfama uğradığında seviniyorum. Ya şiir bırakır şiirime, ya da yüreklendirici sözler yazar. Bir de kendisinin şiirlerini okuyabilseydik, ne iyi olurdu. iyi ki varsın Sinyali......

gördüğüm kadarıyla,şiire laf olsun diye yorum yapmayan nadide insanlardan birisi..çok zaman yaptığı yorumlar neredeyse şiirin de önüne geçecek türden..farklı ve onure edici yorumları için teşekkür etmek istiyorum tekrar tekrar....

MARTI

yürüyen ayak
durdu
ilk buluştuğumuz yerde.

bütün kalabalıklar gelip geçti de
bir sen yoktun nedense!

büyüdü boşluk
kocaman bir deniz devrildi içimde...

şimdi
dişi bir MARTI ağlar
avuçların kadar
oturup kirpiklerimde....

Tayyibe Atay

:)))))))))

sevgili üstadım;

burada deniz yok..işte bu yüzden,size bir martı yakalayıp gönderemediğim için,bari dedim, içinde martı sözcüğü geçen bir şiir armağan edeyim...iyi etmişim değil mi? :)))))))

öğretmenler gününüzü kutlayarak dost...saygı,sevgi ve selamlarımla...

Hayat alıp, hayat verirken zaman.
Mum alevinde, sessizce geçiyoruz birbirimizin içinden...

Belki bir kaç dize, belki bir kaç imge ama, parmaklarımız kaç
insan sayabilir, yüzümüzde?

Ya da kaç (in) -san geçmiştir yüzümüzden?

Bilmenin tükettiğine inandığımdan, belirleyici kimlikler çekmedi ilgimi.

Fakat, kelimelerin Tanrı'larının ruhunu okşayan, bir kaç söze ilgim oldu hep...

Ve daima değerli olan sözleriniz için, teşekkür ederim...

Sevgi ve selamlarımla...

SN: sinyali...
şiirlere kattığınız değer kişiliğinizin renklerini taşıyor...

eğer sinyali rumuzu şairlerden daha popilerse.....
bu gözardı edilemeyecek kadar büyük bir yürek.....ve emektir

şairden ve şiirden daha büyük.....

günümüzde herkesin yazar olduğu bir toplumda, okur bulmak...
hele hele sizin gibi sadık ve vefalı bir yürek bulmak öyle zor ki.....

ŞİİİRİN BABASI olarak nitelendiriyorum sizi

renkleriniz hiç solmasın efendim.....
şiirlerimizi öksüz bırakmayın lütfen

saygı ve hürmetlerimle


TOHUM SAÇ BİTMEZSE TOPRAK UTANSIN......

08 Temmuz 2007 Pazar günü değerli şairlerden Hasan TAN, Sinyali'de soluklanarak, Sinyali'nin dizinden enerji alarak aşağıdaka nefis şiiri yazdı. Hasan Tan Sayfasında yorumlarla birlikte de okuyabilirsiniz.

Mutlu Bir Tesadüfe Açık Bir Yarayı Gösterme Denemesi..

Sinyali Ağabeyimin kuşatıcı ve tetikleyici yorumlarını okuyunca..

utanırım kanattığım yaralarımın kabuğunu göstermeye
çünkü bir yanım solo ve koro kurd ulumaları
bir yanım çifte su verilmiş enternasyonal hançeri
aşksa üst seviyede bir yetkili
hükmü geçmez fermanı yürümez.
zülfikarın gölgesi olmasa
zülüf kar etmez çoktan ölmüşe
bazen böyledir hayat ve böyle olur ölgün çocukların tozlu hançeresi

nasıl da sevimlidir çocuk yarasını gösterirken
sağalsın diye sömürür her duyguyu
saçmalar
hazin bir yalandır söylediği ve onun dışında kimse inanmaz
dışına pek heveslidir çocuk
boyundan büyük laf ederse gururlanır
ve boyuna acı çeker içerde
böyledir çocuk içinin ritm meselesi..

Ahmed Arif diyorsan Ahmed Arif Garcia diyorsan Garcia
ses sese, memleket memlekete yara yaraya öykünür
bilirim hiç bir öykü yabancı gelmez sana
ve mutlak bulur tanımını manidar anlamsızlığında;

bizim ellerde zordur yaşamak abi
Yüksekova mesela derindir
dağlarımızsa doğuştan dingin
elverir sığınana kurdu kuşu eşkiyayı elevermez
geceleri herkes tanır şeffaf ölümleri ve de meçhul failleri
sağına dönersin tekmil resmi buyruklar ve apoletler
soluna dönersin kürtçe ağıtlar
ağıtın birisi annem mesela;
kardeşini vermiş gözaltına Çukurca'da
gözaltlarında deriiin bir yarımay
Çukurca derindir mesele mühim
yara derindir buralarda
devlet Yeşil de olsa kırmızı da hep daha derin..

Ah abi boşuna geçmiştir ağlanası ömrüm
ölüm sessiz ve çorak barış çorak ve sıcaktır bizim ellerde
töreleri ve çocukları vardır
melankoli sürme tilili ve müziktir ölüm
kan gibi akar sızabildiği her yere
bitimsiz bir savaş gibi sürerken yaşam o gencelir
bize sükunet elzemdir çünkü
ölüm hepimize yetecektir

/sürmelerden süzülen damlalar nasıl da yakışırdı
elmacık kemiklerinde bir devrin şarkısını taşıyana
gözleri regl olmuş eski zaman aşıkları bilirim oysa
en çokta Yunus ve Hayyam
düşüyor içimdeki Alamuttan yaşam
kartallar çoktan terketmiş beni çocuklar ve hülya da
her giden menderesler çizerek nazlı dağ ceylanı gibi
süzülerek geçmiş ömrümüzden
ömrümüz dörtyanı deniz; ömrümüz ölüme ramak kalan bir kavşak
akarsuyun kaderidir en sonunda okyanusa karışmak **/

araya laf karıştırıyorum anlıyorsun saçmaladığımı
nasıl da saçmalarmış insan aşıkken sevimliyse
hem yıldızlar severmiş kaymayı
yalandır
her yıldız kaydığında oğluma küfereder babam
zordur öksüzlük bilir üşür ve korkar budur hayattan tek intikamı
ne zaman ayın yarısı tutsaksa öksüzdür babam
ve hep şartlı salıverilecektir onun için yarınlarda güneş
ve hep elleri kelepçededir sevdasının amed zindanlarında..

hadi çocuklar hadii
yeni bir ülke kuralım çağırın barışı ve ammarı
yeni bir bayrak çizelim köşesinde yağlıboya yarım bir güneş
her ağzı dolduracak bir marş söyleyelim; bir küfür
büyüklerin bütün ayıplarını örtecek
bir gülüş savuralım zulümlü sevdalara savurganlaşalım
sıra dağılmıştır çünkü
çünkü bozulmuştur ezber
çünkü alkış değil tekbir isteyen bir kadın anneme benzer
ve ölür barış Allah'u ekber...! !

sahi abi
neden hep ayvaya gülmek nara ağlamak düşer
ve neden hep yenilmezdir baltalı ilah zagor
ve neden intikam yeminine benzer milli marşlar
ebrularını eflatundan almış bin asırlık aşklar neden ansızın biter
dedim ya artık ezber bozulmuştur
bunu böyle bilmeli herkes
bir aşka kaçkez ihanet edilir görülecektir..

bilirim aykırı yarandır şiir
yazgısı belli sızgısı belli yanık ama izsiz
ve bilirim daha öteden olmalı sözlerim daha bakir kokulu daha derin
ve bilirim Gazze'de istihareye yatan kadınların hissiyatı olmalı şair
aşktan ve pis bir sevişmeden mahrum kalmış genç kızların ahını almalı(sın)
sisli bir ay gibi üstlenmeli(sin) her çıkmazı
suç(un) büyüktür ve de taflan kokar genceldikçe alev alan nefesi(sin)
gülümserken yıkılmış bir Felluce görünür dudaklarının arasından
bir gülşeni dergahı belli belirsiz
ki zaten çimenler en çok bir harabede yeşildir değil mi abi!

dehşetli soruların ve göğüs uçları utangaç kızların gzabıdır bazan hayat dediğin
çünkü serin ve titrek olur uçlarda rakım
ruhumuzda esen bu sarhoş ruzigar
bulvarlarda kokuşmuş bu anason ve ten kokusu;
lepiskaya benzeyen özgürlük
terden yoksun alınlara benzeyen bu esaret
bu banka kuyrukları
postahane önleri mitingler ve görülen aşka dair er mektupları
hepsi
hepsi yarım kalmış bir şarkının yitirilmiş notaları değil mi
geceler bu kadar uzun ve şarkılar bu kadar yarım olmasaydı
boyuna dişil ve diri bir tenle sevişmemenizi anlayabilirdim
hangi süleymanın hükmü geçer ruhumuzdaki fırtınalara
dedim ya abi; aykırı bir yara ve malayani bir meş(g) aledir şiir ve aşk
cinnet biter de mecnun giderse her sevdaya gecikir leyla
hazır ezber de bozlumuşken
ve hazır yitirmişken hükmünü ve geçirmezken fermanını...

ah abi..
boşunadır boşuna geçen ağlanası ömrüm
yara derindir
Allah İllallah aşkına bu yaraya bir derman aman Allah'ım aman
yetişmenin kertesidir yoksa aşk bitmek üzeredir
amanı bilir misin abi
pertav edip yapışıyorsam ellerine ve kırıyorsam gerdanımı
heyvaahh ki aşk bitmek üzredir ve fakaaattt;
doğuştan yanığız ve de fermanlısıyız aşkın kalu beladan..

ZEYN ePrimiş bir alfabenin yankılanan en romantik harfidir
ruhumsa mayalanmaz gramer bilmez ünlemsiz bir rüzgar
ve aşk üst seviyede sivil bir yetkilidir
susalım...

/anladın beni abi bu sefer de anladın biliyorum
sana senden daha yabancı ve benden daha yalancı bir şiircik deniyorum.../

Hasan Tan





(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


----------
Bu şiirin hikayesi:

Sinyali (H. B) Ağabeyin yorumunu okuyup karaladım umarım kızmaz bu üstü açık yara gösterme denemelerime O'na seslendiğim için.. Sinyali Ağabey Antoloji'de uzatmaları oynamamın referenslarındandır.. ve de...! !

*** Barış Akarsu da araya girdi..

doğum gününüz kutlu olsun efendim

sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum

saygılarımla

şaizer uzgur

'Ellerinden öpülesi bir tesadüftür O'nu tanımak'

merhaba;
şiiri şiir,yazıyı yazı gibi okuyan ve onları ortaya koyanlara omuz veren kocaman yürekli dost...selam,sevgi,saygı ve minnetler size...en kocamanından,en yürekten...iyi ki varsınız..

Tayyibe Atay.

DOST

BİLGİLİ

BİLGE DOST

'Arkadaş nedir... İki bedeni mesken tutan tek bir ruh.

Aristoteles '

Bu sözün anlamını en iyi hissettiğim arkadaşlarımdandır benim için de, sevgili Sinyali. Kendisini tanıdığım güne şükran duyduğum arkadaşım. Anlatmaya kalksam sözcüklerimin yetmeyeceğini düşündüğüm değerlerden.

http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=7761&siir=538542&order=tarih

linkli sayfada Sevgili Ramazan Topoğlu, bu zor işi öylesine güzel başarmış ki bu sayfada da okunsun istedim bu özenli cümleler. Linki de bilerek veriyorum ki, yorumlar da okunabilsin :)

Sevgilerimle
Aynur Özbek Uluç

Şimdi, Ramazan Topoğlu'nun inceleme yazısı:


Sinyali: Bir Şiir Virtüözü, Bir kültür ve Şiir Beyefendisi

Bu şiir sitesinde yorum ve değerlendirmeleriyle şiirlerin ruhuna yücelik katan bir değerli sanat adamı var: Sinyali. Hayranlık uyandıran derin kültürel birikimiyle okuduğu şiirleri onurlandıran, şairine şevk ve heyecan veren aynı zamanda yüreklendiren, hata ve eksiklik aramak yerine rasyonel yaklaşımlarıyla mutlandıran bir gönül insanı; ve de bir nazik şiir beyefendisi.

Sinyali okumaya başladıysa o şiir sevinir. Özgüveni gülümser o şiirin. Şiire şairinin yüklediği çağrışımlar, imgeler dışında pek çok ışıklar püskürecektir o şiirin üstüne. Şair şairlik yönünü keşfe koyulur. Gülümsetilir Sinyali tarafından. Bir okumaya görsün, neler neler gelir aklına Sinyali’nin? Şiirle gelen pınarları taşmaya başlar, yayıldığı alanları besler, yeşertir. Bu kıvama gelene dek kimbilir kaç kitap okudu Sinyali? Okuduğu kitapların çevrilme hışırtısını duyar gibi olursunuz.

Nedir ne değildirlikte Poetika’yı öğrenirsiniz, Talat Halman’dan, Ayhan Songar’a, Borges’ten Aragon’a, Yunus’tan Mevlana’ya..... köprüler kurulur. Bazen Balzac ziyaretine gelir. Şiirin kalbî noktasını yakalayarak şairler arasında ayrım yapmaz. Nazım’ın Necip Fazıl’ın kendine özgülükleri bilir, gereksiz kıyaslamalara girmez. Bütün şairler gönül geçitinde sıraya dizilirler Sinyali’den nasiplenmek için. Okunan şiire koşut olarak şiir dağarcığındaki öteki şiirler sıralanır kimi zaman. Bir şiir okumaya görsün Sinyali. Belleği ve gönlü şiir fokurdamaya başlar. Ve tüm bunları karmaşa yaratmadan yalın ve etkili huzur veren vitrin dizaynında döşer.

Şaşar kalırsınız. Gönülden dökülen her etkili dizeyi abartmadan yaldızlayan, hatır için sahtekarlığa yönelmeyen, hoşgörüsü şiire zarar vermeyen hallerine. Peki Sinyali okuduğu şiirlerin zaaflı yönlerini dile getirmekten kaçınır mı? Zaten okuduğu şairleri bir mertebeye ulaşmıştır, teknik eksiklikleri olsa bile O şiir damarını yakaladıysa, şiir tadı aldıysa yıkıp dağıtmak yerine yorumlarında yazmadığı gizli cümlelerle derler, toplar, yol gösterir. Bunu büyük bir ustalıkla gerçekleştirir. Şiire şaire ağabeylik yapar. O hayranlık uyandıran derin bilgi birikimiyle şiirin statüsünü artırır. Bilgeliğinde en küçük bir kasıntı ifadesi bulamazsınız. Şasılası yönlerinden biri de yorulmadan, acze uğramadan kendine özgü yalın bir sistematiklikle çok düzenli biçimde değirmende buğday öğütür ritminde bir şiir dervişi oluşudur.

Yine peki, Sinyali bir şiir virtüözü olmasına rağmen şiir yazmaz mı?
Nasıl çok başarılı bir film yönetmeni iyi bir aktör olması gerekmezse şiirin ruhundan anlayan bir şiir ermişinin de şiir yazması gerekmez. “Benim gerçekten ne yayınlanmış, ne de yayınlanacak değerde bulduğum şiirim yok” diyor Sinyali. Şiirin güzellikler saçan ruhundan iyi anlayan insanlar bir şiir yazdığında okuyanlar ondan çok ama çok şey bekleyeceklerdir. Belki de haksızlık edeceklerdir, “ne güzel anlıyor ve değerlendirmeler yapıyorsun da yazdıkların bu mu” diye.

Sinyali’nin değerlendirmelerini okurken akşam vakitleri geliyor aklıma. Hava kararırken oturmuş masasına. Belki hava bulutlu. Belki bir mum yaktı masasında. Şiir okumaya başlayacağı anı müthiş özlüyor. Şiirin başına oturduğundaki hazzı düşünüyor ve bundan buyük mutluluk duyuyor. Tüm birikimleri nereye koşacağını, bir başka insanın hangi yaratılarıyla özdeşleşeceğini kestirebilmek için tetikte bekliyor. Okudukları hiç boşa gitmeyecek, birazdan işe yarayacak hepsi ve pek çok insanla paylaşılacak.

Sinyalı başkentte bir kamu kurumunda mühendis olarak görev yapıyor ve “Stresimi de kendime zorla oluşturduğum zamancıklarda şiir okuyarak atıyorum.” diyor.
Sinyali gölde bir çocuğun yüzdürdüğü kağıttan kayık batmak üzereyse “iyi olmamış bu” demiyor. Düzeltip yeniden suya bırakıyor ve yüzdürüyor. Susamış bir insanın elindeki su yarım bardaksa kendi bardağının suyuyla takviye ediyor ve kendinden bir şey eksilmiyor. Bizzat kendini çoğaltıyor.

Sinyali.
Varlığını iyi ki tanıdık. Sakın uzaklaşma, gitme buralardan.
“Selviler kabristanları güzelleştiren inceliktir” diyen gönlünün pınarları hiç dinmeyecek biliyorum. O engin ve zengin gönül gözün ve kültürüne sağlık.


Ramazan Topoğlu

Efkarmı bu bendeki
İhtiras rüzgarlarımı esiyor
İstediğim bir güzel
Gönlü açık pencere

güzel insana......
şiirce.....

Merhaba,
Bu gece güzel şeyler yazmak geldi içimden,inceliğine,insan sevgine,güzel yüreğine..Şiir yazmaya çalışanlara verdiğin içten desteğine tekrar tekrar teşekkürler.İki nokta üst üste ve parantezi kapa desteğinin hep olması dileği ile Allaha emanet ol...
Nevzat Özkan

O benim için gerçek bir dost.O engin bilgisi ve belliki durdurak tanımayan araştırmacı kişiliği ile sadece bana değil,sayfasına uğradığı her şaire çok ama çok önemli katkılarda bulunan,mütevazı,sevecen,güzel bir insan.Kendisini birebir tanımayı çok istediğim nadir bir insan.Sevgilerimle kucaklıyor,sayende şiiri dahada sevdiğimi bildirmek istiyor,helalin var diyorum sevgili Sinyali Kardeşim.