Han Zade Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

  • Han Zade
    Han Zade

    13.06.2011 - 14:59

    Düsturum

    Ahir zamanda yaşamak nasipmiş bize
    Cihatımız var şimdi münafıka dinsize
    Tutsak olmadık menfaat için nefsimize
    Bir elimde Kuran bir elimde Sancak
    “Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak”

    Kula kulluk etmem budur benim düsturum
    Çamurdan,çirkeften,iftiradan uzaktır yolum
    Bu vücut ezilsede temiz ve hürdür ruhum
    Bir elimde Kuran bir elimde Sancak
    “Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak”

    Törem Türk töresi,ahlakım İslamdır benim
    Bir kutlu savaş için uğraş verir bu bedenim
    İslamı muzaffer kılmak aleme nizamdır görevim
    Bir elimde Kuran,bir elimde Sancak
    “Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak”

    Alıştım faşist,kurtçu,şaman laflarına
    Yıldıramaz kem söz,giderken doğru yolumda
    Mevlam nasip etmesin eğriliği bu garip kuluna
    Bir elimde Kuran,bir elimde Sancak
    'Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak'

    Devlet-i Ebed Müddet için varım eğilmez başım
    Alem-i İslam için kederim dökülür kanlı yaşım
    İsterim bu yüce dava için toprağa düşsün naşım
    Bir elimde Kuran,bir elimde Sancak
    'Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak'

    Bilirim bir ölsekde bu vatanda bin diriliriz
    Menfaat için değil bu toprak için can veririz
    Döndüremez hiçbir kuvvet bu yolda ser vereniz
    Bir elimde Kuran,bir elimde Sancak
    'Allah’ın huzurunda eğilirim ben ancak'
    Mesut Özbek

    Mesut Özbek

  • Han Zade
    Han Zade

    11.06.2011 - 23:21

    Konuşan Dili Ol Susan Canların

    Bir söyle pir söyle Hakk'ın aşkına
    Konuşan dili ol susan canların
    Mazlumu sömüren dönsün şaşkına
    Konuşan dili ol susan canların
    Hakkı var üstünde garibanların

    Saltanata gözün gönlün tok olsun
    Nazarında makam mevki yok olsun
    Yüreğin yay gibi sözün ok olsun
    Konuşan dili ol susan canların
    Hakkı var üstünde garibanların

    Mazluma yoldaş ol yüreğini ver
    Bir cana can olmak her şeye değer
    Vebalin büyüktür susarsan eğer
    Konuşan dili ol susan canların
    Hakkı var üstünde garibanların! ..

    Adalet hükmetsin divan kurulsun
    Hak yerini bulsun meydan durulsun
    Haksız babansa da hesap sorulsun
    Konuşan dili ol susan canların
    Hakkı var üstünde garibanların! ..

    Şu dünyada bir tek doğru kalsa da
    Doğruyu demekten alem yılsa da
    Bunun sonu ipe gitmek olsa da
    Konuşan dili ol susan canların
    Duası üstünde garibanların! ..
    Uğur Işılak

  • Han Zade
    Han Zade

    11.06.2011 - 19:57

    ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM

    Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;

    Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

    Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım! ..

    - Boğamazsın ki!

    - Hiç olmazsa yanımdan koğarım.

    Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;

    Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.

    Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,

    Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!

    Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

    Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

    Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

    Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

    Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.

    Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

    Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...

    İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?

    M.Akif Ersoy

  • Han Zade
    Han Zade

    11.06.2011 - 02:03

    Senden Sonrası

    Aşkın hudûdunu aştı muradım,
    Maksûda varıştır senden sonrası;
    Erenler katına belki bir adım,
    Belki bir karıştır senden sonrası.

    Farkına varınca olup bitenin,
    Kırdım zincirini nefsin, bedenin!
    Beni aşkın ile ıslah edenin,
    Lutfuna eriştir senden sonrası...

    Bana bu gayreti sağlayan kudret,
    Eyyûb'ün sabrından aldığım ibret.
    Ne riya, ne kibir, ne kin, ne nefret;
    Ebedî barıştır senden sonrası.

    Bir gonca Bakî'nin gül destesinden,
    Bir yudum sakînin sır testisinden,
    Yüce Mevlâna'nın gel bestesinden,
    Feyz alış veriştir senden sonrası.

    Kevser sarhoşuyum meyhane değil,
    Hiçbir zevk böylesi şahane değil,
    Kays gibi Leyla'yı nefsane değil,
    Efsane görüştür senden sonrası...


    Yumup gözlerimi yalan dolana;
    Açtım can evimi gerçek olana.
    Elifi bırakıp Karac'oğlana,
    Yunûs'la yarıştır senden sonrası

    Cemal Safi

  • Han Zade
    Han Zade

    10.06.2011 - 13:50

    Resulullaha aşıktı hannane...
    Resûlullaha âşıktı


    Mescid-i Nebî ilk inşâ edilince, hutbe okumak
    için minber yoktu önceleri.


    Bir “Hurma kütüğü” vardı mescid içinde.
    Hattâ adı bile vardı bu kütüğün:
    “Hannâne”


    Bu kütük, cansızdı, ama
    âşıktı Resûlullaha


    Efendimiz aleyhisselam
    Cuma hutbesini buna dayanarak
    okuyorlardı.


    Sonraları bir “Minber” yapıldı.


    Ve ilk Cuma günü,
    Efendimiz aleyhisselam
    Hutbe okumak için bu minbere
    çıktılar.


    Tam hutbeyi okuyacaklardı ki, kütükten,
    garip sesler gelmeye başladı.


    “Ağlama” ve “İnleme” sesleriydi bunlar.


    Kütüğün ağlama sesleri kesilmeyince,
    Efendimiz aleyhisselam
    minberden inip, o
    “Hurma kütüğü”nün
    yanına vardılar.


    Ve şefkatle okşadılar onu.
    Ânında kesildi ağlaması.


    Sonra eshâba dönüp;
    Ey eshâbım, inip de onu okşamasaydım,
    kıyâmete kadar böyle ağlayacaktı.
    buyurdular.


    Sonra seslendiler o kütüğe:
    İster seni bahçeye dikeyim. Tekrar dal budak sal.
    İstersen Cennete dikeyim. Allah dostları
    yesin meyvelerinden!


    Kütükten cevap geldi:
    Yâ Resûlallah! Cennete dikin beni!


    Efendimiz aleyhisselam;
    Âhireti dünyâya tercih etti
    buyurdular.


    Bu, bir mûcize idi.
    Allahü teâlâ her şeye kadirdir.


    Dilerse bir “Taş”a da lisan verir,
    bir“Kuru kütüğe” de.

  • Han Zade
    Han Zade

    09.06.2011 - 11:37

    n.....Kiminle konuştuğunuzu bilseydiniz Namaz'dan hiç ayrılmazdınız.. 'Hz. Muhammed (s.a.v) '

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Rabbim...çaresiz olmaktan, senden uzaklaşmaktan, doğru yoldan sapmaktan sana sığınırım..* AMİN *

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    'İnsan sevme hissini israf etmemeli, Kim ne kadar sevilmeye layıksa,onu o kadar sevmeli...'

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Haddini biLmek Gibi iLim ve İrfan oLmaz, Hak AşkıyLa suLanan Bahçenin GüLü soLmaz..

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Güvenme zaman ahir zamandır. Amel ihlas yoksa halin yamandır. Aldatır dünyanın yalan ziyneti, seni kurtaracak tek gercek İMAN'dır.

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Dünyada bir kadına en büyük hediye onu mevlaya yaklaştıracak,dinin inceliklerini öğretecek bir eştir...

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa, dikkat edin; saksı mutlaka çatlamıştır.

    ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Birgün bensizlik çalar kapını.Benli günleri düşünür,avunursun.sanma ki yalanlar içinde, bir ben gibi doğru bulursu

  • Han Zade
    Han Zade

    07.06.2011 - 16:35

    UTANSIN

    Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
    Hedefe varmayan mızrak utansın!

    Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
    Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

    Eski çınar şimdi noel ağacı;
    Dallarda iğreti yaprak utansın!

    Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
    Onu sürdürmeyen çırak utansın!

    Ölümden ilerde varış dediğin,
    Geride ne varsa bırak utansın!

    Ey binbir tanede solmayan tek renk;
    Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

    NECİP FAZIL KISAKÜREK

  • Han Zade
    Han Zade

    07.06.2011 - 11:00

    hayatta en namussuzlar kadar cesaretli olmadıkça,bu ülke düzlüğe çıkamaz! ! !

  • Han Zade
    Han Zade

    02.06.2011 - 20:31

    Yokluğumun Resmi Sözleri

    Attığım her adım benden uzakta
    Bastığım her yerde yokmuşum meğer
    Çırprnırken 'ben' denilen tuzakta
    'ben' bana saplanan okmuşum meğer...

    Aklım kumsal iken, ben toz paresi
    Çıktıkça yükseğe alçalır oldum
    Düşündüm derdimin nedir çaresi
    Susarak konuşmak, sonunda buldum...

    Esrarlı vuslata bir adım kala
    Hasretin vecdiyle, ben kement attım
    Deryada boğulmak ne güzel bela
    Battıkça kurtuldum, çıktıkça battım...

    Görünmez cevheri buldum diyerek
    Körlüğü kör ettim, deli bir taşla
    Bilmeyi bilmeden, bildim diyerek
    Boşluğu doldurdum, dolu bir boşla...

    Nasılların sebebini sorarken
    Sualimi cevapladım 'niçin'de
    Çokluğumda yokluğumu ararken
    Yalnız kaldım yığınların içinde...

    Satır satır böldü beni heceler
    Her kırkımı, kırka yardım savuştum
    Boşluğumu kucakladı geceler
    Sessizlikte, gürültüyle boğuştum...

    Var'da yoku, haykırırken her seda
    Aklım ki, aklımı başımdan aldı
    O'na gidiyorum, bana elveda
    Sonsuz olan sona, bir nefes kaldı..


    uğur ışılak

  • Han Zade
    Han Zade

    02.06.2011 - 10:30

    Yar Senin Adını Hasret Koydum Ben

    Kalbimin derdini, kalem yazıyor
    Yar senin adını hasret koydum ben
    Bu sevda çok ağır, yürek eziyor
    Yar senin adını hasret koydum ben.

    Sitemin çok acı, gönül yakıyor
    Yine gözlerimden yaşlar akıyor
    Melekler şahidim bana bakıyor
    Yar senin adını hasret koydum ben

    Gerçek aşkta olmaz gülüm hiç gurur
    Sana ait bu kalp, çırpınıp durur
    Özlemin yandırır, kalbimden vurur
    Yar senin adını hasret koydum ben

    Seven gönüllerde olur merhamet
    Dünyada sevmenin bedeli hasret
    Sevginle bu dünya olsada cennet
    Yar senin adını hasret koydum ben

    Şaşırdım birtanem inan bu işe
    Engel olamadım ben bu gidişe
    Benzesede yüzün, ay'a güneşe
    Yar senin adını hasret koydum ben

    Dileğim Mevladan hep mutlu ol, gül
    Sen gönlümde açan nadide bir gül
    Hayalinle yaşar, bu deli gönül
    Yar senin adını hasret koydum ben.

    Salih Kozan

  • Han Zade
    Han Zade

    28.05.2011 - 10:00

    HAYAT

    Gidene kal demeyeceksin...
    Gidene kal demek zavallılara,

    Kalana git demek terbiyesizlere,
    Dönmeyene dön demek acizlere,
    Hak edene git demek asillere yakışır
    Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen olursun…
    Düşün..

    Kim üzebilir seni senden başka?

    Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
    Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?

    Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
    Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
    Her şey sende başlar, sende biter…
    Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini…
    Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz...

    Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de.
    Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
    Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum oynadım.
    Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.

    Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime.
    Sonra dedim ki söz ver kendine
    Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin,

    Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin,
    Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin,
    Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
    Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
    Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım.


    NIETSZCHE

  • Han Zade
    Han Zade

    27.05.2011 - 13:59

    Gel..! Durma..! Gel...!

    Yolcuyum şu fani dünyada
    Hüzünlü yalnızlığım var mısralarımda
    Değişken iklimlerdeyim
    Mevsim şimdi sonbahar
    Seyre dalıyorum alemi
    Gönül bahçemin penceresinden
    Dökülüyor bir bir umutlar
    Sararıp solan gönül bahçemden
    Yalnızlık damlıyor hüzün akan kalemimden
    Ne hasret ne fırtınalar
    Dilim sanki lal kesilmiş
    Tarife sığmaz duygular
    Titrek ellerim silmeye varmıyor
    Kanlı gözyaşlarımı
    Yönelişim Allaha! arzum ona
    Affına sığınmışım
    Affet Allahım..!
    Merhametini ummuşum
    Bağışla Allah’ım
    Şimdi pişmanlık ateşlerindeyim
    Yüreğimde kor alevler
    Dilim yakarışta
    Beni bana bırakma ey hak ne olur
    Ey ruhumu okşayan dualar
    Ey gözyaşlarıyla ıslanan seccadem
    Ey rahmete açılan kapım
    Dua için semaya kavuşan ellerim
    Gitmeyin!
    Gitmeyin!
    Ey hayellerim
    Yarından umudum olsun isterim
    İlahi sevdam yarama merhem
    Yansın yüreğim ilahi aşkla
    Dem bu dem
    Güller açsın yüreğinde hazana inat
    Bülbüller şen şakrak ötsün gülşen olsun kainat
    Varlığım hikmetinle dolsun arasın sahibini
    Arasın mecrasında bu mülkün malikini
    Ey bana asi nefsim!
    Davetim sanadır gel!
    Ara hakkı bulursun
    Kavuşmak sanma hayal
    Sıyrıl ihtiraslardan
    Kır şu zincirlerini
    Beklemekte hala imanım seni
    Gel! durma gel!


    Salih Kozan

  • Han Zade
    Han Zade

    08.05.2011 - 10:00

    çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar. her bahar diğer çiçekler gibi onlar da açıp güneşe merhaba derler. fakat bir bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri diğerine; “biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım, kışın ortasında herkesin soğuktan kaçtığı karlı günlerde açalım ki, bütün doğa bize ait olsun” der ve ikisi de o bahar açmamaya karar verirler. biri açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, diğeri o yaz açar. o gün bugündür, karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe “kardelen”, sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de “hercai” denilir. işte bu yüzden hayırsız sevgiliye “hercai” diye hitap edilir...

  • Han Zade
    Han Zade

    01.05.2011 - 12:14

    Canım İstanbul

    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
    İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

    İstanbul benim canim;
    Vatanim da vatanim...
    İstanbul,
    İstanbul...

    Tarihin gözleri var, surlarda delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
    Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare?
    Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...

    O manayı bul da bul!
    İlle İstanbul’da bul!
    İstanbul,
    İstanbul...

    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
    Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
    Bir ses, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir katibi mi...

    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.
    İstanbul,
    İstanbul...

    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
    Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler...
    Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu.
    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
    Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
    Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sümbül kokan
    Türkçe’si bülbül kokan,
    İstanbul,
    İstanbul...

    Necip Fazıl Kısakürek

  • Han Zade
    Han Zade

    08.04.2011 - 10:41

    Ay çok çekicidir...
    bu yüzden değil midir?
    gel gitler..
    meddü cezirler...?

    han zade

  • Han Zade
    Han Zade

    01.04.2011 - 23:04

    Bir kırılmış kalbe lale eken yar

    Bir kırılmış kalbe lale eken yar
    Ben hem beden hem can ile vuruldum
    Gül gül iken gül dalında diken var
    Ben hem beden hem can ile yoruldum

    Can can diyen bir,cemale zar etmez
    Mevla için yanan,kulu yar etmez
    Haktan uzak kalbe, merhem kar etmez
    Ben hem beden hem can ile kavruldum

    Ene diyen kula sual sorulmaz
    Hakka boyun eğen beden yorulmaz
    Bir kalp kaynamazsa gönül durulmaz
    Ben hem beden hem can ile savruldum

    Gül bağının gonca gülü savrulmaz
    Sam vurmuş ağacın dalı doğrulmaz
    Çeşm-i Giryân olan bir göz kavrulmaz
    Ben hem beden hem can ile yoğruldum






    Çeşm-i Giryân..... Ağlayan göz.

    Ferit Battal

  • Han Zade
    Han Zade

    31.03.2011 - 16:12

    amin yarabbı
    Ya Rab! Affını ihsan eyle nur sızmamış her hâlimize. Ağırlığından ezildiğimiz gü...nah defterlerimize. Günbatımlarının kuşattığı aciz sözlerimize, dile getiremediğimiz tövbe yüklü cümlelerimize... Ört üzerlerini Settar isminle çirkinliklerimizin...
    Ya Rab! Esirgeme 'sevgi' dediğin, o anlaşılmaz kalb anahtarını... Mühürleme tahtını kurduğun şu kalbi sensizlikle. Bizi bize bırakıp, yapayalnız koyma karanlıklarda.
    Ya Rab! N'olur günyüzü göster bize, güneşi avuçlayalım sımsıkı. Tüllensin yeniden sevgimiz...
    Ya Rab! Ümit bahşet! .. Ümit olsun yeni doğan sabahlarımızın adı... Bir güvercin kanadında, yahut mor menekşe akşamlarda... Buz kesilmiş hayâllerimizin yamacında beklerken, ümit yeşertsin dualarımız. Rüzgârın hâyhûyuna takılıp sararan ömrümüze bir çiğ düşsün ümitten yana. N'olur hiç solmasın ümidin yedi rengi içimizde...
    Ya Rab! Unutturma kendini.. unuttur Sen'den gayri her şeyi. Beyhude geçen günlerimizin alaca karanlığında takılıp kaldığımız 'mecâzî sevdaları.' Şu ritmi bozuk kalb atışlarımıza şifâ sun.. acı veren isyan günlerimize, diz üstü çöktüğümüz kara gecelerimize. Yağmuruna hasret bıraktığınız gönül mevsimlerine... Yalvarıyorum! Rahmetini lûtfet günün birinde.
    Ya Rab! Barış lûtfet, sekîneler indir meleklerin nurdan kanatlarıyla, taştan da katı yüreklere... Ve silâh gölgesinde gözyaşı döken masum çocuklara, güzel günler lûtfeyle...
    Ya Rab! Dindir içimizdeki acıları. Bembeyaz tebessümler nakşeyle dudaklarımıza.. ölümü değil, umudu bekleyenlere, bugünü değil, yarını arayanlara, güller sunalım ışık süvarilerimizle...
    Yaşayan değil, yaşatan olalım... Dalgalı denizlerde alabora olanları, tanımadığı sularda yitip gidenleri, sâhil-i selâmete ulaştır. Günyüzü göster bize, güller açsın solgun ve yorgun şehirlerimizde. Rahmetinin serinliğini indir toprağımıza...
    Ya Rab! Zaman ve mekânları aşkın bir surette gidelim Peygamber-i Zîşân'ın şefkât iklimine. İklimi sarsın bizi tül tül ve biz gönül kadehlerimizde sunalım dostluğumuzu... Katık edelim gözyaşlarımızı, 'vuslat'ı yaşayalım. Dillerimiz yana yakıla,
    Amin velhamdülillahi rabbil alemin.
    ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
    amin yarabbı
    Ey Allah'ım!
    Ey duaları geri çevirmeyen Rahman!
    Sana bütün gücümle, bütün kalbimle... ve kalbimin tercümanı olan gözyaşlarımla yalvarıyorum.
    Seni tanımayan biçarelere de göster kendini. Tattır onlara sevgini.
    Bilsinler ne büyük bir aşk olduğunu.
    ...Bilsinler Senin alemlere Rahmet olan Rasülünü.
    Bilsinler Senin affediciliğini. Onlar da gelsin Senin mağfiret kapına.
    Onlar da istesin Seni bizim istedigimiz gibi.
    Rabb'im hayatında hiç Sana ibadet etmemiş, içinde hiç Allah aşkı olmayan,
    imana susamış ama susuzluğunun kaynağını bilmeyen bu insanlara hidayet nasip et ne olur!
    Ne olur Allah'ım; ..
    Senin içime koyduğun sevgiyle sevdim ben onları. Senin rızan için arkadaş dedim onlara.
    Rabbim ben sadece bu dünya icin sevmiyorum.
    Sevdiğim herkesi ahirette de birlikte olayım diye seviyorum.
    Sana gelirken onlarla birlikte geleyim diye seviyorum. Yani herkesi seviyorum Sen; den ötürü.
    Allah'ım! Ya sarılırsa yakama, ya bana derse o Büyük Günde, Neden anlatmadın bana Rabbini?
    Neden anlatmadın bana cennet-cehennemi? Neden Rahmet Peygamberinden söz etmedin?
    Neden bu ilahi düğüne beni de davet etmedin?
    Sen benim arkadaşım değil miydin?
    Hani arkadaslar birbirlerine herşeyi anlatırlardı. Sen bana neden anlatmadın?
    Bana neden bugünden haber vermedin? Neden, neden, neden? '
    Allah'ım! ! Ben ne yaparim bu soruların karşılığında? Ne cevap veririm, nasıl dayanırım?
    Omuzlarım kaldırır mı bu yükü?
    Öyle bir yük, öyle bir yük ki Sana ve Rasülüne kavuşmanın sevincini yaşatmayacak bana.
    Çünkü bir şeyleri eksik bırakmışım ben dünyada. Haketmemişim ben bu sevinci..
    Tam Sana kavuştum derken bu arkadaşımın hakkının altından nasıl kalkarım,
    nasıl öderim bu vebali?
    Rabbim Sen istersen, Sen ol dersen ne olmaz ki! ALLAH'ım onları da aramıza kat.
    Onları da Sana yönelt. Onlar da sevsin Seni. Seni sevince zaten bulacak bütün güzelliği,
    bütün doğruluğu.
    Seni sevince ölümü de sevecek, peygamberleri de sevecek. Herşeyi, herkesi sevecek.
    Seni seven neyi sevmemiş ki? Ben acizim, birşey yapamıyorum duadan baska.
    Elimden fazlası gelmiyor. Senin sevgini yine ancak Sen koyarsın onların kalbine.
    Sen yöneltirsin onları kendine.
    Allah'm! Yapabildiğim tek şey şu anda gözyaşlarımla birlikte elimi açıp sana yalvarmak.
    Yalvarıyorum hidayet nasip et onlara.
    Asıl mutluluğu ver onlara ve onlar gibilere.
    Ver onlara Allah'im sevgini!
    Yağdır Rahmetini!
    Ve beni de bütün müslüman kardeşlerimi de affet Rabbim

    ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
    amin yarabbı
    Ya Rab..!
    Kurtar Bu Endişeden..
    Serinlet Alev Alev Yanan Yüreğimi..
    İnşirak Ver Dar...alan Ruhuma..
    Genişlik Ver Sıkışan Gönlüme..
    ...Aklımın Ziyasını Ziyadeleştir..

    Ya Rab..!
    Beni Yalnız Bırakma..
    Bedenime Mecal..
    Gözlerime Fer Ver..

    Ya Rab..!
    Beni Yalnız Bırakma..
    Takıldığımda..
    Sendelediğimde..
    Düştüğümde..
    Yalnız Bırakma..
    Ya Rab..!
    Beni Yalnız Bırakma..

    Hani:
    Kulum Bana Bir Adım Gelirse..
    Ben Ona On Adım Varırım..
    Atabildim mi O Adımı Bilmiyorum..
    Ama..
    SON Adımım Sana Ya Rab..
    Sana..

    Kulum Bana Yürüyerek Gelirse..
    Ben Ona Koşarak Gelirim..
    Yürüyebildim mi Bilmiyorum..
    Ama..
    SON Yürüyüşün Sana Ya Rab..
    Sana..

    Öyle Bir An Gelir Ki..
    Onun Yürüyen Ayağı..
    Gören Gözü..
    İşiten Kulağı..
    Konuşan Ağzı..
    Olurum Buyuruyorsun ya..
    Olur musun Ya Rab..!
    Olur musun..

    Sana Yürüyen Ayağım..
    SON Yürüyüşüm..
    Sana Konuşan Ağzım..
    SON Konuşmam..
    Seni Gören Gözüm..
    SON Görmem..
    Seni İşiten Kulağım..
    SON İşitmem..
    Olur musun Ya Rab..
    Olur musun..

    Gelmedi mi O Gün..
    O Gün Gelmedi mi..
    Gelmedi mi..
    Ya Rab...

    ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

    amin yarabbı
    Hüzün çiçeği gibi boynu bükük, kalbi kırık, dili titrek, gözü yaşlı, boynu b...ükük bir dille duadan başka birşey gelmez elimizden. Muhkem dağlar kadar günahla kapında duran bu mücrim, rahmetinden öylesine ümidvar ki Züleyhanın Yusufu özlemesinden daha çok bir aşkla beklemekte eşyanın hakikatını görmek için.
    Hasretinden yanan gönüllerin ateşi can olanları yaksa dahi, dumanı götüren rüzgar ırak yüreklere ulaşır diye rahmetinin peşine düştük.Bizi seni sevenlerin sevgisinden uzak tutma.
    Amin..

    ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
    amin yarabbı
    Ey zâtını hamd ile azîz olduğum!
    Ey zâtını hamdden âciz olduğum!
    Ben, layıkıyla öv...emem Seni!
    Sen, övdüğün gibisin kendini!
    Seni, layıkıyla ancak Sen tanırsın!
    Seni, layıkıyla ancak Sen översin!
    Hamd’im Sana mahsustur, senâm Sanadır!
    Umudum, korkum ve sevdam Sanadır1
    Özümü Sana çevirdim, Sana tutundum!
    Elimi Sana açtım, gönlümü Sana sundum! ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
    amin yarabbı
    Allahım!
    Ağlamayan gözden, sızlamayan özden, kızarmayan yüzden Sana sığınırım.
    Şir...kten, küfürden, müşrikten,
    Cahilden, gafilden, kafirden Sana sığınırım.
    Harama dayalı servetten,
    Hak edilmemiş şöhretten Sana sığınırım.
    Korkaklıktan, pısırıklıktan, kıskançlıktan Sana sığınırım.
    Hasetten, fesattan, kesattan, nifaktan,
    Fısktan, fücurdan Sana sığınırım.
    İftiradan, ihanetten, cimrilikten, kincilikten
    Sana sığınırım.

    ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

    amin yarabbı
    Ya Hû!
    Allah’ım Sen Ehadsin; beni nazarında biricik eylemişsin, yakarışım Sanadır..., yalnız Sana kulluk ederim…
    Allah’ım sen Samedsin. Ellerimden tutan sensin,ihtiyacım yalnız sanadır, yalnız Senden yardım dilerim…
    Allah’ım sen doğurmadın doğrulmadın, kimseye benzemezsin sade Sana güvenirim.
    Allah’ım denginde yok benzerinde, munezzehsin, mukaddessin… sade Seni İlah bilirim.
    Bana beni Sen verdin, beni bende bırakma… Beni Senden uzak eyleme, kendine dost eyle.
    Beni Sen benden eyledin, bendimi huzurundan ayırma… Beni bana bend eyleme, kendine bend eyle.. Beni benden iyi bilirsin, bana benden yakınsın.. Beni bana bırakma, kendine kul eyle.
    Beni bana bırakma!
    Ya İlahe İlla Hû…
    Amin

  • Han Zade
    Han Zade

    31.03.2011 - 14:25

    amin yarabbı
    Gönülden Dualar
    Sabır, tahammülün bittiği yerde filizlenir…
    Olmaz gönlüm, olmaz öyle!
    Keskin sirkenin akıbeti malûm. Dört mevsimi yaşayan bir cennetin bağrında büyüdün de sen, onun için böyle bir baharı ve yazı özlersin.
    İstersin ki çabuk geçs...in fırtınalı sonbahar, ayaza durmasın kışlar.
    Dedim ya, sen dört mevsim hesabını yaparsın yaşarken duygularını.
    Ama bilmelisin herkes buralı değil.
    Bilmelisin, güneş görmeyen yurtlar var.
    Olmaz gönül, olmaz öyle.
    Yükün ağır bilmekteyim, baharı yaşamayanlarla kış nasıl geçer; onu da bilmekteyim.
    Ama şunu da bilmekteyim ki, sabredebildiğin ölçüde yaşarsın.
    Eminim ki, hayat sabra denktir.
    Ve sabır, tahammülün bittiği yerde filizlenir.
    Sabır gönlüm, sabır!
    İçine çekerken, zehir gibi gelir tadı, boğulacağını zannedersin..
    Kanın çekilir yüzünden, bembeyaz olur sîman; yutkunursun, geri döner içinde düğümlenenler.
    Başını eğmek istemezsin; ama kaldıramazsın da öyle göklere doğru.
    Ağlarsın, gözyaşın akmaz.
    Haykırmak gelir içinden, zangır zangır gürültüler habercisi olur titreyen ellerin.
    Konuşursun yalnızca kendinle, dökersin içini; senden başkası duymaz bilirsin bunu.
    Sitemlerin dillenir haklı olduğunca, bağırırsın rahatlarcasına, ama sadece kendi içinde, ama Sonra gözlerin…
    Gözlerin nihai nokta olmak ister en sonunda.
    Durur öylece, bakar, bakar…
    Ve kimseler fark etmez neden donuklaştığını, kimseler anlamaz anlatmak istediği çifte derin mânâyı…
    Sonra çekip alıverirsin anlamlı bakışlarını ruhunu bir kenara bırakmışlardan.
    Yüzünü çekersin, yalan dünyanın yalancılarından.
    Alnındaki kırışıklıkları alıverirsin haberi olmayanların önünden.
    Ve başlar böylece sabır maratonun...

  • Han Zade
    Han Zade

    24.03.2011 - 01:33

    Müslümanlar neden böyle perisan
    Sebeb ne, arayip soruyormuyuz
    Bunun sebebi yine müslüman
    Acaba farkina variyormuyuz?

    Müslümanlik cünkü adimiz bizim
    Adimiz gibimi tadimiz bizim
    Eksikmi dedimiz kodumuz bizim
    Fitnesiz hesabsiz duruyormuyuz?

    Islamin sarti bes imanin alti
    Diyerek isleriz hertürlü halti
    Aklimiza gelmez topragin alti
    Emaneti saglam koruyormuyuz?

    Esiri olmusuz malin servetin
    Zinanin,sehvetin, kovu giybetin
    Vatanin, Milletin,Dinin, Devletin
    En ufak isine yariyormuyuz?

    Bu devirde kimin kötü hali var
    Simdi itin bile özel yali var
    Hepimizin iyi kötü mali var
    Fitreyi zekati veriyormuyuz?

    Bir birine düsman zenginle fakir
    Birinde hamd eksik birinde sükür
    Hepimizde ayri degisik fikir
    Birlikte üc adim yürüyormuyuz?

    Elin evindeki cöpleri tek tek
    Görüp gösteririz kacirmayiz pek
    kendi gözümüzde mertek var mertek
    Biz bizdeki sucu görüyormuyuz?

    Neyi ögreniyor neyi duyuyor
    Karni evde beyni nerde doyuyor
    Oglumuz kizimiz nasil büyüyor
    Üstüne kol kanat geriyormuyuz?

    Kitabimiz KURAN ilim kokuyor
    Kac müslüman günde acip bakiyor
    Okuyanda iste öyle okuyor
    Manasina kafa yoruyormuyuz?

    Mademki her nefes HAK`TAN hediye
    Dünya icin HAK´KI unutmak niye
    Bugün ALLAH icin ne yaptim diye
    Aksam kendimize soruyormuyuz?

    Arif olan ham laf etmez kardesim
    Bir destanla bu dert bitmez kardesim
    Müslümanim demek yetmez kardesim
    Müslümanca hayat sürüyormuyuz?

    Ozan Arif

  • Han Zade
    Han Zade

    23.03.2011 - 13:41

    Kanuni Sultan Süleyman ordusunu güzel bir bahar mevsiminde sefere çıkarmış ve Belgrad önlerine kadar gelmişti. Ordu mola verdi. Önce namaz kılacaklar sonra da yemek yiyeceklerdi. Atlarından inen askerler, hemen çevredeki çeşmelerin başlarına yığıldı. Mo...la verilen yerde bir manastır vardı. Manastırın başrahibi bu manzarayı görünce, aklına şeytani bir düşünce geldi. Bu fırsattan istifade ederek, Osmanlı'nın ruh kumaşını deneyecekti. Bakalım bu askerin ahlaki kalitesi ne kadardı? Hemen manastırdaki genç rahibe kızları, o devre göre açık saçık sayılabilecek giyimlerle çeşmelere yolladı. Güya manastıra su getireceklerdi.Kendisi de durumu gözetlemeye ve askerlerin nasıl davranacaklarını anlamaya çalışacaktı. Ancak gördükleri karşısında hayretten hayrete düşmüş, tabiatıyla da çok üzülmüştü. Çünkü, bu genç rahibeleri açık saçık vaziyette çeşme başlarında gören askerler, hemen geriye çekildiler ve arkalarını dönerek onları görmemeye çalıştılar. Rahibeler çeşme başlarında oyalandıkları müddetçe de asla dönüp bakmadılar. Ancak el ayak çekilince, tekrar çeşme başına geldiler. Rahip bütün bunları hayretler içinde gördükten sonra, daha önce duyduklarına da inanmak zorunda kalmıştı. Bu asker, sıcakta ve susuz olduğu halde, kenarından geçtiği bağlardan bir salkım üzüm koparmamıştı. Hatta üzüm koparan birkaç asker değerine değerinden çok fazla edecek altın paralar bırakmıştı. Bunun üzerine Haçlı komutanlara bir mektup yazdı. Onlara şöyle dedi: 'Osmanlı ordusunun kalbinde müthiş bir Allah korkusu ve sevgisi vardır. Bunlar dünya malına itibar etmezler. Kadına, kıza dönüp bakmazlar. Ancak Allah yolunda ve padişah buyruğunda severek savaşırlar. Kendilerinden çok din ve vatanını düşünürler. Adaletlidirler. Zulümden çekinirler. Allah için ölmeyi şeref ve nimet bilirler. Osmanlı'da bu yüksek özellikler varken, siz asla zafer yüzü göremezsiniz. Bu meziyetlerini ortadan kaldırmadıkça, onları yenmenize imkan ve ihtimal yoktur.' İşte bu mektup, Osmanlı askeri'nin başarılarının en büyük sebebini açıkça anlatmaktadır. Avrupalılar, kendi kötü hasletlerini Osmanlılara aşıladıkları zaman, ancak bu şekilde onları yenebileceklerini fark edince, faaliyetlerini bu yönde yoğunlaştırdılar.

  • Han Zade
    Han Zade

    20.03.2011 - 15:18

    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Niyet okumaya başlama hemen
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak
    Önüne geleni taşlama hemen
    ...Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Bekle gör sayı gün haftayı
    İnsafsız davranıp vurma yaftayı
    Ne berduşu zemmet nede softayı
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Peşin hükmün sonu ah ile zardır
    Geniş bakmayanın dünyası dardır
    Viran içinde hazine vardır
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Laf ü güzaf ile karın doyurma
    Rengine bakarak adam kayırma
    Şucu bucu diye insan ayırma
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Kah çağdaş kah yobaz kah ilerici
    Güya kimi uygar kim gerici
    Vazgeç fişlemekten olma yerici
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    Bak aynanın karşısına geçerek
    Herkesin kendini görmesi gerek
    Mahkeme-i kübra'mısın mübarek
    Önyargıyı bırak sonyargıya bak

    uğur ışılak

  • Han Zade
    Han Zade

    16.03.2011 - 22:32

    Bazen bir bayrak olur dalgalanırım,
    Bazen mehtaplı gecede bir ayyıldız,
    Bazen bulutlar arkasında saklanırım,
    Bazen ayın ondördü dolunay cankız,

    hannane

  • Han Zade
    Han Zade

    11.03.2011 - 13:29

    http://www.7kubbe.net/31_29767_serdar-tuncer-gecilmez-necip-fazil-kisakurek.html


    GEÇİLMEZ



    Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;

    Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.



    İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;

    Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.



    Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,

    Bütün fâni lezzetlere darılmadan geçilmez.



    Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne, topyekün?

    Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.



    Kayalıklı boğazlarda yön arayan bir gemi;

    Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.



    Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhavâ;

    Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez.



    Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;

    İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!

    NECİP FAZIL KISAKÜREK

  • Han Zade
    Han Zade

    08.03.2011 - 18:17

    Bir kadın güçlüdür aslında.

    Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.

    Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.

    İster ki Erkeğin gücü kendisine huzur versin.

    Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile Erkeğin yapmasını bekler.

    Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de

    erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.

    Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.

    Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

    Bir kadın sevgilidir aslında.

    İçinde her zaman sevgiyi taşır.

    Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.

    Zor sever ama tam sever.

    Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için

    yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.

    Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.

    Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.

    Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.

    Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.

    Bunun nedeni ise engelleyemedikleri “acımak” duygusudur.

    Can DÜNDAR

Toplam 776 mesaj bulundu