Han Zade Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

  • Han Zade
    Han Zade

    02.07.2008 - 14:02

    Yüzün sanki dolunay; yüreğimde mi, nedir?
    Ellerin çizgi çizgi belleğimde mi, nedir?
    Varlığın yedi iklim sunuyor coğrafyama
    Yokluğun diken diken kimliğimde mi, nedir?
    Bir özlem fırtınası savuruyorsa beni
    Her bakışın ruhuma dokunan bir iğnedir
    Mıknatıslı gözlerin, bilirim, şahanedir
    Tutkusu yumak yumak sarıyor benliğimi
    Bana gülüşün lazım; gözlerin bahanedir..........

  • Han Zade
    Han Zade

    05.06.2008 - 00:59

    dostluk çok kolay bir okadar da çoook zordur insanın içinde temiz hasletler gerektirir



    Sustum..
    Siz sebebini bilmeseniz de olur...
    Konuştuğum zamanlarda da tanırdım ben sizi...

    Oysa söyleyeceğim ne çok şey vardı hayata dair..
    Daha çok gülecektim,daha çok sevinecektim ve mutluluk olacaktı gözyaşı sebebim ama sustum..
    Sebebini sormayın,siz çok iyi bilirsiniz..

    Sustum..
    Kanayan yaralarıma tuz bastım yani...
    Sızladı tenim..o kadar çok yandı ki canım..ama siz bilmezsiniz..
    Sizin kanayan yaralarınınz olmadı hiç,kanattıklarınız oldu hep..
    Tuz bastıklarınız değil,bastırdıklarınız..
    Bu yüzden yanmadı canınız sizin..can yakmaktan fırsat kalmadı...

    Evet sustum..
    Acılarımı anlatmamak için..
    Bilmeyin ne denli ağır yaralarım,kaybettiğim kan ne denli çok görmeyin..!
    Sustum konuşmuyorum..
    Zehirdir kelimelerim duymayın! ! öyle kolay değildir beni dinlemek..
    Can yakarım konuşursam,kanatırım,kapatılamaz yaralar açarım..ısrar etmeyin....
    Ben yine sizin için sustum..anlayamazsınız..

    Nefret değil suskunluğum..kin asla değil..
    Ben o kadar basit duygular beslemedim hiç..
    Sustum..size sustum,kendi içime kan kustum..
    Yoruldum..
    Gidiyorum..

  • Han Zade
    Han Zade

    05.06.2008 - 00:33

    Bir Gece Kalkarsınız...


    Bir gece kalkarsınız
    Çünkü bilmediğiniz bir şey uyandırmıştır sizi
    Gecenin yarısında ve en sessizinde.
    Ve hemen anlarsınız o şey namazdır.
    Besmele çekersiniz, ve abdeste koşarsınız,
    bütün azalarınızla...
    Gecenin o zifiri karanlığında,abdestin nuru aydınlatır
    odanızla beraber alnınızı, kalbinizi,
    Doldurur nuuuurla içinizi...
    Ve dün geceden sizi bekleyen seccadeniiiiz, tesbihiniiiz...
    Usulca aralarsınız dolabın kapısını
    Alırsınız seccadenizi tesbihinizi...
    Elleriniz değince tesbihinize, seccadenize
    Dokunur seccadeniz, tesbihiniz kalbinize...
    Ve yavaş yavaş açarsınız kat kat seccadenizi,
    Korsunuz yanıbaşına katlanmiş tesbihinizi...
    Sanki o anda kat kat açılan seccadeniz değil de
    Yedi kat semanın kapılarıdır size...
    Ve niyet edersiniz.Rabbim,Allah ım
    Ey Rahman,Ey Rahim dersiniz
    Affımı diliyorum Huzuruna kabulümü umuyorum
    Miracımı istiyorum Kabul eder misin? divanına durmamı
    Kabul eder misin? huzurunda ellerimi bağlamamı, kıyamımı, kıraatımı...
    Ve bana yardım eder misin?
    Rukümla senin önünde eğerken nefsimi
    Kalbinizin en sessiz ama en derin yerinden Allah'ım dersiniiiz
    Ve dudaklarınızın arasından dökülüverir sessiiiz haykırışınız:
    Dizlerim, ellerim ve alnım hep beraber yere değdiğinde
    Secdeye vardığımda,Nasiplendirir misin?
    Bu günahkar kulunu azıcık ta olsa rahmetinden
    Evet, biliyorum buna layık değilim
    Her gün, her saat, ve her dakika günah işliyorum,
    Sana isyan ediyorum, sana karşı geliyorum.
    Ama yine de bunu istiyorum
    Pişmanım,Kusurlarıma, eksiklerime, hatalarıma, günahlarıma
    Söz veriyorum sana, tevbe ediyorum,pişmanım
    Bir değil, yüz değil, biiin defa tevbe ediyorum günahlarıma...
    Allah en büyüktür dersiniz
    Bırakırsınız arkanızda bu dünyaya ait her ne varsa
    Ve başlarsınız namazınızı edaya
    Artık önünüzde sadece kabe ve bir de o serdiğiniz seccade vardır...
    Ve sanki başınızın üstünde
    Uçmasından korktuğunuz bir kuş varmışcasına kıyamda durursunuz
    Hiç kıpırdamadan... Ellerinizle birlikte bağlarsınız
    Rabinizle aranızda bir bağ...
    Okursunuz kitabınızı, Kur'an'ı Kerim'i...
    Şimdi kaçar sizden şeytan, en büyük düşman,sizinle birlikte eğilir
    Gün boyu savaştığınız nefsiniz...
    Eğilmişsinizdir fakat bir o kadar da yükselmişsinizdir
    Huşunuzla göklere erişmişsinizdir
    Artık kalbiniz farklı atmaktadır
    Ruhunuz özgürdür.Heyecanınız artmıştır
    Çünkü sırada secde vardır Rab'le buluşma anı vardır
    Bırakıverirsiniz secdeye usulca
    Sırasıyla dizlerinizi, ellerinizi ve alnınızı.
    Yavaş yavaş,Usul usul
    Karanlık geceyle birlikte fısıldarsınız:
    Sübhane rabbiyel ala,Sübhane rabbiyel ala,Sübhane rabbiyel ala...
    İçiniz dolmuştur,çünkü kalbiniz mutmain olmuştur
    Ve en sonunda başınız öne eğik oturursunuz
    Tahiyyatı okursunuz,selam sana dersiniz
    Ve Rabbinizin selamını alırsınız
    Sonra Fahr-i kainat efendimizi yönünüzü döndüğünüz
    Kabenin mimarı İbrahim (a.s) 'ı selamlarsınız
    Ve sonra yine selamlarsınız
    Gece gündüz hep sizinle olan amellerinizi yazan
    Sizi koruyan meleklerinizi
    yavaş ama bir o kadar da sessiz...
    çünkü vakit seher her şey sessiz
    Artık namazınız bitmiştir
    elleriniz açılmıştır vakit dua vaktidir
    kalbiniz bir bir sıralar dualarınızı der amiiin sessiz dudaklarınız
    Yatakta bıraktığınız uykunuz,yanıbaşınızda melekleriniz
    Önünüzdeki seccadeniz,ve bir de tesbihiniz
    Konmuştur açılan ellerinize affınız,istekleriniz, arzularınız
    Dolmuştur kalbinize huzurunuz, sukunetiniz ve mutluluğunuz..

  • Han Zade
    Han Zade

    05.06.2008 - 00:00

    'Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın.
    Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın.'

    Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü...

    “Gülleri dikenleriyle yargılayacağımıza, dikenler içinde böyle bir güzellik bulduğumuz için şükretmeliyiz! ..”
    Unutmayın, hayata hiçbir şeyiniz olmasa dahi, yüreğinizi ısıtacak hep bir dostluk gülünüz olsun...
    Dost Kalın...Dostlukla kalın...

  • İhvani Paylaşım
    İhvani Paylaşım

    26.05.2008 - 23:05

    EY CANIMIN CANI OLAN ALLAH'IM...



    Madem senin lütfunla yaşıyorum
    madem üfledigin ruhu taşıyorum
    Artık kendimi kirletmeyecegim
    Madem kalbimi aydınlatan sensin
    Bütün yalan düşünce ve hisleri
    kalbimden uzak tutacagım
    madem kalbime misafir oldun
    Senden başkasını içeri almayacagım
    madem ki bana hayat veren sensin
    hayatımla Seni anlatacagım
    Ey gönlümün hakiki sultanı
    seni görmesem ne rahatım ne huzurum olur
    Sen diyorsun ki;
    'Onlar Rablerine bakarlar'
    Yarab ben onlardan degil miyim
    Ey ruhumun arkadaşı
    beni şu dünya topragından kopar da
    cennetin bir köşesine dik
    hem ben hem cennet ehli svinsin
    bana öyle güzel bir koku ver ki
    bu Muhammed'in çiçegi;
    kokusu Muhammed(sav) kokusu densin
    Ey yalnızların yoldaşı
    eger benimle konuşmazsan
    kalbimi sükutunla doldurup
    buna katlanacagım
    kıpırdamadan duracagım
    ve sabırla bekleyecegim
    Muhammed i bekleyecegim Hatice'yi bekliyecegim
    Ali'yi Bilal 'i bekleyecegim
    beni Sana getirmelerini isteyecegim
    YARABBİ..derdimi biliyorsun
    kalbimin hüznünü biliyorsun
    sana varmak için çektigim acıları biliyorsun
    görüyorsun ki Rabbim herşeyi kaybettim
    ne bir dost kaldı yanımda
    ne bir çiçek açıyor şu yalancı dünyamda
    günden güne kuvvetten düşüyorum
    ama Rabbim ben hiç ümitsiz olmadım
    sana dua ettigimde bedbaht olmadım
    görüyorsun ya Rabbim bu dert dilime ve kalbime dokundu
    senden şifa diliyorum
    korkuyorum Rabbim,
    dilimin seni unutmasından korkuyorum
    rahmetinden beni bu korkulardan, emin kılmanı bekliyorum.
    her sevgi,her bakış bir gün kaybolur ama
    Rabbim sen hepsinden başkasın
    her dost her sıgınak bir gün yıkılır ama
    Rabbim sen herzaman varsın
    her yüz her gönül bir gün yüz çevirir ama
    sen hepsinden başkasın
    yüz çevirmezsin
    her yıldız her parıltı bir gün söner ama
    sen başkasın Rabbim
    sen yerlerin ve göklerin nurusun
    sen hiç sönmeyen nursun
    ey Rabbim bil ki
    bu kalbi sana vermek
    ve senden başkasını bu kalbe
    sokmak istemiyorum.
    beni bu istek ve niyetimden ayırna
    bana güç ve nur ver
    kalbimi sevginle yaşat

    Amin...

  • Han Zade
    Han Zade

    26.05.2008 - 13:25

    Rabbim sen yardımcımız ol...

  • Han Zade
    Han Zade

    26.05.2008 - 08:54

    Kara kış gelmeden bir kar başladı
    Sılada nazlı yar beni boşladı
    Bu dert benim yüreğime işledi
    Yar kapandı yollarım gelemem gayrı
    Kapandı yollarım gelemem gayrı
    Örtüldü mezarım gülemem gayrı

    Gözlerimin yaşı oldu bir ırmak
    Bana haram oldu bu elde durmak
    Ne müşkülmüş nazlı yardan ayrılmak
    Yar kapandı yollarım gelemem gayrı
    Kapandı yollarım gelemem gayrı
    Örtüldü mezarım gülemem gayrı

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 13:17

    SABIR..... DUA.... VE TEVEKKÜL....

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 13:05

    hayat öyle çok kokuşmuş ve pislik olmuş ki.oyunlar... dalevereler...komplolarr...ne derseniz var...bizi ise bunlardan ancak rabbimiz korur.çamur atmak kolay...atana allah yardım etsin derim...

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 12:35

    candan sevdiklerim candan ettiler derler ya hani.....hani bazı görünen şeylerin altında aslında başka şeyler yatar,fakat bunu öğrenebilmek için çok çaba sarfetmene gerek yoktur.sadece sevdiğin insana güvenmektir aslında...aynen bir aysbergi düşün ucu gözükür küçüktür ama saydam olan suya baktığında aslında onun ne kadar büyük olduğunu görebilirsin.bunu görmek için çok çaba sarfetmene gerek yoktur sadece bakman gereklidir.oysa bakmamak için direnmek ise ne demektir bunu anlamış değilim.ve bu yüzden de hala bu buz küçüktür diye inatçılık edenleri de anlamış değilim.hiç bir şey göründüğü gibi değildir.

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 12:26

    Yüreğini siper et. Güvenlik içerisinde olursun. “Yoruldum” deme sakın.

    Göğsüne yüreğinden başka muska takanlar yorulurlar.

    Göğüs kafesin acıdan bir mengene gibi yüreğini sıktığında, aşk var mı, ona bak.

    Varsa eğer, aldırma, dağlar gibi gelsin. Çünkü aşk, acıyı hayata dönüştüren bir iksirdir.

    Acıya aşık olanların “Ey tabib elden gelirse yâremi gel emleme… Yar elinden gelmedir bu yâreyi merhemleme…” diyenlerin sırrı burada yatmaktadır.

    Bu sırrı bulanlardan biri, sevdanın başöğretmeni öyle demiyor mu: “Ben hüzünlerin Peygamberiyim.”

    Aşk varsa eğer, sen değil dağlar sallansın.

    Acıyı aşkla bal eylemeye bak. Sür merhem diye yürek yaralarına, hayalinin ve umudunun kırık yerlerine, içinin Karacaahmed'e dönmüş bölgelerine.

    Aldırma hainlere, ihanetlere. Onlar acıyı aşka dönüştürmemiş zavallılardır. Onlar, muhteşem acılara pespaye sevinçleri tercih eden aşk sefilleridir.

    Unutma, bin sevincin vermediğini bir acı verir. Acını, aşkın santralinde bitimsiz bir enerjiye dönüştürmeye bak. Hatırla ki yürek yürek nükleer güç merkezidir. Seven ve inanan bir yürekle hiçbir atom santrali boy ölçüşemez.

    Bil ki, umuttan söz ettiğin her dem aşktan söz ediyorsunuzdur. Çünkü umut aşkın çocuğudur. Aşksız umut, plastik bebekler gibidir; oynar, eskitir ve atarsın.

    “Umudum tükendi” deme, doğrusunu itiraf et, aşkının tükendiğini…
    Sahi, aşk tükenir mi? Evet, eğer ölümlüden, ölümlüye ve ölümlü adına ise tükenir.

    O, aşk suretinde görünen tutkudur. Tutku tutuklar, aşk azad eder. Bir duygunun aşk mı tutku mu olduğunu anlamak istersen, rengine bak.

    Rengine bak, kara sevda mı, ak sevda mı?

    Sevdanın karası köleleştirir, akı özgür kılar. Özgür kılan aşka muhabbet denir.

    Muhabbet, yüreğe düşmüş bir tohumdur; “her başka yüz dane veren yedi başak” gibi, yediverendir o.

    Muhabbet insanın harcadıkça çoğalan tek sermayesidir. Herşey harcadıkça tükenir, muhabbet asla. Muhabbet müebbeddir.

    Üzerine üzerine gelen karanlığın kara yüzlü, kara vicdanlı, kara güçlerini, aşkın siperine sığınarak püskürtebilirsiniz. Onlar kaybettiler, onlar nefretin eli kanlı temsilcileri… Sen kazandın, çünkü sen aşkın cephesinde yer aldın, aşkın ve aşkının.

    Hesabını yaparken tarihi unutma, coğrafyayı unutma. Acıyı unutma, sancıyı unutma. Melekleri, Sakarya'yı, Nil'i, Tuna'yı, Fırat'ı, Dicle'yi unutma.

    İstanbul'un, Kahire'nin, Bağdat'ın, Şam'ın Mekke'nin çocukları olduğunu unutma. Senin kara, sarı beyaz kardeşlerin olduğunu, yüreğinin Asya, Afrika, Afrika, Avrupa, Amerika taraflarının olduğunu unutma.

    Fakat, hesabını yaparken kesinlikle şöyle başlamalısın:

    “Elde var aşk”

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 12:19

    Oraya gitme demedim mi sana?
    Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
    Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?

    Bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
    Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?

    Demedim mi şu görünene razı olma
    Demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
    Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

    Ben bir denizim demedim mi sana.
    Sen bir balıksın demedim mi,
    Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
    Senin duru denizin benim demedim mi?

    Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
    Senin kolun kanadın benim, demedim mi?

    Demedim mi yolunu vururlar senin,
    Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
    Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
    Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

    Ben bir denizim demedim mi sana.
    Sen bir balıksın demedim mi,
    Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
    Senin duru denizin benim demedim mi?

    Demedim mi yolunu vururlar senin,
    Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
    Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi? .

    Mevlana Celaleddin Rumi

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 10:29

    Yordun Beni

    Sanki ben sevemez miyim
    Gözden uzak,ırdın beni
    Ben seni övemez miyim
    Parçaladın kırdın beni.

    Bülbül olup hep şakıdın
    Beni benden çok okudun
    İnc’eleyip sık dokudun
    Kazak gibi ördün beni.

    Sulanıp da yaşarsaydım
    Filizlenip yeşerseydim
    Ben de bir iş başarsaydım
    Yumcalayıp burdun beni.

    Robot muyum pille dolan
    Bayat mıyım elde kalan
    Saat miyim zille çalan
    Zemberekle kurdun beni.

    Hiçbir ateş yandıramaz
    Yaram derin onduramaz
    Ne dersen de kandıramaz
    Bağın-bahçen,yurdun beni.

    Sevdim ama,bir hiçim ben
    Şekil aldım her biçim ben
    Nişan alıp,taa içimden
    Yüreğimden vurdun beni.

    Bizim teker gitmiyor mu
    Sevgim paha etmiyor mu
    İnsan olmam yetmiyor mu
    Araştırıp sordun beni.

    Necati der,yeter doldum
    Eridim ben,bittim-soldum
    Günden-güne harab oldum
    Yeter artık,yordun beni,
    Yüreğimden vurdun beni.

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 10:13

    Dostlari olmali insanin
    Aynen gemilerin limanlari gibi
    Zaman zaman ugradigin
    Yukunu bosalttigin
    Dalgalar dininceye kadar
    Bekledigin koynunda...

    Sonra acik denizlere ugurlamali seni
    Geri donecegin gunu bekleme umuduyla
    Bazen ruzgara o acmali yelkenini
    Yanagina Konan bir opucugun coskusuyla
    Halatlarini cozmeli seni cok AMA cok ozlemeli

    Dostlari olmali insanin
    Ermis,bilge,hayati ezbere okuyabilen
    Dusunmediklerini dusunduren
    Seni bir cambaz ipinde guvenle tutabilen
    Gerektiginde senin icin atesi yutabilen
    Yolunu isitan ustan olmali
    Sekillendirmeyi ogretmeli hayatin comlegini
    Sana vermeli soguk bir kis gununde
    uzerindeki tek gomlegini....
    BLUENESSS

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 09:48

    Allah'ım Senden nur ve hidayet istiyorum.
    Sana uymak hususunda edeb istiyorum.
    Nefsimin şerrinden Sana sığınıyorum
    ve beni Senden koparan herşeyin şerrinden.


    Senden başka ilah yok.
    Allahım! Nefsimi şüphelilerden temizle
    ve kötü ahlaktan nefsani arzulardan ve gafletlerden.
    Beni her durumda Sana itaat eden bir kul eyle.

    Ey Alim! Bana ilminden öğret.
    Ya Hakim! beni hikmetlerinle destekle.
    Ya Semi! Benim Senden işitmemi nasip et.
    Ya Basir! Gözlerimi nimetlerine karşı açık eyle.
    Ya Habir! Senden gelenleri anlayabilmemi nasip et.
    Ya Hayy! Beni zikrinle ihya et.

    İrademi ihsanına,kudretine ve azametine mahsus kıl.

    Muhakkak Senin herşeye gücün yeter.

    Mevlana Şeyh Muhyiddin-i Arabi (k.s)

  • Han Zade
    Han Zade

    25.05.2008 - 09:44

    Ölüm Geleceksen

    Ölüm.. geleceksen
    bir sabah vakti,
    gün doğarken
    günaydın diyerek gel..

    El ayaktan düşmeden
    mağrur başım öne eğilmeden,
    namerde muhtaç olmadan
    bir gece vakti..
    en güzel, rüyamday'ken gel....

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 22:42

    SANA OLAN AŞKIMI NOTERDEN TESCİLMİ EDEYİM

    Öyle birini sevin ki, gün onunla başlasın. Gözleriniz uykudan uyandığında
    aklınıza ilk gelen, 'sevgili, ey sevgili, canım sevgili' derken; yüreğiniz,
    şiiriniz dudağınızdaki terennümünüz o olsun. Ağaçlar, yaseminler,
    yediverenler, günebakanlar onun kokusunu sunsun benliğinize. Gün yine onunla
    bitsin. Güneş guruba yürürken, uyurken ve de 'seni seviyorum' derken
    alternatifsiz o olsun. İŞTE BEN öyle sevdim seni.

    Su anda cok uzaktasın, beni düşünüyor musun, bilmiyorum? Ama ben hep seni düşündüm bugün, hiç aklımdan cıkmadın, attıgım her adımda, yaktıgım her sigaramdaydın....
    Seni öyle cok özlüyorum ki, zaten cok uzaklardaydın, bugün klevyeme dokunan parmaklarım bile sana kavusamadı...Bugün bir baska hüzün cöktü yüregime, ne yapsam,ne etsem silinip atılamadı.
    BiN yIl ÖmRüM oLsAyDi, BiN YiL sEnI SeVeRdIm.. BiN yIL sEnI sEvSeYdIm BiN YiL DaHa IsTeRdIm...

    Hep Seni düşünürdüm hep sana yazdım
    Martılar olurdu mısralarımda, denizi yararak ilerleyen vapurlar, çocuk sesleri, genç sevgililerin taze bakışları, toprak kokusu, çimen rengi, albatros ve de aşk celladının kemendine takılan kaytanlı, fosforlu sözler…


    Sen şiir gibiydin, mısraya benzerdi bakışların. Gülünce çiçekler açardı yanaklarında, bahar olurdu, yaz olurdu. Sen sevdiğim, yitip gitmesini istemediğim mevsimdin. Karlı kış geceleri sımsıcak şöminem, umudum, ekmeğim, aşım, kimseyle paylaşmadığım arım, züllü yarınımdın. Sen benim masmavi göğümdün. Gün olur kitaptın avuçlarımda okunan, gün olur şemsiyeydin yağmurlardan koruyan ve gün olur “bendin”,
    Bakışlarını en çok sen olmayı düşlediğimde seyrettim. Tebessümün okyanuslar kadar derin, baharlar kadar narin. Seviyordum seni tepeden tırnağa. En çokta bakışlarına hayrandım bakarken gözlerimin rengine. Ve bir şeyler akardı o an coşkun bir sel gibi yüreğime. Seninle dolardı tüm azalarım. Yeni uyanmışçasına bir tüy gibi hafiflerdim esrik bakışlarında. Kanat çırpardım, mutluluk denen o kutsanmış sevdayla sarmaş dolaş olurdum, bulutlarda gezinirdim, göğe, maviliklere değerdi başım. Ancak bu kadar sevdim noterden tescilli bir aşk değil bu en gerceğinden organik bir aşk SÖYLE daha ne yapayım aşkı şekle sokmedan gel bana sevdiğim BİR ADIMDA sen at.

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 22:29

    İsyan akıtıyor göz yaşlarım
    Beni yiyecek akrep sancılar
    Oynuyor sevda taşlarım
    Neye inanmalı bilemiyorum
    Ya masum, ya suçlusun zeytin gözlüm
    İçimden bu şüpheyi silemiyorum.

    Mücella Pakdemir

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 22:25

    KEŞKELERİM OLMASAYDI

    Hayat kısa tez geçerdi
    Kul hatalı olmasaydı
    Bir ekerdi yüz biçerdi
    Ah keşkeler olmasaydı

    İnsan beşer mutlak şaşar
    Dolu bardak elbet taşar
    Belki daha güzel yaşar
    Ah keşkeler olmasaydı

    Pişmanlığın faydası yok
    Yüreğime saplandı ok
    Belki aşka olurdum tok
    Ah keşkeler olmasaydı

    Bülbül figan eder güle
    Gül vefasız bile bile
    Dilsiz olan gelir dile
    Ah keşkeler olmasaydı

    Çağırsam yar gelir miydi?
    Suyolunu bulur muydu?
    Acep güzel olur muydu?
    Ah keşkeler olmasaydı

    Bulutlara tutunurdum
    Sana yıldız getirirdim
    Gülüşünle yetinirdim
    Ah keşkeler olmasaydı

    Çağlayıp ta aktığımda
    Yüreğimi yaktığımda
    Geri dönüp baktığımda
    Ah keşkeler olmasaydı

    Mahir derki doğru yaşa
    Geçen ömür dönmez başa
    Razı idim kuru aşa
    Ah keşkeler olmasaydı

    Mahir Başpınar.

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 02:31

    Öğretilmez sevgi işlenmez nakış,
    Aks eder ruha gayptan bir bakış,
    Sukut etsin diye gönlün,hep yalvarırsın
    Gönül ruha aşık sen ne sanırsın?

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 02:06

    İşte böyle dostum, ya cellatların bize biçtiği celladına aşık mazlum rolü, ya da tarihsel rolümüz. Ama arası, ortası yok bunun. Ya isyan ya boyun eğiş... Ya hayatımızın sahibi olacağız ya da hayatımızın sahibi olarak kalacak cellâtlar.

  • Han Zade
    Han Zade

    24.05.2008 - 01:47

    Eger “9” canlı olabilseydin bile

    En çok '8' kez kaçabilirdin ölümden

    Bilki '7' divele sultan olsan dahi

    Yerin '6' mekan olacak sana

    En fazla '5' metre kumaş götürebileceksin

    Kapatacaksin '4' açsanda gözünü

    Bu dünya '3' günlük dünya

    Azrailin yaninda '2' kat olup yalvarsanda nafile

    Elbet '1' gün öleceksin

    Işte o zaman herşey '0' dan başlayacak.............

  • Han Zade
    Han Zade

    23.05.2008 - 15:27

    Mavişim meleğim tatlı dilli Zeynep’im
    Bir gün gideceksem bu dünyadan
    Son kez ellerin ısıtsın ellerimi
    Bir gün alacaksa Allah beni yanına
    Son kez senin gözlerine bakayım.
    Ne sevda bülbülleri şakısın başucumda, ne martılar uçsun benim göğümde
    Sen ol son vedam da ve senin buğulu sesin olsun kulaklarımda
    Zeynep’im eğer senden önce gidersem bu hayattan bedenimi boş ver
    Ancak sen unutursan bir gün beni işte ruhum o gün ölecektir…

  • Han Zade
    Han Zade

    23.05.2008 - 11:49

    Yalnızlık
    Yalnızlık,
    İnsanın içinde büyüyen,
    Bir karadelik.
    Yalnızlık,
    Kalabalığın içinde,
    Sağır kulakların sessizliği,
    Kör gözlerin karanlığı.
    Koca bir evrende,
    Nokta kalan sen.
    Yalnızlık,
    Ne sevinçlerinin,
    Ne hüzünlerinin,
    Ne de heyecanlarının,
    Kimsede karşılık bulamaması.
    Yalnızlık,
    Duvarlarını bizim ördüğümüz,
    Kendimizi içine hapsettiğimiz,
    Kapkara bir zindan.


    Sibel Kılıç

Toplam 776 mesaj bulundu