Han Zade Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

  • Han Zade
    Han Zade

    20.08.2008 - 23:07

    Adam Gibi Sevgi! ....

    Severse adam gibi sevmeli,
    Yürek büyük olmalı dağ gibi,
    Dimdik durmalı yıkılmamalı,
    Yükünü taşıyabilmeli sevdanın
    Ateşinde yanmalı kavrulmalı!
    Ama sevecekse yürek,
    Adam gibi,sevda gibi,ölüm gibi,
    Ölümüne sevgiyi yaşamalı.
    Adı dilde dua olmalı! .....
    Nefes olmalı,can olmalı,
    Canı,canda bırakmalı! .....
    Toprak olmalı kokusu,
    Gözlerinde kendini bulmalısın,
    Sarıp sarmalamalı kolları.
    Huzurun kollarına uyumalısın,
    Öyle basit değil sevmek,
    Öyle onun bunun sevdası değil,
    Yürekte aşk olacaksa,
    O yürek,bir tek sevdaya atmalı! ...
    O yürek,yüreğini ortaya koymalı! ..
    O yürek,adam gibi,
    Adam gibi sevdayı yaşamalı! ...
    Yoksa yürekte sevgi,
    Adam gibi kapıyı çekip çıkmalı,
    Sevmekse sevmek,
    Yalansız,riyasız,çıkarsız,
    İhanetsiz olmalı!
    Adına sevda dersen;
    Sevda yüreğin aynası olmalı! ..
    Yüreksiz yürekler,sevgiye
    Bir ömür;
    Hasret kalmalı! .............

    Seda Ahmet

  • Han Zade
    Han Zade

    02.08.2008 - 19:02

    Ey sevmeye doyulmayan tatlı yar
    Senden daha güzel bir şey mi var?
    Sen gönlümdeki ateş, yüreğimdeki sevdamsın
    Sen gecelerimdeki güneş, gündüzlerimdeki anlamsın
    Sen gözlerimdeki bakış sözlerimdeki şiirim
    Sen benim herşeyim ama her şeyimsin
    Birgün gitmeye kalkarsan, beni öldürmeden gitme
    Son nefesimi vermeden beni sakın terk etme
    Öyle bir sen varsın ki benim canımda
    Ölüm nedir ki? Sensizliğin yanında
    Her şey ALLAHtandır ne verirse versin
    Yeter ki sensizlikten önce ölüm gelsin
    Yüreğine söyle sadece şunu bilsin
    Bıraksın kendini ve ölümüne sevsin
    Tatlı Aşkım
    Seni canımdan çok seviyorum Aşkım

    Seni Seviyorum...Seni Seviyorum

  • Han Zade
    Han Zade

    01.08.2008 - 10:55

    Aklıma kalsa seni çoktan silip atardım,
    Ama hala dilimde söylediğim şarkısın,
    Üzülüp de ardından böyle yas mı tutardım,
    Benim değilsin ama yüreğimin aşkısın...

    Çaresizliğim seni kendine can sayması,
    Kapatıp kapıları en derine koyması,
    Var olup yaşadıkça mümkün değil cayması,
    Benim değilsin ama yüreğimin aşkısın...

    Unutmaya yok çabam bilirim ki boşuna,
    Ne güne aldırıyor ne gecenin loşuna,
    Yokluğunda gün be gün döndü aşk sarhoşuna,
    Benim değilsin ama yüreğimin aşkısın...

    Çok zaman sürer daha bu hırs ve bu ihtiras,
    Ne dün yıldırır onu ne de günümdeki yas,
    Sanki sevgin bir ömür ona kalan bir miras,
    Benim değilsin ama yüreğimin aşkısın...

    Arama bulamazsın başka yürek bu halde,
    Hasretinle yansa da aşkınla festivalde,
    Ne yaşandı yaşanır böylesi bir misal de,
    Benim değilsin ama yüreğimin aşkısın...

    30 / 07 / 2008 – ADANA

    ERSİN KAYIŞLI

  • İhvani Paylaşım
    İhvani Paylaşım

    27.07.2008 - 22:33


    Hoştur bana senden gelen
    Ya hilat yahut kefen
    Ya taze gül yahut diken
    Kahrın da hoş lutfun da hoş.

    Gelse celalinden cefa
    Yahut cemalinden vefa
    Ikisi de cana safa
    Kahrın da hoş lutfun da hoş...

  • İhvani Paylaşım
    İhvani Paylaşım

    27.07.2008 - 22:21

    Yalnızlık,kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir.
    İyi arkadaşla beraber olmak da yalnızlıktan iyidir.


    (Hadis-i Şerif)

  • Han Zade
    Han Zade

    20.07.2008 - 02:18

    SEVGİ BORSASINDA DİBE VURDUN VEFASIZ

    Sevgi borsasında vefasız lığın tavan yaptı
    Ama yüreğimden silip atamadım ki seni vefasız
    Sende anlamadın beni anlatamadım ki beni sana
    Sana olan sevgimde savurgan lığım hat Safhada
    Artık cimrileşe cem sevgimi hor gören o gözlere
    Kırıldım gül yürek bana söylenen o sözlere
    Gözlerim pınar oldu siliniyor hatıralar yüreğimden
    O sözlerin tank gibi geçti sevgimizin üzerinden
    Şimdi zaman veda zamanı bu vefasızlığının vedası
    Hıçkırıklarla ağlıyor yüreğim bu bir ayrılık sedası
    Bilinmezce tavrınla hor görülen sevgim artık yetim
    Artık veda yelkenini bende çektim vefasız
    Güle güle yolun açık olsun bensiz de mutlu olursun biliyorum
    Vefasız çık çık git hayatımdan sana mutluluklar diliyorum
    Sevgi borsasında vefasızlığın dibe vurdu biliyorum
    Adına şiirler şarkılar yazan dilim artık durdu
    Sevgi borsasında kıriz bizi de vurdu
    Oysa topraktan alıp kalbime dikmiştim seni gülüm
    Şimdi yüreğimdeki o gülü göz yaşımla suluyorum gülüm
    Sen bilirsin emeklerim sana canlı bir hitap
    Verdiğim emekler sana inan olurdu bir kitap
    Meğer hiç yer vermemişin yüreğinde be gülüm
    İşte bu acı ta can evim den vurdu kurşun oldu gülüm
    Bir kurşun daha sık vur gülüm razıyım ölüme
    Sakın gelme gülüm cenazeme ölüme
    Ağlar sın kıyamam sana
    Akmasın pınarların
    İlahi huzurda hesaplaşırız seninle
    Hala bitmedi sana olan sevgim yeminle
    Ama vefasızlığın yüreğimde tavan yaptı
    Kozanoglu yüreğinden seni attı

    kozanoglu

  • Han Zade
    Han Zade

    18.07.2008 - 13:08

    Başım Gözüm Üstüne

    Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
    Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
    İster aşk denizine ister hicran gölüne
    Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne

    Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
    Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
    Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
    Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne

    Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
    Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
    Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
    Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne

    Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
    Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
    Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
    Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne

    Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
    Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
    Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
    Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne

    Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
    İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
    Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
    Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne

    Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
    Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
    Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
    Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne

    Şevki Dinçal

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:58

    -Kül Etti Beni

    Geçerken uğradım yarin bağına
    Başını çevirdi, el etti beni
    Dokunup kırmadım, gül budağına
    Dallarına küskün, gül etti beni

    Görmedi sevdamı, gözünde perde
    Hüzünler yeşerdi, gönül kederde
    Bir fincan kahvenin, hatırı nerde
    Yağmurlara hasret,çöl etti beni

    Telleri kırıldı,çalmıyor sazım
    Kar yağdı bahara, kış oldu yazım
    Bilirim boşuna, bunca niyazım
    Kıymeti olmayan,pul etti beni

    Alıpta başımı giderim elbet
    Sıla ırak oldu göründü gurbet
    Geçermiş bu günler gönül sen sabret
    Ayağı altına yol etti beni

    Yalnızlık eklenir,artık hüznüme
    Gözyaşları haram,olsun gözüme
    Bilsin yemin ettim, bakmam yüzüne
    Kor gibi yanarken, kül etti beni

    Leyla Gül Varoğlu

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:49

    Birikti uğrunda döktüğüm yaşlar
    Al götür vicdansız ruhun yıkansın
    Her günüm hasretin zulmüyle başlar
    Ahımı hakettin ciğerin yansın

    Bilseydim duyguya yer yok dininde
    El pençe durmazdım hayalin önünde
    Kapkara yas tututum doğum gününde
    Neşemi yok ettin ciğerin yansın

    Doğuştan sevgiye aşka meyildim
    Kimsenin lütfuna muhtaç değildim
    Bir sana diz çöktüm sana eğildim
    Canıma tak ettin ciğerin yansın

    Sen ince ağrımsın veremdim sana
    Aleme haramdım, haremdim sana
    Aşkınla tutuşan,keremdim sana
    Aslıdan çok ettin ciğerin yansın

    Düşsemde kalkarım tutma elimden
    Gururum merhamet ummaz zalimden
    Beddua çıkmazdı şair dilimden
    Sabrımı tükettin ciğerin yansın

    Sineni kaplasın bu onmaz yara
    Hayatın boyunca gölgemi ara
    Değil mi sen benim yüzümü kara
    Saçımı ak ettin ciğerin yansın

    Bedirhan Gökçe

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:43

    Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,

    Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.

    Hiç kimse aramasa sormasa beni

    Sen gelsen yeter..





    Huzur ellerinin güzelliğidir.

    Gözlerin karşımda mutluluk denizi.

    Her sabah soframızda ekmeğimizi

    Sen bölsen yeter..



    Yüreğim seninle yaylalar kadar serin

    Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam

    Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam

    Sen dolsan yeter..



    Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.

    Bende sabır sende naz..

    Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz

    Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..



    Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,

    Sende karar kıldığını...

    Ve içimin şerha şerha yarıldığını,

    Sen bilsen yeter..



    Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..

    Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..

    Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,

    Eğilsen yeter...........



    şiir.yavuzbulent bakiler

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:40

    Günahsız Aşk - Uğur Arslan

    Günahsız aşk

    Zamansız gözlerini ufka dikişin var ya
    Beni benden edişin
    Hesap vermeden
    Sormadan
    Söylemeden sevişin
    Buğulu gözlerinde
    Bakışların beni bırakır gider ya
    Sadece sen yokken kendime gelişim
    Umulmadık bir yerinde hayatın
    Ciğerlerini söküp atarcasına
    Kalbindekileri haykıracakmış gibi
    Karşımda duruşun
    Ve bir kelime bile etmeden
    Çekip gidişin
    Ve susuşun var ya

    Şakağıma dayanmış bir namlunun
    Tetiğini çekmeyişin
    Oluk oluk cana hayat veren kanı
    Şah damarda kesişin
    Ve beni benden edişin
    En yaşanacak zamanında
    Yaşanmamışlıkların
    Çekip gidişin
    Ve aşktan ölürken dahi
    Sevmiyorum deyişin
    Ve günahsız gidişin
    Beni günaha sokar ya

    Zamansız gözlerini ufka dikişin var ya
    Hani beni benden edişin
    Hesap vermeden
    Sormadan
    Hani söylemeden sevişin
    Buğulu gözlerinde
    Bakışların beni bırakır gider ya
    Hani o susuşun var ya
    Sevmiyorum deyişin
    Günahsız gidişin
    Beni günaha sokar ya

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:38

    Seni Sevmek Diye - Uğur Arslan

    Seni sevmek diye.

    Seni sevmek diye buna derim ben
    Sensiz sabahlara ermek
    Gülmek
    Seninleyken gülmek
    Sensiz ne ağlamak ne de ölmek
    Seni sevmek diye buna derim ben
    Sevdan kucağımda üç günlük bebek
    Seni sevmek yaşamak demek

    Seni sevmek
    Yanımdan geçerken kuru bir merhabayla
    Başımı öne eğmek
    Korkum
    Senden aşk dilemek
    Sevdamı bilmeyip yanımdan geçip giderken
    Dönüp, rüzgarda uçuşan sarı saçlarını
    Uzun uzun izlemek

    Seni sevmek diye buna derim ben
    Her yeni gün, yeni bir yangın
    Her yeni gün yeni bir vurgun yerim
    Seni sevmek diye buna derim ben
    Güzel gözlerin ömre ömür katar
    Bunu bir tek ben bilirim

    Sen bu deli aşka kulak asma
    Olsun
    Ben sensiz gecelerde ölür ölür dirilirim
    Her sabah sevginle hayata sarılır
    Ve her sensiz akşamın sonunda yıkılır giderim

  • Han Zade
    Han Zade

    17.07.2008 - 21:15

    Adı Sen

    Bu sabah bir türkü doğdu gözlerime,
    Adı sen,
    Yağmurla geldi sözleri gönlümün yanaklarına çisil çisil,
    Mısralardaki kelimelerin anlamı yeniden doğmakmış,
    Siyah saçlarının her telinde bir ilmek,
    Yeşil gözlerine bağladı, esir etti beni sonsuza dek,
    Bir türkü oldu dudaklarımda seni göremediğim günler,
    Bir gün mü uzak, yoksa sen mi?
    İkisi de imkansız kadar uzak acı birer gerçek,
    Aslında biliyorum,
    Sende olmayacaksın, o bir günde asla gelmeyecek,
    Bir nefes kadar yakın olsam da sana,
    Sen bir girdabın dönencesi kadar uzaksın bana,
    Ne yapılır adı sen?
    Ne yapılır bilmem ama bir gerçek var ki,
    Yağmur yağmasa da gözlerim ıslak,
    Rüzgar esmese de gönlümde fırtınalar,
    Güneş doğmasa da güneşim oldun sen
    Hem gönlüm yorgun, hem de dilimde tükendi kelimeler,
    Bir çare arasam da biliyorum ki çare sensin adı sen,
    İşte imkansızın zindanlarında ki çare,
    Sen ne kadar imkansızsan çarede bir o kadar imkansız,
    Çözemedim yeşillim kara telli girdap düğümlerini,
    Alamadım uçurum bakışlım delikanlı yüreğini,
    Sevemedim seni benim sevdiğim kadar beni sevebilecek birini,
    Biliyorum sonu hüzün olacak bu sevdamın,
    Çünkü adı sen, soyadı imkansız,
    Bunun anlamı da şu;
    Demek ki benim sevdam hem adsız hemse soyadsız,
    Bu sonda kabul edilemeyecek kadar imkansız…

    Şerafettin Türk

  • İhvani Paylaşım
    İhvani Paylaşım

    16.07.2008 - 17:19

    ALLAH AŞKI



    Ezan nameleri giriyor penceremden
    Ben o vakit huzuru içimde yaşıyorum
    Açılınca ellerim semaya doğru
    Kalbimin ta içinde aşkını taşıyorum...

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:45

    Sen Bilmezsin

    Bilmem, aşk belki gedikler açtı yüreğimde.. Beklenmedik zamanda, beklenmedik şekilde merhaba dedi ayrılık.. Ve ben yine bana kaldım. Bıraktık birbirimizi sevgilim.. Seni çok seviyorum diye diye bıraktık.. Şimdi, ne önemi var yaşanılanların? Bittikten sonra her şey, acısı bile tazeyken, seni yaşayamamamın acısı yüreğimdeyken, ben sensizliğe değil, ben yalnızlığa alıştım. Yüreğimdesin hala ama bunu duyurmam sana. Özlüyorum seni, hem de çok ama hissettirmem sana bunu.. Çünkü, ayrılıklar bir defa yaşanır. İnsan bir kere ölür sevgilim. Bir kere doğar..

    Şimdi, dolduysa gözlerim, yıkıldıysa hayallerim, bittiyse rüyam, ne anlamı vardı yağmur olacak gözyaşlarımın.. Gittik, terk ettik birbirimizi.. Çok sevmelerin ne anlamı vardı..

    Ayrılmanın mantıklı olduğunu dillerimiz söyledi ama peki yüreklerimiz? Seninkini bilmiyorum ama benimki sağlıksız bu aralar..
    Acısı taze her şeyin geçen günlere, haftalara inat.. Sevmişiz, hem de çok.. Ama bu sevdanın başlangıcı gibi gizemli oldu ayrılık.. Sen gittin,ben bittim.

    İkimiz için seçtiğimiz şarkılar vardı.. Onları söylüyorum yalnız zamanlarımda.. Unutmamalı diyorum, unutulmaması gereken bir aşksın benim için.. Deli mavi diyorum, mavilere boyuyorum karalarımı, söylerken bu şarkıları.

    Ağlayışımı çok severdin.. Hıçkırıklarımdan haz alırdın ve benim için ağladığını duymak çok güzel bir duygu derdin.. Evet, senin için ağlamak güzeldi, ama bil senin ağlayışların daha güzeldi benimkilerden.. 'Kapat'madık, kapatamadık..

    Bir şiirle başlattım sevdamızı, yosun gözlü, yeşil gözlü, bu yazıyla devam eder bu sevda.. Sen bilmesen de..

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:32

    Yıldızlar

    Neydi beni bu denli sıkıştıran? Kalbimde sızlayan o feci acı neyin tarifesiydi? Böyle şeylerin faturası neden bana kesildi?
    Sessiz gecelerin çığlıkları hep bende odaklanıyor. Acaba neresi yanlış..? İşte bu soru damarlarımdaki bütün kanı soğuttu bi an.. Peki neydi bunun sebebi.. Nefsime karşı koyamıyorum ve hep yenik düşüyorum. Mağdurum... Bir kalp verilmişti neden bir başkasının istiyorum ki..
    Şimdi her şeyden vazgeçiyorum. Hiçbir şey elde etmek değil amacım. Peki neden geceler beni kendine çekiyor. Ne istiyor benden. Ya da ben ne istiyorum! Neden yaklaşmak istiyorum gecelere.. Çok mu seviyorum karanlığı..
    Cevap bulamıyorum.. Uykusuzum.. Kapatıyorum gözlerimi. Hiçbir şeyi görmek istemiyorum. Yavaş yavaş sıkıyorum kendimi. Ellerimi sımsıkı bağlıyorum gözlerime. Bir ışık sızıyor aradan. Bir umut, bir yoldu bu diyerek meraklanıyorum.. Acaba nereden geliyordu? Açıyorum gözlerimi.. korkuyorum, yavaş yavaş bakmaya çalışıyorum. Tam açamıyorum.. yarı yarı... Ve sonunda açıyorum. Yine sessiz her şey. Yanıp sönen bir cisim var sadece. Parlıyor.. Bakamıyorum. Yavaş yavaş kesiliyor. Dikkatlice bakıyorum sonunda.. Yıldızlar!
    Yıldızlar mı uyutmuyor beni! Peki ama neden ben! Geceker neden üstüme düşüyor benim! Yoksa bir şeye mi özen gösteriyorum.. Bu yanıp sönen cisim de neyin nesi..? Yanıp sönüyor, yanıp sönüyor. Yanıp söndükçe bana doğru yaklaşıyor. Yaklaştıkça yaklaşıyor.. Kalp atışlarım hzlanıyor. Gittikçe kaçış yollarım imkansızlaşıyordu. Neydi bu... Az bir zaman kaldı ki öleceğim sanıyorum. Çareler arıyor, sanki git gide yok oluyordum. O an, ışık hızıyla bir cisim düşüyor önüme. Korkudan gözlerimi açamıyorum. Var oluşumdan haberdar değilim. Her yer bembeyaz. Kimsecikler yok ortalıkta. Bir o ve çaresiz ben.. Değişmeye başlıyor ve başkalaşım geçiriyor. Yavaş yavaş bir yüz, ardından omuzlar, kollar ve bacaklar! Her şeyiyle bir insan olmuştu şimdi! Korkuyorum, nasıl buralara geldim, her şey nasıl gelişti.. Sıcak yatağımda güzel bir uykuydu istediğim. Böylesine kaos değildi.
    Bir ses beliriyor aniden. Kaçmak istiyorum fakat o ses.. O ses bana engel oluyor. Cesaretimi toplayarak derin bir nefes alıyorum. Ve korkusuzca arkamı dönüyorum. Hayretler içinde kalıyorum. O sesin sahibi.. Sabırsız adımlar atıyorum. Yaklaştıkça içim daha kıpır kıpır oluyor. Ve işte tam önümde duruyor. Elimi omuzlarına koyuyorum ve yüzünü bana doğru çeviriyorum. O an her şey kayboluyor. Ellerim boş kalıyor.. Saatlerce bekliyorum.. Ama nafile...
    Alevler içinde yanıyor yüzüm. Ve terden sırılsıklam olmuş her yerim. Gözlerimi açıyorum. Şaşkınlıkla etrafa bakıyorum. Hayal kırıklığına uğruyorum yine. Her şey rüyaymış.. Yine uzaksın bana, yine imkansız.. Sadece kızıyorum.. Bana seni anımsatan her şeye kızıyorum..

    can yücel

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:25

    Şu ânıma hediyesin

    Nefes almak istiyorum. Adin hep boğazımı düğümlüyor. Konuşamıyorum, oysa çok ihtiyacım var karşıma alıp seninle konuşmaya... Ya da hıçkırasıya ağlasam karşında. Hepsi ihtiyaç bunların. Oysa yoksun artik, ne özlemek kaldı senden geriye, ne de acındırmaya gerek kaldı ağlamaklı tavırlarla. Yoksun artik, neden ağlamıyorsam, bilmiyorum ama çözüm üretiyorum hep ağlamamak için. Fotoğraflarına bakıyorum,
    konuşmalarımızı okuyorum, vay be demek için.

    Affet ama artik aşkın varlığından söz etmek beni çaresizliklere ve soru işaretlerine sürüklüyor. Aska inanmamak beyhudeliklerde bir kurtuluş ve inanmak istemiyorum şimdilik. Bitiriyorsan, bir cümleyle bitir bu acımı, beklemesi olmasın, çırpındırma beni can çekişen kelebekler gibi. Kendimde dayanma gücü bulamıyorum eskisi gibi. Sensizlik içinde belaya sokuyorum bu başımı. Acımasızca hırpalıyor anılar. Gel dersem nankörlük yaparım kendime, geleceksen her şeye razı olurum eskisi gibi.

    Gece gece çöküşündü beni sürükleyen biçareliğime. Kim sevecekti seni benim kadar? Kim bakabilecekti kahverengi gözlerine? Kim eriyecek o bakışlarda? Kim ağlayacaktı sensizliğe benim kadar? Kim olacaktı yanında en yalnız zamanlarında? Kim özleyecekti seni yanındayken dahi? Off deli kız... Şimdi, bu saatlerde, bu günlerde birlikte olmayı planlamıştık biz... Hatta... Burayı söyleyemiyorum hep dilim kapaklanıyor kursağımda. Çöktün yine hislerime gecenin bir vakti sebepsizce. Hep yalnızlığımı geçiştirmeye çalışıyorum, oysa her anıma damga vurmuşken sen, hep başarısız kalıyorum böyle durumda. Ne yapabilirimleriminde hep sen hedef oluyorsun. Çok şey yapabilirdik belki de... Ne demeli burda? Susmalıyım yine...

    Son bir şey... Belki kızacaklar bana! Ben seni hala çok......... Giriş, gelişme ve sonuç, bir aşkın anatomisine altın harflerle yazılmış.

    CAN YÜCEL

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:12

    Annem.

    Karanlık bir boşluktaydım
    Gözüm görmez hissederdim
    Yastığım yatağım yok ama pamuk yumuşaklığı bedenindeyim
    Korkularımı da sevinçlerimi de seninkilerle yaşardım
    Bir mutluluk dünyasıydı rahmindeki yaşamım
    Seninleydim sendim içinde parçan olan Annem…

    Bir gecenin sabahıydı uykumdan uyandım
    Bir şey bir sebepti beni aşağı iten
    Huzurumda mutluluğumda bozulmuştu
    Uykumdan olduğum rahatsızlıkla paniklerdeydim
    Karanlık dünyamı bozdu ışığın göz kapaklarımı aşıp
    Gözlerime vurması
    Sıcaklığın yoktu üşüyordum
    Oda ne kokunda yok neler oluyor Annem…

    İçime kadar işleyen bir soğukluk vardı ciğerlerimi dolduran
    Sen yoktun sıcaklığın pamuk yumuşaklığı yatağım yoktu
    Üstelik baş aşağı tutuluyordum nutkum tutuldu ağlayamadım
    Ta ki popomda ki canımı yakan tokat’a kadar
    Avazım çıktığınca ağlamayı
    O günden bu yanada onunla yaşamayı öğrendim Annem..

    Bir şeyler oluyor her yanımda bu kadar el değmezdi bana
    Her yanıma dokunuluyor sıcak bir şeyler akıyor üzerimden
    Üşüyorum ama güzeldi rahatladım sendeki kadar hafifim Annem
    Senin kadar yumuşak olmasa da sarındım bir şeylere
    Ohhh ne güzel yine senin kokun senin sıcaklığın
    Olsun üşümektense, biraz daha rahatım Annem…

    Beni bir daha kimseye verme Annem ….
    Senden de kokundan da
    Güven duyduğum koynundaki sıcaklıktan da ayırma
    Alma beni kendinden sende kalayım annem ….
    Acıktım sana muhtacım kanına canına ak sütüne açım annem
    Doyur koynunda yatır yanında kokunda ve canında kalayım annem…

    Offf annem ömrünü bana adayan son anınlarında bile
    Senin öksürüğün beni öldürecek derken
    Kanserin pençesinde günlerini sayan Annem….
    Meğer ne emsalsiz ne kutsalmışsın
    Cennetin ayaklarının altındayken onları öpemeden gönderdiğim annem…
    Olsan da ayaklarının altında olsam
    Olsan da rahminde canında olsam
    Hep seni yaşayan senden parça olan
    Cennetinden tadan bulunduğun yerde kölen olan olsam ANNEM……

    Zeki Karabağ….
    04.04.07

    Zeki Karabağ

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:10

    Aydınlık Akşamlar

    Akşamlar var ya o akşamlar
    Hani elimi avuçlarının arasına alıp
    Pamuk yumuşaklığıyla sevişinin olduğu akşamlar
    Hani dizime başını koyup yüzünü avuçlarımın arasına alıp
    Her girintisinde her noktasında dolaştığım
    Sevip okşadığım akşamlar
    Hani omuzunu özledim deyip başını omuzuma yaslayıp
    Huzur buluyorum dediğin akşamlar
    Hani topu topu beş dakikalıkta olsa o kısacık yolda
    Koluma girip elimi sıkı sıkı tutuşun var ya
    Sarılmak bir kere dahi olsa öpmek arzusuyla köşe bucak
    Karanlık kuytu yer aradığımız akşamlar
    Hani zamanın bize yetmeyip dakikaların koşarcasına ilerlediği
    Gözümüzü saatten ayıramadığımız bakmaya korktuğumuz akşamlar
    Hani sen yanımdayken bile sensizliği yaşayan
    Tüm gözlerden bizi saklayan sana ulaşmamı sağlayan akşamlar
    İşte şimdi ben karanlıkları aydınlatan
    O aydınlık akşamları özlüyorum, özlüyorum, özlüyorum………

  • Han Zade
    Han Zade

    15.07.2008 - 18:08

    Bu Yüreği İstiyorum

    Çok şey mi istiyorum kadınım
    Seni sevmeyi varlığını yaşamayı
    Gözlerinde dalmayı kirpiklerine tutunup
    Yüzünde dolaşmayı boynuna sarılıp sıkmayı
    Sımsıkı reddedilmeden kucaklamayı
    Bedenini bedenimde bütünleştirmeyi
    Seni kendimde sonsuza dek hissetmeyi
    Geç kalınmış beraberliği doyumsamayı
    Seninle bir ömrü yaşamak istiyorum
    Bir nefes sigaradan çıkan ateş ışığı kadarda olsa
    Seni görmek seninim deyiş ini duymak
    Hiçbir şeyin mani olamayacağı beraberliği istiyorum
    Dostun arkadaşın erkeğin adamın olmayı
    Hükmetmeyi korumayı gözetmeyi ve kadınım kıskanmayı istiyorum
    Seni çok ve hep sevmeyi sonsuz saygı duymayı
    Yüreğimde yer vermeği değil tamamını seninle doldurmayı
    Kapıları kapatıp mühürlemeyi istiyorum
    Göğsümü yarıp içine koymayı
    Kendi arzunla orada kalmanı
    Yüreğini yüreğimle birleştirip tek yürek olmanı
    Yürek acını yüreğimde duymayı
    Beden yorgunluğunu bedenimde hissetmeyi
    Yani kadınım varlığının benimle olmasını istiyorum
    Ve tüm bunları aynı yoğunlukta bana verebilecek
    Sevgi dolu yüreği istiyorum
    Soruyorum kadınım o yüce yürek sende var mı?

  • Han Zade
    Han Zade

    08.07.2008 - 23:50

    Suskunluğundan tanırım O'nu... Yüzünde her daim nöbete duran
    ve içindeki depremi maskeleyen gülücüğü bilirim.
    O depremin yüreğinde açtığı derin yarıklardan en küçük bir iz yansımasa
    da yüzüne, aşinayım ketumiyetine...

    Bilirim ki, kabil olsa da, ters çıkarılmış bir kazağı düzeltir gibi içten
    kavrayıp dışa çevirseniz ruhunu, sanki yıllar yılı söylenmeyip saklanmış,
    dilin ucuna kadar gelip tutulmuş, tam haykırılacakken içe atılmış yüzlerce
    sözcük, hafızaya kelepçelenmiş binlerce söz, dile getirilmemiş on binlerce
    itiraz, akıtılmamış onca gözyaşı ilmek ilmek çözülüp saçılıverecektir ortalığa...

    Ama o konuşmaz.

    Sabırla dinler, sitemsiz kabullenir ve ruhunun derinliklerine gizlediği
    çekmecelerde özenle saklar içine attıklarını...

    Sadece kendisiyle baş başayken açar onları...Kimi zaman gizli bir
    günlüktür çıkan çekmeceden... Yazar; ...kimi zaman da sırdaş bir
    silahtır... Sıkar.
    Niye bazıları ağzına geleni söyleyip rahat uyku uyurken, 'içine atan',
    sessizliğe gömülüp kendi dehlizlerinin karanlığında yapayalnız kâbuslar
    görmeyi seçmiştir?
    Anlatmazlar ki bilesiniz...

    Kimi nasıl diyeceğini bilmediğinden, kimi bildiğini de diyemediğinden, kimi
    dediği halde kıymeti bilinmediğinden, kimi bir kez deyip yanlış bildiğinden,
    suskunluğun o huzurlu kuytusuna sığınmıştır.

    Sesini en çok yükseltenlerin en haklı sayıldığı bir dünyada, sürüye uyup
    gürültüye katılmaktansa sessizliğe gömülüp haksız sayılmayı tercih
    ederek tevekkülle içine kapanmıştır. İç kanamaları zaman zaman
    ağzından kaçırıverse de, dudağının kenarından sızanın 'kızılcık şerbeti'
    olduğuna inandırır herkesi...

    Oysa ne kadar gizlemeye çalışsa da, içindeki fırtınanın birilerine fark
    edileceği umudunu hep korur. Suskunluğunun her şeyi anlattığını sanır.
    Sanki onca gürültü içinde birileri gözbebeklerini okuyacak ve konuşmayı
    bilmeyen bir çocuğun derdini anlar gibi, iç dünyasında çağlayan nehrin
    sesini duyacaktır. Başını sessizce öne eğişinden, sitemkâr imalarından,
    dargın yalnızlığından derdini anlayacak, şifresini çözüp sessizliğini sese
    çevirecek birini bekler umarsızca...

    Oysa gürültünün çağında, kimselerin vakti yoktur,
    anlatmayanın derdini anlamaya...
    Kimse kimsenin gözbebeğine bakıp konuşmaz;
    yüreğini dinlemeye yanaşmaz.

    Öyle olunca da hepten içine kapanır 'içine atan'...
    Maddi varlığını dibe çeken bu manevi yükün ağırlığıyla yaşamayı öğrenir.
    Yükünü sırtlayıp, kendi iç sesiyle sohbet ederek yürümeye koyulur.
    Kendine yazılmış mektuplar, meçhule karalanmış satırlar,
    sadece yastığının bildiği sırlarla örer kozasını...

    Sabah oldu mu, sahte gülümsemesini yüzüne yapıştırıp hayata karışır.

    Anlaşılmadıkça artar ketumiyeti... Rahat hesaplaşanlara özenerek erteler
    hesaplaşmalarını... Geciktirilmiş her sohbet, vazgeçilmiş her itiraf,
    gösterilmemiş her tepki birbirine yapışıp koca bir ura dönüşür içinde...
    Sonra kanser gibi sarar bünyesini...

    İçindeki yara, yüzünde gülümseyen maskeyi aşağı çekmeye başlar
    zamanla... Artık ya içindekileri kusacak, ya da hepten susacaktır.

    İşte o zaman, 'iç' denilen o dipsiz derinlik, o ne atsan dolmaz sanılan kuyu
    taşar aniden... Yük, taşınmaz olur. Yıllar yılı sabırla bastırılan volkan, ya
    umulmadık bir tepki, ya katılırcasına bir ağlama nöbeti veya gizlenmiş bir
    silah olur, gürültüyle patlar.

    'İçine atan'ları bilmeyenler, kestiremezler bu ani tepkinin nedenini...
    Yanlış yerde ve son günlerde ararlar ipucunu... Oysa onca yılın
    suskunluğuyla kaynaya kaynaya dolmuştur yanardağ...
    Ve gün gelmiş patlamıştır.

    İntiharı, doğumudur 'içine atan'ın...
    İlk kez yüksek sesle konuşmuştur ve çoğu kez, son olur bu...

    Artık geride bıraktığı efsane konuşacaktır, kendisi yerine...
    Tanırım O'nu...
    Sessizliğin erdem sayıldığı bu özel dünyanın suskunları bilirler
    birbirlerini...
    Çareyi de bilirler.
    Gözbebeklerine bakıp ruhunda kaynayan volkanı sezecek ve
    şefkatle 'içeri' sızıp O'nu yukarı çekecek bir dost elini umutla beklerler.
    Beynine ancak o dost eli uzanabilir.
    O yoksa yedeği bir kurşundur.

  • Han Zade
    Han Zade

    06.07.2008 - 19:55

    Dünya Güzeli


    Can tende durdukça varlık temelim
    Periler Perisi Dünya Güzeli
    Sol yanım vurdukça O’ dur emelim
    …….. Meleklerden aslı sanki fezalı
    …….. Kâinatta eşsiz Dünya Güzeli

    O’nu gördüğüm gün kalpten vuruldum
    Bulanık akardım O’nda duruldum
    Onsuzluğu çeke çeke yoruldum
    …….. Hicrinde gözyaşım yedi gözeli
    …….. Sevginle sar beni Dünya Güzeli

    O’nunla dopdolu gün hafta ayım
    Aşkıyla şad oldu gönül sarayım
    Vuslatı olacak en kutlu payım
    …….. Onsuz tenimde can, ölüm cezalı
    …….. Canıma can katar Dünya Güzeli

    Ömür denen vaktim her an onunla
    Dolaşır damarda bu kan onunla
    İftihar ediyor bu can onunla
    …….. Olmadı onunla asla nizalı
    …….. Ruhumun güneşi Dünya Güzeli

    Gün oldu ruhunda oldum fırtına
    Sitemkâr olmadı bakıp ardına
    Gücenmeden aldı gamı sırtına
    …….. Kendimden utandım üzdüm üzeli
    …….. Hakkını helal et Dünya Güzeli

    G/Sözleri kalbime sevgi indirir
    İçimde tutuşan koru söndürür
    Mah cemali leyli güne döndürür
    …….. Siması doğuştan nurla bezeli
    …….. Eritir bakışı Dünya Güzeli

    Bu dünyada ondan güzel görmedim
    Ondan başkasına gönül vermedim
    Yâdele meyledip cana karmadım
    …….. Yeşil gözleriniçizdim çizeli
    …….. Çıkmadı aklımdan Dünya Güzeli

    Delibal özledi bebek kokunu
    Olmadı sen gibi candan yakını
    Gururdur taşımak sevda yükünü
    …….. Sanki dudakları balla özeli
    …….. Öpmeye doyamam Dünya Güzeli

  • Han Zade
    Han Zade

    05.07.2008 - 16:43

    Kavuşursak Biteriz Biz



    Kavuşursak biteriz biz,
    Biz mutlu sonlar katiliyiz.
    Kavuşursak biteriz biz.
    Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.
    Herkesin bildiği bir aşk,
    Herkesin attığı bir imza
    Herkes gibi değiliz biz.
    Belki biraz serseri,
    Belki biraz deliyiz,
    Ama kavuşursak biteriz biz.
    Pervane böceğinin mum alevine sevdası
    Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
    Yanar ama su içmeyiz
    Etrafında döner, alevle dansederiz.
    Bize kimseden zarar gelmez,
    Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
    Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
    Biz artık biz değiliz.
    Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
    Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
    Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
    Onu bilir, onu söyleriz,
    Kavuşursak biteriz biz.
    İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
    Dokunursak kanar ellerimiz.
    Kimselere söylemez gizli gizli severiz
    Ama kavuşursak biteriz biz.
    Bir kor var içimizde yanan,
    Onu küllendiremeyiz.
    Görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz.
    Bir aşk var bizi biz yapan,
    Kavuşursak biteriz biz.
    Biz herkes gibi değiliz.
    İstadeğimiz zaman gelip,
    İstediğimizde gidemeyiz.
    Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
    Ne bir filmdeki mutlu son,
    Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
    Sadece özlemle severiz,
    Ve kavuşursak biteriz biz.
    Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
    Artık her aşk her ağızda sakız.
    Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
    Belki ayrı şehirlerdeyiz,
    Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
    Yağmur yağarsa, çıkar,
    Aynı yağmurun altında ıslanırız.
    Bu aşkı ancak biz biliriz.
    Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
    Mektupları suya yazarız.
    Biz belki ayrıyız,
    Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
    Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
    Onu bilir onu söyleriz.
    Kavuşursak biteriz biz.
    .

    Uğur Arslan

    .

  • Han Zade
    Han Zade

    04.07.2008 - 14:52

    ŞİİRDE Kİ SEVGİLİ

    Ayrılıklar böyledir işte,
    Kimisi unutur,kimisi büyütür içinde.
    Bir kasırga gibi,
    Her geçen gün,darmadağın eder insanın yüreğini.
    Yıkılmadık yer bırakmak istemez.
    İnanki;
    Gittiğin günden beri,
    Hiç gülmedi şu yüzüm.
    İnsanlar, tebessüm eden sahtekar yüzüme aldandı hep.
    Yokluğun içim de cehennem gibi...!
    Sen artık dönmeyecek misin yani.
    Girmeyecek misin,
    Sana mekanlar hazırladığım şu gönlüme..
    Söyle...!
    Unuttu mu yoksa.!
    Unutanlar gibi seninde yüreğin beni.
    Şu yaralı kalbimi bilmez misin.
    Durmaz gelirdin bilsen.
    Koşardın belki de..
    Yarım kalan,yarınlara sakladığım sevgilere.
    Yeni sevdalar mı buldun yoksa;
    Gittiğin yerler de.?
    Kim bilir; kimlerin gönül tahtındasın şimdi..
    Hiç düşünürmüsün...
    Bir deli yüreğin seni her durakta beklediğini...
    Düşünürmüsün söyle...!
    Çokmu geç kaldım yani,
    Sana söylemek için,
    Seni ne kadar sevdiğimi...
    Söylüyorum işte..
    Duy beni..!
    Rüzgarlar getirmez mi sana sesimi.?
    Eğer ki duyarda gelmezsen..
    Gözyaşlarım aksın yüreğine bir ömür..! ! !
    Hep ağlamaklı olsun yüreğin..
    Yüreğimde ki; saklı kalmış sevgili...
    Sende bilme kim olduğunu senin.
    şiirdeki sevgili,sende bilme....
    sende bilme...
    sende bilme kim olduğunu senin.

    yazan:
    Hasibe atış.

Toplam 776 mesaj bulundu