Han Zade Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

  • Han Zade
    Han Zade

    09.01.2009 - 01:32

    Külüstür Bir Sevda

    Külüstür bir sevdayım ben
    Her an yolda kalmaya meyilli.
    Biraz yamalı, yırtık ve kanamalı bir sevda..
    Senelerce mahsenlerde tutulan
    Yıllanmış bir sevdayım
    Dudaklarına sunulan...

    Son sevme tarihi henüz geçmemiş
    Başaşağı tutulmuş fransız bir sevda.
    Üzeri tozlanmış bir sevdayım ben
    Gündelikçi kadının ihmal ettiği...
    Darmadağan pasaklı bir sevda.

    Coğrafyası bilinmeyen bir sevdayım
    Yeri yurdu adresi belirsiz..
    Düşürülmemiş hatta kuşatılmamış,
    Özgürlük budalası bir sevda..
    Hiçbir esareti kabul etmeyen
    Çaresiz bir sevdayım ben
    Yalnızca
    Gözlerine tutsak edilen...

    Salih Aydın

  • Han Zade
    Han Zade

    08.01.2009 - 23:06

    ...


    Sen deyince bildiğim bütün sözler uçuyor hafızamdan.
    ‘’Sen’’ diyorum gerisini getiremiyorum…
    Bulamıyorum sen’den başka...
    Sen’den öncesi de yok sonrası da…
    Yalnızca belleğimde sen…
    ‘’Sen’’diyorum ve susuyorum…
    Söylenebilecek tüm sözler korkup kaçıyor sen’den…
    Ya sen’den sonrasına yakışmazlarsa…
    Evet!
    Bilmiyorum sen’den başka bir sen…
    Kalbimde sen…
    Ruhumda sen…
    Dilimde sen…
    Duamda sen…
    Her yer böylesi sen’ken neden?
    Neden sensizim ben?
    Neden?
    Dört duvarımın adı sen…
    Açtığım her kapı sen…
    Girdiğim her oda sen…
    Adım adım sen…
    Nefes nefes sen…
    Peki her yer böylesi sen’ken…
    Neden sensizim ben?
    Neden…
    Sensizim ben? ..

  • Han Zade
    Han Zade

    08.01.2009 - 01:10

    LEYLÂYA MEKTUPLAR

    a benim iki gözüm,
    nedir kirpiyinin kıvrımına tutulup kalan burukluk.
    ruhunu ve kalbini acılara gark eden düşünceler nedir
    nedir mübtelası olduğum gözlerinden akan yaşların sebebi.
    sabret ey mahbubum, sular bulanmadan durulmaz.
    yaşanacaklar her ne ise hasbelkader yaşanacak. muhatap olduğumuz tüm musibetler ve acılar yüce yaradanın imtihanından başka ne olabilir.
    kul nedir ki hükmü ne olsun.
    isyan, muhakeme, karşı gelme beyhude çabalardan başka bir şey deyildir.
    hem çekilen acıların, yaşanan hüzünlerin neticede hayr’lara vesile olmayacağı ne malum.
    Sabret ey mahbubum,
    sabır, karanlık gecenin sonunda doğan güneş, büyük sahraya yağmur, istiridyeye incidir.
    gönüllere ferahlık, hüzünlere teselli, kozayı kelebeye dönüştüren ulviyettir sabır.

  • Han Zade
    Han Zade

    06.01.2009 - 23:28

    Kara Kilit

    Kara Kilit

    Kara kilidini çözdüm
    Üvey değil hani özdüm
    Gülüm beni neden üzdün
    Yüreğimden vurdun beni
    -
    Gönlüme sen şiir yazdın
    Silecektin neden yazdın
    Sen bahardın ben de yazdım
    Sen kış ettin beni gülüm
    -
    Hani kadim dosttum sende
    Sildin beni defterinde
    Sevgim var mı yüreğinde
    Meçhullere attın gülüm
    -
    Yazıların değiştirttim
    Bazıların ben sildirttim
    Yüreğime izlettirdim
    Eleştirdin beni gülüm
    -
    Ben var iken ona kondun
    Heybesine sen gül koydun
    Sen hep bana yasak koydun
    İnan beni kırdın gülüm
    -
    Ondan bundan üç beş şiir
    Sözde olmuş o bir şair
    Kim yutar bunu hey şakir
    Kırma artık anla gülüm
    -
    İhvani çok sevdi seni
    Kırma sende anla beni
    Yeter artık yeter demi
    Anla beni anla gülüm
    -
    İHVANİ

    Salih Kozan

  • Han Zade
    Han Zade

    06.01.2009 - 20:55

    ۞ Sevda Yokuşu

    Ne güzeldi senle sevgiler aşklar
    Yüreğimden gitmez hala izlerin
    Nasıl da süzüldü gözlerden yaşlar
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    Takvimlerden düştü tek tek günlerim
    Anılarda kaldı senli dünlerim
    Uykumu bölüyor bitmez düşlerim
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    Seneler şahidim sendin tek gülüm
    Alışmaz ki bu can sensizlik zulüm
    Her nereye gitsem her şey kördüğüm
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    Gönül bahçemde hep çiçekler soldu
    Kedersiz yüreğim dertlerle doldu
    Ne oldu aşklara bize ne oldu
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    Çekilmez anılar yetti canıma
    Umudum kalmadı, dinmez yarama
    Kemani hüzünler sardı boynuma
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    Ne mektubun gelir nede bir haber
    Hasretle yaşamak bilsen ne beter
    Takatim kalmadı yeter be yeter
    Sevda yokuşunda durdu dizlerin.

    06 Ocak 2009

    Berkay Kur/Gökmen Y.Erdem

  • Han Zade
    Han Zade

    06.01.2009 - 11:43

    Değişir rüzgarın yönü
    Solar ansızın yapraklar;
    Şaşırır yolunu denizde gemi
    Boşuna bir liman arar;
    Gülüşü bir yabancının
    Çalmıştır senden sevdiğini;
    İçinde biriken zehir
    Sadece kendini öldürecektir;
    Ölümdür yaşanan tek başına
    Aşk iki kişiliktir.

    Bir anı bile kalmamıştır
    Geceler boyu sevişmelerden;
    Binlerce yıl uzaklardadır
    Binlerce kez dokunduğun ten;
    Yazabileceğin şiirler
    Çoktan yazılıp bitmiştir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Aşk iki kişiliktir.

    Avutamaz olur artık
    Seni bildiğin şarkılar;
    Boşanır keder zincirlerinden
    Sular tersin tersin akar;
    Bir hançer gibi çeksen de sevgini
    Onu ancak öldürmeye yarar:
    Uçarı kuşu sevdanın
    Alıp başını gitmiştir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Aşk iki kişiliktir.

    Yitik bir ezgisin sadece,
    Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
    Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
    Gece camlara sürtünürken;
    Çünkü hiç bir kelebek
    Tek başına yaşayamaz sevdasını,
    Severken hiçbir böcek
    Hiç bir kuş yalnız değildir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Ataol Behramoğlu..

  • Han Zade
    Han Zade

    05.01.2009 - 09:32

    Unutma

    Gitmişse yüreğin söküp gitmiştir
    Beklemek beyhudedir gideni,
    Bakmak boşunadır ardından
    Çağırma boşuna giden dönmez
    Dönsede bir şey ifade etmez,
    Gemileri yakıp gitmiştir,
    Dönüşü artık fayda etmez
    Derin bir hikayedir
    Oku oku bitmez
    Giden hep beklenir aslında
    Ama çağırmaları giden duymaz
    Göz yaşı kar etmez
    Bu çook ince bir türküdür
    Bir hoyrattır ağrı dağında,
    Çelik çoban ateşinde söylenir
    Hüzünlü bir kemandır senfonilerde,
    Bir üç telli bağlamadır aşık elinde
    Söyle söyle bitmez
    Giden arkasına bakmaz giderken
    Eyvallah etmez
    Sen umudunla yaşa yinede
    Yinede sen huzurunla yaşa
    Göm kendini karanlığına
    Gülümse yalancı aldanışlarına
    Bakma gidenin ardından, yalvarma! ..
    Düşünme sebebini, kendini sorgulama!
    Kendin düşürdün kendini, sakın ağlama!
    Ve umutlanma!
    Görürsen bir gün çaresiz küskün,
    Duyarsan ana haber bültenlerinde,
    Yada fısıltı gazetelerinde,
    Manşetten okunmaya değmez birini
    Kendini sorgula! gideni yargılama! ...


    Hamza Görgülü

  • Han Zade
    Han Zade

    03.01.2009 - 17:50

    Seni neden sevdiğimi sordun defalarca bana.

    Bu sorunun cevabı yok ben seni sadece sevdim. Bir insanı her şekilde ve her şeyiyle sevmeyi senden öğrendim. Aşkı yaşadım. İlk defa birinin gözleri kelimesiz bıraktı beni. İçimin kadın yanı sendin ve senin içinin erkek yanı ben. Bu benzerliğin küçük gizleri vardı kimselerin anlamayacağı. Bazen benim iç sesimi senin dudaklarından duymak gibi. Kelimelerin anlatamayacağı öyle bir giz ki bu. Beni sana tutsak kıldı. Ve ben şimdi senin bana geldiğin yöndeyim. Bir yanım hep kokunu özler. Bir yanım hep der unut gitsin.

    Canımı yaktığın nice geceler vardı, bir mezarla konuşacak kadar yalnız kaldığım gecelerde, ilk terk eden hep sen oldun beni. Senin bende her şey benim sende hiçbir şey olduğum sayısız saatler. Yinede gözlerini gördüğümde nefretten aşka sancılandı yüreğim. Senin kim olduğunu saklayarak neden bu halde olduğumu soran yürek yoldaşlarıma her şeyden önce ömrümün gizinde saklı olan sevdiklerime sözcüklerle bir şeyler anlatmaya çalışırken hep seni haklı çıkaracak sözcükleri seçen dudaklarıma şaşkınlıkla bakarken aşk bu dedim içimden. Koşulsuz sevmeyi ve sevmek için iki kişi gerekmediğini ben sende öğrendim. Aslında tek kişilik senaryoda iki yüreği yüreğimde taşımayı ben sen yokken de bilirdim.

    Ezan okunuyordu seni ilk gördüğümde dudaklarımdan o an senin isminin geçmesine tanık olan kulaklarımın şaşkınlığı arasında sevmiştim seni. O anı geçiştirmeye çalışan edalarla yürümüştüm evime giden yollara. Ve seni hep okunan sabah ezanıyla uykularıma bırakarak sevdim. Ben seni hep ezanla sevdim. Tek tanığım ezan oldu seni sevmelerime. Uykusuz bir gece ve sen ve ezan. Yüreğinde ki inancı sevdim en çok. İnancın belli kalıpları olduğunu iddia eden ve bu kalıplar dışında yaşayanın inancı taşımayacağını iddia eden onca insanı yanıltan seni sevdim, tıpkı bende yanılmaları gibiydi.

    Kirpiklerimin bıraktığı ıslaklık bir tuz tadı karıştırıyor yüreğine, hissedebiliyor musun?

    Belki de demek istediğim kim bilir. Bizim bir masalımız vardı gerçeklerden daha anlamlı, bizim bir gerçeğimiz vardı belki yalnızca masal olan. Sana başka sözüm yok istersen gidersin ama belki bende kalmak istersin ne dersin? Ben seni kalbimde demledim. Seni severken ihaneti, inancı taşıdım içimde. Kalbimin sen tarafında her şey vardı.

    Her şeyde biraz sen değil, her şeyde hep sen varsın.

    Senin beni kayıtsızlığa bıraktığın günlerde geceleri apansız üşüyerek uyanırdım. Yalnızlığın gelirdi yanıma. Tetikte kalan acılarla vurulan yanların. O anda yanında olamamak her şeyden çok acıtırdı canımı. Arayamazdım seni git demiştin bana bilirdim. Susmalıydım. Dualarımla ulaşmaktan başka seçeneğim kalmazdı ve senden gelen acıyı böyle gecelerde gönlüme zikir eylerdim. Seni bu yüzden her ezanda Rabbim’e ısmarlardım. Aşkın mecaz oyunlarına uymadı hiçbir zaman yaptıklarım. Ben seni etkili olduklarını gün geçtikçe keşfettiğim hayat kurallarıyla sevemedim işte. Kaybetmekse kaybettim,yenilmekse yenildim,anlaşılmadım,sevilmedim ama ben seni sadece sevdim...Gerçek zaferlerin yalanlarla kazanıldığını öğretse de hayat ve sen inanmasan da ben seni yalansız sevdim. Ben senle ne çok şeyi sevdim.BEN SENİ SADECE SEVDİM
    .
    Bırakıp ta gittiğin bir şey hep kalacak buralarda. Seninle el ele gezdiğim viran sokaklar hiç olmayacak, senin omzunda uyuyarak geçireceğim yolculuklar, seninle yaşanacak çocukça hınzırlıklar,ve yaşanmamışlığı içimi kanatacak bir çok an hep içimde yaşanmamış kalacak. Sen beni başka bir hayata erteleyeceksin ve başka bir hayat hiç olmayacak. Ve ben bu anları başkalarıyla yaşarken sevgim ihaneti tadacak ve ben en çok sana kızacağım ve ben en çok seni seveceğim. Senin beni büyük bir rahatlıkla başkalarının kollarına bıraktığın anlarda bile ben seni sadece seveceğim.

    Senin uyanmaya hazırlandığın şu saatlerde ben senin yarım kalan uykunu uyumaya gidiyorum. Aynadan gözlerime gözlerimden sana ulaşıp konuşuyorum.

    İyi uyu sevgilim...
    HİÇKİMSEN.....

  • Han Zade
    Han Zade

    30.12.2008 - 23:27

    SEN DEĞİŞMİŞSİN…

    Sen bir başka olmuşsun
    Dağılmış saçın başın
    Değişmiş bakışın
    Bu yaz tanıdığım, sevdiğim değilsin
    Sana bir haller olmuş bu kışın
    Bak, sensiz bitiriyorum bu seneyi
    Bu gece Otuz bir Aralık
    Kutlu olsun yılbaşın
    Desem ki; dinmesin gözyaşın
    Hayır
    Haksızlık edemem sana
    Bu kadarını da hak etmedin
    Kendini bana sevdirdin
    Çok sevdirdin
    Sonra
    Sonra da ecel gelmiş can gibi
    Mavzer kurşunu yemiş yaradan akan
    Kan gibi
    Çekildin usulca
    Yangın oldun
    Hasret oldun bu yürekte aylarca
    Olmadı şimdi
    Olmadı seni karşımda böyle bulunca
    Sen
    Sen bambaşka olmuşsun
    Değişmişsin
    Değişmiş duruşun, tavrın
    Kalmamış o sıcaklığın
    Bir başka olmuş kara gözlerin
    Değişmiş bakışın
    O sen değilsin, bu yaz tanıdığım, sevdiğim
    Sen değişmişsin be bir tanem bu kışın…

    Gürsel İLERİ

  • Han Zade
    Han Zade

    29.12.2008 - 14:12

    *********Var mı Aşk Gibi Bir Güzel, Uğruna Ölmeye Değer




    Recados, Gifs e Imagens no Glimboo.com



    Var mı aşka müptelâ olmak gibi dünyada
    Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer
    Nefesin daralsa da, kalbin hergün sıkışsa da
    Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer

    glitter-graphics.com
    Hasreti var vuslatı var, şımarıklık nazı var
    Dört mevsimi ilkbahar, sonbahar kış yazı var
    Karanlığı, aydınlığı, siyahı beyazı var
    Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer

    glitter-graphics.com
    Kahırlar, ağlamalar, diz çöküp yalvarmalar
    Önce küçük sitemler, sonra kırılıp küsmeler
    Sonra bir beyaz gülle öpüşüp barışmalar
    Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer

    glitter-graphics.com
    Bir tek 'canım' sözüne bir can verenler için
    Cenneti cehennemi onda görenler için
    Yalnız dudaktan değil, kalpten sevenler için
    Var mı aşk gibi bir güzel, uğruna ölmeye değer
    _____________Âlimoğlu___________

  • Han Zade
    Han Zade

    29.12.2008 - 00:37

    SEEVGİN BENDE HÜKÜM SÜRÜYOR
    -

    Aldırma sen onun bunun lafına
    Gül sevgidir bakılmaz ki tadına
    Doğan güneş ve yağmurlar sana
    Haydi artık bahar geldi be gülüm
    Sevgin bende hüküm sürüyor gülüm
    -
    Gönlün kalbin bende tutuklu kalsın
    Nasip işte kader buna ne yapsın
    O gülen yüzün hep mutlu kalsın
    Yüreğimde sevgi oldun be gülüm

    -

    yasemin misin sen yoksa gül müsün
    Sen çiçek misin sümbül müsün
    O nurlu yüzün solmasın gülsün
    İnan gönül bahçemin gülüsün
    Sevgin bende hüküm sürüyor gülüm
    -

    Bu yürek sevginle dolup taşıyor
    Bu garip senin sevginle yaşıyor
    Sana olan sevgim beni bile aşıyor
    Hiç aklımdan çıkmıyorsun be gülüm
    Sevgin bende hüküm sürüyor gülüm
    -
    ihvani

  • Han Zade
    Han Zade

    28.12.2008 - 16:32

    Yıktın yuvamı

    Kahpe felek verdi bana dumanı
    Benzimi sararttı yıktı yuvamı
    Gözlerim karardı görmez ummanı
    Kaldım karanlıkta yıktın yuvamı

    Sacımın teline sual sordular
    Yardan ayırtılar öksüz koydular
    Yalnızlığı bana reva gördüler
    Akılsız koyup ta yıktın yuvamı

    Yandım ateşine yandım ahtın,a
    Söylenenler çıktı neden bahtıma
    Azrail in göz diktin tahtına
    Delik deşik ettin yıktın yuvamı

    Nesine de cıvan oğul nesine
    Döktürdün yaşımı bir tek sesine
    Ağlaşır analar kimin nesine
    Ateşledin yandım yıktın yuvamı

    Yüksek,yüksek uçar iner mi turna
    İnerse sürüye döner mi turna
    Gidenler dönmedi bilir mi turna
    Yok ki bilsin dönen yıktın yuvamı

    Ali rıza aslan

  • Han Zade
    Han Zade

    28.12.2008 - 12:29

    Gönül bu

    Bir bakarsın sular gibi çağlıyor
    Bir bakarsın küskün küskün ağlıyor
    Bir bakarsın hülyalara dalıyor
    Bu gönülün şöyle derdi var gibi.

    Bir bakarsın kalır inceden ince
    Bir bakarsın bulur goncadan gonca
    Bir bakarsın olur yüceden yüce
    Anlarsın ki dünya ona dar gibi.

    Bir bakarsın çok ihtiyar pir olmuş
    Bir bakarsın kapışılmış çür olmuş
    Bir bakarsın içi dolu kir olmuş
    Göremez etrafı sanki kör gibi.

    Bir bakarsın köle etmiş kendini
    Bir bakarsın beğeniyor kendini
    Bir bakarsın sığmaz aşar bendini
    Benim gibi kıymet var mı der gibi.

    Necmi Uçar

  • Han Zade
    Han Zade

    28.12.2008 - 01:28

    HUZUR SOKAĞI
    -
    Ay doğuyor üzerime seninle
    Ben boş sokaklardayım yine
    Huzur sokağındayım yine seninle
    Gözlerim nemleniyor
    Yüreğim demleniyor
    Hayalin yalnızlığıma doğuyor
    Ay doğuyor üzerime
    Senin o gizeminle

    Ay doğuyor üzerime seninle
    Sen geldin sanıyorum
    Ben seni arıyorum
    Gök yüzünde gördüm seni
    Yıldız olmuş parlıyorsun
    Uzaklardan bana el sallıyorsun
    Tebessümler yüzlerinde!
    Ve sen artık gök yüzünde
    -
    Hava karardı oldu gece yarısı
    Sokaklarda avare birisi
    Sokak lambasının altında
    Oturuyorum kaldırımlarda
    Geçmişe yolculuk yapıyorum
    -
    Aynama bakıyorum
    Saçlarımı tarıyorum
    Alnımda ben! seni görüyor gözlerim
    Hayalimde sen
    Oturmuşuz yan yana
    Masallar anlatıyorsun bana
    Konuşuyoruz kana kana
    -
    Hayaller kuruyorsun kendince
    Böyle olurmuş insan sevince
    Biraz düşünüyoruz
    Gülüşüyoruz kahkahayla
    Birazda üşüyoruz
    Sabah ezanı okunuyor ve irkiliyorum
    Seni arıyor gözlerim göremiyorum
    Kahretsin rüyaymış tüm gördüklerim
    Seher vakti olmuş ben hala o
    Hüzünlü akşamlardayım
    Aralık ayında çarşambadayım
    -
    Her yer aydınlık güneş doğuyor
    Canım sıkkın ruhum karamsar
    Şimşekler çakıyor gözlerimde
    Sevgin yüreğimde ve özlemimde
    -

    Ben hala sokaklardayım
    Yüreğimle göre göre
    İklim İklim yöre yöre
    Her zaman aklımdasın
    Haylimde huzurumdasın
    Yüreğimi titreten rüzgarsın
    Hep aklımdasın varsın
    Beni benden alan yarsın
    Artık huzur sokağındasın

    KOZANOGLU
    ihvani

    Salih Kozan

  • Han Zade
    Han Zade

    26.12.2008 - 15:16

    1918


    Yıl bindokuzyüzonsekiz
    sabah namazımı kıldım
    ikiyüzkırksekiz can
    koyun gibi boğazlandım...

    adım memikti memikoğlan
    anam ırgattı babam çoban...

    topladılar bizi meydana
    koca bir çukur kazdılar
    kestiler elimi ayağımı
    bebeleri beşikleriyle yaktılar...

    seher uykularımı böldüler
    beni diri diri gömdüler...


    erzurumluyam gardaş alacalıyam
    yurduma milletime bağlıyam
    bundandır katlime sebeb
    işte ben buna ağlıyam...

    yıl dokuzyüzonsekiz
    sabah namazımı kıldım
    ikiyüzkırksekiz can
    koyun gibi boğazlandım...

    unutma bunları ey evlad-ı vatan
    özgür olduğun topraklardır seni yaşatan....

    Serdal Göçmen

    1918 Erzurum alacada Ermeni çeteleri tarafından tarihte eşi benzeri görülmemiş tarifi imkansız bir kin ve nefretle; elleri ayakları palalarla kesilip, hamile kadınların bebelerinin karınlarında şişlenip, onlarca yeni doğmuş bebeklerle birlikte katledilen canlı canlı toplu halde gömülen bu toprağın 248 canına ithaftır ve... ÖZÜRCÜ; satılık,ahmak, budala, aptal,gaflet uykusundan, uyanamayan, başını kuma gömen ve sonra kendini aydın sanan ve binlerce yıldır ezilen acı çeken katledilen çilekeş Anadolu insanını ve bizleri uyuttuğunu sanan geri zekalı, ahmak hainlere CEVAPTIR.....

  • Han Zade
    Han Zade

    24.12.2008 - 11:50

    -Hakikat Yolu-
    Yaratmış alemde ademi insan
    Sanma ki elini boşa çevirir
    Nimetini vermiş eylemiş ihsan
    Toprağı nimete aşa çevirir

    Rabbim bazen alır dener kulları
    Bir anda kapanır rızık yolları
    Hamt ederek çevir ona kolları
    Kurumuş ağacı yaşa çevirir

    Kul hakkı yersen kötüdür huyun
    Haramsa ekmeğin içtiğin suyun
    Cehennemde hazır bilesin kuyun
    Kalbini kararmış taşa çevirir

    Dünya üzerinde herkes misafir
    Tövbeyle sökülür kalplerde ki kir
    Rehberin olmazsa ol habibi pir
    Bir anda yazını kışa çevirir

    Günahlarımızı düşünüp biraz
    Secdede gözlerden yaş akıtsak az
    Şükürle ihlasla edersek niyaz
    Kalp gözümüzü hoşa çevirir

    Nefsine yenilme olsan da bitap
    Rehberin olmalı mukaddes kitap
    Edersen duanda edeple hitap
    Sırat köprüsünde kuşa çevirir


    Leyla Gül Varoğlu

  • Han Zade
    Han Zade

    23.12.2008 - 19:49

    ATEŞ BACAYI SARDI

    Görünce aklımı, başımdan aldın
    Zannettim kalbimi; durdu, güzelim
    Bedenime sönmez, ateşler saldın
    Bakışın içimden, vurdu güzelim.

    Aşkın yaylasından, indim düzüne
    Tutuldun diline, tatlı sözüne
    Gökte ay mı değdi, güzel yüzüne?
    Cemâlin; nurlardan, nurdu güzelim.

    Ne olur benimle, gönül eyleme
    Herkes bir pay aldı, sen de peyleme
    Beni sevmediysen, sakın söyleme
    İnan ayrılığın, yordu güzelim.

    Coşkun sular gibi, bana akışın
    Şekerden, baldan da, tatlı bakışın
    Sanki alev gibi, beni yakışın
    Gözlerin ateşten, kordu güzelim.

    Kendimi okudum, kahve falında
    Sevgim bülbül olmuş, öter dalında
    Keşke çul olsaydım, senin yolunda
    Geçse de üstümden, ordu güzelim.

    Bir tek seni sevdim, seni bilirim
    Ne ki, arzu ettin, onu alırım
    Ne zaman istersen, koşar gelirim
    Ayrılık her şeyden, zordu güzelim.

    Yedek parçam olsan, eklesem seni
    Canımın içinde, saklasam seni
    Alnımın akıyla, aklasam seni
    Yaşlandı yılların, kurdu güzelim.

    Candan da üstünsün benim yanımda
    Aşkın şerbetleşti, benim kanımda
    Moral kaynağımsın, en zor anımda
    Ateş bacaları, sardı güzelim.

    Necati Ocakcı

  • Han Zade
    Han Zade

    23.12.2008 - 16:08

    YÜREĞİM...



    Sevda dergahında divane oldum
    Susarak ismini anar yüreğim
    Kalbinin oduna pervane oldum
    Bir gün dursa bile yanar yüreğim

    Bir gaflet anında girdin özüne
    Sırların sırrıydı, erdin özüne
    Dert senden gelirse, derdin özüne
    Gülerek kendini banar yüreğim

    Bu nasıl yanmaktır, bu nasıl çile
    Aşkınla çevirdim deryayı küle
    Yanında sen yoksan ateşte bile
    Buz tutar, kar olur, donar yüreğim

    Haykırdı hicranlar, türküler sustu
    Tek senle barıştı, tek bana küstü
    Lal olmuş bülbüldür her akşamüstü
    Gönül pencerene konar yüreğim

    Kırık bir saz olur senin elinde
    Bin çile hıçkırır bir tek telinde
    Avare sakidir hasret ilinde
    Vuslatı, vuslata sunar yüreğim

    Uyutur uykuyu kalır uykusuz
    Sana sevgi dolu bana duygusuz
    Gün olur çöllerde Mecnundur susuz
    Gün olur Leyla'ya pınar yüreğim

    Sen sevda yolcusu, yüreğim bir han
    Ben çile mahkumu, yüreğim zindan
    Sensiz kurak çölde kırılmış fidan
    Seninle asırlık çınar yüreğim

    Bir nasihat sana benden hediye
    Mansur'un izinde dolaşmak niye
    Haykırıp durursun 'aşk benim' diye
    Dara çekilmek mi hüner yüreğim?

    SERDAR TUNCER

  • Han Zade
    Han Zade

    23.12.2008 - 00:59

    -Aşk Sabırla Var Olur -
    Közün düştü özüme yaralı kalbim sızlar
    Özüm sende sınanır aşk sabırla var olur
    Gül yüzündür güneşim gözlerindir yıldızlar

    -Gönül aşkına yanar ateş olur kor olur
    -Sabrım imtihan olur aşk sabırla var olur

    Ruhum rüzi-gar olup delice sana eser
    Hasret dağına çarpar buza ayaza keser
    Neden ah edip gülüm bu garip cana küser

    -Gönül aşkına yanar ateş olur kor olur
    -Sabrım imtihan olur aşk sabırla var olur

    Mızrap değiyor tele güller hazan sarısı
    Pare pare kalbimde yokluğunun ağrısı
    Özlemin düşer bana sen canımın yarısı

    -Gönül aşkına yanar ateş olur kor olur
    -Sabrım imtihan olur aşk sabırla var olur

    Sen duayla gelensin sevgim haktan dileğim
    Kalbim ney'le inlerken lutfu kerem bileyim
    Gurur olmuyor aşkta yar aşkına köleyim

    -Gönül aşkına yanar ateş olur kor olur
    -Sabrım imtihan olur aşk sabırla var olur


    Leyla Gül Varoğlu

  • Han Zade
    Han Zade

    22.12.2008 - 21:30

    Olmaz mı-

    Gül yüzlü sevdiğim düştüm aşkına
    Yaralı kalbimi, görsen olmaz mı
    Merhamet eyleyip gözüm yaşına
    Sensiz hallerimi sorsan olmaz mı

    Hasreti sen diye sardım saralı
    Titrerim karşında özüm yaralı
    Yücelerde gezen gönül maralı
    Gönlümü gönülden sarsan olmaz mı

    Gel diyerek bakar kara gözlerin
    Sitemmidir bana acı sözlerin
    Kalbimde kor gibi senin özlemin
    Gönlünü yoluma sersen olmaz mı

    Hasret dağlarından esen yeline
    Aşıp da varamam uzak iline
    Arzuhal eyledim halim biline
    Hasret zincirini kırsan olmaz mı

    Senli özlemlermiş benim kaderim,
    Şu feleğe bazen sitem ederim,
    Bir gün gelir bende göçüp giderim
    Bir veda busesi versen olmaz mı.

    Leyla Gül Varoğlu

  • Han Zade
    Han Zade

    18.12.2008 - 21:49

    KENDİMLE SAVAŞIM



    Belki en büyük savaşları kendi içimizde yaşıyoruz, arzularımız korkularımızla çarpışıyor, özlemlerimiz kuşkularımızla vuruşuyor, hayallerimiz acı tecrübelerimizin bize kurduğu pusulara düşüyor, mutluluğa doğru coşkulu bir koşu tutturma isteği en olmadık anda kaçıp gidecek huzurun ihanetinden endişeleniyor. Özgürlüğe kendimizi bir boşluğa bırakır gibi bırakma dürtüsü, bizim özgürlüğümüzün bir başkasının esaretine yol açacağının tedirginliğiyle kuşatılmışken biz özgür olabilir miyiz sorusu büyüyor içimizde. Geçmişe olan borcumuz geleceği yaratma gücümüzü zayıflatıyor. Alışkanlıklarımız heyecanlarımızla boğuşuyor. Kendi kendimizle savaşıp, cevaplarını bilmediğimiz sorularla allak bullak oluyoruz. Bizim isteklerimiz başkasına acı verecekse, isteklerimizden vaz mı geçmeliyiz, vazgeçmenin bize çektireceği acı, sevdiğimiz birinin çekeceği acıdan daha mı az yaralar bizi?

    Sevdiklerimize olan borcumuz ne, peki kendimize olan borcumuz?

    Bu hayatı nasıl yaşamalıyız?

    Huzuru mu aramalıyız heyecanı mı?

    Yaptıklarımızdan pişman mı oluyoruz yoksa yapmadıklarımızdan mı, gelecekte hangisi takılır aklımıza?

    Bizim mutluluğumuzun yolu bir başkasının mutsuzluğundan geçiyorsa, değiştirmeli miyiz yolumuzu?

    İnsan en büyüksavaşı kendi içinde veriyor. Birbiriyle çelişen
    duygularımızla hırpalanıyoruz, kimsenin görmediği bir savaş alanı gibi içimiz, kendi ölülerimizle doluyor, uygularımızdan hangisi galip gelirse gelsin, patlayan duygularımızla birilerinin vurulacağını biliyoruz artık. İsteklerimizi, coşkularımızı, özlemlerimizi evcilleştirmeli miyiz, kendi kendimizin avcısı olup kafeslere mı kapatmalıyız ruhumuzu?

    Bilinmeyenin bizde yarattığı o çıldırtıcı merakın peşinden mi
    koşmalıyız yoksa bilinmeyenden saklı olana duyduğumuz korkuyla geri mi durmalıyız.
    Ne yapmalıyız, bu hayatı nasıl yaşamalıyız?

    Kendimizden başka bir dostumuzun, kendimizden başka bir ordumuzun olmadığı bir savaşta bölünen ruhumuzun hangi tarafının zaferi için uğraşmalıyız. Hangi tarafı tutarsak tutalım neticede yine de bir tarafımıza ihanet etmiş olmayacak mıyız, ihanetsiz yaratılamayacak
    bir geleceğin yükünü taşıyabilecek kadar güçlü müyüz?

    Kaçsak, gidecek yerimiz yok, kendi kendimize tutsağız, savaşsak vuracağımız başkalarıyla birlikte yine kendimiz olacağız.
    Ayaklanmış duygularımızın birbiriyle vuruştuğu bir savaş yaşıyoruz.
    Geçmişten geleceğe ancak savaşla geçebiliyor ruhumuz, geçmişi olanın geleceği savaşsız yaratılmıyor. Hem mutlu hem huzurlu, hem coşkulu hem korkusuz, hem arzulu hem kuşkusuz olamaz mıyız,geleceği başkalarının
    hayatlarına dokunmadan, onlarda acınacak yaralarla yaralanmadan yaratamaz mıyız?

    Nedir bu savaşın ardındaki sır, hangi buyu bizi bizimle vuruşturuyor, hangi korkunç kader geçmişimizi geleceğimizle çarpıştırıyor?

    Huzur bütün duygularımızı barış içinde tutmaksa eğer, hiç mi huzurlu olamayacağız, bir huzursuzluğa mı mahkumuz?

    En korkunç savaşı kendi içimizde yaşarken, ne yapmalıyız?

    Kim akıl verebilir bize? Kim bize yol gösterebilir?

    Savaşa savaşa, her savaşta bir parçamızı öldürerek mi yürüyeceğiz hayatın içinde?

    Her mutluluk bir acıdan mı süzülecek?

    Pusularla, ihanetlerle, saldırılarla, geri çekilmelerle, mütarekelerle, kaçışlarla, esaretlerle dolu bir savaşı yalnız başımıza yaşıyoruz, kim galip gelirse gelsin bir tarafımız hep yeniliyor.
    Yenilmeden galip gelemiyoruz.
    Her zafer bir yenilginin izini bırakıyor derinimizde.
    Zaferlerimiz kadar da yenilgilerimiz oluyor.
    Kendi kendimizle savaşarak yürüyoruz.
    Ve savaş, biz bittiğimizde bitiyor ancak.

  • Han Zade
    Han Zade

    18.12.2008 - 01:40

    GÖZ YAŞLARIMIZ AYNI GÜLMELER Mİ FARKLI?

    Attığımız taş aynı yere, aynı yöne neden gitmiyor,
    elimizdeki TAŞLAR mı farklı?
    Doğru olan bir konuda aynı görüşe neden varamıyoruz, kafamızdaki FİKİRLER mi farklı?
    Selam vermemek için neden yön değiştiriyoruz, gittiğimiz YOLLAR mı farklı?
    İncir çekirdeğini bile doldurmayacak sebeblerle neden küsüyoruz, DERTLER mi farklı?

    Su, geminin altında olmalı diyorlar, ancak sular geminin içinde
    YÜZMELER mi farklı?
    Para cepte olursa iyi diyorlar, ancak şimdi vicdanlarda,
    CÜZDANLAR mı farklı?
    Bıçak hekimin elinde olmalı diyorlar, ancak katillerin elinde
    MESLEKLER mi farklı?
    Toplama, çıkarma, bölmeler aynı,
    ÇARPMALAR mı farklı?

    Yağmur yağmayınca yağdır Allah'ım,
    debrem olunca durdur Allah'ım, Hasta olunca şifa ver Allah'ım,
    darda, yolda, karda kalınca yetiş Allah'ım diyoruz
    Mal-mülk, makam-mevki, nimet ve servet
    işine gelince kullara dayanıyoruz.
    DUALAR mı farklı.?

  • Han Zade
    Han Zade

    18.12.2008 - 00:36

    Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde
    Ne çirkin yüzler örtermiş meğer o incecik perde
    Vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlul
    Yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul
    Ne tüyler ürperir ya rab, ne korkunç inkılab olmuş
    Ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab olmuş
    M.Akif Ersoy

  • Han Zade
    Han Zade

    16.12.2008 - 19:43

    &*****Yanmaz mı Gülüm*****&

    Gönül sana bakıp yanmaz mı gülüm
    Adını gün gece anmaz mı gülüm
    Sevdanı ölümsüz sanmaz mı gülüm
    .......Seni yaradana kurban olayım
    .......Yan dersen mahşere kadar yanayım

    Geceye sürülür düşlerim yorgun
    Yüreğim yaralı bahtıma dargın
    Zamanlar gözlerin de yedi vurgun
    .......Seni yaradana kurban olayım
    .......Yan dersen mahşere kadar yanayım

    Çiçeği burnunda sevdiğim benim
    Canımı yoluna serdiğim benim
    Bir damlayı umman ettiğim benim
    .......Seni yaradana kurban olayım
    .......Yan dersen mahşere kadar yanayım

    Heceye sürülür kalemim yorgun
    Aklımda hep sensin gezerim dalgın
    Zamanlar gülüşün de yedi vurgun
    .......Seni yaradana kurban olayım
    .......Yan dersen mahşere kadar yanayım


    & Aşık Alemi & Bilal Sili

Toplam 776 mesaj bulundu