Melike Toros Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • Melike Toros
    Melike Toros

    15.06.2004 - 16:07

    Kafeinin ne kadarı zararlıdır?

    İnsanların sıkılınca geleneksel olarak başvurdukları üç şey alkol, nikotin ve kahvedir. Alkol alınmasına ve sigara içilmesine sağlık kuruluşlarınca karşı çıkılmasına karşılık kahve içme alışkanlığı hiç bir zaman benzeri eleştirilerle karşılaşmamıştır. Halbuki fazla miktarda kahve içimi de anormal zihinsel durumlar oluşturabilir, kafeinin birden kesilmesi kendine özgü olumsuz belirtiler ortaya çıkarabilir.
    Günlük hayatımızda başlıca kafein kaynakları, kahve, çay, çikolata, kakao ve kolalı içeceklerdir. Kafein en çok kahvede bulunur, çayda ise kahvenin yarısı ile beşte biri kadardır. Bir fincan kahvede 85-100 miligram, bir bardak çayda 60 miligram, kolalı içeceklerin litresinde ise 100-130 miligram kafein bulunur. Bu nedenle kafein üzerindeki araştırmalar kahve üzerinde yoğunlaşmıştır.
    Kafeinli içecekler içildiklerinde vücut tüm kafeini emer, kandaki seviyesi 15-45 dakikada en yüksek seviyesine çıkar. Alınan miktarın en azından yarısının vücutta kullanılıp atılmasına kadar geçen zaman yaklaşık beş saattir. Kafein kandaki yağ asitlerinin seviyesini arttırır, bu maddeler enerjiye çevrilerek vücut direncini arttırırlar. Kafein sinir sistemine uyarıcı etki yapar, uykuya olan reaksiyon zamanını uzatır, canlılığı arttırır.
    Bir insan kısa sürede 6-7 fincan kahve içerse, kafeine bağlı, huzursuzluk, uykusuzluk, ishal, kalp çarpıntısı gibi belirtiler görülebilir. Ancak kafein zehirlenmesi olabilmesi için günde 80-100 fincan kahve, 125 bardak çay veya 200 kutu kolalı içecek içilmesi gerekmektedir ki bu da pratikte mümkün değildir.
    5-10 gramlık kafein tozu erişkin bir kişiyi öldürebilmektedir. Kafein zehirlenmesi belirtileri sıkıntı, kusma, kalp çarpıntısı ve komadır. Kalbin durması ve solunum yetersizliği nedeniyle ölüm bile meydana gelebilir.
    Aşırı kahve alımının şeker, gut, mide, bağırsak ve idrar yolları hastalıklarına da yol açtığı ileri sürülmüş ama bu hastalıkların hiçbirinin nedeni ile aşın kafein alımı arasındaki ilişki kanıtlanamamıştır.

  • Melike Toros
    Melike Toros

    15.06.2004 - 16:02

    Hızlı okuma tekniği nedir?

    Bir resme, bir karikatüre bakarız ama bir yazıyı okuruz. Aslında ikisi arasında bir fark yoktur. Gözümüz şekilleri görür, beyin de değerlendirir. Ancak okumayı öğrenmeye başladığımızdan beri edindiğimiz ve hemen herkeste bulunduğu için farkına varamadığımız bazı alışkanlıklar nedeni ile okuma hızımız, insanın sahip olduğu kapasiteye göre hayli yavaştır.
    İnsanlar sadece göz ve beyin arasında olması gereken okuma işleminin arasına bazı lüzumsuz alışkanlıklar katarlar. Kimi duyulacak şekilde (özellikle çocuklar) sesli okur, kiminin okurken dudakları kıpırdar, kimileri ise yazıyı içinden kelime kelime okur.
    Bütün bu kötü alışkanlıklar okuma süresince ekstra bir güç sarfettirdiğinden okurken çabucak yorulmaya da sebep olurlar. Halbuki okuma sırasında ağız, dil, dudak, damak ve gırtlak gibi organların çalışmalarına hiç gerek yoktur.
    Yavaş okumamızın birinci nedeni gözümüzün görme alanını iyi kullanmamamız yani okurken her kelimeye tek tek bakmamızdır. Bu şekilde normal bir satın okumak için gözümüzü 8-12 kere hareket ettirmemiz gerekir. Halbuki gözümüzün bir bakışında birden fazla kelimeyi görebildiğimizden aynı uzunluktaki bir kelimeyi 2-3 göz harekeli ile okumamız mümkündür.
    Günümüzün baş döndürücü temposunda yavaş okuyarak zaman kaybetme lüksümüz yoktur, örneğin 400 sayfalık bir kitapta yaklaşık 96 bin kelime vardır. Bu kitabı dakikada 150 kelime okuyan bir kişi 10 saatte, 500 kelime okuyan 3 saatte, bin kelime okuyabilen ise l,5 saatte bitirebilir. Basit fakat disiplinli bir eğitimle kazanılacak zaman muazzamdır.
    Okumamızı yavaşlatan en önemli psikolojik etken ise hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmemizdir. Etrafındakilerden sürekli 'tane tane oku' veya 'yüksek sesle oku' direktiflerini alan bir çocuğun bu alışkanlığı zamanla kökleşmiş hale gelir.
    Halbuki dakikada 6 bin kelime okuyarak küçük yaşta üniversiteye giden Mariel Aragon, dakikada 2 bin 500 kelime okuyarak ABD'yi yöneten John Kennedy hızlı okuyarak daha iyi anlamanın mümkün olduğunun kanıtlarıdır.
    Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak, sütun okumak, çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız, sütunun ortasından bir doğru boyunca sözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığınızı göreceksiniz.
    Daha geniş sütunlarda da yine aynı şekilde ancak her satırda kelimeleri birer atlayarak yani 4-5 kelimelik bir satırda ikinci ve dördüncü kelimeleri okuyarak sütunu taramak yeterli olmaktadır. Gözler diğer kelimelerin resimlerini çekecek ve beyne ileteceklerdir.
    Çok fazla kişisel yetenek gerektirmeyen hızlı okuma tekniği ile okumak, konsantrasyonun yanında kültüre ve sürekli egzersiz yapmaya da bağlıdır. Tüm bu koşulları sağlayanlar rahatlıkla dakikada bin kelime okuma seviyesine çıkabilmektedirler.

  • Melike Toros
    Melike Toros

    15.06.2004 - 09:40

    Gittigim eger bensem, söyle bana kimden gittim?
    Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

  • Melike Toros
    Melike Toros

    11.06.2004 - 15:38

    Sonsuz dediğin nedir ki?
    Sadece bir AN!
    Michael ENDE

  • Melike Toros
    Melike Toros

    10.06.2004 - 18:46

    'Her insan deli olarak doğar, onları değiştiren ise ölüm korkusudur.'
    Lord Navalyn

  • Melike Toros
    Melike Toros

    10.06.2004 - 18:06

    VEREMEM SANA ACIMI
    KİRLENİR DÜNYA
    ŞEHRİN BOŞ SOKAKLARI
    ISLANIR GÖZ YAŞIYLA
    M.YILMAZYILDIRIM

  • Melike Toros
    Melike Toros

    10.06.2004 - 17:48

    Why can't they see?
    They're to blame, I can't forgive
    It left a permanent mark behind,
    My weakness, my strength

    I'm waiting for the perfect sign
    To reveal what lies inside
    There's no lie in trying,
    Why do you fear me?

    Why can't you see?
    There's neither blame nor forgiveness
    Be strong by being susceptible,
    And don't quail; your frankness is your strength
    And shows their weakness

    I'm / Your waiting for the perfect sign
    To reveal what lies inside
    There's no lie in trying
    Why do you fear me?

    Why should I fear you?
    An open heart is just as confronting as honesty!

    Why can't I forgive?
    You must stop to condemn the past

    Why can't this fear be my guide?
    It will be your strength if you dare

    There's no blame in my life
    Nor forgiveness for the pain

    I will show them!
    Let them know who you are!
    This is my/your perfect revelation

  • Melike Toros
    Melike Toros

    10.06.2004 - 15:52

    çocuktun, kırılgandın
    artık korku yok nemli gözlerinde
    yüzlerce binlercesi var
    omzuna oturmuş, ordan sana bakar
    çektin gittin baharın peşine
    güzelim renkler yüzünde
    artık dönüp bakmazsın
    güneşin solduğu evlere

    çıplak dursam, tanrıya sorsam
    niye ölür insan bile bile?
    ardımda yıllar sinsice kalbime sorar
    niye bu suçluluk niye?

    yolculuğun sonunda
    bembeyaz sevgini ört uykuma

    dün sabah seni gördüm
    aklın takılmış yine balıklara
    tertemiz, işsiz kalbin
    arabadan kaçıyor vahşi sokaklarda

  • Melike Toros
    Melike Toros

    10.06.2004 - 15:25

    Just a little things left from my humanity
    I became a shadow.
    But I will be ur fear
    I will be ur end.
    I'm more than u think...
    u can escape from my damnation

    BUT NOT FAR AWAY

  • Melike Toros
    Melike Toros

    08.06.2004 - 14:38

    ...

    I'm so afraid
    But I still feed the flame
    ...


    In the night
    Come to me
    You know I want your Touch of Evil
    In the night
    Please set me free
    I can't resist a Touch of Evil

    ...

    I'm so afraid
    But I still feed the flame

    ...

    Arousing me now with a sense of desire
    Possessing my soul till my body's on fire

  • Melike Toros
    Melike Toros

    04.06.2004 - 17:57

    Living on the edge of falling down
    Like each day would be your last one
    Reaching for the stars that shine so far
    Take my hand it will be alright
    For you and me to go

    Look into my eyes they are black as night now
    You can see your reflections I tell you no lies
    ''You are the prisoner of your own feelings it's
    true''
    ''There's something inside you but you just won't''
    let it come out

    When the night comes you won't be alone
    'Cause I will be there I will be there
    When the darkness enters into your room
    Don't be afrain 'cause I'll be there
    When the darkness enters into your room

    They will put you down with their minds of steel
    Despise and scorn you just because they cannot feel
    Hell is eternity hell is your destiny
    I can see it in your eyes that you want to say
    But you can't

    When the night comes...

    Listen to me hear you're playing
    A dangerous game
    There is no time to waste anymore
    Because it is getting so late
    Get what you got give what you can
    Leave all the mem'ries behind
    They'll be haunting you forever

  • Melike Toros
    Melike Toros

    03.06.2004 - 23:51

    WHHHHHHHYYYYYYYYYYY? ? ? ? ? ? ? ? ? ?



    you see everything
    you see every part
    you see all my light
    and u love my dark! ! !


    WHHHHHHHYYYYYYYYYYY? ? ? ? ? ? ? ? ? ?

  • Melike Toros
    Melike Toros

    03.06.2004 - 23:49

    I ain`t Wishing You Well
    I`m Wishing You HELL..! !

  • Melike Toros
    Melike Toros

    17.05.2004 - 18:12

    Aynıyız biz hiç benzemesekte..

  • Melike Toros
    Melike Toros

    16.05.2004 - 14:30

    Painless

    '...Let me drown within this river, let me drown in this deep silence...
    ...Where I will be forever painless'
    What painful the chalice
    She drank so calmly
    There was his arms
    Around her naked body
    She still tastes his lips
    With her mouth
    A fragile rose
    Was her heart broken
    Still was the night
    That peaceful night
    When he arose
    To walk away
    You, speak to her,
    Speak not of love
    When all she had
    Forever gone
    Fall with her
    Bleed with her
    Betray her
    Shred her soul
    'Misera nobis
    Dies illacrimo'
    Still is the night
    Silent the echoes
    Iinto the void she drowns
    Oh let the ocean devour her
    Lifeless
    Painless...

  • Melike Toros
    Melike Toros

    16.05.2004 - 14:30

    The Fall

    No single kiss, nor touch, nor vow
    Dare not say, yet you know how
    So fair and tender came to be
    Such sickening sight for me to see

    My dark wishes and hate unleashed
    Dissolution leads me astray
    Utter yet sweet can't be released
    My path painted with scarlet stain

    The chains of failure that I had borne
    All the guilt ere has it torn
    Out now this torment I've closed the wall
    In life and death my word stands tall

    The pain your lust has thrown to me
    I shall return the suffering
    I'll tear your throat and let you bleed
    With steel I'll fill your every need

    Come take my hand
    I'll give you all my pain
    I'll tempt you fain
    Under my shining blade
    Hilt in my hands
    Woos me like blushing maid
    Beauty of whores
    By bodkin sharked and stained

    >From self-pity awoken, thus
    Rewrote our names in crimson dusk
    Grandeur and strength untouchable
    In hate our oath unbreakable

    I've reached too far, in darkness dwelled
    Could I be saved, saved from myself?
    Did I miss the point of no return?
    Is this the light, or strength I yearned?

    Set your fate in my hands and we will prevail
    You'll rise to the throne of lands, for you they shall hail

    Come take my hand...

  • Melike Toros
    Melike Toros

    16.05.2004 - 14:28

    Forever Sleep

    Angel Who Seduced Me
    Angel Who Betrayed Me
    Angel Who Offered Me My Cross to Bear
    Life Is Full of Agony
    Life Is Full of Hate and Pain
    Better Off is Child Who'll Never Breath
    In Forever Sleep
    Dream On My Child
    In a Dream I Hear You Cry
    You're With Me Every Night
    Whenever You're Suffering, You're Pain Is Mine
    All the Hate That Fills the Air
    All the Pain We Call Our Lives
    Better Off is Child That I've Never Seen

  • Melike Toros
    Melike Toros

    16.05.2004 - 14:23

    Life is killing me


    Life is killing me

    Life is killing me





    I have no choice: devoid of rights
    So pull the plug, it's my damned life
    Keep me alive to increase your bill
    A Red Cross hell? - the hospital!

    Life is killing me


    Life is killing me



    Just let me die with dignity
    It's not suicide, simply mercyLife is killing me



    Life is killing me


    Life is killing me


    Life is killing me


    &im killin' uuuuuuu :))

  • Melike Toros
    Melike Toros

    16.05.2004 - 14:20

    :))))))))) süpeeerrr yaaa

    My Girlfriend's Girlfriend

    It's no secret we're close
    As sweaty velcro
    Like latex, fur and feathers
    Stuck together
    Now

    In their '62 'vette
    Sharing one cigarette
    In a black light trance then
    Go go dance
    Then
    Go go trance
    Then

    They keep me warm on cold nights
    We must be quite a sight
    In our meat triangle
    All tangled
    Wow

    My girlfriend's girlfriend
    She looks like you
    My girlfriend's girlfriend
    She's my girl too

    Her and me an her and she and me
    An uncrowded couple are we three
    Hey we don't care what people say
    When walking hand in hand down Kings Highway
    Two for one today

    My girlfriend's girlfriend
    She looks like you
    My girlfriend's girlfriend
    She's my girl

  • Melike Toros
    Melike Toros

    07.05.2004 - 11:39

    Çünkü Çok Zor

    Bu soğuk yağmur esen rüzgar
    Bu anlaşılmazlık incitmesin seni
    Boş odalar insanlar
    Bu yalnızlık ürkütmesin seni
    Sınırlar var dudaklarda başlayan çok zor
    Dikkat et kendine

    Bu mutsuz günler bitmez hüzün
    Bu sessiz isyan aldatmasın seni
    Bu suskun yüzler
    Sahte gülüşler bu kargaşa
    Hiç kırmasın seni

    Bu sıcak eller gizli anlaşma
    Bu zamanlama korkutmasın seni
    Beni düşün bir de
    Yalnız bir hayat hep aynı sessizlik
    Hep aynı
    Sınırlar var dudaklarda başlayan çok zor
    Dikkat et kendine

    Çünkü çok zor
    İnan çok zor
    Çünkü çok zor
    Dikkat et kendine

  • Melike Toros
    Melike Toros

    07.05.2004 - 11:25

    *Güneş doğdu ruhuma..
    Sustum..*
    Umudumu gördüm onda*
    Birşey bilsem sölicem..
    Seni..Sevdiimden başka..

    Aptallıın bile..Tam bana göre,
    Çocuksun sen de

    YOK YOK YOK
    Bu MuTLuLuKTaN,
    AĞLİCAM şimdi..

    YOK YOK YOK YOK
    Ağlicam şimdi
    yapma..

  • Melike Toros
    Melike Toros

    20.04.2004 - 20:11

    Üstün Yetenekli Çocuklar
    Üstün kabiliyetlilik(giftedness) :Beyin fonksiyonlarının yüksek düzeyde ve hızlı olarak çalışmasından ortaya çıkan, toplumun % 5 inde rastlanan üstün yetenek ve hüner özelliği.
    Kabiliyet alanları:Üstün kabiliyetin ortaya çıktığı ve değişik yöntemlerle ölçülebildiği altı alan vardır.
    · 1. yüksek zeka
    · 2. mekanik hüner
    · 3. yaratıcılık
    · 4. sanatsal yetenek
    · 5. fiziksel yetenek
    · 6. liderlik kabiliyeti
    Üstün kabiliyetli çocukların karakteristik özellikleri dört ana grupta incelenmektedir. bu gruplar:
    · a) düşünme boyutu
    · b) duygusal boyutu
    · c) fiziksel ve fizikötesi boyutu
    · d) sosyal boyutu
    Üstün yeteneklilerin farklı düşünme özellikleri;
    · 1- son derece çok sayıda bilgi sahibi olma ve bunları unutmama.
    · 2- ileri düzeyde anlayış kabiliyeti, (leb demeden leblebiyi anlama)
    · 3- alışılmadık seviyede farklı konularda ilgi ve merak, çok soru sorma
    · 4- lisan kullanımında, kelime hazinesi ve dil yeteneğinde üstünlük
    · 5- hızlı düşünme, çabuk sonuca ulaşma, hızlı ilerleme
    · 6- esnek ve farklı düşünme
    · 7- geniş çaplı bir sentez kabiliyeti
    · 8- garip, alışılmadık ve farklı ilişkileri görebilme kabiliyeti
    · 9- orijinal fikirler ve çözümler üretebilme
    · 10- genelleme yapma, sonuçları hissetme, soyut düşünme ve alternatifler üretme konusunda erken ve hızlı gelişme.
    · 11- inatçı, kararlı ve hedefe dönük ve hatta bazen maceracı davranışlar
    · 12- disiplinli, bağımsız ve çoğu zaman isyankar davranışlar
    · 13- çabuk sıkılma, yapacak bir şeyler arama, boş duramama
    · 14- kompleks, karmaşık şeyleri tercih etme; tartışmalardan zevk alma
    · 15- ilgi bekleme, onore edilmekten hoşlanma; çok konuşma
    · 16- yerinde duramama, aşırı hareket
    Üstün zekalı öğrencilerin duygusal yönden farklılıkları;
    · 1- başkalarına karşı son derece duyarlılık, sizin ne düşündüğümüzü çabuk hissetmesi.
    · 2- tuhaf bir mizah anlayışı.(bu bazen başkalarını kırabilir veya rahatsız edebilir)
    · 3- farklı olduğunu kendi hissettiği gibi başkalarına da hissettirmeye çalışma.
    · 4- küçük yaşta beliren bir idealizm
    · 5- hissi derinlik, duygusallık.
    · 6- mükemmelcilik, (dolayısıyla kendini ve başkalarını beğenmeme)
    · 7- belli derslerde olağanüstü bir başarı gösterme.
    · 8- bilinmeyen, esrarlı konulara büyük bir alaka.
    · 9- yüksek bir konsantrasyon kabiliyeti, ciddiyet.
    · l 0- başkalarının ne diyeceğine pek aldırış etmeme.
    · 11- tutku ile bağlandığı bir konuyu her yerde gündeme getirme.
    Üstün zekalı öğrencilerin fiziksel ve fizik ötesi duyuları açısından farklılıkları
    · 1- duyularda aşırı hassasiyet (renkler, sesler, kokular vs. üzerinde)
    · 2- fiziksel ve entelektüel gelişmede farklı bir ilerleme hızı
    · 3- başarılı olamadıkları fiziksel aktivitelerde yer almayı istememe, yarışmacı fiziksel aktivitelerden kaçınma.
    · 4- güzel sanatlardan birinde gösterilen yüksek kabiliyet (belli bir eğitim almasa bile)
    · 5- fizik ötesi olayları düşünme konusunda yaşıtlarına göre daha önceden ilgilenme, felsefi tavırlar, garip düşünceler.
    · 6- şairane ifadeler, güzel ve edebi sözler
    · 7- girişimcilik ve mücadele gerektiren konularda üretkenlik.
    · 8- iç dünyasında derinlik ve bunun getireceği yalnızlık
    · 9- teorik ve estetik değerlere önem verme.
    · 10- aşk, sevk, istek ve içten gelen gayretin yüksek düzeyde oluşu.
    · l l- sık sık düşüncelere dalma, hayal gücünün kuvvetli oluşu.
    Üstün zekalıların sosyal açıdan farklı özellikleri
    · 1- kendi istekleri yerine getirme ve kişilik konusunda erken gelişme.
    · 2- sosyal problemlere güzel ve doğru çözümler önerme
    · 3- liderlik, grup kurma, ekip oluşturma ve yönlendirme
    · 4- sosyal problemleri doğru teşhis edebilme ve anlayabilme
    · 5- toplumun adalet, güzellik, doğruluk gibi yüksek ihtiyaçları ile ilgilenme.
    · 6- yüksek ahlaki özelliklere sahip olma
    · 7- yüksek düzeyde bir adalet duygusu
    · 8- kendine güven, kararlılık
    · 9- kendinden büyüklerle arkadaşlığı tercih etme.
    Yukarıda belli gruplar halinde incelenen özelliklerinin tamamını her üstün zekalı öğrencide göremeyebiliriz. kabul edilen görüşe göre üstün zekalı öğrenciler bu 4 sahadan birinde yada birkaçında çok üstün bir performans sergileyebilmektedirler. sahip oldukları üstün özellikleri, iyi bir çevrede güçlü bir eğitimde değerlendirebilenler, yıllar sonra toplumun karşısında birer dahi olarak çıkabilmektedir.
    Üstün yetenekler üzerindeki araştırmaların önemi
    Tarih boyunca milletlere önderlik etmiş, buluşlar yapmış, her sahada üstün eserler ve faaliyetler sergilemiş üstün kabiliyetlerin çok iyi değerlendirilmeleri, yetiştirilmeleri, sayı ve üretkenliklerinin artırılması konusunda son yıllarda büyük bir ilgi alanı oluşmuştur.. şüphesiz ki toplumların ilerlemeleri bütün millet fertlerini içine alan ortak bir gayretle mümkün olabilir. bununla birlikte liderlerini bulamayan veya onara sahip çıkamayan toplumların da yönlerini doğru olarak tespit etmeleri, yeni buluşlar ve icatlarla seviye kazanmaları mümkün değildir. terazinin bir kefesine toplumun bütün kesimlerini içine alan bir genel eğitimi koyarsak, diğer kefesine de o toplumu her sahada ileriye götürecek ve % 5'i oluşturan kabiliyetli insanları koyabiliriz.
    Bir şirketin kendisini ileriye götürecek liderlere ve dahilere ne kadar ihtiyacı varsa, böylesi üstün kabiliyetlerin de kendilerine uygun özel bir eğitime oldukça doğal ihtiyaçları vardır. nasıl ki zeka özürlü insanları normal sınıflara yerleştirmek bu çocuklara büyük bir haksızlık olabiliyorsa, üstün yetenekli olanlara özel bir eğitimin vermemek de ayni derecede bir cinayettir. bunlara uygun bir eğitim verebilmenin ilk şartı, bu tür yetenekleri çok küçük yaşlardan itibaren doğru tespit edebilmeye dayanır. üstün yeteneklerin keşfi kadar, bu yeteneklerin özel yöntemlerle geliştirilmesi ve yönlendirilmesi, toplumda bir azınlık teşkil eden kabiliyetli gençler için hem bir hak hem de bir ihtiyaçtır. burada deha araştırmalarının önemi ortaya çıkmaktadır.
    Özellikle gelişmiş ülkelerin bu konuya büyük önem vermeleri her sene milyonlarca dolar para harcamaları yüzlerce kitap, binlerce makale, onlarla dergi, çıkartmaları da bizi bu konuda harekete sevk etmektedir.
    Üstün kabiliyetli öğrencilerin belirlenmesi
    1. üstün kabiliyetli olan öğrenciler anne-babaları yada öğretmenleri tarafından keşfedilebilirler. bunlardan öğrenilecek bilgiler belirli bir form oluşturularak kuru merkezde kaydedilmelidir. bu formda; - öğrencinin kısa özgeçmişi, bebekliği, okul öncesi vs. - ailesinin sosyoekonomik ve kültürel durumu - çocuğun arkadaşlarından alınacak bilgiler vs. vs. yer almalıdır - çocuğun öğretmenlerinden alınacak bilgiler.
    2. zeka testleri: bu testler yüzyıla yakındır kullanılmakta olup, insanın kabiliyetlerinden belli bir bölümünü ölçmekte kullanılmaya devam edilmektedir. öğrencinin geleceği adına tahminde bulunmada zeka testlerinin etkisi % 20 civarındadır. bununla birlikte bu testlerin değişik formlarının vazgeçilemez bir kullanımı sürmektedir. zeka testleri grup halinde uygulanabildikleri gibi, bireysel (daha tutarlı ama masraflı) uygulama imkanları da vardır.bu testlerde 115 puan ve yukarısı alanlar incelemeye alınırlar. 10 yaşında bir çocuğun 115 alması, 11.5 yaş zekaya 130 alması, 13 yaş zekasına 150 alması ise 15 yaş zekasına sahip olması demektir.
    3. akademik kabiliyet testleri a) Anadolu liseleri sınavları b) fen liseleri sınavları c) ilkokulda ve orta-lisede bilgi seviyesini ölçen basari testleri
    4. yaratıcılık testleri a) torrance'in 4 testi b) divergent thinghing test c) ipat'in yaratıcılık testi d) diğer testler
    5. kişilik testleri a) ipat'in 6-8, 8-12, 12-18 yaş kişilik analizine dayanan testler b) kuder ve benzeri testler (ilgi ve eğilimleri ölçen testler)
    6. sanatsal yetenek testleri a) meiser sanat testleri b) creative product scales wayne state university c) mülakat sınavı (uzmanlarından oluşan bir heyetçe yapılır)
    7. liderlik testleri fundermental interpersonal relations orientation behaviour
    Bu yedi grupta yer alan testlerin ve bilgilerin genel bir değerlendirilmesi sonucunda bir öğrencinin üstün yetenekleri ortaya çıkartılır ve onun özel bir eğitime ihtiyacı olup olmadığı belirlenebilir.bütün bunların dışında ortaokul seviyesine gelmiş bir öğrenci fizik, kimya, matematik, resim, sanat, edebiyat, tiyatro vs. gibi belirli dallarda yapılan yarışmalarda gösterdiği özel başarılarla da belirlenebilir

  • Melike Toros
    Melike Toros

    20.04.2004 - 20:08

    Hiperaktif öğrenciye dikkat
    Prof. Dr. Şahnur Şener, dikkat eksikliği “hiperaktivite bozukluğu”nun özellikle okul döneminde ortaya çıktığını ve böyle çocukların yaşıtlarına göre daha dağınık, unutkan ve hareketli olduğunu kaydetti.
    03 Eylül— Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şener, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çoğunlukla 3 yaşından sonra kendini belli ettiğini, ancak okulun ilk yıllarında, arkadaş, öğrenme sorunları ile dikkat çektiğini anlattı.
    Hiperaktiv çocukların dikkat sürelerinin az ve dağınık olduğunu, düşünce, duygu ve davranışlarını yeterli derecede denetleyemediğini, sabırsız, tez canlı heyacanlı olduklarını söyleyen Şener, “Zekaları yaşıtlarından daha geride ya da daha ileride değildir. Ancak olan kapasitelerinin altında akademik başarı gösterirler” dedi. Şener, bazı hiperaktiv çocuklarda el becerisinin yaşıtlarına göre daha az geliştiğini, yazısının bozuk, sakarlıklarının çok olduğunu belirtti.

    “YAŞITLARINA GÖRE DAHA DAĞINIKLAR”
    Şahnur Şener, “Başladıkları işi, ödevi oyunu bitirmeden bırakabilirler veya başkasına geçebilirler. Sıralarını bekleyemez, konuşmaları böler, sonuna dek dinlemeden yanıtlar. Acele okuduğu için yanlış yapar, harf, hece, kelime atlayabilir. Yaşıtlarına göre daha dağınık, unutkan ve daha az düzenlidir” diye konuştu.
    Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun doğuştan gelebileceğini bildiren Prof. Dr. Şahnur Şener, “Hamilelik, doğum ve erken çocukluk dönemlerindeki travmalar oluşumunu hızlandırır, ortaya çıkmasını tetikler. Ailede tez canlı, fevri, sık iş değiştiren, kural ve yasalarla sorun yaşayan kişilerin olması çocukta bu bozukluğun oluşumuna katkı sağlar” dedi.
    Bozukluk şüphesi görüldüğünde hemen bir psikiyatriste başvurulması gerektiğini söyleyen Şener, “6 yaşından itibaren ilaç tedavisi uygulanmakta ve yüzde 80 üzerinde başarı elde edilmektedir. Aileye ve okula öneriler verilmekte ve işbirilği içinde çalışılmaktadır” diye konuştu.

  • Melike Toros
    Melike Toros

    20.04.2004 - 20:00

    Öğrenme ve Sağlık



    Beynimize bir bilgi ona gösterdiğimiz ilgiye göre girmektedir. O yüzden hep size o bilginin önemli olduğunu düşünün, öğrenmek için istek duyun diyoruz. Böylelikle, bilginin öğrenilmesi ve hatırlanması kolaylaşacaktır. Bu istendik bilgiler olabileceği gibi istenmeyen şeyler de zihnimize girebilir. Bunlara karşı dikkatli olmalıyız.
    Günümüzde pek çok, şeyde pornografik bulunakta, örneğin bir mizah dergisinde yapılan esprilerin çoğu cinsellikle ilgili, ticari işletmeler dahi ürettikleri mamulleri tanıtırken ve piyasaya arz ederken bu öğelere sonuna kadar kullanabiliyor.
    Ama eğitimli insan bunların zararından kendini koruyabilir. Kendimizi doğru yönde yönlendirirsek, beynimiz uygunsuz şeyleri talep etmeyecektir ve dışarıdan gelen etkilere karşı bu bilincimiz bizi koruyacak yada en az zararla kurtulmamızı sağlayacaktır.
    Diyelim bulunduğum bir ortamda bir erotik fıkra anlatılıyorsa oradan ayrılma imkanım yoksa hemen beynime yanlış, örneğin dolmuşla giderken bir şeylen olduğu mesajını gönderiyorum, daha önce de benzer mesajlarda geldiği için ve de ilgimi çekmediği için bu bilgiler beyinde itibar görmüyor. TV'de, internette böyle bir şeyle karşılaştığımızda kendimizi korumalıyız, bunu bir kaç kez tekrarlarsak bu davranış biçimi olur, gene de dikkatli olmak gerekir.
    Bu bilinci sağlamazsak, beynin cinsel objelere karşı ilgisi çok olduğu için göz ile kulak ile gelen bilgi hemen beyinde kendine geniş bir yer bulur. Unutkanlığa bile sebep olabilir. Artık beynin iletişim kanalları arasında bu obje dolaştığı için örneğin derslerde ilgili beyne bir girdi yapıldığında bu bilgiyi beynin alıcıları kabul etmez kabul etse bile kısa süreli hafızaya alınıyor.
    Aynı şey kaydedilen bir bilgiyi çağırdığımızda da olur, iyi bildiğimizi düşündüğümüz bir konuda ki bilgileri hatırlamada güçlük çekeriz, algılamamız zayıflar.
    Diğer yandan, çocuklarımıza gereken cinsel bilgiler verilmelidir. Bu yapılmazsa sokakta zaten öğrenecektir, ama sokakta yanlış yönlendirilme riski çok, çocuklarımızı bilinçlendirmekle sokağın tehlikesinden de korumuş oluyoruz.
    Öğrenme verimini düşüren şeylerden biri de mastürbasyondur. Vücud gerektiği zaman meniyi dışarıya atar. Aldığımız her ürünün bir kullanma talimatı var, örneğin aldığımız bir elbisede çamaşır suyu kullanmayın deniliyorsa ve biz de bunu çamaşır suyu ile temizlemeye çalışırsak o elbise zarar görür. Bunu gibi bedenimizin de bir kullanma kılavuzu var. Bedenimizin sisteminde müstarbüsyon olmadığı için vücudun dengeleri bozulur, enerji kaybı için büyümede, hastalıklara karşı korunmada, beyinde dahil olmaküzere organların fonksiyonlarını yerine getirmede kullanılacak enerji heba ediliyor. Dediğimiz gibi gerektiği zaman vücut bunu dışarıya atıyor. Atmıyorsa atılma zamanı gelmemiştir.
    Sinir sistemi zarar gördüğü için öğrenme faaliyetleri olumsuz etkileniyor, bu yüzden hafızanın zayıfladığını duymuştum cinsel organdaki sinir uçlarının hassasiyeti bozuluyor. İnsan yaptıktan sonra pişmanlık duyduğu, oluştuğu için ruhsal yönden etkileniyor. Erken boşalmaya sebep olduğu için çocuk veya genç ileride cinsel ilişkiye girdiği zaman erken boşaldığı için hem kendisi tatmin oluyor hem de eşini tatmin edemiyor.
    Masturbasyon alışkanlık halini aldığı için zihni sürekli meşgul eder. Öğrenme ve çalışma performansını düşürür.
    Menide bulunan sperm hücreleri bir süre daha canlı kalır. Bunlar bir başkasına ulaşabilir, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
    Ortaokulda arkadaşlarla dışarı gezmeye çıktığımız zaman bazı arkadaşlar sakin yerlerde birlikte yaparlardı. Lisede iken öğretmen ders anlatırken sıra arkadaşını da teşvik edip derste yapanlar bile olmuştu. İnsanın utanma duygusunu azaltacak tehlikeli bir alışkanlık. Ahlaki problemleri ve sağlık problemleri meydana getiriyor.
    Uzmanlar çok yemek yemenin vücuda zarar verdiğini ve pek çok hastalığın oluşmasına yardımcı olduğunu söylüyor, bu yüzden çok yemekten kaçınılmalı, ders çalışma tekniklerini öğreten kitaplarda çok yemek yemenin beyin faaliyetlerini yavaşlattığını yazıyor ve öğlen yemeğinden vazgeçilmesini tavsiye ediyorlar. Örneğin Başarı Üniversitesi Arıtan Yayınları)
    Çikolata vücuda enerji kazandıracak bu çok çabuk enerjiye dönüşür ancak çabuk etkisini kaybeder, bu durumda halsizlik oluşur bu yüzden çikolatayı hafta sonları tercih etsek daha iyi olur.
    Elbette vücudumuzun enerjiye ihtiyacı var ancak bunun taze ve kuru meyveleri daha çok tüketerek temin etmemiz daha iyi olur. Ama kurtulmak çok kolay yapmadığınız takdirde bırakmış oluyoruz. Biz müdahale etmeden nefes alıp veriyoruz, bir yiyecek ağzımıza girip yuttuktan sonra kontrolümüzden çıkıyor, ama insanı masturbasyon yapmaya zorlayan bir kuvvet var mı?
    Vücudumuz suya ihtiyaç duyunca susarız, yani su içme ihtiyacı duyarız. Ama vücudumuz masturbasyonları ihtiyaç duymuyor aksine zarar görüyor, hissedilen istek alışkanlıktan ve şartlandırılmış ta tahta kaynaklanır. Bir süre sonra, birazcık sabır ve kararlılıkla mesele ortadan kalkar. Bazı şeyler insanın kendi elindedir.
    Çevremizde ölçülü olgun davranışlar sergileyen arkadaşlarda var, sözlerimizle ve davranışlarımızla onları olumsuz etkileyebileceğimizi hatırlayalım, iyi örnek olmaya çalışalım. Göstermelik de olsa güzel davranışlarda bulunalım, hem başkalarına zarar vermeyiz, hem de bir süre sonra güzel davranışlar kalıcılaşır ve bizim bir parçamız olur. İnsan neyi arzu ederse ona ulaşır, iyiliği arzu dene iyiliğe ulaşır. Bu insanın elinde olan birşey bir öğrenci güzel davranışlar kazanmayı, başarılı olmayı, sağlıklı bir birey olmayı arzu ederse, potansiyelini bu yönde kullanıp çaba gösterirse ona ulaşır.
    Beden ve ruh sağlığımızın öğrenme ile doğrudan etkisi olduğu belirtmiştik. Stressten uzak bir yaşam ve düzenli uyku öğrenme verimimizi arttıracaktır. Ne kadar canımız istese de, hoşumuna gitsede vücudumuzun dengesini bozan şeyleri bırakmalıyız. Hemen aklıma gelenler dengeli beslenme ilkesine tersi olan yiyeceklerden oluşan beslenme alışkanlığı, doğal olmayan zararlı içecekleri alkol, sigara,mastürbasyon, vb. Düzenli nefes alma alıştırmaları yapmalıyız, bu aynı zamanda kaygılandığımız ve huzursuz olduğumuz durumlarda faydalı olacaktır.
    Çalışılan ortam havalandırılmış olmalıdır. Beynimize yeterli oksijen gittiği zaman daha fazla öğrenme verimi elde ederiz. Düzenli uyku alışkanlığı ile günün getirdiği bedensel, zihni ve duygusal zararlar tamir edilir. Tatil günleri de erken kalkmalıyız, eğer istenirse bir süre sonra tekrar yatılabilir. Uyandığımız zaman yatakta oyalanmayın, bu gün boyu size isteksizlik verir. Yaşama sevincinizi azaltır. Yani İngilizcedeki Wakeup ve getup aynı zamana denk gelmelidir.
    Kahvaltı yapma alışkanlığı kazanılmalı, uyandığımızda enerjimiz azalmıştır, kahvaltı ile enerji alır, uykunun vermiş olduğu dinlenmişlikle güne güzel başlarız. Geçenlerde bir takvim yaprağında erken kahvaltı yapmanın faydalarını okumuştum. Çayı, kahve nesrafe sinir sistemini etkilediği için bizi huzursuz yapabilir. Mülkünse hafta içi bunlardan uzak durulmalıdır. Yemeklerle beraber sıvı alınmamalıdır. Birden midemize iken su mideye baskı yapar, hazmedilmeyen gıdalar ince bağırsağa iner bu sindirim işleminin süresini arttırarak rehavete yol açar,ders çalışma ve öğrenme verimimizi düşürür. Eğer sıvı alacaksak çok az almalıyız. Şöyle bir soru geldiğini hissediyorum. Diyelim bir cantıkçıya gittik veya annem çiğbörek açınca ayran içmeyecek miyiz? Yemekte susayınca su içmeyecek miyiz? Bu durumda bir bardağın tamamını bir seferde içmek yerine bunu bir kaç seferde içmeyi tercih etmeliyiz. Yemeğimizi yedikten iki saat sonra sıvı almaya başlamaya kendimizi alıştırmalıyız. Yatmadan önce birşeyler atıştırmaktan uzak durmalıyız. Eğer atıştırırsak, sabahları yorgun kalkarız., bu da öğrenme verimimizi azaltır. Yemek yerken hızlı yemek yerine lokmaları iyice çiğnemeliyiz.
    Ekmeğe düşkünsek bunu azaltmalıyız. Kepekli veya çavdar ekmeğini tercih etmeliyiz. Ders çalışırken sıkma portakal,greyfurt gibi C vitamini içeren içecekler alınmalıdır. Salata ve mey suyu yemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Marmara Bölgesinde yaşadığımıza göre bizler zeytinyağını seven insanlarız. Zeytin yağı ile salatamızı daha da zenginleştiririz. Sabahları yenilen bal ve siyah üzüm zihinsel aktiviteyi arttırır. Havuç ve hatırlama yeteneğimizi arttır. Ayrıca okunken gözlerimiz yorulabilir, havucun gözlere de faydası olduğu söyleniyor.
    Doğal ürünler tercih etmeliyiz, ürünlerin bozulmaması için pek çok katkı maddesi katılıyor. Bunlar sağlığa zararlıdır. Mevsiminde üretilmeyen sebzeler, meyveler de daha çok gübre ve hormon olur. Bunlar beyne zarar verir. Geçenlerde bir uzman katkı maddelerini bebek bekleyen hanımların tüketmesi sakıncalı, beyinde ödeme sebep olur dedi. Demek ki biz de bunları hayatımız boyunca tükettiğimize göre kimbilir ne zararlarıyla karşılaşıyoruz.
    Bu arada cep telefonlarını da unutmayalım. Cep telefonlarının üst ceplerde olduğu zaman kalbe,belde taşındığı zaman sindirim sistemine zararı olduğu söyleniyor. Cep telefonları radyo frekansı sinyalleri alır ve dışarı gönderir. Kişiler elektromanyetik enerjiye maruz kalır. Cep telefonun olduğu ortamda bulunmak bile etkileyebilir. Beline takınca zararlı olacağı için kendimce bir çözüm buldum. Cep telefonumu çantamda veya bir torbada taşıyorum.
    Bir diğer noktada duvardan duvara halı tabir edilen döşemeler. Duvardan duvara halılarda çok miktarda zararlı madde birikmekte ve özellikle solunum yoluyla da vücuda girmektedir. Hele hele bu halılar ıslanırsa ıslandığı yerler zararlı maddelerle dolmaktadır. Ruh ve beden sağlığımız öğrenmemizi doğrudan etkilediğine göre duvardan duvara halı yada halıflex denilen döşeme çeşidinden uzakta durmada fayda var.
    Anlamlandırma ve Gruplama·Önceki bilgilerle bağlantı kurma· Knedi cümleleri ile kayıt·Gruplandırma·Şema ve tablolar yapma·Ana ve yan fikirleri bulmaTekrar·Okumadan önce ilk ve son paragrafa göz gezdirme·Metni okuma·Altını çizme·Özet çıkarma·Kısa notlar alma·Aksortisler·Notları sesle okuma·Başkasına anlatma·Başkasından dinleme·Örnek alıtırmalar çözme·Uyku öncesi tekrar Zamanı Planlama· Günü planlama· Ders çalışma zamanı planla.- Uzun süre yerine aralıklı çalışma 45+45/30+30+30- Ödül koyma- Çalışılacak konuları belirlemeYÖNTEM TEKNİKLER VERİM ARTIRMAMALZEME·Yapışkanlı kağıtlar·Not alma kağıtları·Fosforlu kalemler·Renkli kalemler·Pano- Haftalık ders takip çizelgesi- Alınan kısa notları çizme- Yapması gerekenleri yazma Ders· Evde başlıklara göz atma·Öğretmenle iyi ilişkiler kurma·Algıda seçilik (Dikkatin derste olması) ·Konunun önemli olduğuna inanma· Derste aktif olma·Belirlenen kurallara uyma- Zamanında gelme- Ödevlerini yapma- Araç, gereçler tam olmak- Ders ortamına uygun davranışlarDİĞER· Zararlı alışkanlıklardan uzak durmak varsa bırakmak· Zihni öğrenmeyi yavaşlatan zararlı şeylerden uzak durma·Güzel davranışlar sergileme·İletişim kurma becerisi· Beyne olumlu mesajlar gönderme· Olumlu düşünme olumlu yaşama·Kaygıdan uzak durma· Çeşitli etkinliklerle rahatlama· Spor yapmak Sağlık·Uyku- Belirli bir yatış saati belirleme- Uyanınca yataktan kalkmak· Vücudun dengesinibozan şeylerden uzak durmak- Aşırı heyecan- Masturbasyon· Cereyanda kalma- Zararlı oyunlar(Uzun eşek) - Kolali içeçekler· Ortam- Çalışılan ortamı havalandırmak- Duvardan duvara kaplı yerlerden uzak durmak- Cep telefonlarını karşı hassasiyetSINAV- Kaygıdan uzak durma-Alınan kısa notları göz gezdirme (gerekiyorsa) - Düzenli fiziksel egzersiz yapma Beslenme· Çok değil yeterince beslenmek· Kahvaltı yapmak· Hafta içi çay ve nescafe içmemek· Yemeklerle beraber sıvı almamak veya çok az almak· Yatmadan önce birşey yememek· Salata ve meyve yemek· Ders çalışırken C vitaminli içecekler alınmalı.
    Sağlıklı olmak için kaygılarımızı dengelemek için fiziksel egzersiz yapmalıyız. Bu kan dolaşımını ayaramada da faydalıdır. Nefes almamızı bir düzene sokar. Bizi rehavetten korur. Tembellikten her zaman uzak durmalıyız. Tatil ve dinlenmek boş boş durmak öğlene kadar yatmak değildir. Dinlenme seveceğimiz değişik aktivitelerle olur.
    Sağlıkla ilgili söylediklerim öğrenme ile ilgili olanları, sağlıklı olmak öğrenme verimimizi, konsantrasyonumuzu attırır. Bu yüzden sağlığımızı korumaya özen göstermeliyiz. Artık yetkililerde tedavi edici hekimlik kadar koruyucu hekimliğinde önemli olduğunu belirtiyorlar.
    Ruh halimizinde bedenimize yansımaları var. Çok üzülünce başı ağrıyanları veya mide ağrısı çekenleri duymuşsunuzdur. Özelliklerimizi bilmeliyiz, kişinin o an için iyi olduğu ve biraz eksik olduğu yönleri olabilir. Hedefe ulaşırken çeşitli zorluklar olabilir, iz bırakmış insanların hayatları tahlil edilirse ümitlerini korudukları ve hedeflerinin arkasında oldukları görülür, olumlu düşünmeli, olumlu yaşamalıyız. Diğer insanlarla iyi ilişkiler kurmalıyız sanırım bu insanın yaşama sevincini arttırır. Bize olumsuz gibi gözüken bir olaya karşılık pek çok güzel şeye sahibiz.
    İnsanın değişik istekleri vardır, fakat imkanlar sınırsız değildir. Ben de Bademli'deki villalarda oturmak istiyorum ama buna imkan yok. Bu benim için ruhsal gerginlik sahibi değildir. Düşünecek olursam pek çok insana göre iyi bir yaşam standardım var. İmkanlarının çok üstünde yaşayarak mutluluğu yakalayacağını düşünüp elindekini de kaybeden insanları tanıyorum.
    Duyu organlarımızca alınan verilerin, zihnimizden geçenlerin medenimize hatta bedenimizdeki herbir hücreye etkisi vardır. Bir bitkiye koparmak üzere bir el uzandığı zaman o bitkide değişiklikler, çeşitli tepkiler gözlenmiş. Aynı şey insan bedeni içinde geçerli. İnsan bir dere kıyısında ağaçların altında sevdikleri ile beraberken bambaşka duyguları yaşar.
    Bazı kanser hastaları hastalığa teslim olurken bazıları kanseri yenmekte ya da en azından hayatının kalanını mutlu geçirmekte. Bunu sağlayan insanın yaşama sevinci, olumlu düşüncesidir. İnsan beyni pozitif enerji yaşabilir. Beyni de yönlendiren sözcüklerdir. Seçtiği sözcükler, kurduğu cümleler ona yön verir. Örneğin hasta bir kişi 'benim bu hastalığı aşmam mümkündür' derse ve buna inanırsa hem morali yükselir hem de beyinden giden sinyallerle hücreler, dokular, organlar, sistemler güç takviyesi ile oluşur zararı tamir etme yoluna giderler.
    İnsan bir sorunla karşılaşınca zihinsel aktivasyon yapabilir. Zihninde sorunu tahlil eder, çözüm yolları, araştırılır. Bazıları ise sorunu bir endişe, sebebi olarak yaşar. Eline birşey geçmeyeceğini bile bile, kendini adeta parçalar. Çözüm olmadığını, çözümsüzlük üretir. Bu da beynin gönderdiği sinyallerle rahatsızlıklara yol açar. Elbette insanın vurdumduymaz olması doğru değildir. Meselelere hassasiyetle yaklaşmalıdır. Önemli olan yaklaşım tarzıdır. İnsan bir sorunla karşılaşınca zihinsel aktivasyon yapabilir, zihninde sorunu tahlil eder, çözüm yolları araştırır.
    Bu konu sadece sağlık açısından değil yapmak istediklerine ulaşmada da önemlidir. Bir kişi, 'derslerimde başarılı olabilirim' 'zamanı planlamak ve sistemli çalışmak istiyorum.' 'Yüzmeyi öğrenmek istiyorum', 'yabancı dil becerilerimi geliştirmeyi arzu ediyorum', 'potansiyelim var, ben başarabilirim' gibi cümleler kurup bu ve igleri beynine gönderirse bu bambaşka bir etki uyan
    Özgür Erakkuş [email protected]

Toplam 85 mesaj bulundu