Emirhan Aloğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Hak ...

  • Yunus Ermiş
    Yunus Ermiş

    21.10.2008 - 17:30

    Kelimelerin ağırlığı tek tek dilime çöktüğünde, kalemın emri ile yazmaya başladım.
    Söz nerde başlayacak nerde bitecek inanın bende bilmiyorum.
    Konuşan yüreğim mi yoksa nefsim mi onu da bilmiyorum.

    Yüreğimle iyi geçiniyoruz da nefsim için aynı şeyleri söyleyemiyeceğim.
    Ey nefis nedir senden çektiğim.
    Sürekli bir şeyleri yapmam için bana emrediyorsun.
    Hep benden önce konuşuyor, kafamı karıştırıyorsun.
    Ne olur bu akşam bir defa olsun sus.
    Sükut lehçesini bu gece kullansan olmaz mı?
    Müsade edersen bu gece yüreğimle dertleşeceğim.

    Gecenin demini aldığı şu saatlerde yüreğimi dinlemek istiyorum.
    Belki de yüreğimle helalleşmek istiyorum.

    Aynı bedende yaşıyoruz. İyisiyle, kötüsüyle sen benim yüreğimsin.
    Sana çok çektirdim biliyorum.
    Arkası gelmeyen dertlerimi, sıkıntılarımı hep sana yükledim.
    Dağların bile çekmeye katlanmadığı nice yükün altına girdin de bana mısın demedin.
    Ayrılığın acısını, vuslatın sevincini hep seninle yaşadım.

    Can dediklerim canımı yaktılar, alev olup sen yandın hep…

    Yar dediklerim yaramı kanattıklarında, kan olup sen aktın her defasında…

    Oysa küçücüktün. Küçük ve titrek… Çok hakkın geçti bana…

    Benim en iyi arkadaşlarım; gece, gözyaşı ve yatağımdı.
    Biz bir araya geldiğimiz de halimize hep sen şahitlik ettin.
    Yolcu ettiğim bir günün ardından geceye sığındığımda sen vardın yanımda.
    Gece tüm şefkatiyle sardığında beni, kelamım hep gözyaşı oldu.
    Kelimelerin bile uyuduğu bir anda başka lisana ne hacetti ki.
    Muhabbetimiz esnasında dökülen her kelime yanağımı ıslatırken, ruhumu teselli etmek
    yatağıma düşerdi her defasında.
    Alnımdan öperken beni ‘’buda geçecek, aldırma gönül’’der teselli ederdi.

    Oysa sonradan öğrendim.
    Benim dostlarla muhabbetim derdime derman,
    gönlüme ferman olurken sen çok acı çekiyormuşsun.
    Özür dilerim. Midesi yananın değil yüreği yananın ağladığını geç fark ettim.
    Ben derdime ağlıyordum, sen bana ağlıyordun.
    Ben günah ateşinde yanarken sen bana su oluyordun.
    Her canım yandığında sende benimle yanıyormuşsun. Bilemedim.
    Ne olur affet beni.
    Söz bundan sonra seni üzmeyeceğim. Sahibine layık bir yürek taşımaya söz veriyorum.

    Gül bahçesi yetiştirmenin yolu bahçedeki tüm çirkinlikleri temizlemekten geçermiş.
    Yabani otlar, taşlar, dikenleri ayıklamaktan.
    Bende yüreğimin toprağına zarar veren tüm kirli duyguları temizlemekle işe başlayacağım.
    Rabbimin bu yürekte görmek istediği tüm duyguları yeşerteceğim.
    Fideleri inançla ekip, sabırla sulayacağım.
    Çiçek açmalarını tam bir tevekkül ile bekleyecek, acele etmeyeceğim.
    Dalında açan çiçek ne olursa olsun kanaat edeceğim.
    Ha kırmızı gül, ha beyaz karanfil…Söz itiraz etmeyeceğim.

    Böylesi bir hal üzere yaşarsam inanıyorum ki seni eskisi kadar üzmeyeceğim.
    Hakkına girmekten Allaha sığınırım.Bu bedende yaşadığımız sürede dost kalalım olmaz mı?

    Unutma sen bana Rabbimin bir emanetisin.
    Ruhlar alemin de başlayıp, anne rahminde devam eden bir yolculuğun son durağındayız.
    Yarın ahiret de bana şahitlik edeceksin.
    O büyük huzura iki dost olarak çıkmaya ne dersin?
    Hakkını helal et yüreğim…


    DiKeNSiZ GüLLeR GRuBu

  • Derya Sezer
    Derya Sezer

    26.09.2008 - 22:10

    SENİ TANIMIŞ OLMAKTAN MUTLUYUM SEVGİLİ KARDEŞİM, O GÜZEL PAYLAŞIMLARIMINI DAİMA SEVEREK, BEĞENİYLE OKUYORUM..SANA SON ŞİİRİMİ ARMAĞAN ETMEKTEN MUTLULUK DUYACAĞIM, LÜTFEN KABUL BUYUR..

    KADİR GECEMİZ MÜBAREK, TÜM İBADETLERİN, HAYIR VE DUALARIN KABUL VE MAKBUL OLSUN, RABBİM HAYIRLISIYLA BAYRAMA ERİŞTİRSİN.

    SELAM, DUA VE SEVGİLERİMLE

    ♥ -ÖR YA RAMAZAN!

    Ey oruç dizginle şu zâlim nefsi!
    Kalplere ferâset, ver ya ramazan!
    Allah aşkı ile nurdan bir köprü
    Gönülden gönüle, kur ya ramazan!

    Sadaka-i fıtır bu ay verilir
    Yoksulun gönlüne neş'e serilir
    Ukbâ'da sevabı, ecri görülür
    Bizi rahmetinle, sar ya ramazan!

    Sofrada bereket evlerde sürûr
    Gönülleri kaplar tatlı bir huzur
    Silinsin kalplerden kin ile gurur
    Bencilliği yok et, sür ya ramazan!

    'Oruç tut, sıhhat bul' habîbin sözü
    Tut ki sağlık bulsun bedenin özü
    O öyle Rahman ki gözetir bizi
    Sende ne hikmetler, var ya ramazan!

    Vahiy ile süsle verilen aklı
    'O' mübârek gece bu ayda saklı
    Paslı gönüllere ilâhî aşkı
    İlmek ilmek nakşet, ör ya ramazan..!

    Derya SEZER

  • Handan Dinç
    Handan Dinç

    26.09.2008 - 21:11

    iyiki varsınız...

  • Gönlümün Doğum Lekesi
    Gönlümün Doğum Lekesi

    22.09.2008 - 00:43

    O erler ki, gönül fezasındalar,
    Toprakta sürünme ezasındalar.

    Yıldızları tesbih tesbih çeker de,
    Namazda arka saf hizasındalar.

    İçine nefs sızan ibadetlerin,
    Birbiri ardınca kazasındalar.

    Günü her dem dolup her dem başlayan,
    Ezel senedinin imzasındalar.

    Bir ân yabancıya kaysa gözleri,
    Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

    Her rengi silici aşk ötesi renk;
    O rengin kavuran beyzasındalar.

    Ne cennet tasası ve ne cehennem;
    Sadece Allah'ın rızasındalar.

    1983

    Necip Fazıl Kısakürek

  • Gülsüm Kurun
    Gülsüm Kurun

    21.09.2008 - 16:53

    gülüm seyerek geldim kapına
    kullara kul değil,Allah a köle olmaya
    istermi kalp O ndan gayrıya yalvarmaya
    gülümsemeyi başaranlarla,
    gülümsemeyi öğrettiğin bu cana.
    ne güzel uğradığım HAN DA
    ne cevherler,saklıymış ci HAN DA
    yarattığın alemi mey dan da
    gülmek bahane -
    sonsuza ulaşmak asl- olanda.
    gönüller fatihi olmak meziyettir
    böylesi bir asır da.

    rabbim sevdiğin kulların la
    daim gülen,gülerken düşündüren
    sevgililerine bizleri yolla..........
    HAN da hoşça muhabbet ler
    HAN la beraber- hoşluklar bulmaya.

    kudretli gecenin tecellilerinden
    HAK DOSTU *HAN* KARDEŞİMİZİ
    HER AN NURLARINLA BOYA.........
    **dost olunca -bizde alacağız fayda.
    :)) ? ? :))
    nükte ile bir ışık doğsun daima..............
    selam saygı hürmetler
    ismi gibi iradeli olan kardeşime.
    sayfamı ziyaretinizle
    onurlandırdınız bizleri.
    hamd alemlerin rabbi olan
    ALLAH ımıza.
    ışığımız dan her an öz le
    öz den olmaya.

  • Münteha Toktaş
    Münteha Toktaş

    21.09.2008 - 14:46

    Halka değil, Hakka inanan; meclisinin duvarında 'Hakimiyet Hakkındır' düsturuna hasret çeken,
    gerçek adâleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bilen bir gençlik...

    'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici,
    her ferdi 'benim olmadığım yerde kimse yoktur! ' fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik...

  • Hasan Emirhan
    Hasan Emirhan

    17.09.2008 - 04:23

    Atalarımız, 'Dost, kara günde belli olur' demişler.
    Bir düşünür de bu gerçeği şöyle ifade eder:
    'Felaketin faydası, dostlarınızı tanıtmasıdır.'
    Bir iyiliği yapanın dost; yaptığının da saf iyilik, olup olmadığını anlamak için, iki özelliğe dikkat ediniz...
    1–İyilik yapan gururlanıyor mu?
    2–Kendisine iyilik yapılan, ezilip minnet altında kalıyor mu?
    İyiliği yapanda gurur ve kibir varsa, yapılan eziliyor ve mahcup duruma düşürülüyorsa, o iyilik, gerçekten iyilik değildir. İyiliği yapan da dostça yapmamış demektir. Çünkü, 'İYİLİK, YAPANI MAĞRUR, YAPILANI MAHCUP ETMEYEN DAVRANIŞTIR.'

    * * *
    “Gerçek dost, sadece elimizi tutmaz, kalbimize dokunur.”
    Dostun yanında rahatlar, huzur buluruz.
    Derdinizi azaltmak ve taşınır kılmak için, dostun varlığı yeter. Yanımızda olması kafidir. Hatta sesini telefondan duymamız bile, ilaç gibi gelir.

    Efendimiz şöyle buyuruyor:
    'Her kim Allah için bir dost edinirse,
    Allah Teala onun için Cennet'te yeni bir derece yaratır.'

    'Allah Teala, iyiliğini murad ettiği kimseye, unuttuğunu hatırlatacak ve hatırında olanı yapmaya yardım edecek iyi ve salih bir dost nasip eder.' Amin...

  • Emir Han
    Emir Han

    24.08.2008 - 01:39

    Ey Nefis Seni boyun egdirmeye and ictim,
    Ya boyun egersin yada zorla egdiririm...

    Kucakla bizi; annemizin ilk seni anlattığı gün tekerrür etsin zihnimizde;
    hissedelim sevildiğimizi…ağlarsak bilelim yaslanacak bir omzumuz olduğunu;
    bilelim duanın yuvamız kadar sıcak olduğunu…

    Ey er-Rahman olan Rabbim! ..

    Rahmetin öyle aşikar ki, içimizde gizlenmiş şirki dahi yüzümüze vurup bizi utandırmazsın;
    setreylersin hatalarımızı, bağrına alırsın hatalarımızla bizi…

    eL-Latif olan Rabbim! ..

    Lütfunla bizi ağırlarken alemde, her günün ahirinde şükrü söylet dilimize, ismini zikir kıl yürek dilimize.

    Ey eL-Muktedir olan Rabbim! ..

    bileyelim kudretinin himayesinde bıçaklarımızı, içimizdeki Ruh’umuzu küstüren tüm kötülüklere karşı.
    Uhuvvetin kasnağı oluşsun bağrımızda, kurtulalım vesveselerden; içimizin boşluğu aşk’ınla dolsun…

    Ey eL-Vedud olan Rabbim! ..

    Sev bizi…

    Çok sev…

    Öyle ki, kıpır kıpır olsun içimiz; hissedince sevildiğimizi..

    Öyle ki, diz çöküverelim muhabbetinin karşısında; seni sevmekten öte yol görünmesin bize;
    sen’den ziyade yar tanımasın yüreğimiz…

    Diz çökelim yar! ..

    Önünde! ..

    Sadece senin önünde! ..

    Senin için! ..

    Amin

  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın

    09.08.2008 - 15:34

    BİR KAHRAMAN BEKLİYORUZ

    Kal'a gibi dik başın bulutlara yarışsın,
    Dalga dalga saçların rüzgârlara karışsın!

    Adını nakşedelim, eski-kadim surlara
    Sesini haykıralım asırlardan asırlara...

    Savletinden titresin yeniden doğu, batı,
    Ve kurulsun Allah'ın ebedî saltanatı...

    Ufukları kaplasın bayraklarımız al, al,
    Göklerle zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..

    Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
    Eğilsin öpsün gökler canım nazlı hilâli...

    Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin!
    Bir Yıldırım çıksın da uzağı yakın etsin

    Selâm dursun karşısında bütün şerefler, şanlar!
    Namını tebcil etsin, yıldızlar kehkeşanlar...

    İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdâsı var.
    Yavuz gibi diyorum: Bu dünya insana dar!

    Bir sadâ duymak için sahralara düşeyim.
    Helâl olsun bu yolda, varım yoğum herşeyim!

    Volkan gibi lav atmış, ne susmuş ne sönmüşüm.
    Ben bu imân uğruna çılgınlara dönmüşüm.

    Bir deha bekliyoruz, gençliğe mihrap olsun,
    Ruhları tutuşturan bir ateş mihrak olsun.

    Sinesinde birleşsin sağa sola sapanlar,
    Kahrolsun Hak dururken zorbalara tapanlar!

    Çık nerdesin zuhur et! Biz seni bekliyoruz.
    Yıllardır yollarında yorgun emekliyoruz...

    Musa ol! Hakk'a yüksel! Tecelli et de Tûra.
    Zulmet yıkılsın gitsin! Cihan garkolsun nûra!

    İstiyorum yeniden bir hilkat istiyorum,
    Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.

    Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum! ..

    osman yüksel SERDENGEÇTİ...

  • Kattı
    Kattı

    25.04.2008 - 12:49

    N.Fazıl Kısakürek,vapurla Kadıköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
    -Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu?
    Biz yolumuzu bulabilirdik.
    Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
    -Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş.
    Yüzerek karşıya geçebilirdin.
    --------

  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın

    23.04.2008 - 13:46

    **YAĞMUR***

    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
    Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım
    Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım
    Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
    Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
    Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
    Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
    Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
    Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
    Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
    Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
    Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
    Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım
    NURULLAH GENÇ
    _________________________________________________

    **(HABİBİM) , DE Kİ: ALLAH'I SEVİYORSANIZ BANA İTTİBA EDİN Kİ, ALLAH DA SİZİ SEVSİN; GÜNAHLARINIZI MAĞFİRET ETSİN.
    ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH GAFUR VE RAHİM'DİR***

  • Elif Bilgin
    Elif Bilgin

    11.04.2008 - 18:11

    Her seye Kadir olan Rabbim.
    Her seyi gören, bilen, duyan Rabbim.
    Bizi yaratan, Bizi riziklandiran, bizi hidayete erdiren Ya Zülcelali ve`l-Ikram.
    Kalbimi sana emanet ediyorum, onu bütün kötülüklerden, vesveselerden koru Ya Rabbi.
    Ibadet edebilmemiz icin bize kuvvet veren Rabbim
    Bize, sana layik kul olabilmekte, Rasulün Muhammed (sav) e layik ümmet olabilmek icin yardimci ol.
    Öyleki yürüyen dilimiz, konusan dilimiz ol.
    Ya Malikel Mülk
    Kalbimizi sevginsiz
    Dilimizi zikrinsiz
    Beynimizi ve bütün vücudumuzu imansiz birakma Ya Rahmanu Ya Rahim
    Ya Semiu
    Biz nasil dua edecegimizi bilmiyoruz.
    Biz Senden nasil istenilecegini bilmiyoruz.
    Habibin Hz. Muhammed (sav) ve diger Peygamberler Senden neyi istdilerse bizden onlari istiyoruz.
    Nebilerin, Rasüllerin ve dostlarin nelerden sakindilarsa, nelerden Sana sigindilarsa bizde onlardan sakiniyor, onlardan Sana siginiyoruz.
    Ya Alimu
    Dularimizi kabul et
    Bizleri bu yoldan ayirma

  • Ayneyn
    Ayneyn

    08.04.2008 - 23:53

    Ey Gül, ey Gonca-i Nûr, meftun yaprak, hâr sana.
    Sensin gönüller Mâhı, bu yaz, bu bahar Sana!

    Mûcize saltanatın taşları ayna yapar,
    Her ırmak ve her deniz, her leyl-ü nehar Sana! ...

    Senin Zâti Akdesin âlemlere rahmettir,
    Cibrîl vefalı yoldaş, Yüce Allah Yâr Sana! ...

    Bu nice iştiyaktır, ey en güzel Sevgili?
    Asırlardır koşuyor, genç ve ihtiyar Sana! ...

    Nazarın kalbe şifâ, sözün hikmet incisi,
    Hangi dertli kavuşsa, olur bahtiyar sana!

    Misk kervanı kapında karar kılmıştır Senin,
    Nebîlerin diliyle, hep övgüler var Sana! ...

    Ay, güneş, zühre, ülker, nûruna pervanedir.
    Âlemde olmak ister, âşıklar civar Sana! ...

    Senin yolun hep açık, gidişin Allah'adır,
    Dağlar ateş kesilse olamaz duvar Sana!

    Güzelliğin âlemde misli bulunmaz inci,
    Ey Gül, hasret çekmede Cennet, o bulvar Sana!

    Dedin ki: 'Şükreden kul olmak istemem mi ben? '
    Rabbin ihsan buyurdu: Hurma, üzüm, nar Sana!

    Her mûcizen parmakla gösterilmede Senin,
    Çağlatmak öyle kolay, çöllerde pınar Sana!

    Hicranın bir kütüğü dertle bîkarar etti,
    Hep özlem duymadadır, selvi ve çınar Sana!

    Cennetin çiçekleri Senin kokunu taşır,
    Benzemeye çalışır, beyazlıkta kar Sana!

    Güneş güzel yüzünden parlaklık aldı ey Gül,
    Acep hayran olmadan, hangi göz bakar Sana?

    Aşkının esiridir, ne çöl, ne de dağ tanır;
    Bu sevdalı gönüller, su gibi akar Sana!

    Varlık bahçesi Senin nurundan yaratıldı,
    Hep medyun, hep minnettar, her can, her nigâr Sana!

    Tebessümün ayların; zührenin sevincidir,
    Nice hasret çekmede, bu bülbül-i zâr Sana!

    Güllerin efendisi olmak kolay değildir,
    Gıpta etmede ey Gül, binlerce gül-zâr Sana!

    Yusuf, Senin dalında çiy tanesidir sanki,
    Dîvâne kesilir göz etse, bir nazar Sana!

    Fazlının eteğine akıllar erişemez,
    Eli kalem tutanlar övgüler yazar Sana!

    Hâk-i pâyine sürsem bir kerecik yüzümü,
    Bende olan sermaye; hasret, intizâr Sana!

    Mustafa Necati Bursalı

  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın

    29.03.2008 - 12:14

    BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    'BİLİN Kİ, ALLAH'IN DOSTLARI İÇİN NE BİR KORKU VARDIR, NE DE ONLAR MAHZUN OLURLAR.
    'ONLAR İMAN EDEN VE ALLAH'IN EMİR VE YASAKLARINA KARŞI GELMEKTEN SAKINAN TAKVA EHLİDİR.
    'DÜNYA HAYATINDA DA, AHİRETTE DE ONLAR İÇİN MÜJDE VARDIR.
    ALLAH'IN SÖZLERİNDE DEĞİŞİKLİK OLMAZ.
    EN BÜYÜK KURTULUŞ İŞTE BUDUR.'
    SADAKALLAHULAZİM.
    YUNUS SURESİ, 10:62-64

  • Emirhan Aloğlu
    Emirhan Aloğlu

    07.06.2007 - 03:45

    Ey Yücelerden Yüce Rabbim!
    Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen'in yüce dergâhının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.
    Ya Rabbî!
    Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayy'sın, Kayyûm'sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın.
    Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcû-dâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Sen'in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!
    Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki!
    İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen'in lütfun ve keremindir.
    Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen'i bulduklarında Sen'den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen'in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da 'Tevbe, ya Rabbi! ' deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.
    Ey affı güzel Rabbim!
    Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen'sin!

    Amin...

    ABDULKADİR GEYLANİ...

  • Emirhan Aloğlu
    Emirhan Aloğlu

    29.05.2007 - 01:52

    Sana bir mektup yazmalı. Kelimeleri kanatlandırıp uçurmalı rüyalarına. Şiiri ellerine, hüznü gözbebeklerine, aşkı kalbine yazmalı. Sana bir mektup yazmalı. Yürek tutuşturan bir mektup yazmalı. Alnımı seccadem okşamalı. Dilimde dua, dudaklarımda kor olmalı, göz yaşlarımla ıslanmalı gece. Kıyam olmalı, rüku olmalı, secde olmalı. Hakka açılan eller olmalı. Ve sen olmalısın. Sevgi rahmettir. Kalbime doğmalı, kalbime dolmalısın.

    Sana bir mektup yazmalı. Belki bozkırın ortasında tek ü tenha yalnız bir ağaç resmi çizmeli belki de tanklara karşı sapana yüreğini koyup fırlatan bir Filistinli çocuk fotoğrafı göndermeli. Sana Karkent kokan bir mektup yazmalı. İçinde uzun ince beyaz geceler, sessiz çığlıklar, göçmen kuşlar olmalı.

    Sana bir mektup yazmalı. Sana Efendimi yazmalı. Bir gün o insanlığın iftihar tablosu hasırının üzerinde uyuyordu. Hz. Ömer geldi. O tablo rikkatine dokundu-nasıl dokunmaz ki- öylece peygamberimize baktı bir süre. Efendim uyanmıştı. Yüzünde hasırın izleri vardı. Hz. Ömer dayanamadı nerdeyse ağlayacaktı. Efendim diye başladı söze. İran’da kisralar saraylarda yaşıyor. Sen ki peygambersin dedi. Sözünün arkasını getirmeden O Ay yüzlü konuştu. İstemez misin Ya Ömer dünya onların olsun ahiret bizim. Yineledi dünya onların olsun ahiret bizim...

    Sana bir mektup yazmalı. İçinde kelam olmalı...'Gerçek şu ki insan tatminsiz bir tabiata sahiptir.Kural olarak başına bir kötülük geldiği zaman sızlanmaya başlar. Bir iyilik ile karşılaşınca da onu bencilce sahiplenip insanlardan uzak tutar. Ancak namazda bilinçli olarak Allah (c.c) ’a yönelenler böyle değildir ve namazlarında devamlı ve kararlı olanlar... '

    Sana bir mektup yazmalı. İçinde şükür olmalı. Aşkı veren, sevmeyi veren rabbe şükür. Ve sen olmalısın, yine sen olmalısın. Sevgi rahmettir. kalbime doğmalı, kalbime dolmalısın...

  • Zehra Bulut
    Zehra Bulut

    11.05.2007 - 19:29

    Allah'ım!

    Benliğimizin yaktığı ateşte yakma bizi!

    Bizi nefsimize kul etme, kul et nefsimizi Sana!

    Bir lahza dahi bize bırakma bizi!

    Sen bize yetersin, yetmeyiz biz bize.

    Bilmediğimizi bildir, görmediğimizi göster!

    Sen bildirmezsen bilemeyiz, göremeyiz göstermezsen..

    Gönlümüze huzur, gözlerimize nur, dizimize derman ver!

    Sen 'OL' deyince olur, olmaz 'OL' demezsen.

    Canana can, cana canan, kalbe ferman ver!

    Al işte ellerimiz, uzattık sana!

    Ne olur, ne olur bırakma bizi bize!

    Sen bize yetersin, yetmeyiz biz bize!

    Allah'ım, ellerimizi bırakma!

    Allah'ım!

    Bırakma bizi

    Tut elimizi!

    Amin...

  • Elif Bilgin
    Elif Bilgin

    03.05.2007 - 18:21

    Ah,bu ince sızı!

    Ah, bu sebepsiz hüzün.

    Ah,tüm ayrılıkların acısını yüreğime taşıyan,

    adını bir türlü koyamadığım kara sevda

    Ağlamak,kelimelerin ardına sığınmak,çözüm değil.

    Sevgili,

    Demişsin ki:

    Ne yere ne de göğe sığmadım min kulumun kalbine sığdım

    Kalbime baktım minicik bir fincan,

    senin aşkın sonu olmayan engin bir deniz,uçsuz bucaksız umman.

    Fincan denize müştak ummana sevdalı

    Aşkın,yaralı kalbime şifa

    Aşkın çok ağır..

    Kalbim şu haliyle bu yükü kaldıracak kalp değil

    Bana senin yükünü,hakkıyla taşıyacak kalp ihsan eyle

    (Amin)

  • Elif Bilgin
    Elif Bilgin

    30.04.2007 - 09:00

    ...Seni Özlüyorum efendim! Sende kayboluşlarımı özlüyorum.Fırtınalar da sığındığım nurundan limanı özlüyorum.Her üzüntüden sonra dilimle seni anışımı ve düştüğümde beni yine hizmete bağlayan o gül kokunu düşünürken müslüman güçlü olur sözünü tefekkür ediyorum ve onunla şahlanan ashabını özlüyorum...

    ....Sensizliklerimde kaybettiğim o muhteşem tebessümlerini özlüyorum. Hiç bir göz gülemiyor sen gibi! Hiç bir yüz tebessüm edemiyor senin tebessüm etmen gibi, Yüreğim seni istiyor efendim.....

    RESULE SEVGİMİZ DAİM OLSUN İNŞAALLAH...TANIDIĞIMA ÇOK MEMNUN OLDUM...DUA VE AŞK İLE.....VESSELAM....

Toplam 91 mesaj bulundu