Hüseyin Yaltırık Antoloji.com

  • Sana Ne
    Sana Ne 11.05.2006 - 00:58

    Atıcı birader atarken destekli atda milletin aklını blandırma. Bediüzzaman hakkındaki yazınla inşallah fazla azab çekmezsin. Herşeyin doğrusunu Allah bilir tabiiki ama kulaktan dolma laflarla bu yazıları okuyan ve her gördüğüne inanan saf insanlarımızın duygularıyla oynama. yazık edersin kendine cok ...

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


  • folklor

    02.06.2006 - 16:55

    Folklor (Halk Bilimi) yani Halk Bilgisi halkta yaşamış ya da yaşamakta olan her türlü ANONİM bilgi ve pratiklerin belli metod ve tekniklerle araştırılması, derlenmesi ve sonuçlarının insanlığa sunulmasını amaçlayan sosyal bir bilim dalıdır. Kelimenin Türkçe anlamı Halk Bilimi veya Halk Bilgisi olarak bilinir. Folklorda ferdî ürünler veya eserler yer almaz... Halk bilimi adı üzerine 'halk'ı ve onun geleneksel, kuşaktan kuşağa aktardıklarını inceler. Kültür ürünlerinin halka mal olması başka şey, halka ait olması başka şeydir. Şarkılar da halka mal olup yaygınlaşır fakat ferdî yaratmalar olduğundan Folklor disiplinine konu olmaz. Anonimlik süreci geçirerek ilk çıkarıcısı, yaratıcısı unutulmuş sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılırken, halktan insanlar tarafından kısaca HALK tarafından şekillenmiş ürünler Halk Bilimi kapsamına girer. Meselâ Cümbüş mahalli ortamlarında halk müziğinde yer alan ve halk tarafından yaygın olarak kullanılan bir çalgıdır da halk çalgısı değildir. Çünkü mucidi her cümbüşün üstünde yazmaktadır. Prototipi Zeynel Abidin Cümbüş üzerine kayıtlı bir fert yaratması çalgıdır. Halk bu çalgının icadında yer almamış, zamanla da onu şekillendirip ilk halinden uzaklaştırıp kendine ait kılmamıştır. Halk Dansları, Halk Türküleri, Halk Mutfağı, Halk Hekimliği, Halk Etimolojisi, Halk Giysileri, Halk Çalgıları gibi kavramlardaki 'HALK' bu kavramlardaki ürünlerin şekillenip ortaya çıkmasında yani anonimlik sürecinin yaşanmasında yer alan herkesi ifade eder. Halk Bilimi de halkta kuşaktan kuşağa, ustadan çırağa bu aktarımdaki ürünleri ve bu ürünler yoluyla da halkı tanımayı incelemeyi amaç edinir. Folklorun amacı yerelden ulusala ve ulusaldan evrensele doğru anonim bilgi ve pratikleri taşımak, tanıtmak ve sunmaktır. (Bu Bilgiler Dr. Hüseyin YALTIRIK'ın ders notlarından derlenmiştir)

  • bektaşilik

    20.04.2006 - 10:59

    Bektaşîlik öyle kolay yenilir yutulur bir yol değildir. Tam tersine 'demirden leblebi, ateşten gömlektir ' diye tanımlanmıştır bu yolun ehillerine göre. Bu yolla ilgili yapılan en büyük yanlışlık ilgisi olmayanların atıp tutmaları, kulaktan dolma modası geçmiş bilgileri ısıtıp ısıtıp ortaya koymalarıdır.Meselâ Babagân kolu Bektaşîlikte sırasıyla şu mertebeler (aşamalar) vardır: 1-âşık:(yola ilgi-sevgi duyan talip, istekli (Er-bacı farketmez) 2-muhib: (Yola törenle kabul edilmiş, Bektaşî olmuş) nasip almış kişi (Er-bacı farketmez) 3- Derviş: Muhibler arasından istekli, istidatlı görülerek hizmet makamında törenle aşama verilen kişi 4- Baba: Dervişler arasından liyakatli ve istekli olup erkân yürütebilecek kapasitede olduğuna canların da muvafakat vererek kabul ettikleri, Halifebaba veya Dedebaba tarafından babalık erkânı gösterilen kişi 5- Halifebaba: Sadece Dedebaba tarafından en çok 11 kişi olmak kaydı ile dünyanın her tarafında ihtiyaca göre babalar arasından atanan ve halifebaba erkânı gören kişi 6- Dedebaba:Dünyada aynı zamanda sadece 1 tane olur. Ölünce (Hakk'a yürüyünce) icazetli Halifebabalar tarafından seçimle en çok oyu alan kişi Halifebabalar tarafından atanır. Nitekim bu seçimin sonuncusu 1997 yılında İzmir'de önceki Dedebaba Doç. Dr. Bedri NOYAN'ın vefatı üzerine 40 gün içinde halifebabalar arasında yapılmış ve bu halifebabalardan Haydar Ercan Halifebaba Yeni Dedebaba olarak kayd-ı hayat şartıyla ve imzalı tutanakla açıklanmıştır.

    Bektaşîlik bir Türk tasavvuf yolu olarak Ahmet Yesevî'ye dayanan bir ekoldür. Yesevîliğin Anadolu şubesidir. Bektaşilik olarak zamanla Balkanlara ve dünyaya az da olsa yayılmış bir yoldur. HER ŞEYDEN BİR PARÇADIR. Nasıl ki Adem Alemi temsil ederse, Fatiha Ümmül kitapsa bu yol da bütün dinlerin ve ipek çok inancın BİLEŞKESİDİR.

    eski Türk Töresinden, Kamlık inancından, Asyadan Anadoluya bir inanç, felsefe ve yaşayış biçimidir. Ellerin, bilmeyenin attığı taş gibi değil, âşık gözlerden inen yaş gibidir.İçeri girmeyen bilmez, bilen haber vermez, konuşan susar, susayan kanar... Kur'andır vesselam. Şatafatlı yazı değil, yazının manasıdır yaşanan. Akıllı işi değil, deli işidir... Natık işi değil, veli işidir... Aşk yoluna baş koyan alp-erenler yoludur, içilen kevser provası, bazen boş bazen doludur. Bunu yazan da Allah'ın bir kuludur!

  • bektaşilik

    20.04.2006 - 10:53

    Bektaşîlik öyle kolay yenilir yutulur bir yol değildir. Tam tersine 'demirden leblebi, ateşten gömlektir ' diye tanımlanmıştır bu yolun ehillerine göre. Bu yolla ilgili yapılan en büyük yanlışlık ilgisi olmayanların atıp tutmaları, kulaktan dolma modası geçmiş bilgileri ısıtıp ısıtıp ortaya koymalarıdır.Meselâ Babagân kolu Bektaşîlikte sırasıyla şu mertebeler (aşamalar) vardır: 1-âşık:(yola ilgi-sevgi duyan talip, istekli (Er-bacı farketmez) 2-muhib: (Yola törenle kabul edilmiş, Bektaşî olmuş) nasip almış kişi (Er-bacı farketmez) 3- Derviş: Muhibler arasından istekli, istidatlı görülerek hizmet makamında törenle aşama verilen kişi 4- Baba: Dervişler arasından liyakatli ve istekli olup erkân yürütebilecek kapasitede olduğuna canların da muvafakat vererek kabul ettikleri, Halifebaba veya Dedebaba tarafından babalık erkânı gösterilen kişi 5- Halifebaba: Sadece Dedebaba tarafından en çok 11 kişi olmak kaydı ile dünyanın her tarafında ihtiyaca göre babalar arasından atanan ve halifebaba erkânı gören kişi 6- Dedebaba:Dünyada aynı zamanda sadece 1 tane olur. Ölünce (Hakk'a yürüyünce) icazetli Halifebabalar tarafından seçimle en çok oyu alan kişi Halifebabalar tarafından atanır. Nitekim bu seçimin sonuncusu 1997 yılında İzmir'de önceki Dedebaba Doç. Dr. Bedri NOYAN'ın vefatı üzerine 40 gün içinde halifebabalar arasında yapılmış ve bu halifebabalardan Haydar Ercan Halifebaba Yeni Dedebaba olarak kayd-ı hayat şartıyla ve imzalı tutanakla açıklandı.

    Bektaşîlik bir Türk tasavvuf yolu olarak Ahmet Yesevî'ye dayanan bir ekoldür. Yesevîliğin Anadolu şubesidir. Bektaşilik olarak zamanla Balkanlara ve dünyaya az da olsa yayılmış bir yoldur. HER ŞEYDEN BİR PARÇADIR. Nasıl ki Adem Alemi temsil ederse, Fatiha Ümmül kitapsa bu yol da bütün dinlerin ve ipek çok inancın BİLEŞKESİDİR.

    eski Türk Töresinden, Kamlık inancından, Asyadan Anadoluya bir inanç, felsefe ve yaşayış biçimidir. Ellerin, bilmeyenin attığı taş gibi değil, âşık gözlerden inen yaş gibidir.İçeri girmeyen bilmez, bilen haber vermez, konuşan susar, susayan kanar... Kur'andır vesselam. Şatafatlı yazı değil, yazının manasıdır yaşanan. Akıllı işi değil, deli işidir... Natık işi değil, veli işidir... Aşk yoluna baş koyan alp-erenler yoludur, içilen kevser provası, bazen boş bazen doludur. Bunu yazan da Allah'ın bir kuludur!

Toplam 5 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR