Güneş Yüzlüm Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz

    06.08.2013 - 21:14

    Sevgili antoloji arkadaşım;

    Doğum gününüzü en içten dileklerimle kutlar, yaşam boyu başarı ve mutluluklar dilerim.

    Hayat sevgi kadar güzel aşk gibi güçlü olsun..

    Doğum gününüzün anısına ** RÜYA ** gibi şiirimin şarkısını aşağıdaki linkten dinlemek ister misiniz?

    http://www.ibrahimyilmaz-siirleri.com/bestelenen-1.html


    ** RÜYA GİBİ **

    Rüya gibi uçup bitti
    O güzelim mutlu anlar
    Bir hayaldi geçip gitti
    O sevecen tatlı yıllar.

    Mazideki o yıllara
    Şöyle dönüp bir baksana
    Sarhoş eden duygu gibi
    Alır bizi kollarına.

    Solmaz denen güzellikler
    Hep yalanmış yalan meğer
    Hayat denen tüm gerçekler
    Bir anlık rüyaymış meğer.

    Nerde şimdi nerde kaldı
    Yalan olan çocukluğum
    Bir yıldızdı kaydı gitti
    Aşka kanan o gençliğim.

    Kutlu olsun doğum günün
    Mutlu olsun melek yüzün
    Aşkla gülsün bütün ömrün
    Sevip sarsın petek gönlün.

    İbrahim Yılmaz


    Güfte: İbrahim Yılmaz
    Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz
    Okuyan: Mustafa Açıkgöz

    Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.

    Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

    Ayrıca ANTOLOJİ sayfamdaki şiirlerimi okuyup yorum yaparsanız çok mutlu olurum.


    Tekrar nice mutlu yıllar diler. Akçaydan selam ve sevgilerimi iletiyorum.

    İbrahim Yılmaz

  • Savaş Gürsoy
    Savaş Gürsoy

    06.08.2013 - 14:16

    Her sabah dünyanıza pırıl pırıl ışıl ışıl sıcacık aydınlık doğsun güneş
    Ömrünüzce sağlık mutluluk huzur sevinç umut olsun gönlünüze eş
    Yaşadıkça hayat rengarenk bir bahar gibi gülümseyip dursun size
    Bir gün bile hüzün düşmesin sizin o sevgi dolu duygu yüklü yüreğinize
    06.08.2013
    savaş gürsoy

  • Sevgi Herşeyin İlacı
    Sevgi Herşeyin İlacı

    06.08.2013 - 12:01


    Bu gün senin Doğum Günün Biraz şans, biraz sevgi ve sabır, birer parça zaman, başarı ve memnuniyeti de eklersek malzemelere, hepsini karıştırıp senin için uzun ve dileklerinin gerçekleştiği bir 'hayat pastası' yapabiliriz sanırım. O Zaman Nice Mutlu Yıllara ve yaşlara! Saygı ve Sevgilerimle. dღ ❤ Mutlu ❤ Huzurlu ❤ Bir❤ Hafta❤ Herkese❤ ღ

    ╚ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ೋ ღ ❤ ღ ೋ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ❤ ღ
    Güne iyi başla,
    Üzgün olma,
    Nefret etme,
    Aşkı yaşa,
    Yaşamı sev,
    Dünü unut,
    Işığını yansıt,
    Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek hayırlı sabahlar ve güzel bir gün olması dileğimleist dan Ahmet

  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    06.08.2013 - 10:59

    Doğum Gününüzü Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
    Sevgi, Saygı ve Muhabbetle

  • Güneş Yüzlüm
    Güneş Yüzlüm

    11.06.2010 - 19:05

    Bana Seni Yazdiran Yarim Kalmisligindir

    Bu gece yoklugunun dökümünü yapiyorum.
    Aylar önce sensizlige yazdigim siiri okudum,
    bir de dün gece yazdigimi...

    Hiç fark yok... Neden azalmiyorsun bende?
    Neden gidisin dün gibi?

    Neden sana yazdigim her yazi, hep ayni yerde tikaniyor?
    Ben bugüne kadar kimseyi yoklugunda
    bu kadar önemsemedim
    Kimseyi yoklugunda bu kadar özlemedim...

    ve suna emin ol; hiç
    kimse, yok'ken bu kadar sevilmedi...

    Benim karsima 'ask' diye bu sonucu
    çikaran, yarim kalmis'liktan baska bir sey degil,
    bunun farkindayim..Ama iyi
    ama kötü, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin.
    Bitmeyensin..
    Ayriligin adini koyamadik sevgilim.

    Iste bu yüzden kopamadik birbirimizden bir türlü..
    Ben yarim kalan ve adi konmayan hiç birseyi unutmam...
    unutamam.....

    içimde sizisi kalir. Ya hersey yasanacagi yere
    kadar yasanip sona ermeli ya da
    ayrilik sözkonusu oldugunda bir daha
    kimsenin çiti çikmamali!
    Biz bunu basaramadik, ayrilamadik!

    Sen yasanip da bitseydin eger
    hatrima gelmezdin. Seni bu kadar yazilasi yapan,
    yarim kalmisligindir..
    O gecenin sabahinda, ayriligin aklina
    nerden geldigini biliyorum...

    Anlamistin
    benim soyut' a tutkun oldugumu...
    O yüzden gittin kim bilir...

    Sevilmek için, güzel hatirlanmak için,
    kayiplara karismayitercih ettin...
    hakliydin belki de...

    Olagan hiç birseyi sevemedim ben hayatim boyunca.....
    Herkesin,her an yasadigi hiç birseyi benimsemedim...
    Ben yasadigim hiçbir
    aski hayatin akisina birakmadim.
    Bunu yapanlar her zaman kaybeder...

    Zaman denilen kavram düsmanidir askin...
    eger ortada ask denen bir sey varsa,
    ne yapip edip zamani durdurmali.
    Biz bunu basaramadik....

    oysa bu o kadar zor bir sey degildi sevgili...
    Farkli bir dokunus,agizdan çikan ve bugüne kadar
    kullanilmamis bir söz yeterdi
    zamani durdurmaya.....

    Ben, asktan söz açildiginda zamani durduramayan
    kimseyi sevemedim... Ondandir belki de varliginda
    sevemedigim insanlari,
    yoklugunda düslemek....

    Belki de onandir, yanindaylen yüreginin gurbetine
    düstügüm bir sevgiliyi, silasinda özlemek..
    Yoklugun hiç de adil degil...
    beni yok ediyor, seni var ediyor
    sevdigim..

    Evet seviyorum seni varligina ragmen!

    Üç mevsim degisti bu sehirde
    ama ben varliginla-yoklugunun tezatini çözemedim...
    seni yasamak istemiyorum! ....

    öyle bir sen yarattim ki sen yokken,
    yasanildigi an yitirir anlamini...
    sen yokken yarattigim sen,
    yasakladi sana dokunmami...

    Sana düsman bir sen
    var içimde.... seni senle savastiryorum,
    olan bana oluyor...

    Tam olarak hatirlamiyorum ama uzun zaman
    önce bir yerden
    duymustum bu sözü,
    'HANI RUHLARIMIZ ÖPÜSÜR YA?
    BASKASINDAYKEN AGZIMIZ...

    ' su an varliginla
    yoklugunun tezatini bu sekilde tanimliyorum,
    seni senle savastirirken maglup
    olan yüregime...

    Birkaç ay geçtikten sonra,
    daha anlasilir bir tanim
    bulabilirim elbet ama simdi gerçek olan bu;
    RUHLARIMIZ ÖPÜSÜYOR
    SEVGILIM...

    Gidisin beni yaralamadi,
    aksine daha bir sevilir hale geldin...
    Varligindaki seni, yoklugundaki sen kadar sevemezdim...
    'Keske sen yanimda
    oslaydin,keske bir seyler yapip da seninle
    zamani durdursaydik' diye
    hayiflanmiyorum artik.....

    Her ne kadar adi konmasa da
    bir kopusun, her ne
    kadar vazgeçmeyi beceremesek de,
    ayrilik ihtiyaçtandi bu hikayede....

    Yazik! son sözü zaman söyleyecek...
    Yazik!
    bu sefer hayatin acimasiz
    akisina biraktik aski...

    Ben senden kalan ayriliga bile yas
    tutamiyorum adam gibi! Bunu
    engelleyen senin varligin...

    ben bunca zaman yoklugundaki senle hayati
    paylassaydim ve böyle bir senle ayriligi yasasaydim,
    hiçbir siir kolay kolay hayata
    döndüremezdi beni...

    iste bu kadar güzeldir senin yoklugun...
    iste bu kadar
    ayrilgina üzülmemi engelliyor varligin.....

    VARLIGININ CANI CEHENNEME,
    YOKLUGUNU ALMA BARI.....

  • Güneş Yüzlüm
    Güneş Yüzlüm

    15.04.2010 - 20:26

    eyyy sevgili....
    dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgi..........
    O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
    Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
    Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
    Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
    anneler ve korkular yoktur.
    Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
    İns...an bir başka ışığa teslim olur...
    Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
    içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
    Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
    Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.

    Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
    hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
    Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
    çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
    sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

    Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
    kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
    hakikatlere daha yakınızdır, inan...
    Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
    Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
    gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
    o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
    Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

    Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
    Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
    Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
    Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
    Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
    hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

    İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
    Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
    Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
    İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
    yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
    Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
    Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

    İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
    umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
    kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
    korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

    Birazdan sabah olacak...
    Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
    anneler ve korkular başlayacak...
    Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
    hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

    Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
    Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
    cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
    alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

    Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

    Aşkta yarın yoktur sevgili......

  • Güneş Yüzlüm
    Güneş Yüzlüm

    30.03.2010 - 00:28

    İÇİME ERİRKEN ÜŞÜRDÜM! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

    Ateşi gözlerinden almıştım....................Hangi dağın volkanıydın.....İçime erirken üşürdüm....... Şimdi yaktığından arta kalandır yüreğim......Yokluğunun dumanı tüter gözlerimde......Yalnızım.......Yüreğimin cesetini taşıyorum......Göğüs taftamda......Sigara gibi söndürüyorum.......Dilimdeki ateşi......Ve en uzak...yıldızlar gibi Susuyorum.....Bağ bozumuyum.......Kuşlarca kirpiklerime tüner.......Yüzümün gurbet yollarına dökülür......Gözyaşlarım......Susarsam......Gece ormanlarınca ürperirim.....İçim acır bilmez misin? .....Acırsam sürülmüş tarlalarca derinden......İçim acır.......Yangın başlar yaralarımda.....Eylül senle birlikte yağmurları da götürdü......Küle dönerim......Gözlerin zülfün telinden bir tuzaktı......Kınından çıkmış pusuda bir bıçaktı........Ellerinin suskun soğukluğunda........Bozkır çalıları gibi kararıp kaldım ara yerde......Tutunduğum dağla sustum.....Dağ gibi sustum......Artık tamamlanmıştır yalnızlığım......Düşlerimin uçuruma sürüklendiği yerdeyim.......Şimdi yanımda olsan......Ellerin gezinseydi alnımın sürgün çizgilerinde......Acılarım böyle koymazdı bana.....Sevinç şarkıları terketmezdi......Keder denizinde boğulmazdım......Kalbim; buz dağı.....Sen yanımda olsaydın üşümezdim......Yüreğimin gün gören yerinde gül büyüteceğim......Bir gülümsemeyle yüzüme taşıyacağım.....İki damlacık kirpiklerime tırmanacak sevinçten......Ne iyi etmişim diyeceğim......Doğacak günü beklemekle.......Ne iyi.......Gök gözlerinde halaya dursun diye kırlangıçlar.....Kederi ve kahrı bir su iştahıyla yenerek......Yeşertsin diye bu yürek..........Güneşli bir günde bekleyeceğim gelişini......Güneşli bir günde…………..

Toplam 7 mesaj bulundu