Sen cikip geliyordun ya, cikip geliyordun iste...Ne gazete haberi idi bu, ne günlük, alisisalgelmis herhangi bir olay. Senin cikip gelisin, siradisi bir olaydi. Ne yazi yeterdi anlatmaya ne siir. Ben kirleniyordum her sokakta. Senden baska hic bir gelis, olmasin artik ömrümde....
doğum gününüz kutlu olsun... mutluluklar.. buda hediyeniz..
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez 'Küçükistan Ceza Kanunu' diye bir kitap geçmişti eline bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki 'Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay' kitabı ve gözlerini kapattı. 'Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm.' diye düşündü. Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı. - İnbe başbakan, inbe başbakan! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı. - Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir. Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı: - İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte! Hakim acıyan gözlerle adama baktı; - Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene.
nasılsın sorunları astınmı ozelden soramadım mesaj kabul etmıyordunda..
ufukta sadece mavi vardı, deniz mavi, gökyüzü mavi…
deniz mi yansıdı gökyüzüne, yoksa gökyüzü mü, denize uzağı da, yakını da hep mavi yapan neydi
sandal gibi dolaştı gözlerim denizde, içinde birkaç kişi, birkaç kadeh…
kayalıklar çarptı gözüme önce çıplak ve yalnızdılar dalgalara direnmişler yıllarca ada denilmeyi beklemişler belli ki
bir yelkenli kıvrılıyordu etrafını yalnızlara arkadaş olmak zor, ne inebildiler, ne de ada diyebildiler
midye kabuklarının dağ olduğu palmiyelerin gölgesinde oturuyorum sere serpe yaşanmışlığı anlatan midyeler belki de yeşil yaprakların gölgesine gelmişlerdi kelebeklerin toplu intiharı gibi
kumsalda koşan atları kıskandım, belki de kumu, belki de kendimi… “iyi ki” dedim içimden atılan çimdik eşliğinde.
“hey! yelkenlidekiler, buralarda ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? ” diye bağırdım, duyuramadım
bir sandal, bir baraka, bir de, bir de yemyeşil orman olmalı denizimin yanında…
umarım bu gunlerı atlatırsın o ıkı mınık yuregı doyasıya sevebılırsın ufaklıgı op..
Ölümler Gördüm Ölümler gördüm, ölümsüzleri işittim, ölesilerle tanıştım, ölmemesi gerekenler için ağladım, öleceklere acıdım. Elim kağıt tutar, kalbim sevgiyi, aklım çelişkileri ve daha neler neleri...Kelimelerim kopuk oldu çoğu zaman, benzetmek ve benzemek istediğim bedenim ve ruhum gibi.Çocuksu bir heyecan ile yazarım, olgunlaşmak için okurum, yanlışlarım nedensiz... görmek istemediklerim sebebsiz ve işittiklerim sadece bir yankı...Sabahlar bir ilaç, geceler ise, kendimle yolcukluk biletim. Bahanlerim var, sebeblerim olduğu kadar; hatalarım var bir güzel yalanlar ile bezediğim. Kendimi görmek istemediğim zamanlar ellerimi yakarlar. Kendimi görmek istediğim zamanlar bahçelerimde çiçeklerim solar.
Düş yolculuğudur yazma hevesim,masalsı bir yolculuk...
kendini seven insan her yönü ile insan...Öyle tanıdım ve öyle sevdim saygı duydum.Ay karanlık diyor ama ay aydınlık bir yürek...Dilerim her şey gönlünce olur...
15.12.2009 - 11:42
sana ben çağanım desem ne anımsarsın....
23.11.2007 - 04:44
Sen cikip geliyordun ya, cikip geliyordun iste...Ne gazete haberi idi bu, ne günlük, alisisalgelmis herhangi bir olay. Senin cikip gelisin, siradisi bir olaydi. Ne yazi yeterdi anlatmaya ne siir. Ben kirleniyordum her sokakta. Senden baska hic bir gelis, olmasin artik ömrümde....
03.09.2007 - 13:23
kutlu olsun doğum günün
mutlu olsun melek yüzün
aşkla gülsün bütün ömrün
sevip sarsın petek gönlün
slm; doğum gününüzü kutlar,yaşam boyu başarı ve mutluluklar dilerim.sevgiyle ve şiirle kalın. akçaydan selamlar.ibrahim yılmaz.
not: sayfamdaki şiirlerimi okuyup yorum yazarsanız çok mutlu olkurum.
03.09.2007 - 08:55
doğum gününüz kutlu olsun...
mutluluklar..
buda hediyeniz..
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez 'Küçükistan Ceza Kanunu' diye bir kitap geçmişti eline bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki 'Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay' kitabı ve gözlerini kapattı.
'Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm.' diye düşündü.
Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı.
- İnbe başbakan, inbe başbakan! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı.
- Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir.
Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı:
- İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte!
Hakim acıyan gözlerle adama baktı;
- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene.
30.06.2007 - 04:42
nasılsın sorunları astınmı ozelden soramadım mesaj kabul etmıyordunda..
ufukta sadece mavi vardı,
deniz mavi, gökyüzü mavi…
deniz mi yansıdı gökyüzüne,
yoksa gökyüzü mü, denize
uzağı da, yakını da hep mavi yapan
neydi
sandal gibi dolaştı gözlerim denizde,
içinde birkaç kişi, birkaç kadeh…
kayalıklar çarptı gözüme önce
çıplak ve yalnızdılar
dalgalara direnmişler yıllarca
ada denilmeyi beklemişler belli ki
bir yelkenli kıvrılıyordu etrafını
yalnızlara arkadaş olmak zor,
ne inebildiler,
ne de
ada diyebildiler
midye kabuklarının dağ olduğu
palmiyelerin gölgesinde oturuyorum
sere serpe
yaşanmışlığı anlatan midyeler
belki de yeşil yaprakların gölgesine gelmişlerdi
kelebeklerin toplu intiharı gibi
kumsalda koşan atları kıskandım,
belki de kumu,
belki de kendimi…
“iyi ki” dedim içimden
atılan çimdik eşliğinde.
“hey! yelkenlidekiler,
buralarda ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? ”
diye bağırdım,
duyuramadım
bir sandal,
bir baraka,
bir de,
bir de yemyeşil orman olmalı
denizimin yanında…
21.05.2007 - 16:16
umarım bu gunlerı atlatırsın o ıkı mınık yuregı doyasıya sevebılırsın ufaklıgı op..
Ölümler Gördüm
Ölümler gördüm, ölümsüzleri işittim, ölesilerle tanıştım, ölmemesi gerekenler için ağladım, öleceklere acıdım. Elim kağıt tutar, kalbim sevgiyi, aklım çelişkileri ve daha neler neleri...Kelimelerim kopuk oldu çoğu zaman, benzetmek ve benzemek istediğim bedenim ve ruhum gibi.Çocuksu bir heyecan ile yazarım, olgunlaşmak için okurum, yanlışlarım nedensiz... görmek istemediklerim sebebsiz ve işittiklerim sadece bir yankı...Sabahlar bir ilaç, geceler ise, kendimle yolcukluk biletim. Bahanlerim var, sebeblerim olduğu kadar; hatalarım var bir güzel yalanlar ile bezediğim. Kendimi görmek istemediğim zamanlar ellerimi yakarlar. Kendimi görmek istediğim zamanlar bahçelerimde çiçeklerim solar.
Düş yolculuğudur yazma hevesim,masalsı bir yolculuk...
17.05.2007 - 15:12
kendini seven insan her yönü ile insan...Öyle tanıdım ve öyle sevdim saygı duydum.Ay karanlık diyor ama ay aydınlık bir yürek...Dilerim her şey gönlünce olur...
15.02.2007 - 00:48
bir şiirin mısralarında ağlanacaksa
bırakalım a ğ l a..
gözyaşlarını akıt okyanuslara
dalgalara bırak kendini
fırtınalar elbet bitecek bir gün
onlar ki bir gün dönecektir sana
gözyaşların
umutla sevinçle, h e y e c a n l a...
m a v i y d i k
maviye çaldı yüreğimiz, senin gözlerinde saklıydı
b e n i m g ö g s ü m d e a s ı l ı..
14.02.2007 - 19:00
kendimi seviyorummmmm!
Toplam 9 mesaj bulundu