yolculuk yapıyoruz dünya üzerinde,hayat bize ne sunarsa eyvallah diyoruz,zaman zaman,bakıyorum etrafıma yorgun ve bitkin insan çocunluğu var.hayat,yaşamak,nefes almak,iyi yada kötü olan herşeye güzel bakmak,güzel görmek,için ben bu yolculuğuma devam ...
20.12.2010 - 10:06
AKLINI KULLAN
iyice tanımadan hiçbir insana bağlanma.
Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma, acı çeken sen olursun.
iyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düsün.
Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konusma.
Güvenmediğin biriyle asla flört etme.
Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme.
insanlara doğru değer ver, haketmeyenleri sil.
Asla dönüp de arkana bakma.
Sır tutmasını bil.
Dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. Onları asla sevgilin için satma.
Hakettiğin sevgiyi alamadın mı? kendini üzme, sorun sen değilsin.
Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.
Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
Eğer verdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
Dostun olacak insanları bazı kriterlere göre belirle.
Kendini öven insanlardan kaç.
Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma
20.12.2010 - 09:56
Ölürüm Gitme
Isıtan ışığımsın, inadına sevdam
bitmeyen kavgam
gitme gönlümün güneşi
bir bozkır ıssızlığı gibi
bu şehrin karanlık sokaklarında
bırakıp gitme beni
gitme közüm, gitme korum, gitme gözüm...
Gidersen
üstüme yıkılır bu şehir
hüzün sarar sokakları
hep kahır renginde gelir akşamlar
gözlerim üşür
yüreğim üşür
ıssız bir kıyıda öksüz kalır ömrüm
solgun bir gül gibi susarım belki
gitme iki gözüm, gitme canözüm, öksüzüm
Gidersen
gazel döker bahçeler
kırılır dalları sevincin
hicran yağar göklerden yağmur yerine
gelincikler gibi boynum bükülü kalır
hicran boylarında,
sarılıp düşlere her gece öksüz
alıp yanızlığımı yanıma dağlara çıkarım
ellerin yağmur sıcağı senin
gözlerin düğün çiçeği
dudağın gelincik
bakışın ay
vurup ömrümün göçmen kuşlarını
hançerleyip kalbimi gitme
gitme canışığım, sevdayüküm, gönül kervanım...
Gitme sevdamsın
gitme duman olur ağarım sokaklara
incecik bir yağmur olur yağarım belki
uyku tutmaz geceleri
uzak yıldızlara takılır kalır gözlerim
kaybolup giderim bu kalabalık şehirde
gitme delikızım, yüreksızım, canyıldızım gitme
Gitme gönlümün nazlısı
bakışlarımı bir boşluğa ilmikleyip
sonsuz kederimle başbaşa bırakıp gitme
gitme çöl olur bağrım, gitme ölüm olur kahrım
bir yaprak gibi kurur gider ömrüm rüzgarda
aysız, güneşsiz kalırım, susuz, havasız
gitme ölürüm
Gitme gece gözlüm, gitme öksüzüm
gidersen bu şehir sensiz kalır
seni ararım bütün duraklarda
bütün sokaklarda seni ağlarım
gitme anılara kar yağar
dört mevsim ayaz olur
dört mevsim sonbahar olur
gitme ey yar
ağlatma beni hasret kapılarında
bükme boynumu öyle garip
üşürüm, donarım her gece sokaklarda
Gitme yüreğimin sızısı
gitme alnımın yazısı, gönlümün nazlısı
gitme duman olur, tufan olur, ah olur
kuşlarda çekip gider bu şehirde
ne güneş doğar, ne sabah olur
her saniye bir can verir ömrüm
ölürüm sevda kapılarında
ölürüm gitme
gitme
Nuri Can
19.12.2010 - 11:03
:) Gül Benim Gözlerimle
Benim yüreğimle düşün Gül benim gözlerimle
Belki oluru yok bu işin
Hani! bilsem ölürüm de
Sevdiği olmalı insanın sevdiği yanında gerisi boş
İnan hayatı budur kılan hoş
Hani Zeynepler vardı bir zamanlar zeytin ekmeğe razı
Belki sen hatırlamazsın ben bazı bazı
Boşver be gülüm sen hayatin baharında ben son baharında
Hangi kahrolası ateş böyle için için yanan bağrımda
Hey gözünü sevdiğim
Hey saçının teline dünyaları değişmiyeceğim
Hey yüzümdeki gülücük
Son aşkım son sevdam
Bırak beni bırak kalayım yüreğinin köşesinde en küçük
Hani sana anlatsam inanmazsın
Bu deli sevdiğin uçuk kaçık
Nasıl da sevmiş seni
Nasıl da özlemlerle büyütmüş sevdanı
Görmeden gül yüzünü üstelik
Duymuş yüreğinin sesini
Kimi gün gülmüş mutlu olmuş
Kimi zaman ağlamış
Ağır mı gelmişti! bana bu yürek
Yoksa hayat mı beni yormuş!
Al bu senin sorgusuz sualsiz sen anlat
Neydi beni sana bağlayan
Anı bastıran yağmur gibi gelen aşk
Ya ben... inanmayacaktım aldanmayacaktım
Ağlamayacaktım artık!
Sen geldin değişti her şey gecenin rengi
Sabahın günü getirişi değişti gözlerimde hayat
Bakmak güzelliklere görmek seni seninle sevmek evreni
Sen de ey sevgili
Benim yüreğimle düşün
Gül benim gözlerimle....
& Aşık Alemi &
19.12.2010 - 10:56
Kocalmaya Alışıyorum
Kocalmaya alışıyorum dünyanın en zor zanaatına,
kapıları çalmaya son kere,
duruq durmadan ayrılığa.
Saatler, akarsınız, akarsınız, akarsınız...
Anlamaya çalışıyorum inanmayı yitirmenin pahasına.
Bir söz söyleyecektim sana söyleyemedim.
Dünyamda sabahleyin aç karına içilen cıgaramın tadı.
Ölüm kendinden önce bana yalnızlığını yolladı.
Kıskanıyorum öylelerini kocaldıklarının farkında bile değiller,
öylesine başlarından aşkın işleri.
Nazım Hikmet Ran
19.12.2010 - 10:48
Gel öp çaresizliğimi alnımdan
Zaman olur,
bahar gelir Erzincan ovasına
rüzgar eser
savrulur saçları göklere salkım söğütlerin
açılır yaraları kalbimin
Ah ölüm
ah acı
ve ah edemediğim oğul
uzanıvermiş şimdş karatoprağa,
üşümüş dudakları..
öksüz yanımı alıp yanıma
yürürüm mezarına boynu bükük
yıkanırım acılarımı fırat suyunda…
Zaman dar-ı nar
avuçumda yaralı bir kuş
kolu - kanadı kırık neylersin
oy yarasına kurban olduğum oğul
sen dur öpme gözlerimden
sen dur öpme gözlerimden
yüreğim kan olur
Sen yoksan
bil ki, küskündür yazgısına
oğlunu yitirmiş bütün babalar
bütün anaların kanar yüreği
Gel başımı tut
üfle yarama
Yetişir,
hüznün elbiselerini giydiğim üstüme
gel
indir göksümün üstünden bu acıyı
dindir
Bir kanat daha kırılmadan
gel
öp çaresizliğimi alnımdan
inlesin Munzur
berhâva olsun acı ve ağıt!
Nuri Can
16.12.2010 - 23:22
Gitme Kal Diyemedim
Bir sevda dudağında tutsak kaldı özlemim
uzun kara trenler alıp götürdü seni
hasret boyu uzayan raylara döküldü gözlerim
bütün insanlar ağladı sen giderken.
bütün istasyonlar gözyaşlarına boğuldu
bir ben ağlamadım inanki, bir ben
ince bir duman gibi kaybolup gittin
oysa seni sevdiğimi söylememiştim daha
sensiz yaşamayacağımı,
sana aşkımı anlatamamıştım
gitme kal, giden ben olayım
gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim
arkanı dönüp giderken
hıçkırıklar düğümlendi boğazıma
kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
ardında ağlayan bir çift göz
paramparça bir yürek
ve dalları kırılmış bir ağaç gibi baktım
ama gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim
gittin hayallerim ardında yaprak yaprak düşüyordu
bir çocuk üşüyordu elleri cebinde
dalında bir gelincik ağlıyordu
bir dağ yanıyordu içimde
gitme, gidersen baharda git
sonbaharda gitme
yapraklar düşmesin ardında
diyemedim
kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim
gitme kal diyemedim
.../
bir rüzgara açarım şimdi kalbimi
bir de sulara
alıp getirsinler diye sevgimi sana
bir tutam sevgiydi yaşam kalbimde
bir yudum hasret oldu
döküldü gözlerimde tane tane
gittin,
bir tren garında
ömrümü rayların arasında götürdün
oturdum bir köşede
öylece ağladım, kahroldum
bir sessiz çığlığın yarayla buluşmasıydı gidişin
ardından gitme kal, gözlerin yaralarımın tek merhemi
diyemedim
dizlerim, ellerim, yüreğim paramparça şimdi
suları çekildi canağacımın
asitli yağmurlar döküldü dallarıma
acılar topluyorum takvim yapraklarından her gece
gözlerime kan oturdu ey yar! ..
her gece bekleyişler öldürür beni
gelmeyişler
bir de eriyişler hasretinden her gece
ah! gurbet ah! sen olmasaydın
ayrılık olmasaydı
hasret olmasaydı
ben olmasaydım
sen olmasaydın
aşk olmasaydı
kahrolmasaydım...
Nuri CAN
16.12.2010 - 23:18
İpin Ucunda
İkimizde yağmur bulutu gözler
Ne yazık aşkımız ipin ucunda
Dilimizde yürek yangını sözler
Ne yazık sabrımız ipin ucunda
Ayrılık çanları çaldı çalacak
Bu aşkın saati durdu duracak
Seninle bağımız koptu kopacak
Ne yazık sabrımız ipin ucunda
Ne yapsak olmuyor olmadı işte
Seninle dünyamız uymadı işte
Ayrılık tek çare bence bu işte
Ne yazık sonumuz ipin ucunda
Dağ gibi umutlar hayaller bitti
O çılgın arzular geceler bitti
O tatlı heyecan o hasret bitti
Ne yazık sevdamız ipin ucunda
Ne sen değiş artık ne söylenip dur
Bu tatsız kavgalar bitsin ne olur
Bende bu mutsuzluk sende bu gurur
Ne yazık ayrılık ipin ucunda
İnata, kaprise, naza gerek yok
Acı bir siteme, söze gerek yok
İnan ki bu sona çok geç kaldık çok
Ne yazık ömrümüz ipin ucunda
Seninle olmaktı bütün dileğim
Anlamadın beni nazlı bebeğim
Ah benim taş kalplim, kapris çiçeğim
Ne yazık aşkımız ipin ucunda
Bu aşkın kalbimde kalsa da izi
Yarına götürmek yok sevgimizi
Ayrılık pusuda bekliyor bizi
Ne yazık sevdamız ipin ucunda...
Ahmet Selçuk ilkan
16.12.2010 - 10:37
Aşk Duyarlığı
Uzanır fildişi turlarına
Perdeleri çekili odaların birinde
Sabırsız, gergin ve usta parmaklar
Ve çalınır kızlığı, dolendo.
Gecenizde ansızın duyduğunuz sestir bu.
Hep kendi dünyasında olacak biliyordu,
Üstelik ne kadar var görmedi.
Nasıl duyar? Duyar
Ve alınır yalnızlığı, dolendo
Gecenizde ansızın döktüğünüz yastır bu.
Behçet Necatigil
16.12.2010 - 10:15
Aşk
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Özdemir Asaf
15.12.2010 - 22:01
Sen güllere özenme güller sana özensin.
Üzme tatli canini sen güllerdende güzelsin.
Sevgi kadar özgür Özgürlük kadar özelsin.
Bir gülsen dünyalara bedelsin.
Bir umut vardır hiç tükenmeyecek,
bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır,
bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek
Sevgilerin en güzeli seni sevmek
Özlemlerin en güzeli seni özlemek
Ve hayatin tadı sabah kalktığında senin var olduğunu bilmek
15.12.2010 - 21:56
Ne dil yeter seni anlatmaya,
Ne göz kıyar sana bakmaya,
Ne ellerim dayanır sana dokunmaya,
Ne kollarım uzanır seni sarmaya
Hiç ömür yeter mi?
Bir sen daha bulmaya bitanesi...
14.12.2010 - 23:02
Ey peri güzeli her seher yola
Ey peri güzeli her seher yola;
Baktirdin bir türlü gelmedin, neden?
Aşk için dünyada dert ile bela
Çektirdin bir türlü bilmedin, neden?
Sen olsan şahane gündüz ve gece,
Seninle mevcuttur aşkta bilmece,
Önüme gecilmez engeli nice
Diktirdin bir türlü almadin, neden?
Çoban çeşmesinden içmez suyunu,
Görmedim yüzünü bilmem huyunu,
Bir garip şekilde bana boyunu
Büktürdün bir türlü gülmedin, neden?
Kar oldu buz oldu sensiz yol başi,
Dokundu ayaga muhannet taşi,
Gözlerimden azgin sel gibi yaşi
Döktürdün bir türlü silmedin, neden?
Ressam Halil, feda eylemiş cani,
Güle düştü güle gönlümün kani,
Bir garip eyledin gurbette beni
Yaktirdin bir türlü solmadin, neden?
14.12.2010 - 22:48
Seven Benim…
Sevabı senindir, uzat elini,
Günahını dünden üslenen benim.
Yüreğinle dinle titrek sesimi,
Yalansız riyasız seslenen benim.
Gönüldür hududu çizilmez umman,
Bu ummanda senmişsin aşkıma liman,
Hasretin çığ gibi düştüğü zaman.
Sımsıcak sevgine yaslanan benim.
Gel gayrı yoluna gül döktüğüm yar,
Gözlerim hep seni hep seni arar,
Bu tükenmiş halim senden yadigâr..
14.12.2010 - 22:37
aşkk! ! !
Mevlana derki: “Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır,
ya canın acıya acıya adım atacaksın,yada canını acıta acıta söküp atacaksın…
Her iki yolda da, tek bir gerçek olacak; CANIN ÇOK AMA ÇOK ACIYACAK! ! ”
14.12.2010 - 22:30
bırakma ellerimi
Sensiz geçen günlerime bakıpta
Sensizliğe bir köprü atmak istedim
Belki o zaman birleşir ellerimiz diye
Sensiz olamayacağımı anladım ben
Sensiz yapamayacağımı…
Beklerim seni ben
Yeter ki sev beni sen,
Yeter ki bırakma beni…
Bir daha sevemem seni
Keşkelerle yaşamak istemiyorum
Bırakma beni… pişman etme sevdiğime…
Bir daha sevemem seni
Ne olur bırakma ellerimi..
14.12.2010 - 21:42
aşktır her bahar kapımı alacaklıymış gibi çalan... kapıyı açmak
istemediğim halde dalar içeriye sorgusuz sualsiz... yüreğime oturur
kendinin gibiymiş... yer ıcer ortalıgı dagıtır we ardına bakmadan
ceker gıder... hayatımı alt ust eder, kapıyı yuzume kapatır we gozu
yaslı bırını bırakır... borcu wardır askın bana... nasıl alacagım
pekı? ? ? yenı bır ask getırıp hayatıma, bı acıyı kapatıp yenı bı
acıyla
mı? ? ? ask işte... once geldı tek ewım olan yüregime kuruldu
13.12.2010 - 12:24
Kimisi Pınar Başında
Kimisi pınar başında
Kimisi yolun dışında
Al giyen on beş yaşında
İlle mavili mavili
Kimisi dağlarda gezer
Kimisi incisin dizer
Al giyen bağrımı ezer
İlle mavili mavili
Kimisi odun devşirir
Kimisi kahve pişirir
Al giyen aklım şaşırır
İlle mavili mavili
Köroğlu'm der ki n'olacak
Takdir yerini bulacak
Mavilim kaldı alacak
İlle mavili mavili
Köroğlu
13.12.2010 - 12:17
Rüzgar
Bu ne yeşil, ne mavi bu, ne sarı yolumuzda?
Nasıl koyup gitmeli bu denizi, bu kırları?
Uğulda, uğulda, uğulda sonbahar rüzgârı,
Bir dal kırabilir misin bakalım, gönlümüzde?
Bu şarkılar, bu hâlis sözler varken, dilimizde.
Ahmet Muhip Dranas
13.12.2010 - 12:09
Yüreğimde açtığın o müstesna gülünü
Bin defa derer oldum, günde okyanus gözlüm.
Yüreğimi kavuran o sımsıcak çölünü
Ateşle karar oldum, tende okyanus gözlüm.
Sevda şarkısı söyler taşıdığımız yürek
Böyle başladı bu aşk böyle gidecek sürek
Çağırırsan gelirim diyor can, isteyerek
Ben seni sorar oldum, sende okyanus gözlüm
Sen yoksan neyleyeyim mehtabı, dolunayı
Sen yoksan neyleyeyim, ben bu yalan dünyayı
Sensiz kaldığım gece gördüğüm her rüyayı
Hayıra yorar oldum, canda okyanus gözlüm
Bende ki sevgin büyük, adını ne dersen de
Coşari biliyor ki, değeri büyük sen de
Aşk dolu yüreğini, yüreğime sersen de
Cananı arar oldum bende okyanus gözlüm
İbrahim Coşar
13.12.2010 - 10:58
Birtanem
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya
Dalga seven, kıyı sevilendir
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga,
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte, ben de seni böyle severim birtanem.
Birtanem,
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini...
Sevilmeyeceklerini...
Koklanmayacaklarını...
Okşanmayacaklarını...
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte, ben de seni böyle beklerim Birtanem
12.12.2010 - 23:08
Bir Nefescik Söyliyeyim
Bir nefescik söyliyeyim
Dinlemezsen neyliyeyim
Aşk deryasın boylayayım
Ummana dalmağa geldim
Ban Hak ile oldum aşna
Gönlümüzde yoktur nesne
Pervaneyim ateşine
Oduna yanmağa geldim
Aşk harmanında savruldum
Hem elendim hem yuğruldum
Kazana girdim kavruldum
Meydana yetmeğe geldim
Ben Hakk'ın edna kuluyum
Kem damarlardan beriyim
Ayn-ı cemin bülbülüyüm
Meydana ötmeğe geldim
Pir Sultan'ım der gözümde
Hiç hata yoktur sözümde
Eksiklik kendi özümde
Darına durmağa geldim
Pir Sultan Abdal
12.12.2010 - 22:59
Hatırlar Mısın?
Hatırlar mısın
Gözgöze gelişimizi ilk defa
Bakışlarımızın çakmaklanışını
Bir akşam vakti, yakınlarda
Bir yerlerde bir şeylerin yanışını
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
İlk öptüğüm günü dudaklarından
Başımın dönmesini, tenimin tutuşmasını
Yıllar yılı kendi yatağında kaybolan
Nehrimin, denizine kavuşmasını
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
Ayrı ayrı yaşadığımız binlerce geceden ayrı
Bir geceyi, sabahsız, çılgın, dopdolu
Ve senin özleminle sımsıkı saran kolu
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
Ormanda dibe vuruşunu gün ışığının
Ağaçların ürperişini derinden
Başını omuzuma koyuşunu, dalgın
Sonra bir yangının başlayışını ellerinden
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
Kendimizden geçerek, alabildiğine
Birlikte gittiğimiz o yerleri
O ağaçlı yol, o serin kumsal, o meyhane
Ve güllerin ağlayışını bir akşam üzeri
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
Nasıl bir koşuydu o doludizgin
Ne kadar yoğu var etmiştik birlikte
O seven gönüllerimiz bir çift güvercin
Gibi nasıl kanat çırpmışlardı mavilikte
Hatırlar mısın
Hatırlar mısın
Gün boyu seninle çağlar aştığımızı
Bir yalan dünyada yalansız severek
Tanrıya yaklaşıp Tanrılaştığımızı
Söyle hatırlar mısın bir gün beni
Hatırlar mısın? .........
Ümit Yaşar Oğuzcan
12.12.2010 - 19:53
Sevgilim Yoksa Sen?
Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi
Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün
Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin
Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan
Bir eski büyük şairmiş gibi
Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de
Mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından
Hiçbir yerde yok asaletin ibresi
Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen
Bir doğru sözünde belki.....
Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının
Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında
Ve kokusunda çiçeklerinin kanirej’in
Elbet şiir olacak şairin tesellisi
Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların
Yazana değilse bile okuyana faydalı
'bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen'
O da üzülmüş aynı benim gibi....
Benimki daha acıklı değil onunkinden,
Fiyakalı değil onun acısı benimkinden..
Sade güzel olan kelimeler..
Sade kelimeler...
Kelimeler....
Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık
Bir elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde
Bırak yoluma gideyim bildiğimce
Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar
Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler....
Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan
İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git
Lazımsa eğer...
İşte orada duruyor...
Ağzımın bir yerinde...
Almak ister misin dilini sokup aklıma
Sana ait olan herşeyi bir nefeste
Bir göz yumma anında
Bir soğuk telefon konuşmasında
Geri alabilir misin?
Seni benden geri alabilir misin?
Kovabilir misin beni senden?
Sevgilim..
Yoksa sen,
Sevgilim olmayabilir misin? ..
Yılmaz Erdoğan
12.12.2010 - 19:26
Mavi Gül
Benim tanıdığım benim sevdiğim
Gözlerinin içi gülen bir kızdı
Yıllar sonra gördüğüm hayat yorgunu
Yaralı bir kadındı yapayalnızdı
Yıllar sonra gördüğüm bin defa pişman
Ezik bir mavi güldü yapayalnızdı
Söyle gülüm ne olur söyle
Yıllar sonra ne yaptı böyle
Mavi gülüm ne olur söyle
Hayak sana ne yaptı böyle
Söyle kimler getirdi seni bu hale
Özlemleri yarım düşleri kırık
Yenilmiş kaybetmiş acılar tanık
o güzel gözlerinin ateşi sönmüş
Mutluluğa uzaktan bakıyor artık
Ah o güzel gözlerin güneşi batmış
Mutluluğa uzaktan bakıyor artık
Söyle gülüm ne olur söyel
Yıllar sonra ne yaptı böyle
Mavi gülüm ne olur söyle
Hayak sana ne yaptı böyle
Söyle kimler getirdi seni bu hale
Söyle söyle mavi gül kanıyor musun
Yaşanmamış yıllara yanıyor musun
Fatih Kısaparmak
Toplam 364 mesaj bulundu