Murat SOYAK, Niğde’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Niğde’de tamamladı. Marmara Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. 1995 yılında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak Bayburt iline atandı. “Gül Aydınlığı” edebiyat dergisini çıkardı. Bir dönem gazetelerde kültür, sanat, edebiyat yazıları yazdı. Yedi İklim, Çerağ, Yitik Düşler, Ay Vakti, Likâ, Eğitim,Türk Dili, Ardıç, Genç Kardelen, Berceste, Akpınar, Beyaz Gemi, Değirmen, Edep, Mesel, Hece, Bir Nokta isimli edebiyat-sanat dergilerinde şiir, hikâye ve denemeleri yayımlandı. 2009 yılında Defterk edebiyat sitesinin kuruluşunda yer aldı. Defterk edebiyat sitesinin genel yayın yönetmenliğini sürdürdü. Niğde'de 12 yıldır yayınını sürdüren "Akpınar" kültür, sanat ve edebiyat dergisinin yayın kurulunda görev aldı. TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) üyesi olup Niğde temsilcisidir. YAZSANBİR (Yazarlar ve Sanatçılar Birliği) derneğinin kurucu üyesi olup başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Halen bir lisede edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
MANZARA masada kalan düğümlenmiş öykü hep kırgın şarkılar, kırgın şarkılar dışarıda ne var, kuşanıp çıktı can sıkıntısını gezdiren adamlar
hayat güzel mi dedin, eyvallah cemre düşer, fen bilgisi şaşırır kekik kokulu çocuklara sormalı nasıl da çalışırmış mübarek toprak
*
KANADI KIRIK koca çınar yapraklarını döktü güzün halleri, kapandı kapılar garip yolcunun yaşadığı hüzün inceden çağıldayan su -kuşlar geldi, bir sen gelmedin
taşlı tarlada el emeği, alın teri yoksulluğu aşan gökçe umut bir varmış bir yokmuş günler anne sıcağında güzel ev -eller geldi, bir sen gelmedin
duvarın çöktüğünü gördüm karalar bağlamış şehirde solgun gül gibi çocuklar neredesin can yoldaşım -kar kış geldi, bir sen gelmedin
*
ANNE dağları aşıp da gelen yanık mektuplar uzak nedir bilir anne yakın nedir bilir
toprağın dile gelişi reyhan, leylâk, nane yağmura tutulmuş eski zaman resimleri
kırgın değilim der dinler, dinler sadece ahir zamanda aradığı güneş gören bir pencere
*
GÖÇ muhalif rüzgâr esiyor solgun, sarı yapraklar dere yatağı, çakıl taşları kara orman uğultusu
kuşların da terk ettiği yine noksan birimiz yol, sessizliğe doğru yaramı dağlayan güz
27.10.2017 - 15:15
Murat SOYAK, Niğde’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Niğde’de tamamladı. Marmara Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. 1995 yılında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak Bayburt iline atandı. “Gül Aydınlığı” edebiyat dergisini çıkardı. Bir dönem gazetelerde kültür, sanat, edebiyat yazıları yazdı. Yedi İklim, Çerağ, Yitik Düşler, Ay Vakti, Likâ, Eğitim,Türk Dili, Ardıç, Genç Kardelen, Berceste, Akpınar, Beyaz Gemi, Değirmen, Edep, Mesel, Hece, Bir Nokta isimli edebiyat-sanat dergilerinde şiir, hikâye ve denemeleri yayımlandı. 2009 yılında Defterk edebiyat sitesinin kuruluşunda yer aldı. Defterk edebiyat sitesinin genel yayın yönetmenliğini sürdürdü. Niğde'de 12 yıldır yayınını sürdüren "Akpınar" kültür, sanat ve edebiyat dergisinin yayın kurulunda görev aldı. TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) üyesi olup Niğde temsilcisidir. YAZSANBİR (Yazarlar ve Sanatçılar Birliği) derneğinin kurucu üyesi olup başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Halen bir lisede edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
Yayınlanan kitapları:
Irmaklarca (Şiir), 2006
Bahar Sürgünü (Deneme), 2010
Acı Ceviz (Öykü), 2011
Direniş Taşı (Şiir), 2012
Kırk Öykü (Öykü Seçkisi), 2013
ŞİİRLERDEN BİR SEÇKİ:
MANZARA
masada kalan düğümlenmiş öykü
hep kırgın şarkılar, kırgın şarkılar
dışarıda ne var, kuşanıp çıktı
can sıkıntısını gezdiren adamlar
hayat güzel mi dedin, eyvallah
cemre düşer, fen bilgisi şaşırır
kekik kokulu çocuklara sormalı
nasıl da çalışırmış mübarek toprak
*
KANADI KIRIK
koca çınar yapraklarını döktü
güzün halleri, kapandı kapılar
garip yolcunun yaşadığı hüzün
inceden çağıldayan su
-kuşlar geldi, bir sen gelmedin
taşlı tarlada el emeği, alın teri
yoksulluğu aşan gökçe umut
bir varmış bir yokmuş günler
anne sıcağında güzel ev
-eller geldi, bir sen gelmedin
duvarın çöktüğünü gördüm
karalar bağlamış şehirde
solgun gül gibi çocuklar
neredesin can yoldaşım
-kar kış geldi, bir sen gelmedin
*
ANNE
dağları aşıp da gelen
yanık mektuplar
uzak nedir bilir anne
yakın nedir bilir
toprağın dile gelişi
reyhan, leylâk, nane
yağmura tutulmuş
eski zaman resimleri
kırgın değilim der
dinler, dinler sadece
ahir zamanda aradığı
güneş gören bir pencere
*
GÖÇ
muhalif rüzgâr esiyor
solgun, sarı yapraklar
dere yatağı, çakıl taşları
kara orman uğultusu
kuşların da terk ettiği
yine noksan birimiz
yol, sessizliğe doğru
yaramı dağlayan güz
Toplam 1 mesaj bulundu