Gülgün Turan - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Gülgün Turan tebessüm olup yanagını konmak isterim
gece gelip yatagına uzanıp
sana sıkıca sarılmak isterim
sevdigin yemek,kokladıgın cicek olmak isterim
kalp atışların olup sana hayat vermek isterim
attıgın adımların olup
aldıgın nefesin olmak isterim
izin ver sevgilim ben sen olayım
seninle dogup,seninle öleyim

Senin İçin


Sen orda duvarlar arasında


Parmaklıklar ardına sıkıştın


İnsan çıkmak istese çıkamayacak


Bir girdabın içinden çıkabilir mi


Herkes özgürlüğünü yaşar


Sense orda hayallerinle


Bende burada girdapta


Hayallerimle


Gözlerin kara gözlerin var hayalimde


Beraber yaşıyoruz


Atlatıp gün ışığı çıkacak karşına


Sen özgür kalacaksın


Bende özgür kalacağım


Yine dönecek güzel günler


Sonra oturup bunlar varmış kaderimizde diyeceğiz


Haber alamamak ne zormuş


Nerede sürüldüğünü bilemeden


Yüreğinin sessiz çığlıklarını


Susturuluşlarını dindirecek


Kadehler kaldırıp bu günleri şerefine


Hayat be canım


Hayat çok güzel değip


Senide bıraktık arkamızda diyeceğiz


Ne olursa olsun girdabına bize koyamadın....



 



Unutma Ki

Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tirnaklarinla yastigini parçaladin mi
Gözlerini tavana dikip
Düsündügün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
Gelmeyince
Seni aramayinca
Ölesiye agladin mi
Sonra çekilip en koyusuna yalnizliklarin
Ona ait ne varsa
Bir bir hatirladin mi

Sen günden güne erimeyi bilir misin
Dev bir agacin vakari içinde ölmeyi
Bir teselli aramayi
Issiz parklarda,tenha sokaklarda
Ve bütün bir sehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düsüp
Yaslanmis bir köpek gibi
Eskimis bir gömlek gibi
Atilmisligini hissettigin oldu mu
Sevmekten
Günler geceler boyunca yürümekten
Elin ayagin yoruldu mu

Sen yalnizligin acisini bilir misin
Unutulmak bir hançer gibi saplandi mi sirtina
Içinde kiskançligin zehirli çiçekleri açti mi
Bütün gururunu çigneyip
Sevdiginin geçtigi yollarda
Bastigi topraklari egilip öptün mü
Sen çaresizlik nedir bilir misin
Sen yokluk nedir gördün mü
Yanan basini
Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden
Sen her gün bin defa öldün mü

Böyleyim diye ayiplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuzlugun koynuna birakirsam
Yarali ve yenik bir asker gibi
Darilma
Unutma ki
Her seven isimsiz bir kahramandir
Unutma ki
Insan; sevebildigi kadar insandir.

Ümit Yaşar OĞUZCAN


Yokluğunu içime çektim
Bu sabah
Doğan günle beraber
Sensizliği içtim
O kapıyı sessizce kapadın gittin
Arkana bile bakmadan
Ben ne olurum diye düşünmeden
Ama onca zaman geçmesine rağmen
Senin yaptığın gibi yüreğimden
Seni sessizce çıkartamadım
Sokaklar da dolaşamaz oldum
Sokaklar senin hayalinle dolu
Deniz kenarını gidip oturamıyorum
Martılara ekmek atışımız geliyor aklıma
Artık yatağımda yatamıyorum
Kokun sinmiş yatağın sol tarafına
Ev sensiz ve sessiz
Seni kalbimden, beynimden çıkartmak çok zor
Bahar yağmurları gibiydin sen
Büyük şimşekler çaktırdın
Öyle düştün gönlüme
Söylesene seni nasıl çıkarta bilirdim
Bir anda sessizce,
Senin gibi
Gönlümün kapısını sessizce kapayıp gidebilir miydim?

Gül Renginde
Gül rengine vermiş
Aşkına bize
Benimki can alıcı kırmızı
Seninki sarı rengine boyanmış tutku
Bir güngörmüşler birbirlerine
Baka kalmışlar,Öylece sessizce
Yaklaşmış gül rengi de kırmızı
Sarıya olan aşkını dile getirmek için
Sarıda büyük bir kalp atışıyla cevap vermiş
Kırmızı olan gül rengine
Büyütmüşler sevdalarını
Bin bir renkteve çeşitte,
Güller çıkmış bu aşktan
Günlerden bir gün bahçıvan çıka gelmiş
Bu koca gül bahçesine
Sonra oda yardımcı olmuş güllerin aşkına
Kuruyan dallarını, dikenlerini temizleyerek
Sevdaları birkez daha ölümsüz olmuş
Ve işte bütün dünyada aşkın simgesi oluvermiş
Gülün adı gül renginde.

Ben
Başıma yastığa koydum göz yaşlarım yastığımı ıslatıyor acı çığlıklar dökülüyorlar bu gece nasırlar kaplamış olan göz pınarlarımdan göz yaşlarım kendilerini bırakıyor bu kadar ağırımıydı hayat denen kavram hiç bu kadar zor gelmemişti göz yaşlarımın tuzluluğu yanağımı kavuruyor ağlamanın hep zayıflık olduğunu söyledikleri için göz yaşlarımı herkes den saklıyorum sadece yastığımı, yorganımı ve bulutların karattığı geceyi gösteriyorum. Bu kadar ağar yıkıma neden olan beni benliğimden alıp götüren zamanı düşünüyorum ben ne yaptım ki bu acıyı yaşamak için. İçim boşver diyor üzülme bu kadar demek ki senin gözyaşlarını akıtacak kadar sevginin kıymetini bilmeyen bu insanlar için değmez dese de göz yaşlarım yanağımdan süzülüyor, su damlacığı gibi görünen ıslaklıklar yanağımı kavururken derin yaralar acılan yüreğimin derinliklerini kaçıyor daha çok kavurduğunu hissediyorum dayanılmaz olan bu acının bir an önce son bulmasını bitmesini istiyorum artık zamana sessizce yalvarıyorum bu acıyı benden almasını istiyorum. İnsan hayallerin peşinden gitmek istese de senin kurduğun o güzel hayallerini bile alıyorlar. Bir köşede oturmuş ölümünü izliyorlar seni boş uçurumun kenarını bırakıp sonsuzluk gibi gelen uçurumdan aşağıya bakmanı ölümle yaşam arasındaki bu çizginin ortasında kalıp karar vermeni istiyorlar bense uçurumun kenarını oturup düşünüyorum artık şimdi hangimizin bu savaşı kazanması gerektiğini kocaman bir film şeridi oluyor yaşam acısıyla tatlısıyla ve bir karar vermem gerektiğini inanıyorum o anda aklıma geliyor tartıyorum hayatı ve diyorum ki hiçbir şey beni bu uçurumdan aşağıya kendimi bırakmamı sebep olamaz ve kalkıp derin bir nefes alıyorum ciğerlerimin en derinliklerine kadar soluduğum bu nefes çok güzel son kez bakıyorum ardımda bıraktığım uçuruma ve güzel bir tebessümle ne olursa olsun beni derinliklerini alamayacağını fısıldıyorum onun karanlığını ve yalnızlığını ortak olmayacağımı bilmesini isteyerek yaşama, hayata geri dönüyorum


Ben hep iki kişilik sevdim
Senin yerine ve kendi yerime
Sen olmadığın zamanlarda
Senin varlığınla yaşadım
Seni hep sevdim
Hep yalnız gezdim caddelerde
Hep yalnız ıslandım bahar yağmurlarında
Sen yoktun ben hep iki kişilik sevdim
Bu sevgi tabi ki bir yere kadar
İki kişilik yaşayamıyormuşsun sevgiyi
Ben de tıkandım iş de
Artık sen yoksun tek kişilik seviyorum
Hep yalnız geziyorum
Hep yalnız ıslanıyorum
Ama aklım karışmıyor artık
Varmışın yokmuşsun yanımda diye
Zordu bunu alışmak ama alıştım
Nelere alışmıyoruz ki bunu alışmayalım

SENİ SEVİYORUM
Papatyaları seviyorum falımda seviyor çıkardıkları için,

Güneşi seviyorum senin parlak yüzünü hatırlattığı için,

Kalabalıkta dolaşmayı seviyorum herkes de seni bulduğum için,

Kuşları seviyorum sen gibi şarkı söyledikleri için,

Engin denizleri seviyorum senin gözlerini gördüğüm için,

Of aslında ben seni çok seviyorum

Bunların hepsinde o yüzden seviyorum


GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN



SOLUGUM DARALIYOR NEFES ALAMIYORUM



BÜTÜN DUVARLAR ÜSTÜME GELİYOR



SIKIŞMIŞ KÜÇÜK KEDİ YAVRUSU GİBİYİM



NERDESİN GÜZEL BAKIŞLIM



GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN



AĞLIYORUM SENSİZLİKLE BERABER



BİLEREK AĞLIYORUM ASLINDA BU GECE



BELKİ SEN SESİMİ DUYARDA GELİRSİN DİYE



YILDIZLARI TOPRAĞA DÜŞÜRDÜM BU GECE



GÖZLERİMİ KAPAYIP DERİN UYKULARA DALIYORUM



RÜYALARIMDA SENİ GÖRMEK İÇİN



BENDEN GİDELİ HAFTALAR OLDU



GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN



SENİ ÖZLEDİM SESİNİ ÖZLEDİM



SEN YOKSUN ÇIĞLIKLARIMI DUYAMIYORSUN



GİTTİĞİN GÜN VAZOYA GÜLLER KOYDUM



ONLARLA BERABER GÜN SAYIYORUZ



SEN GELDİĞİN GÜN ONLARI ÇIKARTIP ATACAĞIM



KÜÇÜK BİR KUŞ ALDIM ONU SANA ANLATMAK İÇİN



SEN GELDİĞİN GÜN ONU ÖZGÜR BIRAKACAĞIM



SENİN GELİŞİN ŞEREFİNE



GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN



SÖYLENECEK ÇOK TÜRKÜLERİMİZ



YAZILACAK ÇOK CÜMLELERİMİZ VARDI



DAHA KAĞITLARA DÖKEMEDEN



SAYFALARIN KENARLARINI YIPRATAMADAN



GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN



 



 



 

GİTME DİYEMEDEN GİTTİN BENDEN