Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • ülke

    17.03.2023 - 20:45

    Her taraf biterken başlayan ülke. - Dağlarca.

    Neresi orası, işte muciza vatan - Novalis - ya da ahiret, veya gerçek hayat, provası değil, burası eleme dökme yeri, tutumuna göre, herkes için düşünülmemiş, o yola baş koyanlara, onun için her fedakarlığı göze alacaklara, düşünülmüş, öyle istemişse bizi aşar, kendine tapanların kapsama alanına da, idrakine de girmez. Zamandışılık, mucize vatan, ahiret, hangisini istersen söyle, aynı yeri işaret eder, tek bir ölçüsü var onun için bir adım öne çıkmak, başka bir yolunu bilen yok henüz, var diyen çıkarsa koşa koşa hemen ona git, burda öyle şeyler bilinmiyor, o konunun cahiliyiz, ayrıca mide sorunlarımız da var.

  • aşk

    17.03.2023 - 19:47

    Aşkımdaki ömrüne ait. -

    Ne demek istiyor dağlarca, ya da o, çünkü onun güzelliğinin yarattığı aşkın sonucu ömrün, vesile varlıkları ile, yani annen, baban, onun için aşk en hayati olgusu yeryüzünün hem devamlılılık, hem da haz derinliklerinin kaynağı, hatırlayalım Şeyh Galib neden Güzellik ve Aşk diyordu, çünkü güzellik üretiyordu, aşkı, o cazibe yaşam bağışlıyordu, modern de yokmu yani, giderek soluyor, tabii, bir cesetleşme sürecine doğru, o sentetik ihtiyaçlar harç tutmadığı için ortaya çıkıyor, ya da çağdaş imha süreçleri yaşarken canlılığını yönetemez hale geliyorsun, beslenme kaynakların yapaylaşmış, doğa gibi doğallığını yitiriyor, geri dönüşü olur mu, artık çok zor, kişisel gayretlerle belki, her çağın kendi arazları, bu çağda böyle seyrediyor, ondan - Gizlice ağlayarak biri sevmezse, daha da koyulaşır gecemiz - diyor, aslında o gidişata, atılmış bir çığlık, hiçbir şeyi çözmeyecek, eskilerin dediği gibi - olacakla öleceğe çare bulunmaz - her çağda olduğu gibi herşey kişisel gayretinle o da belki mümkün, yoksa çoktan planın hazır, kefeni yırtacak olan sensin, öyle bir iştahın, niyetin var mı, sorun orda, hepsinden önemlisi, kafan basıyor mu, yoksa gidişat kafana basacak, geriye ne kalır, yaşar görürsün.

  • ben

    16.03.2023 - 08:09

    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    ister dursun, ister aksın suları
    Bana başka başka şekiller gösteriyor,
    Vücudumun sonsuz arzuları.
    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    Ağaçlarda kuşlar neymiş,
    Soruyorum ki benden sonra mevcut,
    Ellerim nasibe değmiş.
    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    Yıldızlardan önce, dağlardan evvel,
    Ey, bende burda durayım,
    Üstüne yapraklar düşen heykel.

    Kim bu - ben - Dağlarca henüz 25 yaşında, Novalis, Keats, benzer yaşlarda yazıyor, ve Keats ondan diyor, bir şairin benliği yoktur o her yerdedir. ve Tanrı zamandır. - KURAN, vahiy şiir, hikmet değil, Peki bu şiirdeki - ben - nedir, vahdet i vücud, tabii ki o. Anlaştık mı, şimdi kolay gelsin. Son hatırlatma, ne diyordu, 14. yüzyılda Nesimi de, bugünün üçüncü sınıfları gibi, derisini yüzdükleri, - Aşka esir olan benim - kimdi o, onu da siz bulun. Bu adamların yerleri çok sağlam ona şüphe yok da, sen de yerini kazan istersen sonra feci ödenmesin, idraksizlik yüzünden.

  • romantik felsefe

    15.03.2023 - 19:03

    Birleştiririm kuğuların beyazlığıyla kardan bir kalbi,
    taht kurarım semada, anlaşılmamış bir sfenks gibi.

    Baudelaire, 1867, Fransız Dahi Şair.

    Çev. Pınar AKA.

  • deneyim

    14.03.2023 - 21:33

    Mevcudiyet bir deneyimdir, ama, her deneyim bir mevcudiyet değildir. - gökhan.

  • ten

    13.03.2023 - 13:00

    Cismin merkezindeyken ey konuşan
    Kazanmazsan insanlık marifetinden
    Yarın istekler ayrılınca bedenden
    Cehlin karanlığında kalırsın ebeden.

    Ola ki doğru tedbir ve düşünceyle ben
    Kendimi dışarı atarım bu olaydan
    Sıkıldım bu kavimin sohbetinden
    Her biri aciz eli tutmuş zayıf bir daldan.

    Afdal Al Din KAŞANİ., 1214, İranlı Şair - Filozof,

    Çev. Behruz DİJURİAN.

  • zihin

    12.03.2023 - 20:27

    Zihinsel yaşam, yeryüzündeki en yüksek yaşama formudur, bir kere tadını aldınız mı, daha azına razı olmazsınız.

  • Değer

    12.03.2023 - 20:14

    Değer yaratırsan değerli. İnsanların verdiği değerin bir önemi yoktur, kalıcı değildir, bugün verir, yarın kaprisine uymayanı geri alır, hiçbir zaman güvenilmez, ama, O kolay kolay değer vermez, verirse de geri almaz, ebedidir, hedefi ona göre belirlemek sana yarar.

  • şiir

    07.03.2023 - 02:05

    Şiir, bir kişinin yeniden düzenlediği bir dünyadır.
    Şiirlede dünyalar teraziye konulur, tartılır.
    Şiir varolan gerçekleri, hayalin hizasına sokan komuttur.
    Bir tek şiir, sahiden yazılınca, bütün gerçeklik yeniden yazılır.
    Sahicilik taşıyan her şiir, gerçeklerin gerçekliğini en baştan,
    yeniden sorguya çeker.
    Sahici bir şiir, kurulmuş bir gerçekliktir.
    Felsefe, dünyanın gerçekliğini ararken, hep, şiirin gerçekliğini
    bulur, - dünyayı kendisinden önce belirlemiş, onu gerçek kılmış
    olan şiirin... Şiir dünyayı gerçekler.....
    Şiirin gerçekliği, gerçekleri sorgulayan bir gerçekliktir.

    Oruç ARUOBA, 2020, Türk Şair-Filozof.

  • neden

    26.02.2023 - 09:05

    Nedenselliğin nedenle ilişkisiz bir neden olması, olmanın yapısını kuran yapısız yapısallık, örülü bir havasızlığın havası, içeriği içeriksiz içleşmiş iç ve ağır yoğunlukta kararanın ışık hüzmesi.

  • insanları sevmek

    25.02.2023 - 16:05

    Boş laftan ibarettir dünyanın bütün toplumlarında az kişi tarafından da olsa, düzgün, temiz, güvenilir insanlar sevilir, gerisi egosuna tavlıcak müşteri arayanların nabza göre şerbet verme girişimleridir, amacına ulaşamazsa, o şerbet de kesilir, herkes bir örnek olsa, sınava ne gerek var, düzgün yaşıcam çilesini çeken neden olsun, hayat parkurunda özverisi olana neden ayrıcaklık tanınsın, her isteyene buyur deniyorsa, o sadece hayal dünyasında var, esaslar bütün metinler de kayda bağlanmış ve binlerce yıldır, her kuşakta sınava tabi tutulanlar için aynı işliyor. Hiçbir gayreti görülmeyenin kendine biçtiği payeler, kendinden ibarettir, öyle olmasında da bir sakınca yok, aynen devam edebilir. Kararı kimin verdiğini herkes öğreniyor sonuçta. Böyle saçmalıklara inanmayanlar en avantajlı konumda, en çok onlar ayrıcalıklı.

  • Eşyanın hakikati

    25.02.2023 - 00:25

    Hakikatin yakıcı, alevli aynasından, Alimi güler yüzle seyreden kendisidir,
    faziletin dik ve sarp tepesine tırmanan, mazluma yol göstermek onun vazifesidir.
    Dinin, Tanrı yolunun ışıklı tepesinde, göklere dalgalanan onun sancağıdır, tabutlardan
    yükselen meleklerin sesinde, mahşer gününde bile sonsuz bir neşe vardır.

    Schiller, 1805, Alman şair.

    Çev. Burhanettin Batıman.

  • şah ismail (hatayi)

    19.02.2023 - 15:29

    Kutsal ruhun ruhuyuz,
    insana gelmişlerdeniz.
    En büyük bayramdır
    güzelin yüzü. Biz o
    bayrama kurbana
    gelmişlerdeniz.

    Hatayi, 1524

  • sıkıntı

    17.02.2023 - 05:40

    Öncelikle sıkıntı üretken ve doğurgan bir elementtir, özel konumu nedeniyle sıradanlık ilişkilerinde pek yer tutmaz, onların kavramlarınla da tanışık değildir, içsel ya da dışsal sorun değildir, birbirini tamamlar, çözme girişimlerinde yeni kavramların zeminini hazırlar, bir çeşit dünyayla kısıtlanmış ödünç aklın isyanıdır, başka ölçümlerin boyutunu ölçmede ölçülmez değerdedir, herhangi bir üst zekanın değerlendirmesinden çok, bilimsel, fenni, zekanın kendini üreten halidir, onun için de mevcutla yetinmez, sonsuz bir oluşumda bit kadar bir gezegene sığmanın haksızlık olacağını düşünür, sadece burayla sınırlı bir yaşam, sığ kafaların işidir, sıkıntı bu engeli kaldırır, sonsuz bir oluşum da sadece burdan ve bizden ibaretiz diyecek kadar aklını peynir ekmekle yememiştir, bu kadar bitmeyen bir oluşumun başka imkanları da olduğunu bilir, birbirini doğuran imkanlar zincirinde bir imkanın yollarını arar, damarlar ve kan bir imkan boyutu olarak da elverir, kullanma yöntemini biliçdışı belirlemelerin elinden alıp bilinç alanına mal etmenin yollarını dilin içinde görür, gösterir, benzer zihniyetlerin imkan alanına katkı getirmek amacıyla, bir imecenin parçası olarak, işlevselleşen zekanın, maddi alt katmanlarını değil, soyut üst katmanlarını zorlar, bazen kendiliğinden olur bu, bazen içinde kayıp unsurların kaybından elde edilir. Kendini körelten bakışın esiri olacağına görüş alanına ne katabilirin peşine düşer, yani en büyük zevkin dünya hazlarını önemserken, onun şaheserlerinin bu kadardan ibaret olmayacağını bilerek, başkalarının da tadına bakar, kendini kısıtlamaz, bir örnekliğin zavallılığında harab olmaz, onun için ego sorunu yaşamaz kimin alkışlayacağının önemi yoktur, kendi hazzının peşindedir, görüntüler diyarında görüntüleri tadar, ama kendi görüntülerini de üretir, tad galerisini genişletir, sıradan zihin ödünç aklının sınırları kadardır, güncel macerayı tad zannederken, asıl maceranın nerde ve nasıl olacağından hiçbir zaman haberi olmaz, ve kaçınılmaz olarak da yavanlığın ağına takılır. Gündelik, gününü zehir de edebilir, görüyü kısıtladıkça. Kolay gelsin.

  • muhafaza

    16.02.2023 - 08:51

    Eder, değerse eğer, kokuşsun diye değil, konuşsun diye.

  • Denge

    16.02.2023 - 08:32

    Dünyanın matematiği, ister çözersin, ya da o seni çözer.

  • şiir

    15.02.2023 - 23:42

    Matematik, müzik, söz, anlam.

  • figür

    14.02.2023 - 10:57

    Söz de sembolize olup, varlık hakkı kazandığımız, dil, aynı zamanda bir müzikal iletişimi yoğunlaşarak varlığın içlerine doğru taşır, dinlemeyi hedeflersek, sadece işitmeyi değil. Söz, müzik birlikteliği, dans içeriği de beraber dünyayı açıklama ve kavramada en yetkin örneklerini Tragedya sanatında verir, mistik destekle, bir coşkunluğa ulaşarak, antik çağlardan beri nadir de olsa, değişik coğrafyalar da raslanması, açıklayıcılıktaki benzersizliği, kaynağıyla örtüşen, vesile varlıklarının dünyayı oluşturanlara bir armağanıdır, tabii niyeti ve duyarlığı olanlara. Eğitilmiş duyarlıklar evrenin seslenişidir, benzer karşılıklarına.

  • bilinç

    12.02.2023 - 08:40

    Anlam verme ise, anlam veren bir şeyi, önkoşul olarak gerektirir. Bu anlam veren şey, saf bilinçtir. Bu şekilde, saf bilinç, mutlak ve birinci olandır. Başka şeyler ancak saf bilinç sayesinde var olabilirler. Bütün deneyime bağlı birlikler, aynı şekilde psişik yaşantılar, bu en yüksek öz şeklinin mutlak yaşantı bağlılıkları için birer işarettirler. Bu öz şeklinin yanında, başka öz şekilleri düşünülebilirse de, bunların hepsi aynı anlamda aşkın, göreceli ve rastlantıya bağlıdırlar. O dünyaya ve doğaya bağlı olmayan, kendisiniden başka bir varlığa dayanmayan bir varlık alanıdır. Doğa varlığı , bilinç varlığını sınırlandıramaz, Çünkü doğa bilincin bir bağlılığı olarak ortaya çıktı. Bilinç kendi başına bir varlık olarak ilk olandır ve bizim için de ilktir. O bir şey varlığıdır, yapısı gereği de eğilimseldir, yani bilinç tarafından görülebilen bir varlıktır. Saf bilinç, doğa ile hiçbir bağ kurmadan da düşünülebilir.

    Edmund HUSSERL, 1938

    Onun için tarihin mistiklerine, saf bilinç¹i deneyimeleyenler olarak da bakılır.

  • şiir

    11.02.2023 - 16:30

    Öylece giderler oraya, buraya, sağır oldukları kadar da kör, şaşkın, kararsız soylar,
    Paylarına düşen de şudur, budur demek kadar, bu değil demek,
    ayna ve hiç de aynı değil demek, hepsi de, ama, hepsi de geri dönmeden asla, ilerlemezler.

    Parmenides,

    Yeni sorunlar değil, kısaca.

  • soluk

    11.02.2023 - 16:26

    Platonun yapıtının binlerce yıl sonra, hala bize esen soluğu gibi, fırtınanın kalkış noktası bu yüzyıl değil. Çağların derinliklerinden geliyor ve arkasında bıraktığı şey tamamlamış olmanın işaretini taşıyor, bu da bütün tamamlamışlıklar gibi, çağların derinliklerine dönüyor.

    Hannah ARENDT, Freiburg da Hocası olan Heidegeer e saygı duruşuyla ifade ederek.

  • çağdaş

    11.02.2023 - 15:56

    Bana öyle geliyor ki... temel olan herşeyin, eskisinden farklı ve daha sert bir biçimde yalnızlıkla çarpışmak zorunda olduğu bir çağa giriyoruz, sessizlikle beslenir ve onun için yaşar. Yıkılmaz olanı gözetir, başlangıçta olanın uzak çevresinde kurar her günü.

    Heidegeer, 1976

    Güç kazanmada, neden iman.

  • düşünmek

    11.02.2023 - 15:44

    Düşünce bilimlerin sağladığı gibi bir bilgiye götürmez, düşünce yaşamı sürdürmede yararlı olsun diyedir. - Heidegeer, 1976

  • şair

    11.02.2023 - 15:35

    Hölderlin sıkıntılı dönem şairlerinin öncelidir, gelgelelim bu öncel bir geleceğe doğru gitmez, tersine ordan gelir, öyle ki gelecek, daha onun sözünün gelişinde mevcuttur.

    Neden Şairler Konferansından, 12.9.1946, Heidegeer.

Toplam 620 mesaj bulundu