Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • Denge

    02.04.2023 - 07:36

    Hangi dramı resmederse resmetsin, şiirin kendine özgü bir mutluluğu vardır. - Gaston BACHELARD, 1962, Fransız Filozof.

  • benlik

    02.04.2023 - 07:06

    Ben den taşanla ben olur, eksilenle yokolur.

  • yanılsama

    01.04.2023 - 17:19

    Gerçeğin kenar süsü.

  • muhammed

    31.03.2023 - 21:23

    Gerçi saklandığı yere, pek yüce olan girince,
    o bir bakışta tanınan melek dimdik, görkemli,
    ve parıltılar salan, yalvardı, bütün iddialardan
    vazgeçerek, izin verilsin diye gezgin kalmasına,
    eskisi gibi, dalgın tacir olarak yani, fazla gelirdi ona,
    bilginlere de, görmek sözün böylesini. yalvarana
    gösteriyor ve istiyordu tekrar. Oku.

    Çoktan okumuş denirdi artık ona, yapabilendi o,
    kulak veren ve yapandı.

    Muhammedin Yakarması, RİLKE, Alman Şair, 1920

    Muhammed arka arkasına kız çocukları doğduğu için kabilesinde alay konusu olur, o da dağlara çekilir sakinleşmek, kendini dinlemek için ve yardım, o geleneklere, darbe vurmak için gelir, yani cahilliyeye, - İnsan zalim, cahil, ve nankördür - ayeti gibi, ilk vahiy o kederli haline, kıymet verdiği güvenilir muhammede destektir.
    İyi de gelenek neden ortadan kalkmaz yüzyıllarca, sürer, çünkü görecek işi vardır tasfiyede, kim Allahın sözüne asılacak, kim kolayına kaçacak, onun emri önünde yalnızsın çünkü, çevreyi karşına alman lazım, ve asılan kazanır, böyle daha kolay diyen tasfiye olur, tarihin saati tıkır tıkır işler, senin ki, işlememişse, süzmeliğine yan.

  • oyun

    29.03.2023 - 15:24

    O oyun kuransa sen nesin, tabii ki oyuncak, ama, olmayabilirdin de, ona halis iman diyoruz, 55 derecede demir bükenlere bak, cahil kim, bilgi nerde.

  • insan

    25.03.2023 - 22:11

    Dünyaya gelmen seni insan yapmıyor esaslara bağlılık konusunda gösterdiğin gayret, tavizsizlik seni insan yapıyor, yani daima güzel işler yapmak, safiyanelikle, hile katmadan, o zaman insansın ve yeni bir kabulu hakediyorsun. Sen bilirsin.

  • Toplum

    25.03.2023 - 09:22

    Toplumsal kurtuluşa inanan yoktur, toplum içindeki samimi adanmışların kurtulabileceğine dair öneriler vardır, siyaset binanın çatısıdır, ama, evde neler yaşanır belirleyen odur, kimliğin orda gözükür, seçilir veya seçilmezsin. Hayat oyunu.

  • cahil

    23.03.2023 - 19:20

    Bahçelerinizde bahar durmaz,
    Dursa da neye yarar
    Görünmeyen hudutlar arasında
    Gaipten haber verir yaşamlar.
    Ne yüzüm ak, ne aşka doymuşum,
    Gençliğim parça parça, arzu ve hülyada
    Artık bulunmamak istiyorum,
    Hiç bir dünyada.

    Ne diyor Varlıktan Başka, Şiirin ismi de - Cahil - , Kuran da hatırlayalım, - İnsan cahil, zalim, nankördür - diyordu, yani kovuluş nedenin, şimdi devam ediyor, - bahçelerinizde bahar durmaz - dursa da neye yarar - niye böyle dünya tarihine, ilişkilerine bak görürsün, neler yaptığını, hele rehberde çöpe atılmışsa, sabun bile yaparsın insan kardeşinden, gelen baharı da köreltiyorsun, çünkü referansın yok artık, güdülerin pusulası ne yapar işte tarih onu anlatır, Osmanlı Türklerinde farklı olan bu işte, samimi bağlılıkları biraz da olsa raya sokuyor, nizam bölgeleri fazla itiraz etmiyor, hep de öyle diğil tabii, karakteri önemsemeyen bir yetkili, eziyete başlıyor, kontrol edene kadar merkezce, yandı gülüm keten helva, sonrada oyun gereği tabii ki, kuyuyu boyluyor o başka, 700 yılın 200 yılında nerdeyse var bu, bknz. Celali İsyanları, ama, bu da az şey değil, dünya gibi bir yerde başka coğrafyalar çok daha şeker, neler yemiyorlar, psişeni kontrol edememişsen, görünmeyen hudutlar arasındaki, gaipten haber verir yaşamlar, işte görünmeyenin bilincini sağlayan dünyanın gerçekliğini yitirişi ile ortaya çıkan durumsallık, ama, bilgilendirici de olabiliyor, ve kapı açıyor, işte kıt bilginin yol açtığı vahşetle, yeni bir zaman arayışı psişene doluşuyor, tabii bilinç olayı değil, kendiliğindenlik, ya da Mevlana nın ünlü kitabı gibi - Kendinde kendin - ortaya çıkıyor, zaten orda duruyordu, şimdi hareket oldu, uyku hali canlılık oluyor, zamandışılık alanındayız, buranın olmayışı orayı olur yapıyor, olay bu.

  • mistisizm

    23.03.2023 - 08:33

    Bütün çabaların kendini avuntuyla oluşa yönelten bir düşünce imgesi olduğunu yalnız iddia etmekle kalmaz, kesinlik hükmünde o dış gerçeklik denilen tantananın mekanızmasını da tanır. Aşkın, sevginin, dostluğun, arkadaşlığın, o en dipteki çölden, kuru iç yaşantıdan kurtulmak için icad edilen ama bir türlü gerçekliği yaşanamayan sadece oyun olarak yaşanmaya çalışılan bir sahtekarlık olduğunu bilir. Tanrı haz ilkesini, yaşam içgüdüsü yaptı, içgüdü sosyal hayatı oluşturdu, kana boğulan, iğdiş edilen insanlık tarihi hep insan zihnindeki ve kalbindeki kopkoyu karanlıktan kendini üretirken, başkasını yokeden o bencil bireyci doyumsuzluktan, o tam kavramı bulunmayan vahşilikten doğdu. Mistisizm Tanrının aydınlık yüzüne yüzünü dönmüşlerin yoludur.

    Sadece sahicilik, oyunun kazananıdır, durduk yerde ekmek yok. Kolay gelsin.

  • çeşitlilik

    21.03.2023 - 07:10

    Dünyanın enerji motoru, üretimin kilit anahtarı, herkesi bir örnek yapmaya kalkmak, doğrudan öldürmektir, herkesin yeteneği farklı düşünülmüş, her bireyin de toplumda bir işlevi var, kimse yerini küçümsemesin, her taş kendi yerinde ağır, ego sorunlarıyla, tuzağa düşersen, geleceğini baltalarsın hem dünyan berbat olur, hem ahiretin, onun için ipime sıkı tutununun diyor, yani içine ittiği bataklıkta, oyun gereği, dünya ortamında, kabiliyet de verdik, ısrar edersen burdan da çıkabilirsin diyor, ayet, ama, gayret olmazsa batıp gidiyorsun, tanınan fırsat da çöp oluyor, gerçekten gübre olursun o zaman, kendini adarsan doğrunun pusulasına, o seni burdan daha esenlikli yerlere ulaştırır, hayat oyunu bu işte.

  • bilgi

    21.03.2023 - 06:42

    Bir bilgi başka bir bilgiyle bağlantıya girdiğinde bilgi olma vasfı kazanır, tek başına hiçbir şeydir, zamanla yıpranır ve çürür çevresine zarar vermeye başlar, yenilenmesini başka bir bilginin katkısıyla sağlar, onun için kültür arası etkileşim hayatidir, gelişim için, kapalı ortamda çürümeye başlayan bilginin kimseye faydası olamaz, ama çok zararı olur. Mukayeseli muhakeme eğitimin temeli olmak zorundadır, yoksa yerinde sayar durursun, iyi de yaşayamazsın.

  • modernite

    21.03.2023 - 00:24

    Dünyada ki sorunun yeni aşamada, hayvan kurulumuna mı dönüş yapıcan bir kriz durumunda, yoksa buna fren koyacak değerleri mi benimseyeceksin, yani din, iman, yoksa can veren unsurlarından soyutlanmış bir iskelete dönüşeceksin, sonra da sepet havası, bunu tercihin belirleyecek, ne geleneksele takılıp kalacaksın, ne de modernin arazlarına teslim olacaksın, yani dengeyi kuracaksın, çıkış noktası orda, iyi de bunu neden yapıyor insana, işte sınav o, hangisini seçeceksin onun yolunu mu, yoksa bozuk yolda kaybolup gidecek misin, hayat oyununun en ağırlıklı parçası modern aşamada, Ya Camus nün dediği gibi başaşağı gideceksin - Düşüş - ya da onun ipine tutunup bataktan çıkacaksın, geldiğin bir yol ağzı, hangi yöne gidersen, o geleceğin olacak, anlaşıldı mı, dünya, neden oyuncak değil. O bilmeyene kolay gelir, sonra, arabesk batağında çözüm ararsın, o da bir şey çözmez, sızlanır durursun.

  • heykel

    19.03.2023 - 09:39

    Toprak altındaki sır, yani cesetten varlıktan başkanın canlısına, heykellerin uykusundan kurtulmasıyla açığa çıkıyor, ama dünya zamanı ile değil, zamandışı zaman ile, şu döngüsel zaman - Nietzche nin sonsuz dönüşüne geldik - reenkarnasyon, değil, saçmalamayalım, - sana doğru bütün aşklardan sonra, çirkin hatıralar lazım - bu ne anlama geliyor, çünkü dünyada bildiğin bütün kavramların adı var, kendi yok, geçici ve silik, bir ara parlasa bile, sönmeye mahkum, çünkü samimisi elmas değerinde bulmak için bütün tarihi gezmen lazım, modern evrede bu iyice silikleşiyor, çünkü dökecek, lazım değilsin, kendini yırtarsan olur, elinde milyarlarcası var, ve bu farkettiğin çirkin hatıralar, samimi ve gerçek olanını işaret ediyor, yani kendini - Beni anın. - KURAN - şimdi merkeze geldik, o da zaten onu istiyor, ondan seni oraya taşıyor, bütün uzandığın dallar kırılınca, kucağa geliyorsun, işte o zaman senin içinde onun için de gerçek zaman oluşuyor, zamandışılık ta, - Ahiret gerçek hayat, bir bilseler - KURAN, dediği o.

  • aşikar

    18.03.2023 - 22:08

    Aşikar olup heykeller uykusundan. - Dağlarca,

    Bizim bildiğimiz canlılar uyur kayıp halinde, heykelin ki nasıl oluyor, cansızın ki, çünkü madde hep uyku hali, canlıda yok uyku, ondan canlı, nasıl aşikarlaşıyorlar, canlıyla etkileşimle, gene Berkeley kıyılarındayız, biz maddeyi uykusundan ya da ölü halinden kurtarıyoruz, peki biz ölürsek, madde de imha oluyor, başka bir canlıya transfer olup yaşıyor, herkes ölse, işte orası hiçlik çünkü etkileşim yok artık, peki, hiçlik nasıl geçiş noktası olabiliyor, zamandışılıkla etkileşim başlıyor, bildiğimizin zamanın etkileşimi, kavramlar alanımızda değil artık, maddeyi uykusundan kurtaran etkileşim, dünya şartlarında, zamandışılık ortamında maddeden soyutlanmışı - ölerek - somuta taşıyor, üstelik nesnellik ötesi, ama, özneye de ihtiyacı yok, çünkü, bütün özneleri özünde toplayarak faal, bahsettiği o. İyi de bunları, 25 yaşında nerden biliyor, o bilmiyor ki.

  • zafer

    18.03.2023 - 13:08

    Gerçek zafer zamandışılığın fethidir, dünyada ki başarı sabun köpüğü.

  • ülke

    17.03.2023 - 20:45

    Her taraf biterken başlayan ülke. - Dağlarca.

    Neresi orası, işte muciza vatan - Novalis - ya da ahiret, veya gerçek hayat, provası değil, burası eleme dökme yeri, tutumuna göre, herkes için düşünülmemiş, o yola baş koyanlara, onun için her fedakarlığı göze alacaklara, düşünülmüş, öyle istemişse bizi aşar, kendine tapanların kapsama alanına da, idrakine de girmez. Zamandışılık, mucize vatan, ahiret, hangisini istersen söyle, aynı yeri işaret eder, tek bir ölçüsü var onun için bir adım öne çıkmak, başka bir yolunu bilen yok henüz, var diyen çıkarsa koşa koşa hemen ona git, burda öyle şeyler bilinmiyor, o konunun cahiliyiz, ayrıca mide sorunlarımız da var.

  • aşk

    17.03.2023 - 19:47

    Aşkımdaki ömrüne ait. -

    Ne demek istiyor dağlarca, ya da o, çünkü onun güzelliğinin yarattığı aşkın sonucu ömrün, vesile varlıkları ile, yani annen, baban, onun için aşk en hayati olgusu yeryüzünün hem devamlılılık, hem da haz derinliklerinin kaynağı, hatırlayalım Şeyh Galib neden Güzellik ve Aşk diyordu, çünkü güzellik üretiyordu, aşkı, o cazibe yaşam bağışlıyordu, modern de yokmu yani, giderek soluyor, tabii, bir cesetleşme sürecine doğru, o sentetik ihtiyaçlar harç tutmadığı için ortaya çıkıyor, ya da çağdaş imha süreçleri yaşarken canlılığını yönetemez hale geliyorsun, beslenme kaynakların yapaylaşmış, doğa gibi doğallığını yitiriyor, geri dönüşü olur mu, artık çok zor, kişisel gayretlerle belki, her çağın kendi arazları, bu çağda böyle seyrediyor, ondan - Gizlice ağlayarak biri sevmezse, daha da koyulaşır gecemiz - diyor, aslında o gidişata, atılmış bir çığlık, hiçbir şeyi çözmeyecek, eskilerin dediği gibi - olacakla öleceğe çare bulunmaz - her çağda olduğu gibi herşey kişisel gayretinle o da belki mümkün, yoksa çoktan planın hazır, kefeni yırtacak olan sensin, öyle bir iştahın, niyetin var mı, sorun orda, hepsinden önemlisi, kafan basıyor mu, yoksa gidişat kafana basacak, geriye ne kalır, yaşar görürsün.

  • ben

    16.03.2023 - 08:09

    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    ister dursun, ister aksın suları
    Bana başka başka şekiller gösteriyor,
    Vücudumun sonsuz arzuları.
    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    Ağaçlarda kuşlar neymiş,
    Soruyorum ki benden sonra mevcut,
    Ellerim nasibe değmiş.
    Hayır, ben varım, yalnız ben,
    Yıldızlardan önce, dağlardan evvel,
    Ey, bende burda durayım,
    Üstüne yapraklar düşen heykel.

    Kim bu - ben - Dağlarca henüz 25 yaşında, Novalis, Keats, benzer yaşlarda yazıyor, ve Keats ondan diyor, bir şairin benliği yoktur o her yerdedir. ve Tanrı zamandır. - KURAN, vahiy şiir, hikmet değil, Peki bu şiirdeki - ben - nedir, vahdet i vücud, tabii ki o. Anlaştık mı, şimdi kolay gelsin. Son hatırlatma, ne diyordu, 14. yüzyılda Nesimi de, bugünün üçüncü sınıfları gibi, derisini yüzdükleri, - Aşka esir olan benim - kimdi o, onu da siz bulun. Bu adamların yerleri çok sağlam ona şüphe yok da, sen de yerini kazan istersen sonra feci ödenmesin, idraksizlik yüzünden.

  • romantik felsefe

    15.03.2023 - 19:03

    Birleştiririm kuğuların beyazlığıyla kardan bir kalbi,
    taht kurarım semada, anlaşılmamış bir sfenks gibi.

    Baudelaire, 1867, Fransız Dahi Şair.

    Çev. Pınar AKA.

  • deneyim

    14.03.2023 - 21:33

    Mevcudiyet bir deneyimdir, ama, her deneyim bir mevcudiyet değildir. - gökhan.

  • ten

    13.03.2023 - 13:00

    Cismin merkezindeyken ey konuşan
    Kazanmazsan insanlık marifetinden
    Yarın istekler ayrılınca bedenden
    Cehlin karanlığında kalırsın ebeden.

    Ola ki doğru tedbir ve düşünceyle ben
    Kendimi dışarı atarım bu olaydan
    Sıkıldım bu kavimin sohbetinden
    Her biri aciz eli tutmuş zayıf bir daldan.

    Afdal Al Din KAŞANİ., 1214, İranlı Şair - Filozof,

    Çev. Behruz DİJURİAN.

  • zihin

    12.03.2023 - 20:27

    Zihinsel yaşam, yeryüzündeki en yüksek yaşama formudur, bir kere tadını aldınız mı, daha azına razı olmazsınız.

  • Değer

    12.03.2023 - 20:14

    Değer yaratırsan değerli. İnsanların verdiği değerin bir önemi yoktur, kalıcı değildir, bugün verir, yarın kaprisine uymayanı geri alır, hiçbir zaman güvenilmez, ama, O kolay kolay değer vermez, verirse de geri almaz, ebedidir, hedefi ona göre belirlemek sana yarar.

  • şiir

    07.03.2023 - 02:05

    Şiir, bir kişinin yeniden düzenlediği bir dünyadır.
    Şiirlede dünyalar teraziye konulur, tartılır.
    Şiir varolan gerçekleri, hayalin hizasına sokan komuttur.
    Bir tek şiir, sahiden yazılınca, bütün gerçeklik yeniden yazılır.
    Sahicilik taşıyan her şiir, gerçeklerin gerçekliğini en baştan,
    yeniden sorguya çeker.
    Sahici bir şiir, kurulmuş bir gerçekliktir.
    Felsefe, dünyanın gerçekliğini ararken, hep, şiirin gerçekliğini
    bulur, - dünyayı kendisinden önce belirlemiş, onu gerçek kılmış
    olan şiirin... Şiir dünyayı gerçekler.....
    Şiirin gerçekliği, gerçekleri sorgulayan bir gerçekliktir.

    Oruç ARUOBA, 2020, Türk Şair-Filozof.

Toplam 635 mesaj bulundu