' Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz'
ilkesinden hareketle emperyalizmin, mafya aracılığı ileTürkiye' ye soktuğu
silahların terörü körüklediğini kanıtlarıyla gözler önüne serdi.Toplumsal sınıf
ve katmanlar arasında dengesizliğin ve sömürünün, planlı devletçilikle
önlenebileceğini, devlet kaynaklarını geniş kitleler yerine bir avuç azınlığa
aktarmanın bu sorunu çözmeyeceğini savundu.Demokrat, laik, cumhuriyetçi,
Atatürkçü, devrimci, emekten tüm hak ve özgürlükten yana, emperyalizmin,
çıkarcılar, vurguncular ve yobazların karşısında olan Uğur Mumcu,24 Ocak
1993 Pazar günü arabasına konan bomba ile öldürüldü.'
Toplumumuzdaki çarpıklıkları kitaplarında çok ii yansıtmış.milletin durumundan bi haber milletvekilleri, rüşvet yiyenler, uyanık geçinenler, ii yürekli cahil insanlarımız hepsi çevremize baktığımızda görebileceğimiz insanlar.Aziz Nesin in sevdiğim yanı ise bu karakterleri başarılı olarak kitaplarına yansıtması.
Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire: «Buyur...» dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur:
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
ülkemde güneş doğmuyor hiç. herşeyi "onların" ellerine bırakıp çekiliyoruz. Çekilmek, çirkinleştiriyor bizi aslında, kolaylaştırmıyor hiçbir şeyide.
Nesnel olduğunu ileri sürdükleri bilgilerini bize empoze ettiler.İstemedikleri, korktukları birşey daha vardı aslında. "Anlamak". Anlamamızı istemediler hiç. Bunun en somut örneği, "felsefe"yi seçmeli ders yapmaları. Okuttukları felsefe de, bütün sivriliklerinden arındırılmış, "tatlı su felsefesinden" öteye geçemedi hiç bir zaman. Statik beyinli bir toplum yaratmaktı istedikleri. Bakıyorum ülkeme, bu amaca çok az kaldı diye düşünüyorum.Küreselleşmeyi, Özelleştirmeleri, Yeni Dünya Düzenini, Toprak için savaşmaları süslü tabaklarda sundular önümüze. Milyonlar öldü, öldürüldü. Sonra bize tek bir şey söylediler: "Bunu hiç istemedik! " İnandık. Bilimi popülerleştirip, bilgiyi "satmak"tan söz ettiler, sattılarda. Vakıf üniversiteleri kurup bilgilerini sattılar. Biz bunu görmek istemedik hiç bir zaman. Sen de haklıydın, o da. Ama yine de senin içindi bütün yapılanlar. Sokaklarda saçından sürüklenen öğrencide, nükleer santrallere karşı çıkarken coplananlarda senin için. Öleceksek insan gibi ölelim diye...
Çünkü sen; bir işçi eli kadar Yorgun, Yoksul ve Aç,
Çünkü sen; İşçi elindeki sigara kadar Keyifli, Naif ve de "Haklısın"...
sosyal adaletsizliğin olmadığı eşitlikten yana bir düzen... ama kanunları insanların koyduğu ve yönettiği bütün sistemlerde olduğu gibi sömüren ve sömürülen bu sistemde de baş rol oyuncusu olmak zorunda.
Eğer gerçek anlamda uygulanabilirse yeryüzünde ki cennet.
uğur mumcu
30.09.2002 - 11:24' Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz'
ilkesinden hareketle emperyalizmin, mafya aracılığı ileTürkiye' ye soktuğu
silahların terörü körüklediğini kanıtlarıyla gözler önüne serdi.Toplumsal sınıf
ve katmanlar arasında dengesizliğin ve sömürünün, planlı devletçilikle
önlenebileceğini, devlet kaynaklarını geniş kitleler yerine bir avuç azınlığa
aktarmanın bu sorunu çözmeyeceğini savundu.Demokrat, laik, cumhuriyetçi,
Atatürkçü, devrimci, emekten tüm hak ve özgürlükten yana, emperyalizmin,
çıkarcılar, vurguncular ve yobazların karşısında olan Uğur Mumcu,24 Ocak
1993 Pazar günü arabasına konan bomba ile öldürüldü.'
aziz nesin
30.09.2002 - 11:09Toplumumuzdaki çarpıklıkları kitaplarında çok ii yansıtmış.milletin durumundan bi haber milletvekilleri, rüşvet yiyenler, uyanık geçinenler, ii yürekli cahil insanlarımız hepsi çevremize baktığımızda görebileceğimiz insanlar.Aziz Nesin in sevdiğim yanı ise bu karakterleri başarılı olarak kitaplarına yansıtması.
gidebilsem
01.08.2002 - 09:17niçin başka toprak başka güneş ararsın yurdundan kaçmakla kendinden kaçarmısın..
avrupa hareketi 2002
23.07.2002 - 11:20Reddedip direndikçe özgürleşeceğiz! ! !
ernesto che guevara
19.07.2002 - 15:04Dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
düşseydi Dr. Che
yüreğini dağlara asmak yerine
ülke
18.07.2002 - 15:18evim.
nietzsche felsefesi
17.07.2002 - 15:14Böyle buyurdu Zerdüşt
nietzsche felsefesi
17.07.2002 - 15:13Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...
nazım hikmet
12.07.2002 - 15:04İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire: «Buyur...» dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur:
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
vatan
09.07.2002 - 10:48biz sadece bu vatan için ölmeyi becerebildik
bu vatan için yaşasaydık keşke...
aydınlık türkiye
09.07.2002 - 09:40ülkemde güneş doğmuyor hiç. herşeyi "onların" ellerine bırakıp çekiliyoruz. Çekilmek, çirkinleştiriyor bizi aslında, kolaylaştırmıyor hiçbir şeyide.
Nesnel olduğunu ileri sürdükleri bilgilerini bize empoze ettiler.İstemedikleri, korktukları birşey daha vardı aslında. "Anlamak". Anlamamızı istemediler hiç. Bunun en somut örneği, "felsefe"yi seçmeli ders yapmaları. Okuttukları felsefe de, bütün sivriliklerinden arındırılmış, "tatlı su felsefesinden" öteye geçemedi hiç bir zaman. Statik beyinli bir toplum yaratmaktı istedikleri. Bakıyorum ülkeme, bu amaca çok az kaldı diye düşünüyorum.Küreselleşmeyi, Özelleştirmeleri, Yeni Dünya Düzenini, Toprak için savaşmaları süslü tabaklarda sundular önümüze. Milyonlar öldü, öldürüldü. Sonra bize tek bir şey söylediler: "Bunu hiç istemedik! " İnandık. Bilimi popülerleştirip, bilgiyi "satmak"tan söz ettiler, sattılarda. Vakıf üniversiteleri kurup bilgilerini sattılar. Biz bunu görmek istemedik hiç bir zaman. Sen de haklıydın, o da. Ama yine de senin içindi bütün yapılanlar. Sokaklarda saçından sürüklenen öğrencide, nükleer santrallere karşı çıkarken coplananlarda senin için. Öleceksek insan gibi ölelim diye...
Çünkü sen; bir işçi eli kadar Yorgun, Yoksul ve Aç,
Çünkü sen; İşçi elindeki sigara kadar Keyifli, Naif ve de "Haklısın"...
varlık dergisi...(Ekim Yıldırım)
kızılderili
04.07.2002 - 11:32sömürgeci zihniyetin karşısında kültürlerini ve
topraklarını koruma mücadelesi verenler
din
03.07.2002 - 17:26tapınma özgürlüğüne sonuna dek evet! .. dinin toplum düzenine dönüşmesine sonuna kadar hayır! ..
aşk
03.07.2002 - 15:41olmadığını düşünürdüm ama varmış
güzel
18.06.2002 - 11:38Çıkarsız hoşa giden...
sosyalizm
30.05.2002 - 18:40sosyal adaletsizliğin olmadığı eşitlikten yana bir düzen... ama kanunları insanların koyduğu ve yönettiği bütün sistemlerde olduğu gibi sömüren ve sömürülen bu sistemde de baş rol oyuncusu olmak zorunda.
Eğer gerçek anlamda uygulanabilirse yeryüzünde ki cennet.
ölüm
30.05.2002 - 18:18Bitmiş olan bir yolculuktur....
Toplam 90 mesaj bulundu