Ben bir tanrıya iman edeceksem, kiraz ağaçlarını ve kadın memelerini yarattığı için iman ederim. ben bir memleketi seveceksem, generalleriyle dalga geçilebildiği için severim. kendi yarattığı kadınları örtülere ve evlere hapseden tanrılarla, savaşları çok ciddiye alan memleketlerle pek ilgim yok benim. şu benim yarattığım memelere, bacaklara, kalçalara bak, şu salıntılı yürüyüşlere bak evladım' diyen bir tanrıyla dostum ben. arada bir başımı okşamalı benim tanrım, 'işini elinden geldiğince iyi yap, sonra da hayatın alabildiğine tadını çıkar' demeli, dostça uyarmalı beni, 'iyi yaşa, güzel yaşa öbür tarafta neler olacağı hiç belli değil.' böyle bir tanrım var benim. ben çalışırken başımı okşuyor. ben gezerken, önüme sahiller dolusu bronzlaşmış memeler, biçimli bacaklar, sıcak gülümsemeler çıkartıyor, 'bak' diyor, 'bak neler yaratmaya kadirim ben diyor.' tapıyorum ben bu tanrıya. sonra memleketler var. generalleriyle dalga geçen memleketler. bir karikatür çiziyorlar, üç karelik bir karikatür. kahkahalarla güldürüyorlar beni. birinci karede, siperde yatmış askerler görülüyor, başlarında generalleriyle bekliyorlar. ikinci karede komutanları, elinde kılıcıyla siperden fırlayıp, 'hücum!' diye bağırıyor. üçüncü karede, ileri fırlamış komutanlarını siperdeki yerlerinden bir milim bile kıpırdamayan askerler, 'bravo!' diye bağırarak alkışlıyorlar. dördüncü karede ben gülüyorum. kiraz ağaçlarının ve kadın memelerinin arasında geziyor ve tanrıya tapıyorum. generalleriyle dalga geçen memleketlerde dolaşıyor ve o memleketleri seviyorum. bir kiraz ağacıyla bir kadın memesine, onların değerini bilmeyen her memleketi satmaya hazırım. sat diyor zaten benim tanrım, 'kadın memelerine bakmayan ve generallerini çok ciddiye alan memleketleri sat gitsin, ilgilenme onlarla, ben sana yalnızca bir memleket değil, koca bir dünya verdim, onu sev, ben sana senin zevklerini, kahkahanı paylaşan yeryüzünün her yanına dağılmış kardeşler verdim, onlarla eğlen.' iyi bir tanrı benim tanrım. çok geniş bir memleket benim memleketim. kiraz ağaçları ve kadın memeleri bizim iman ettiğimiz mucizeler. generaller bizim güldüğümüz karikatürler.
ben bir memleketi seveceksem, generalleriyle dalga geçilebildiği için severim.
kendi yarattığı kadınları örtülere ve evlere hapseden tanrılarla, savaşları çok ciddiye alan
memleketlerle pek ilgim yok benim.
şu benim yarattığım memelere, bacaklara, kalçalara bak, şu salıntılı yürüyüşlere
bak evladım' diyen bir tanrıyla dostum ben.
arada bir başımı okşamalı benim tanrım, 'işini elinden geldiğince iyi yap, sonra da hayatın
alabildiğine tadını çıkar' demeli, dostça uyarmalı beni, 'iyi yaşa, güzel yaşa öbür tarafta neler olacağı hiç
belli değil.'
böyle bir tanrım var benim.
ben çalışırken başımı okşuyor.
ben gezerken, önüme sahiller dolusu bronzlaşmış memeler, biçimli bacaklar, sıcak gülümsemeler
çıkartıyor, 'bak' diyor, 'bak neler yaratmaya kadirim ben diyor.'
tapıyorum ben bu tanrıya.
sonra memleketler var.
generalleriyle dalga geçen memleketler.
bir karikatür çiziyorlar, üç karelik bir karikatür.
kahkahalarla güldürüyorlar beni.
birinci karede, siperde yatmış askerler görülüyor, başlarında generalleriyle bekliyorlar.
ikinci karede komutanları, elinde kılıcıyla siperden fırlayıp, 'hücum!' diye bağırıyor.
üçüncü karede, ileri fırlamış komutanlarını siperdeki yerlerinden bir milim bile kıpırdamayan
askerler, 'bravo!' diye bağırarak alkışlıyorlar. dördüncü karede ben gülüyorum. kiraz ağaçlarının ve kadın memelerinin arasında geziyor ve tanrıya tapıyorum.
generalleriyle dalga geçen memleketlerde dolaşıyor ve o memleketleri seviyorum.
bir kiraz ağacıyla bir kadın memesine, onların değerini bilmeyen her memleketi satmaya hazırım.
sat diyor zaten benim tanrım, 'kadın memelerine bakmayan ve generallerini çok ciddiye alan
memleketleri sat gitsin, ilgilenme onlarla, ben sana yalnızca bir memleket değil, koca bir dünya
verdim, onu sev, ben sana senin zevklerini, kahkahanı paylaşan yeryüzünün her yanına dağılmış
kardeşler verdim, onlarla eğlen.' iyi bir tanrı benim tanrım. çok geniş bir memleket benim
memleketim. kiraz ağaçları ve kadın memeleri bizim iman ettiğimiz mucizeler.
generaller bizim güldüğümüz karikatürler.
ahmet altan