Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, °nefis, °derun.
'Öz ağlamayınca göz ağlamaz.' - Atasözü
'Sevgiliyi sevmez, sevgilide özünü sever.' - Nurullah Ataç
Bir şeyin temel öğesi, °künh, °zübde.
'Yaşayışın özüne inmek, bu yaşayışa bir yorum, bir anlam getirmek, yakıştırmak istemişti.' - Bilge Karasu
Kendi, °zat.
'Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme.' - Karacaoğlan
'Kendi' anlamında birleşik sözcükler türetir.
Özeleştiri, özsaygı, özyönetim, özöğrenimli gibi.
Bir şeyin en kuvvetli ya da kıvamlı bölümü, °hulasa.
Karaciğer özü. Meyve özü.
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
Kan bağı ile bağlı, üvey olmayan.
'Dönüşte beni öz anam tanıyamadı.' - Kemal Tahir
İçine, arılığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, arı.
Dere, çay.
Sulak yer
Duyu.
3 Sezgi, sezme, duyumsama.
Kolayca duygulanmaya yatkınlık, duygu.
Önemli kararları alırken belki hem aklı hem de hisleri göz önünde tutmalı.
Birine, bir şeye duyulan özel sevgi, aşk.
Bakışı bile hislerini ele veriyordu.
Belirli nesne, olay ya da bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.
Duyularla algılama, duyumsama, °his.
Ahlaki, estetik vb. şeyleri değerlendirme, onlara bağlanma yeteneği.
Kendine özgü bir ruhsal devinim ve devinimlilik.
Önsezi.
Aşk
Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan.
XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı, coşumculuk.
Duygusal eğilim.
Romantik ortam ya da durum
anamal:Anamalcılık düzeninde artık değer elde edebilmek için gereken para ve mal, °sermaye, °kapital.
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tümü, anapara, °sermaye, °kapital.
kisaca kapitalizim isci emeginin sömürüsüdür,kapitalistler üretim araclarinin mülküyetlerinin sahipleridir,
devrimcilik kisaca bir seyi yenilestirme tutumudur.yani eski gerici tutumu solcu bir tutuma ulastirmaya cabaliyan insanlar topluluguna devrimci denir.ölümü göze alip özgülük, demokrasi.ugruna savasanada denebilir.
mahir çayan
09.09.2006 - 01:31http://katliamlar.19.forumer.com
özelleştirme
02.07.2006 - 02:29Bir şeyi özel duruma getirmek ya da özel olarak kullanmak
öz
02.07.2006 - 02:22Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, °nefis, °derun.
'Öz ağlamayınca göz ağlamaz.' - Atasözü
'Sevgiliyi sevmez, sevgilide özünü sever.' - Nurullah Ataç
Bir şeyin temel öğesi, °künh, °zübde.
'Yaşayışın özüne inmek, bu yaşayışa bir yorum, bir anlam getirmek, yakıştırmak istemişti.' - Bilge Karasu
Kendi, °zat.
'Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme.' - Karacaoğlan
'Kendi' anlamında birleşik sözcükler türetir.
Özeleştiri, özsaygı, özyönetim, özöğrenimli gibi.
Bir şeyin en kuvvetli ya da kıvamlı bölümü, °hulasa.
Karaciğer özü. Meyve özü.
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
Kan bağı ile bağlı, üvey olmayan.
'Dönüşte beni öz anam tanıyamadı.' - Kemal Tahir
İçine, arılığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, arı.
Dere, çay.
Sulak yer
özveri
02.07.2006 - 02:18Bir amaç uğruna ya da gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi yararlarından vazgeçme, °fedakârlık
hissetmek
02.07.2006 - 02:15Fiziksel bir uyarıyı duymak.
Bir şeyden etkilenmek, duymak.
Sezmek, duyumsamak, farkına varmak, anlamak.
Bir şeyi içten duymak, benimsemek.
his
02.07.2006 - 02:13Duyu.
3 Sezgi, sezme, duyumsama.
Kolayca duygulanmaya yatkınlık, duygu.
Önemli kararları alırken belki hem aklı hem de hisleri göz önünde tutmalı.
Birine, bir şeye duyulan özel sevgi, aşk.
Bakışı bile hislerini ele veriyordu.
duygu
02.07.2006 - 02:08Belirli nesne, olay ya da bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.
Duyularla algılama, duyumsama, °his.
Ahlaki, estetik vb. şeyleri değerlendirme, onlara bağlanma yeteneği.
Kendine özgü bir ruhsal devinim ve devinimlilik.
Önsezi.
Aşk
romantizm
02.07.2006 - 02:06Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan.
XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı, coşumculuk.
Duygusal eğilim.
Romantik ortam ya da durum
sevgi
02.07.2006 - 02:04İnsanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
faşist
02.07.2006 - 02:00fasit bana göre asiri terör diktotörüdür.(yildirmaci)
Siyasal davasını kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak davranışlarda bulunan (kimse) , yıldırmacı, °terörist.
kapital
02.07.2006 - 01:58Anamalcılık düzeninde artık değer elde edebilmek için gereken para ve mal,sermaye
kapitalizm
02.07.2006 - 01:53anamal:Anamalcılık düzeninde artık değer elde edebilmek için gereken para ve mal, °sermaye, °kapital.
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tümü, anapara, °sermaye, °kapital.
kisaca kapitalizim isci emeginin sömürüsüdür,kapitalistler üretim araclarinin mülküyetlerinin sahipleridir,
kapitalistler:tekelcilerdir
öngörü
02.07.2006 - 01:51bir seyi önceden tahmin etme,yada bir seyi önceden bilme, söyleme
devrim
02.07.2006 - 01:49Yerleşik toplumsal düzeni köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirme eylemi
devrimci
02.07.2006 - 01:48devrimcilik kisaca bir seyi yenilestirme tutumudur.yani eski gerici tutumu solcu bir tutuma ulastirmaya cabaliyan insanlar topluluguna devrimci denir.ölümü göze alip özgülük, demokrasi.ugruna savasanada denebilir.
devrim
02.07.2006 - 01:45bir sinifin baska bir sinifi siddet kullanarak. devirmesidir
akraba
02.07.2006 - 01:44Kan ya da evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, yakın, °hısım.
felsefe
02.07.2006 - 01:43kisaca bilgi sevgisidir.
felsefe
02.07.2006 - 01:42insanlik tarifindan toplanan bilgilerden elde edilen,v bir farki olan doganin toplumun düsüncenin gelismesini yöneten yasalar bilimi.
feminizm
02.07.2006 - 01:41Toplumda kadının yararlanacağı hakları çoğaltmak ve erkeğinkine eşit kılmak amacını güden düşünce akımı
önyargı
02.07.2006 - 01:39ön yargi birsey hakkinda tam bilgi edinmeden karsindaki insani yok etmeye calismak,suclamak,komik duruma düsürmek,
umut
02.07.2006 - 01:37Ummaktan doğan güven duygusu, °ümit.
Bu duyguyu veren kimse ya da şey.
Beklenilen iyi sonuç.
umudunuzu hic bir zaman kaybetmeyin
magazin
02.07.2006 - 01:36Çoğunluğu ilgilendirecek, çeşitli konulardan sözeden, bol resimli bir tür süreli yayın.(bana göre bos)
yalın
02.07.2006 - 01:35(Söz, yazı için) Gösterişsiz, süssüz, °sade.
Toplam 28 mesaj bulundu