Garbi Yeli Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • fenomen

    01.12.2006 - 09:35

    olay,duyularla algılanabilen herşey...

  • toprak

    01.12.2006 - 09:15

    Aşık Veysel'in o güzel şiiri... Daha güzel nasıl ifade edilebilir...

    Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi
    Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi
    Kazma ile dövmeyince kıt verdi
    Benim sadık yarim kara topraktır

    Dost dost diye nicesine sarıldım
    Benim sadık yarim kara topraktır.
    beyhude dolandım, boşa yoruldum
    Benim sadık yarim kara topraktır.
    Nice güzellere bağlandım kaldım
    Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
    Her türlü istediğim topraktan aldım
    Benim sadık yarim kara topraktır

    Adem'den bu deme neslim getirdi
    Bana türlü türlü meyve bitirdi
    Her gün beni tepesinde götürdü
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Karnın yardım kazmayınan, belinen
    Yüzün yırttım tırnağınan, elinen
    Yine beni karşıladı gülünen
    Benim sadık yarim kara topraktır

    İşkence yaptıkça bana gülerdi
    bunda yalan yoktur herkes de gördü
    Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Havaya bakarsam hava alırım
    Toprağa bakarsam dua alırım
    Topraktan ayrılsam nerde kalırım
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Bir dileğin varsa iste Allah'tan
    Almak için uzak gitme topraktan
    Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Hakikat istersen açık bir nokta
    Allah kula yakın, kul da Allah'a
    Hakkın gizli hazinesi toprakta
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Bütün kusurumu toprak gizliyor
    Melhem çalıp yaralarım düzlüyor
    Kolun açmış yollarımı gözlüyor
    Benim sadık yarim kara topraktır.

    Her kim ki olursa bu sırra mazhar
    Dünyaya bırakır ölmez bir eser
    Gün gelir Veysel'i bağrına basar
    Benim sadık yarim kara topraktır.

  • beşir fuat

    01.12.2006 - 08:48

    35 yaşında koluna morfin enjekte ederek bileklerini 4 yerden kestikten sonra izlenimlerini yazmaya koyulan şair... bileklerini keserek intihar etmiş; ölürken izlenimlerini kanıyla bir kağıda yazmış ve son sözleri başucundaki doktora söylediği 'zahmet etmeyin, beş dakikalık ömrüm kaldı' olmuş..

  • farklı rüyalar

    01.12.2006 - 08:29

    Üzerine düşünülen rüyalar... yakın hafızaya uzak yaşanmışlıklar ve ayrıntılar içeren... bilinç altının,en altından uzun zaman sonra bulup getirdikleri...

  • bedia akarsu

    27.11.2006 - 16:16

    'Atatürk devrimi ve Temelleri' adlı kitabın yazarı

  • evrim teorisi

    24.11.2006 - 06:58

    Bir orangutan çenesini insan kafatasına ekleyerek çeşitli kimyasallarla eski görüntüsü vermiş ve bu kafatasını dünyanın en ünlü müzesinde yıllarca 'insanın atası' diye sergilemişler,bu resmen sahtekarlık.. Evrimciler, teorilerini kanıtlayan delilleri bulamayıp,işin içinden çıkamayınca kendileri üretmişler... :))

  • evrim teorisi

    24.11.2006 - 06:29

    Bilim tarihinin en büyük yanılgısı... mesela sürüngenlerin evrimleşerek kuşlara dönüştükleri iddiası çok saçma ve kesinlikle bilimle çelişiyor,bunun delillerinden biri sürüngen pulları ile kuş tüylerinin yapıları arasındaki fark..

  • allaha yakın olmak

    20.11.2006 - 18:46

    İman...
    İbadet...
    Sabır...
    Şükür...

  • oradaydım

    11.11.2006 - 13:51

    Soner Yalçın'ın sunduğu... Türkiye'nin yakın tarihi ile ilgili,cnn türk yapımı belgesel... (sunum mükemmel)

  • 10 Kasım

    11.11.2006 - 13:46

    'Mustafa Kemal'i sevmek…Yağan yağmur altında,ayaklar çıplak yürürken hastalıktan,açlıktan ateşler içinde yanan bebesinin üzerindeki örtüyü alıp, cephane yüklü kağnının üzerine örten analar kadar sevmek…'

  • 10 Kasım

    10.11.2006 - 16:29

    Ulu önder,düşmanlarına,takiyecilere, yalancılara, bin bir suratlı para kölelerine, mezarının önünde ağlayıp eğilip, sana ve devrimlerine kalleşlik edenlere inat…

    Seni her zamankinden daha çok seviyoruz…

  • 10 Kasım

    10.11.2006 - 12:35

    Siz beni halâ anlayamadınız.
    Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
    Hep tutturmuş 'Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u' diyorsunuz.
    Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
    Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

    Bırakın o altın yaprağı artık,
    bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
    Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
    Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
    Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
    Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

    Bana, muştular getirin bir daha,
    uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
    Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
    Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
    Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

    Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
    halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz.
    Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
    Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların..
    Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..

    Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız;
    laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
    Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
    Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
    Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

    Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
    Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
    birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
    Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
    Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

    Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
    Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
    Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
    paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!
    Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
    Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...

  • Bülent Ecevit

    06.11.2006 - 13:30

    Dürüst bir vatanseverdi,Türkiye için çalıştı,ne kadar etkili olduğu tartışılır ama en azından hırsızlık,yolsuzluk yapmadı.. ALLAH RAHMET EYLESİN! (ölmüş bir insanın ardından yapılan seviyesiz yorumları acizlik olarak görüyorum ve bu yorumları yapanları kınıyorum)

  • hoşgörü

    06.11.2006 - 13:20

    tek ihtiyacımız olan..

  • mustafa kemal atatürk

    02.11.2006 - 19:33

    Yıldırımdır,kasırgadır,dünyayı aydınlatan güneştir...

  • açık oturum

    24.09.2006 - 18:27

    sussa da sıra bana gelse diye düşünenler oturumu...

  • efsane aşklar

    24.09.2006 - 16:14

    Lelya ile Mecnun

    Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla nın annesi öğrenir.

    Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez.

    Kays okulda Leyla yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar.

    Mecnun un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun u çölde bulur.

    Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ yı tanımaz.

    Babası Mecnûn u iyileşmesi için Kâbe ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder:

    'Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
    Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni.'

    Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar.

    Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ yı İbn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm ı vuslatından uzak tutmayı başarır.

    Mecnûn, çölde, Leylâ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd den işitince çok üzülür. Leylâ ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn a anlatır.

    Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder.Bir müddet sonra Mecnûn un âhı tutarak İbn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner.

    Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn u çölde aramaya başlar. Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ nın maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz.

    Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer. Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ nın ölüm haberini öğrenir. Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler;

    'Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez
    Cânânsuz cihân gerekmez.'
    Der, kabri kucaklayarak ölür.

    Bir müddet sonra Mecnûn un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki:

    'Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular.'

  • akdeniz akşamı

    24.09.2006 - 16:03

    sahile yakın kesimlerde çok güzeldir... iç kesimlerde ise sıcak ve bol sivrisineklidir... :)))

  • yalana inanıyormuş gibi yapmak

    24.09.2006 - 15:59

    hmmm demek öyle... :) bakseeeen! :) hadiiiii :)

  • faruk nafiz çamlıbel

    24.09.2006 - 15:23

    çok güzel bir şiiir; kıraç'ın yorumuyla 'keklik' türküsünün sonuna çok güzel gitmiş... okuyan da kıraç olunca... şiiri daha da çok sevdim,tek kelime ile mükemmel...

    HAN DUVARLARI
    On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan
    Baba ocağından yar kucağından
    Bir çiçek dermeden sevgi bağından
    Huduttan hududa atılmışım ben'

    Gönlümü çekse de yârin hayali
    Aşmaya kudretim yetmez cibali
    Yolcuyum bir kuru yaprak misali
    Rüzgârın önüne katılmışım ben

    Garibim namıma Kerem diyorlar
    Aslı'mı el almış haram diyorlar
    Hastayım derdime verem diyorlar
    Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben

    Faruk Nafiz Çamlıbel

  • ayşe şule bilgiç

    22.09.2006 - 15:01

    kıraç'ın ayşesi... oyuncu ve sunucu 'rüzgarın kızı' diye bir programı motoru ile gezerek sunuyordu... çok tatlı bir bayan...

  • yağmur

    22.09.2006 - 14:08

    yağmura hasret bu akdeniz şehrinde,şimdi bir güzel yağıyo ki... sormayın... :)

  • acı çekiyormuş gibi yapmak

    22.09.2006 - 14:05

    İnsana özgü bazı duygulardan yoksun şahısların,insancıl bir izlenim bırakmak için taktıkları maske...

  • reklamlar

    22.09.2006 - 14:00

    http://www.honda.co.uk/civic/ hayatımda izlediğim en mükemmel reklam... müthiş bir koro ve gerçek sesler... izlemenizi tavsiye ederim... izlerken çok eğlendim.. hayal gücünün sınırları zorlanmış.. emek=güzel iş :)))

Toplam 323 mesaj bulundu