Her pazar trt de görmeye alışkın olduğumuz bir yüzdü,orkestra şefiydi kendisi... sanırım 5 yıl önce vefat etmişti,vasiyetinde bedenini kadavra olarak gazi üniversitesine bağışlamıştı... fakat kadavraya duyulan ihtiyaca rağmen sanatçının bedenine gereken saygı gösterilmedi,ceset uzun bir süre bekletildi... bu durum basına da yansımıştı... sanatçının eşi,cesedi geri alıp defnetmek istemişti... sonuç muamma..
Çizgi filme bayılırım... Bugs Bunny,Tweety,Tazmania Canavarı,Tom ve Jerry,İyi hayalet Casper,Road runner - mip mip! :))
ve tabiki... Cedric... :)) benim çizgi kahramanım o :)
dedesinin 'Cedriiiiiic! Aptal çocuk gel burayaaaa! ' diye bağırmasına ve
Cedric'in film sonunda yatağında düşünürken
'8 yaşındaysan ve aşıksan,hayat gerçekten çok güzel...' :)) lafına bayılıyorum..
Anlatan Şirin Baba olunca,Şirinler'in bayılmaması ne mümkün... :) (güzel dedem,şefkat dolu güzel sesiyle ne de güzel anlatır,arşivi de çok geniştir hani.. çok özledim walla..)
Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi.
Kizin adi Tispe delikanlinin ki ise Piremus idi.
Bunlar yanyana evlerde otururlardi.
Birlikte büyüdüler ve çocukluklarindan beri birbirlerine karsi ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüsmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadiklarini düsünürlerdi.
Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardi.
İki evin arasinda gizli bir catlak vardi aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda bulusur o aradan birbirlerine seslerini duyurur asklarini dile getirirlerdi.
Bir gece ormandaki agacin altinda bulusmaya karar verdiler.
Tispe agaca Piremus dan önce varmisti.
Gittiginde avini yeni yemis agzindan kanlar akan kocaman bir alanla karsi karsiya geldi.
Korkarak bi magaraya dogru koşmaya basladi.
Farkında olmadan yolda boynundaki esarpini düşürmüştü.
O sirada Piremus geldi gördükleri karsisinda donup kalmisti.
Kocaman aslan agzinda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin esarpini
parcaliyordu.O an aklina gelen ilk ve tek sey aslanin Tispe yi
oldurerek yedigiydi.T
Tispesiz yasayamazdi.Aklindan gecen sadece aski ugruna canina kiymakti.
Belinden hançerini çikardi ve gögsüne sapladi.
Kanlar icinde cansiz bedeni yere dustu.Tispe ise korkusunu bir
kenara atip bir an once askini gormek icin magaradan cikmaya karar
vermisti.
Agacin altina geldiginde o korkunc sahneyle yuzlesti.
Piremus un cansiz vucudu yerdeydi ve elinde Tispenin dusurdugu esarpini
tutuyordu.
Ilk once genc kiz olanlar karsisinda aglamaktan hicbir seyi anlayamamisti. Ama esarpi ve uzaklasan aslani gorunce anladi.
Bir an magarada dusundugu o korkunc sey basina gelmisti.
Ve onun öldügünü dusunen Piremus aski ugruna canina kiymisti.
Tispe bir an bile dusunnmeden hanceri aldi ve gogsune götürdü.
Onlarin aski ölesiye bir askti ve ölüm bile onlari ayiramazdi.
Eger Piremus aski ugruna ölümü göze aldiysa o da hic cekinmeden canina kiyabilirdi ve hanceri sapladi.
Birden vucudu Piremusun bendeninin ustune yigildi.
O anda tanrilar bu yuce aski ölümsüzlestirmek istediler ve bu cıiftin
üstünde duran agaci bunlarin askina adadilar.
Piremusun kanini bu agacin meyvelerine, Tispenin gözyaslarini ise agacin yapraklarinaverdiler.
O günden beri kara dut agacinin meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun
kan lekesini) , dut agacinin yapraklari,(Tispenin gözyaslari) temizler..
Bana kalsa hic atlamazdim icine. Oyle kenarinda durur seyrederdim gurul gurul akisini. Ittiler...Kendimi buz gibi sularin icinde suruklenir buldum. O kadar hizla akiyordu ki, uzerinde kalip, nefes alabilmek icin buyuk bir caba harciyordum. Yanimdan botlar icinde insanlar gecti. Kimilerinin can yelekleri bile vardi. Gidecekleri noktayi bilerek, o noktaya dogru kurek cekiyorlardi. Ben ise sadece surukleniyordum. Her an bir kayaya toslamanin endisesiyle uyanik, bogulma korkususyla enerjik, cagil cagil akan irmakta, her suruklenen insanin gidecegi belli olan noktaya dogru hizla ilerledigimi bilmeden ya da bilmezden gelerek cirpinan biri…Kopukler her yanimi sarmisti, kopuklerin tadini sevmistim. Kopukler belkide suruklenmenin en guzel yaniydi. Irmagin iki kiyisi da, kirmizi yaprakli agaclar, rengarenk cicekler, cesit sesit meyveler ve birbirinden neseli hayvanlarla doluydu. Ama ben oyle mesguldum ki suyun ustunde kalmaya cabalamaktan, bunlarin hicbirini goremedim; durup seyrine doyamadim; dokunup tadina bakamadim. Ben masmavi gokyuzunu seyrettim, yolculugum boyunca... Duru, sinirsiz, dokunulmayacak kadar uzak, gercek olamayacak kadar guzel. Kuslarin gokyuzunde suzuluslerine daldim asla ulasamayacagim.
Korktugum anlarda cigliklarim oldu, irmagin gurultusunde kayboldular. Gozyaslarim kopuklere sarilip aktilar. Sevindim, kahklahalarim derin sularda boguldular.
sweet dreams
14.12.2006 - 15:26Eurythmics ve Marilyn manson yorumu ile bilinen 80'lerin parçası...
(benim de çok sevdiğim)
Sweet dreams are made of these.
Who am I to disagree?
Traveled the world and the seven seas.
Everybody's looking for something.
Some of them want to use you.
Some of them want to get used by you.
Some of them want to abuse you.
Some of them want to be abused.
I wanna use you and abuse you.
I wanna know what's inside you.
***********
Hold your head up, movin' on.
Keep your head up, movin' on.
Movin' on! !
Sweet dreams are made of these.
Who am I to disagree?
Traveled the world and the seven seas.
Everybody's looking for something.
Some of them want to use you.
Some of them want to get used by you.
Some of them want to abuse you.
Some of them want to be abused.
I'm gonna use you and abuse you.
I'm gonna know what's inside.
Gonna use you and abuse you.
I'm gonna know what's inside you.
hikmet şimşek
14.12.2006 - 15:12Her pazar trt de görmeye alışkın olduğumuz bir yüzdü,orkestra şefiydi kendisi... sanırım 5 yıl önce vefat etmişti,vasiyetinde bedenini kadavra olarak gazi üniversitesine bağışlamıştı... fakat kadavraya duyulan ihtiyaca rağmen sanatçının bedenine gereken saygı gösterilmedi,ceset uzun bir süre bekletildi... bu durum basına da yansımıştı... sanatçının eşi,cesedi geri alıp defnetmek istemişti... sonuç muamma..
deli kızım uyan
14.12.2006 - 14:10söylenenler yalan..!
dünya
13.12.2006 - 18:51Dışı güzel ama tatsız,içi kurtlu bir elma..
Ey KöR
13.12.2006 - 12:57sana ne diye mum yakarlar..?
Söyleyecek söz bulamama durumu
13.12.2006 - 12:51söylenenler karşısında...
ne halin varsa gör
13.12.2006 - 12:43vazgeçiş... gözden çıkarış... 'cehenneme kadar yolun var,umrumda değilsin! ' anlamına da gelir...
erken kalkmak
11.12.2006 - 18:14Geriyor son zamanlarda... şöyle derin ve uzun bir uykuya hasretim...
ekmek arası
11.12.2006 - 18:09ton balığı...:P
çiçek
11.12.2006 - 16:11kardelen... zoru başarıp başını toprağa eğen asil çiçek..
hüzün kovan kuşu
11.12.2006 - 15:56Hüzün kovan kuşu gelmiş, geceğin yanağına konuvermiş..!
anılar
11.12.2006 - 15:50Leke tutmuş yüreğimde...
ekranları başındaki yetmişmilyon izleyici
10.12.2006 - 17:57Ben dahil değilim :)) Ayrıca yetmiş milyon insanın tek derdi tv mi... atmasyon...
mum
10.12.2006 - 17:42Değişik koku,şekil ve renkte... Vazgeçilmezlerim... (deniz kabuklu olanları favorim)
ikbal gürpınar
10.12.2006 - 16:05Trt'nin sıcak,sevgi dolu sunucusu... Başarılı bir kadın ama durum ortada... Meyve veren ağacı taşlarlar..!
Çizgi Film
10.12.2006 - 15:54Çizgi filme bayılırım... Bugs Bunny,Tweety,Tazmania Canavarı,Tom ve Jerry,İyi hayalet Casper,Road runner - mip mip! :))
ve tabiki... Cedric... :)) benim çizgi kahramanım o :)
dedesinin 'Cedriiiiiic! Aptal çocuk gel burayaaaa! ' diye bağırmasına ve
Cedric'in film sonunda yatağında düşünürken
'8 yaşındaysan ve aşıksan,hayat gerçekten çok güzel...' :)) lafına bayılıyorum..
toplam kalite yönetimi
09.12.2006 - 17:19çağdaş yönetim modeli ;)
yönetim de önemli bir yaklaşım türüdür... (sunum konumdu kendisi :)
ölümüne yemek
09.12.2006 - 17:12hamsiyi,levreği,palamutu :))
portakal çiçeği
09.12.2006 - 16:59Arı vızıltıları arasında,İçime çekebildiğim son noktaya kadar soluduğum,müthiş bir koku...Portakal bahçeleriyle dolu köyümün vazgeçilmezi...
kaç yaşına gelmiş olup da hala masallara bayılmak
09.12.2006 - 16:45Anlatan Şirin Baba olunca,Şirinler'in bayılmaması ne mümkün... :) (güzel dedem,şefkat dolu güzel sesiyle ne de güzel anlatır,arşivi de çok geniştir hani.. çok özledim walla..)
dut ağacı
09.12.2006 - 16:01bir de şöyle bir efsanesi vardı...
*****
Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi.
Kizin adi Tispe delikanlinin ki ise Piremus idi.
Bunlar yanyana evlerde otururlardi.
Birlikte büyüdüler ve çocukluklarindan beri birbirlerine karsi ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüsmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadiklarini düsünürlerdi.
Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardi.
İki evin arasinda gizli bir catlak vardi aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda bulusur o aradan birbirlerine seslerini duyurur asklarini dile getirirlerdi.
Bir gece ormandaki agacin altinda bulusmaya karar verdiler.
Tispe agaca Piremus dan önce varmisti.
Gittiginde avini yeni yemis agzindan kanlar akan kocaman bir alanla karsi karsiya geldi.
Korkarak bi magaraya dogru koşmaya basladi.
Farkında olmadan yolda boynundaki esarpini düşürmüştü.
O sirada Piremus geldi gördükleri karsisinda donup kalmisti.
Kocaman aslan agzinda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin esarpini
parcaliyordu.O an aklina gelen ilk ve tek sey aslanin Tispe yi
oldurerek yedigiydi.T
Tispesiz yasayamazdi.Aklindan gecen sadece aski ugruna canina kiymakti.
Belinden hançerini çikardi ve gögsüne sapladi.
Kanlar icinde cansiz bedeni yere dustu.Tispe ise korkusunu bir
kenara atip bir an once askini gormek icin magaradan cikmaya karar
vermisti.
Agacin altina geldiginde o korkunc sahneyle yuzlesti.
Piremus un cansiz vucudu yerdeydi ve elinde Tispenin dusurdugu esarpini
tutuyordu.
Ilk once genc kiz olanlar karsisinda aglamaktan hicbir seyi anlayamamisti. Ama esarpi ve uzaklasan aslani gorunce anladi.
Bir an magarada dusundugu o korkunc sey basina gelmisti.
Ve onun öldügünü dusunen Piremus aski ugruna canina kiymisti.
Tispe bir an bile dusunnmeden hanceri aldi ve gogsune götürdü.
Onlarin aski ölesiye bir askti ve ölüm bile onlari ayiramazdi.
Eger Piremus aski ugruna ölümü göze aldiysa o da hic cekinmeden canina kiyabilirdi ve hanceri sapladi.
Birden vucudu Piremusun bendeninin ustune yigildi.
O anda tanrilar bu yuce aski ölümsüzlestirmek istediler ve bu cıiftin
üstünde duran agaci bunlarin askina adadilar.
Piremusun kanini bu agacin meyvelerine, Tispenin gözyaslarini ise agacin yapraklarinaverdiler.
O günden beri kara dut agacinin meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun
kan lekesini) , dut agacinin yapraklari,(Tispenin gözyaslari) temizler..
Bilirmisiniz dut agacinin meyvesinin lekesi cikmaz ama elinize
agacin yapragini alir ovusturursaniz lekenin gittigini goreceksiniz)
ayşe ozan
09.12.2006 - 15:18Bana kalsa hic atlamazdim icine. Oyle kenarinda durur seyrederdim gurul gurul akisini. Ittiler...Kendimi buz gibi sularin icinde suruklenir buldum. O kadar hizla akiyordu ki, uzerinde kalip, nefes alabilmek icin buyuk bir caba harciyordum. Yanimdan botlar icinde insanlar gecti. Kimilerinin can yelekleri bile vardi. Gidecekleri noktayi bilerek, o noktaya dogru kurek cekiyorlardi. Ben ise sadece surukleniyordum. Her an bir kayaya toslamanin endisesiyle uyanik, bogulma korkususyla enerjik, cagil cagil akan irmakta, her suruklenen insanin gidecegi belli olan noktaya dogru hizla ilerledigimi bilmeden ya da bilmezden gelerek cirpinan biri…Kopukler her yanimi sarmisti, kopuklerin tadini sevmistim. Kopukler belkide suruklenmenin en guzel yaniydi. Irmagin iki kiyisi da, kirmizi yaprakli agaclar, rengarenk cicekler, cesit sesit meyveler ve birbirinden neseli hayvanlarla doluydu. Ama ben oyle mesguldum ki suyun ustunde kalmaya cabalamaktan, bunlarin hicbirini goremedim; durup seyrine doyamadim; dokunup tadina bakamadim. Ben masmavi gokyuzunu seyrettim, yolculugum boyunca... Duru, sinirsiz, dokunulmayacak kadar uzak, gercek olamayacak kadar guzel. Kuslarin gokyuzunde suzuluslerine daldim asla ulasamayacagim.
Korktugum anlarda cigliklarim oldu, irmagin gurultusunde kayboldular. Gozyaslarim kopuklere sarilip aktilar. Sevindim, kahklahalarim derin sularda boguldular.
A.O.
ölüm
09.12.2006 - 15:11Farzet şimdi sen bir rüzgarsın...
Açılsın kapıları yalnızlığın...
sarmaşık
09.12.2006 - 14:52en zehirlisinden...
Toplam 323 mesaj bulundu