Avcıdan korkarsan uçmayı unutursun bulutlara bakamazsın utancından belki ölüm uzaktır ama, yaşamaktan yorulursun bilmek en ağırı olsa da tüm yüklerin, görmek en dayanılmazı olsa da eylemlerin ,bildiğin kadar insansın söylediğin kadar yalnız Ve dünyanın üzerinde sevebildiğin kadar mutlusun .Atını karanlığın üzerine sürüyorsan tünelin ucundaki ışığaysa sevdan ,duyuyorsan isyanını dağ başında kardelenin Ve fabrikada, tarlada senin de nasır tutuyorsa ellerin on iki saat vardiyada gün sayıyorsa bedenin bildiklerinin ,gördüklerinin yüküyse belini büken Ve bütün bunların arasında İnsanların yüzlerinden okuyorken yalanı ,hâlâ sevebiliyorsan onları, ekmeğine katık edebiliyorsan umut dolu yarınları İşte o zaman insansın. Sen ellerinde namluların sızısı, soğuğun, açlığın kol gezdiği evlerde bir başına aç, susuz köylerinde ateşlerin pusu kurduğu Ve sefaletin kol gezdiği gönüllerde ayakkabılarının altındaki çamura inat gülebiliyorsan bembeyaz düşlerinle ve buza kesmiş ellerinle savuruyorsan toprağa umudu İşte o zaman adam gibi adamsın .Yaşamın boş bir çuval gibi duruyorsa dünyaya boşa gelmişsin unutma, ölümden korkarsan yaşamayı unutursun kanatların öksüz kalır iki yanında ve kandırsan bile tüm dünyayı yüreğinden kaçamazsın yorulursun... Çiçekli bir bahar sabahı maziden gelen bir kurşun çalar kapını Vurulursun...
Avcıdan korkarsan uçmayı unutursun bulutlara bakamazsın utancından belki ölüm uzaktır ama, yaşamaktan yorulursun bilmek en ağırı olsa da tüm yüklerin, görmek en dayanılmazı olsa da eylemlerin ,bildiğin kadar insansın söylediğin kadar yalnız Ve dünyanın üzerinde sevebildiğin kadar mutlusun .Atını karanlığın üzerine sürüyorsan tünelin ucundaki ışığaysa sevdan ,duyuyorsan isyanını dağ başında kardelenin Ve fabrikada, tarlada senin de nasır tutuyorsa ellerin on iki saat vardiyada gün sayıyorsa bedenin bildiklerinin ,gördüklerinin yüküyse belini büken Ve bütün bunların arasında İnsanların yüzlerinden okuyorken yalanı ,hâlâ sevebiliyorsan onları, ekmeğine katık edebiliyorsan umut dolu yarınları İşte o zaman insansın. Sen ellerinde namluların sızısı, soğuğun, açlığın kol gezdiği evlerde bir başına aç, susuz köylerinde ateşlerin pusu kurduğu Ve sefaletin kol gezdiği gönüllerde ayakkabılarının altındaki çamura inat gülebiliyorsan bembeyaz düşlerinle ve buza kesmiş ellerinle savuruyorsan toprağa umudu İşte o zaman adam gibi adamsın .Yaşamın boş bir çuval gibi duruyorsa dünyaya boşa gelmişsin unutma, ölümden korkarsan yaşamayı unutursun kanatların öksüz kalır iki yanında ve kandırsan bile tüm dünyayı yüreğinden kaçamazsın yorulursun... Çiçekli bir bahar sabahı maziden gelen bir kurşun çalar kapını Vurulursun...