Furkan Imamoglu - Hakkında Yazdığı Tanıtım Ya ...


Furkan Imamoglu Sen gittin
Yağmurlar ardın sıra
Derin yaşam denizinde kaldım
Hep melül mahzun
Hep boşluklara

Gelgitlerinde
Biriktirir anılar kendini
Uçurumlar ve yıkımlar dehlizinde
Tutkularına akar yaşamın
Kabarır
Tüm coşkularını ateşler
Kuruyan dallarına sevdanın

Biraz hasret
Biraz da kahır karışır sulara
İçimizin resimleri hırpalanır
Gider dayanır bir olmazlığa
Gençlik kandillerini yakar
Git git bir tüfeğin isyanına
Saçlarımda kişniyor atlar
Dayanamam mazeretlerin sabrına

Ve akşamlar gülümser
Kan renginde resimlere bürünür sular
Hüznün dumanı yükselir
Kahır uğuldar
Bir insan denize ağlar mı
Ağlar
Biraz yazdan
Biraz yalnızlıktan
Yine gözlerin gözlerime eser
Esrik bir masanın başında
Bak ahlarımız fincanlara düşer

Gittin
Duygularımın şafağında
Yıkımlar geceyi tuttu
Damıtılır mı acılar
Gözyaşlarında

Gittin
Böyle bir gecede yankılanıyorum
Böyle bir gecede yaktım resimlerimi
Rüzgârlı bir zaman aralığında
Anlatamam
Yüreğinin yüreğime değdiğini
Mezara kadar taşınacak bir gizem gibi
Mezara kadar taşınacak bir gizem gibi


Bir sestir şimdilerde sular
Hep sitemi büyütür soğuğunda
Hüzünlerim üşür
Bu temmuz sıcağında
Ey gözlerimin bulaşığı deniz
Ey yalnızlığımın köpüren resimleri
Yüreğime bir damla kan düşürdünüz

Gök gürültüsü gibi bir sevda içimizde
Değişken duygular vururken sahillerime
Görüntülerden anaforlar yansıyor baharlarıma
Bütün açmazlarda tut beni anne
Gece bir çığlıktır alamam saçlarını
Yankılana yankılana zaten büyüyor deniz
Yankılana yankılana kanat çırpıyor kuşlar
Bu ıssızlığa
Bu mahzunluğa
Dayanır mı bedenimiz.