havacılık sektöründe teknisyen olarak görev yapıyorum,ayrıca net cafem var. dalmayı,ve gezmeyi çok severim. sosyalist ve materyalistimdir.dostluklara önem verir kaybetmeyi hiç sevmem.yüksekokul mezunuyum.eşşeklik işte 2 sene daha sabredip mühendis olamadım.
Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
Sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya Başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya son günlerde çok düşünür oldum zor zamanları çabuk atlatır oldum Yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım '>
EN ÇOK YAKIŞTIĞIM YERDE,HAYATIN İÇİNDE Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
Sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya
Başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya
son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
Yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım içimde
Yara aldım bundan iki yıl önce
Hiç susmadım şarkı söyledim günlerce
Artık kısa cümleler kuruyorum
Sevdiklerim sevmediklerim yanımda
Kabullendim herşeyi olduğu gibi yola çıktım yarınlara
Son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
Bakıyorum aynaya her gece içim rahat biraz yorgunum sadece
Hayatıma giren herkese yaşanamış herşeye
Teşekkürler büyüyorum sizinle...
ŞEBNEM FERAH...
<
Gidersen,
Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar,
Yüreğim Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir,
Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem.
Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır Kederim grev çadırları kurar,
Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda
Şekerli suya konuşur sustuklarını yalnızca
Gidersen Sana hediye ettiğim türküler izinsiz yürüyüşe geçer
Şiirim her dizesine pankart açar
Sazım tellerini boykot eder
Savunmam yapılır konuşmalarda Dağıtılan bildirilerde
Gizli adreslerde Bodrum katlarında yapılan toplantılarda
Eleştiri üzerine eleştiri alır Özeleştirimi bir tek sana yaparım
Gidersen
Yaz, kış her mevsim sonbahar olur
Hani hangi yaprak düşse içinin titrediği
Hani dallar kırgın Gökyüzü içli mi içli
Dokunsan ağlayacak Aylardan Eylül ya hani...
Hüzün bulutları gözlerimde
Sonra yağmurlar yağar yetim yüreğime
Bir sabah Mitinglerde buluşur içimdeki binler Binler bir olur
Bir ben, Ben sen Ansızın Gaz bombaları atılır içime Genzim yanar,
kirpiklerimi yakar Avuçlarımdan nefes diye içime çekerim seni
Çatışmalar başlar alanlarda Sol yanım çaresizce vuruşur sağımla
Mantığım ruhumla Taşlar sopalar fırlar her yana...
Saçından sürüklenir sevdam
Dizleri kanar Kaşı patlar Sert yumruklar oturur yüzüne,
Acımasız coplar kırılır belinde...
Göğsüme Tam da senin olduğun yere,
Tazyikli suyu yerim olanca hızıyla
Yığılır kalırım öylesine bir duvar kenarına
Dilimde çiğliğini beklemekte olan sloganımla...
Anlayacağın sevgili,
Gidersen içimdeki ülke olağanüstü hal durumda
O gün Bir ilkbahar sabahı gibi önce ortalık sanki
Sonra kus seslerinin, yaprak salınışlarının,
güneş parıltısının Üzerinde ağır ve yorgun panzerler...
Tanklar arka sokaklarımdan geçer
Baslar akşamüstü caddelerde jandarmaların gece devriyesi...
Bir cinayet olurum 'faili meçhul' denilen,
Örtmeye çalışır koca bir kaldırım taşına tutuşturulan eski bir gazete sayfası Tenimdeki yalnızlığın kurşun izlerini,
Parçalanmış, delik deşik hayallerimi,
Kaskatı kesilirim gecenin ayazında,
Ay ışığında Gazete altında sıcacık kanım çekilir buz gibi asfalta
Teşhis ettiklerinde cesedimi,
'Dudakları ve elleri morardı önce' diye geçer otopsi raporunda
Şafağın ilk ışığıyla İlk olarak ulusal televizyonlardan bildirir
Üç cuntacı donuk bir ifadeyle haberi
Ya da radyodan çıkan o ürkütücü sesleri...
Gidersen İçimdeki bu karanlık ülkeden,
Sana, sesine doğru uçarım usulca rengarenk kelebekler gibi...
Sokağa çıkma yasağını delerim uğruna sevgili
Taşırım narin kanatlarıma taktiğim özlemimi
Özledikçe büyüyen sevgimi,
Nerde olursan ol Ben yine de bulurum seni...
Bir günlük ömrüm sana yetişmez
Issiz caddelerde İki kırık kelebek kanadı olursa eğer; ;
Bil ki benim Kelebekler uzun yaşayamaz ki...
Unutma Gidersen bir 'Eylül' sabahıymış gibi darbe iner yüreğime
Ve yarım kalır devrimim sevgili...
Doğru anahtarlı herseyi
yanlış anahtarla hiçbirseyi çözemezsin.
işin tek inceliği doğru anahtarı oluşturmaktır.........
havacılık sektöründe teknisyen olarak görev yapıyorum,ayrıca net cafem var. dalmayı,ve gezmeyi çok severim. sosyalist ve materyalistimdir.dostluklara önem verir kaybetmeyi hiç sevmem.yüksekokul mezunuyum.eşşeklik işte 2 sene daha sabredip mühendis olamadım.
Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
Sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya
Başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya
son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
Yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım '>
EN ÇOK YAKIŞTIĞIM YERDE,HAYATIN İÇİNDE
Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
Sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya
Başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya
son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
Yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım içimde
Yara aldım bundan iki yıl önce
Hiç susmadım şarkı söyledim günlerce
Artık kısa cümleler kuruyorum
Sevdiklerim sevmediklerim yanımda
Kabullendim herşeyi olduğu gibi yola çıktım yarınlara
Son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
Bakıyorum aynaya her gece içim rahat biraz yorgunum sadece
Hayatıma giren herkese yaşanamış herşeye
Teşekkürler büyüyorum sizinle...
ŞEBNEM FERAH...
<
Gidersen,
Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar,
Yüreğim Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir,
Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem.
Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır Kederim grev çadırları kurar,
Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda
Şekerli suya konuşur sustuklarını yalnızca
Gidersen Sana hediye ettiğim türküler izinsiz yürüyüşe geçer
Şiirim her dizesine pankart açar
Sazım tellerini boykot eder
Savunmam yapılır konuşmalarda Dağıtılan bildirilerde
Gizli adreslerde Bodrum katlarında yapılan toplantılarda
Eleştiri üzerine eleştiri alır Özeleştirimi bir tek sana yaparım
Gidersen
Yaz, kış her mevsim sonbahar olur
Hani hangi yaprak düşse içinin titrediği
Hani dallar kırgın Gökyüzü içli mi içli
Dokunsan ağlayacak Aylardan Eylül ya hani...
Hüzün bulutları gözlerimde
Sonra yağmurlar yağar yetim yüreğime
Bir sabah Mitinglerde buluşur içimdeki binler Binler bir olur
Bir ben, Ben sen Ansızın Gaz bombaları atılır içime Genzim yanar,
kirpiklerimi yakar Avuçlarımdan nefes diye içime çekerim seni
Çatışmalar başlar alanlarda Sol yanım çaresizce vuruşur sağımla
Mantığım ruhumla Taşlar sopalar fırlar her yana...
Saçından sürüklenir sevdam
Dizleri kanar Kaşı patlar Sert yumruklar oturur yüzüne,
Acımasız coplar kırılır belinde...
Göğsüme Tam da senin olduğun yere,
Tazyikli suyu yerim olanca hızıyla
Yığılır kalırım öylesine bir duvar kenarına
Dilimde çiğliğini beklemekte olan sloganımla...
Anlayacağın sevgili,
Gidersen içimdeki ülke olağanüstü hal durumda
O gün Bir ilkbahar sabahı gibi önce ortalık sanki
Sonra kus seslerinin, yaprak salınışlarının,
güneş parıltısının Üzerinde ağır ve yorgun panzerler...
Tanklar arka sokaklarımdan geçer
Baslar akşamüstü caddelerde jandarmaların gece devriyesi...
Bir cinayet olurum 'faili meçhul' denilen,
Örtmeye çalışır koca bir kaldırım taşına tutuşturulan eski bir gazete sayfası Tenimdeki yalnızlığın kurşun izlerini,
Parçalanmış, delik deşik hayallerimi,
Kaskatı kesilirim gecenin ayazında,
Ay ışığında Gazete altında sıcacık kanım çekilir buz gibi asfalta
Teşhis ettiklerinde cesedimi,
'Dudakları ve elleri morardı önce' diye geçer otopsi raporunda
Şafağın ilk ışığıyla İlk olarak ulusal televizyonlardan bildirir
Üç cuntacı donuk bir ifadeyle haberi
Ya da radyodan çıkan o ürkütücü sesleri...
Gidersen İçimdeki bu karanlık ülkeden,
Sana, sesine doğru uçarım usulca rengarenk kelebekler gibi...
Sokağa çıkma yasağını delerim uğruna sevgili
Taşırım narin kanatlarıma taktiğim özlemimi
Özledikçe büyüyen sevgimi,
Nerde olursan ol Ben yine de bulurum seni...
Bir günlük ömrüm sana yetişmez
Issiz caddelerde İki kırık kelebek kanadı olursa eğer; ;
Bil ki benim Kelebekler uzun yaşayamaz ki...
Unutma Gidersen bir 'Eylül' sabahıymış gibi darbe iner yüreğime
Ve yarım kalır devrimim sevgili...
yanlış anahtarla hiçbirseyi çözemezsin.
işin tek inceliği doğru anahtarı oluşturmaktır.........
nice ölümler yaşadık gülümseyerek
yürek direttik barikatlarda
gözlerini aradık sevgilinin
eylem seslerimiz yankılandı dağlarda
sevgilim eylem güzelim benim
yitik bir ülkeyi korumaya değil
yeniden kurulacak bir ülkeyi
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
hükümlü sohbetlere adın yazılsın
varsın dağlı desinler ardından
yüreğinde direncinin baharın yeşert
yıkılsın içindeki yılgınlığın ateşi
sevgilim eylem güzelim benim
yitik bir ülkeyi korumaya değil
yeniden kurulacak bir ülkeyi
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
işte zamanı geldi ayrılmaların
susma, bir gerilla gibi dimdik an beni
yüreğim yıldızlaşan yumruğum benim
eylem seslerimiz yankılansın dağlarda
sevgilim eylem güzelim benim
yitik bir ülkeyi korumaya değil
yeniden kurulacak bir ülkeyi
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
aşkla örmeye benzer devrimci olmak
ALİ ASKER
Gidişlerinde değişir gözlerimin rengi
Öfkeyi adımlarım her şafakta
Kanatlanırım en tutsak yerine
Ve toprağın en sancılı anında büyür umutlarım
GİDENE
Dağ türküdür, yol umuttur, gün kızıldır sende...
El tetiktir, söz çığlıktır, yar yiğittir bende...
Gece ayazlarında, güz yapraklarıyla
Gözlerine gömülmek.
Anımsamak yaşamı,
Kapı aralığında, soğuk adımlarında.
Sevda tutuyor elimi, senin gidişlerinde
Çağırıyor yüreğin, suskun bakışlarımı...
Sevdan denizdir, düşüm vuslattır yürek atışlarımda
Giden bir çığdır, kayan yıldızdır göğün enginliğinde.
Sisli sabahlarında,
Toplanıyor ağlarım engin denizlerinden
Balıkçının elleri serpiyorken umudu
Kentin sokaklarına.
Çocuk gülüşlerimin ilk oyunlarını
Saklıyorum sevdaya, yağmur sıcaklığına.
Grup Munzur