efendim'ğ' yani nam-ı diğer 'yumuşak g'nin özürlü söylenişidir.bolca sallanıp salataların piyasaya sürülmesi bir para eder lafın müellifi olmamasına mukabilen; bir takım güzel ç\alıntılar'ın ırzına geçilmesi halidir.muhtemelen vükela kesimden birilerinin kamuflaj çabasıdır.leyladan geçmesi istenen varlık ıdır akabinde leyla rahat bir nefes alacak 'ğ'dublörü 'y'öksüz kalacak öküze göz olacak idir...
ğibret ilen...
Eşiktir. ve bu eşiklik pahalıya mal olmuştur saçları ve gözleri geceye benzeyen kadına. Bir özel isimden remze avdet etmiştir. Alemşümul olmayı istemedi o leyla. Fakat bir kalp, kendi sınırlarını zorladı. O gönülde Leyla ne kadardı, el bildi. Belki aşk sebepti bu bilinmeye, belki çöl sebepti. Yanılgı.
Fakat bilinseydi,
Leyla hiçbir vakit aşka sebep değildi. Aşk her şeye bir sebepti. neticeydi. Hem ezel hem ebed olmasından mütevellit sadece sualdi. Asla cevap değildi...
'hudey, ey, amaney, diley, Kiley, ömrümeybiley' şeklinde bir baba şarkının aranağmesinde geçer. efenim şarkının finali 'oley' olduğu içün 'biley' pek dikkat çekmez. ama bileyi bilen bilir.
nazar ilen
efendim neticede hepsi 4 ettiğine göre bir problem yok idir.ceket alınır kapı çarpılır ve gidilir arkadan bağırana tenezzül buyurup dönülmesi yahudda ses ilen mukabelede bulunulması mübah idir...fekat müstehap olanı 'ben gidiyorum; ne haliniz varsa görün'vedası ilen asaletiylen gitmek idir...
ihtiyat ilen...
efendim kelime halka malolmuş olup sezen aksu tarafından resmen dillendirilmiş idir.malumunuz adavapurunun cafcaflısı makbul idir.yaklaşan seçim dönmeinde adavapurunun parti bayraklarıylen rengarek donatılması işidir.yakından hayli tipik siyaset mensuplarının uzaktan görüşü hayli renkli idir.keşke şu vapur ıssız adaya onları da götürüp bıraksa dönüvermese tahayyülünün vapur kaptanınca telakkisidir...
kaptana hürmet ilen...
Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı. Bana kendini anlat. Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar…
Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, isteğin ne varsa al, senin olsun. Sana arzularımın ötesinden sesleniyorum.
Aydınlık! Sen en güzel aydınlık! Bizi bırakma. Kalplerimizde girmediğin köşe kalmasın. Çek, kurtar bizi insan yaratılışımızın korkunç karanlığından. İçimizde, ta derinlerde kükreyen o vahşi hayvanı sustur. Düşüncelerimizi tırmalayan o kanlı pençeden kurtar bizi. Unutulmuşların dünyasında biz unutmak istemiyoruz.
Haydi sevdiğim sen de aç yüreğini. Dostluğun o ölümsüz ışığı dolsun içine. Saçlarımı okşadığın zaman, annemin eli sanmalıyım ellerini. Dudaklarından yalnız aşkın hazzını değil, dostluğun doyulmaz içkisini de içmeliyim. Bana önce insanlığımı öğret, bana unutmamayı öğret. Seni hiç unutmak istemiyorum.
Bilinmeyen içkilerin en zevk dolu sarhoşluğunda yaşayalım seninle. Kurtulalım bu korkulardan, bu çaresizliklerden.
Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev. Birlikte yaşadığımız her dakika ömrümüzün bir yılına bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım.
Önce zamandan kurtulmalıyız öyleyse. Birbirini yenilemeli saatlerimiz. Yarın bu günü aratmamalı. Yerçekiminden kurtulurcasına aşmalıyız zamanı seninle. O dost zamanı, o dostça zamanları.
Bana “gel” dediğin an; mesafeler de anlamını kaybetmeli. Yolları dakikalarla, günleri kilometrelerle ölçmemeliyiz. Beraberliğimiz, bütünlüğümüz hiç bitmemeli. O hiç sönmeyen dostluk ateşinin çevresinde hep böyle elele, dizdize olalım. Ne yağmur söndürmeli o ateşi ne rüzgar. Yüreklerimiz hep böyle ışıl ışıl olmalı alevlerinde.
Hadi sevdiğim, sen de aç yüreğini. Bana kendinden bahset. Hep ben ol, durmadan ben ol istiyorum. Dudaklarım kurudu bak! Bir yudum su ver güzelliğinin pınarından. Acıktım dersem iyiliğinle doyur beni. Üşüyorsam; yalnız dostluğunun ateşinde ısınsın ellerim.
Benim olma demiyorum. Ama önce ben ol. İnan, ben hep sen olacağım, baştanbaşa sen olduğum için.
Aşkta kaybettiklerimizi dostlukla tamamlayalım. Gel, aydınlık, bizi bekliyor..
~*
zaten itirazım yok bu itikatsızlığa, atıl bir kılıç kuşanış gibi geliyor..hiçbir kilimsel dokunağı olmamakla birlikte, dirlikte dal kırmaktan farkı olmadığını düşünüyorum...
ama inanmayan birileri var, ben de inanmıyorum derseniz ihtimamla ittifak eyleyip bir fırka oluşturunuz; elinizi ona verin, size kimin (aidiyet) olduğunu söylesin...
bir kalbe böyle mi bakılır a!
bknz: afyon bıçağı ile fütühat :)
bknz: abanoz yürekli :)
efendim 'kendisi kuyuda olan herkesi kuyuda görür'imiş asırları aşan deyim idir.efendim bu mesaj gideceği yeri bilir eşşekler üzerine alınmasın :) sakın!
son 24 saati okuyup kaydadeğer isimlerden birinin yazdığı terime ilişme halidir.kimin muhtaciyeti ve yahudda nasibi neyse onu yazmak en temel vazifemiz idir.ihtar etmek işaret buyurmak arif-i alimliğimizin alametidir.
bir de çiçeğimize yazmak,onu mütebessim düşlemek mutlulukların en büyüğü olup her daim bu mutluluğa talibiz ;) gözlerinden öperim
hasret ilen...*~
erozyone olacak bir vicdandan insan sakınmalıdır.sürekli içimizde bastırdığımız o ses işte vicdandır belkide ruhumuzu adlandırmamızdır değilse de ruhumuzdan azade çok müstesna bir şey de değil bana göre.ancak şu bilinmelidir; vicdan erozyonunu, kendimize telkin ettikçe içimizdeki sızıları bastıracak, vicdan azabımızı azaltacak değiliz bu sadece ve sadece nasuh-i tövbe ve istiğfar ile mümkün.sanal hayatı gerçekmiş gibi addettmek ve bundan sebep bir azaba düşmemiz gerekmez elbet zira sanal hayatın azabı da sanal oluyor.amma velakin sanalı, gerçek hayatımıza nakşediyorsak, sadece yaşamakla kalmıyor insanların hayatlarına girip acılar da veriyorsak...o zaman o vicdandan da o azaptan da kaçılmaz...
bir hatırlama:'muazzep'im nidasıyla ortada dolaşmak ancak ve ancak'kezzap'tır.
efendim
bknz:laf söyledi bal kabağı lafzına mazhar olmuş, yapılmış olmak için yapılmış edebi söylem idir.üzerinde durulup düşünülesi üç beş satır yazmak için başta kalem olmak üzre kasılma gerektirici ehemmiyetli bir durum değil idir.tamamiyle ehven-i şer idir...
saygı ilen...
kırk yıl hatırı vardı kahvenin onu da ettiler ya bahane aşkolsun beste...
efendim evvel-i ahir tabiatta en kesif kokuya sahip idir.haliylen 'koku'dan bahis açılınca akla ilk gelen idir.bilhassa 'koku'deyu bir filmi izledikten sonra içimizde hasıl olan kokuya dair yazma istediğini kamufle edebileceğimiz aynı zamanda gendimizi de tatmin edebileceğimiz terim idir.efendim koku henüz malumunuz olmadığı üzre canlıda ilk gelişen melekedir şahsi kanaatim odur ki koku dünya-ahret arası köprü idir.bu kanaate nerden nasıl vardım idir; bir hanım arkadaş ilen sohbetim neticesinde.kendisi bir güzel kokuyordu elhamdülillah ;) gözler gidecek fekat burun kalacak demiyorum elbet diyorum ki gözlerin feri sönecek amma velakin koku baki kalacak idir cennetü alada zira olmaz ise yarım kalacaktır zevkü sefa, hazzı bi-elem.
saygı ilen
'kitabımı isteme benden buz gibi soğurum senden'düsturunu eyyice benimseme halidir.ikrar edemediğiniz bayramlık küfürlerinizi içinizden seyrüsefer eyleme, kitabı vermeyenin aile efradına kadar tüm gurebasını durumdan haberdar etme idir.sorumsuzluğun daniskası olup böylesi kişilere eşşek dahi bağlanmayacağı gün gibi aşikar idir.bedduaların en mübareğine layık idir...
selam ilen...
efenim euzubillah ilk olarak göktürkçe'de 'kurta diem'olarak kullanılmış idir.malumunuz bu lafa müstehak olan çin milleti içün söylenmişidir.'kurta diem de gör gününü'olarak asian milletinin diline pelesenk olmuş anadolu'daki yörüklere 'körpe diem'geçmiş ve malumunuz körpe çerkez kızları üzerinde kalmış idir.çerkez kızlarıylen eski roma'ya taşınan bu diem bir latin uyanığı olan horatius tarafından 'carpe diem'olarak yalan yanlış algılanıp sanat edilmişidir.'eşşek hoşaftan ne anlar'düsturunca tema olarak bilimum manzumelerde işlenmiş lakin 'anı yaşamak'biçiminde anlaşılmış idir...
ihtiyat ilen...
efendim bu gecelik burç yorumlarımıza bir fasıla verip piedra ırmağından dem vuralım istedikidi.efendim malumunuz piedra haritada bendenizin epeyce arayıp bulamadığı bir yabancı muhtemelen bir brazil ırmağıdır.kenarına oturup ağlamak için yapılmışıdır.rivayetlere göre nietzche'nin de buralarda bi yerde ağladığı vakidir.ve hatta euzubillah zerdüştün de bir şeyler buyurduğu yer idir.işkembe-i paulo coelho amca'nın ucuz bir aşk romanın üzerinden felsefe yaptığına kadir olan ırmak idir.esas vaaz-ü nasihati'su gibi gelip geçer ömür,rakı içenler öldü de su içen ölmedi mi'etrafında dönen meczup saçmaları idir...
pek tavsiyyem değil idir
ihtiyat ilen...
Sitare-i idare: Utarit
Zümre: Hava
Hususiyet-i malum: Maymun iştahlılık, pintilik, dedikoduculuk, kıskançlık, kütlük, maçoluk, başkalarında görülmeyen bu burca has bir çeşit saflık
Hususiyet-i meçhul: Hacirlikten hâsıl havai hafıza
Fobi dünyası: belonefobi(iğneden korkma) , hipegiyafobi (sorumluluktan korkma) , tafefobi(diri diri gömülmekten korkma)
Hobi dünyası: laklak, sallamak, söz vermek, amuda kalkmak, armut umarken ayvaya tav olmak, altın yumurtlayan tavuğu kesmek
Münasip meslekler: Siyaset, gece bekçiliği, vaizlik, kaçakçılık, ölü yıkayıcılığı
Efenim, :)
Bu burç üyeleri yukarıda saydığım özelliklerden dolayı bir hayli çekicidirler (hemen bir burun kontrol) haklarını yememek lazım bu varlıklar çalışkandırlar. Efenim, zekidirler fekat genelde zekâlarını başları sıkışınca yalan söylemek için kullanırlar. Onca işle uğraşırlar lakin birinde olsun Allah bu biçare yaratıklara yürü ya kulum demez. Bir yerlerini kurt vatan eylemiş sankim sabit durup bir işte sebat edemezler. Bir işte dikiş tutturamamalarından mütevellit halk arasında g.tüyanıklar olarak bilinirler.
Efenim, ev arkadaşınızsa maziye dönüp bakmanız ve ne ettim de acep bu bela başıma sarıldı diye tefekkür etmeniz gerekir. Tövbe ederseniz Allahın merhameti sınırsızdır belkim sizi affeder ve musibeti başınızdan ırak eyler.
Evi kazurat götürsün aldırmaz. Ötmek için her yeri kendi çöplüğü haline getirmeye çalışır. Yattığı kalktığı belli olmaz. Gözünün çapağını silmeden başını bir an için gafletle boş bıraktığınız tostunuzun tepesine çöreklenebilir. Saçma sapan konuşup ördek suratına bir tokat akşetmeniz için yalvarabilir. Çekilmesi güçtür, çok konuşurlar ve konuştukları da genelde bir halta yaramaz. Yerli yersiz bilgiçlikler, entel olma çabaları, bir çocuğun dahi hiç yoktan karizmayı düşünüp sormayacağı sorular… Fekat her halükarda balıktan yeğdir. Bknz: b.ka nispetle tezek amberdir
Efenim, çapkın oldukları söylenir. Her kıza göz koymak sonra her kızı kendine bakıyor sanmak bu adamların birçok takıntısından sadece biridir. Sönük kızları çok rahat kafalarlar. Nadiren kafalı kızların bu mahlûkları merak edip yaklaştıkları olur akabinde ise biçarelere tekmeyi bastıklarına şahit olunur.
Dişilerine gelince dişilere laf yok. Çünkü bütün kızlar güzel. Özel. İstenirse sevilir hem sayısal hem sözel. muhahaa
Efenim soruyorsunuz bu kız evlenilecek kız mı? El-cevab: hayır. Eğlenilecek kız mı peki? El-cevab: hayır. Zira sizin en mutlu anınızda bu hatun size bakıp bakıp somurtacak niteliktedir. Efenim bu kız önce övülecek sonra dövülecek kızdır. Ertesi gün yalandan sevilecek kızdır.
Tabii kızlara tavsiyeler: İkizlerden koca olmaz. Güzelliğinizi kadir kıymet bilmez bir adam için harcamayın. Aslandan şaşmayın.
chiron
04.02.2009 - 19:31efendim'ğ' yani nam-ı diğer 'yumuşak g'nin özürlü söylenişidir.bolca sallanıp salataların piyasaya sürülmesi bir para eder lafın müellifi olmamasına mukabilen; bir takım güzel ç\alıntılar'ın ırzına geçilmesi halidir.muhtemelen vükela kesimden birilerinin kamuflaj çabasıdır.leyladan geçmesi istenen varlık ıdır akabinde leyla rahat bir nefes alacak 'ğ'dublörü 'y'öksüz kalacak öküze göz olacak idir...
ğibret ilen...
leyla
03.02.2009 - 23:26Eşiktir. ve bu eşiklik pahalıya mal olmuştur saçları ve gözleri geceye benzeyen kadına. Bir özel isimden remze avdet etmiştir. Alemşümul olmayı istemedi o leyla. Fakat bir kalp, kendi sınırlarını zorladı. O gönülde Leyla ne kadardı, el bildi. Belki aşk sebepti bu bilinmeye, belki çöl sebepti. Yanılgı.
Fakat bilinseydi,
Leyla hiçbir vakit aşka sebep değildi. Aşk her şeye bir sebepti. neticeydi. Hem ezel hem ebed olmasından mütevellit sadece sualdi. Asla cevap değildi...
leyla
03.02.2009 - 23:12'Mecnun isen ey dil, sana leyla mı bulunmaz' demiş ya türkü, bunda bir hikmet var.
biley
03.02.2009 - 19:13'hudey, ey, amaney, diley, Kiley, ömrümeybiley' şeklinde bir baba şarkının aranağmesinde geçer. efenim şarkının finali 'oley' olduğu içün 'biley' pek dikkat çekmez. ama bileyi bilen bilir.
nazar ilen
yaşamak
03.02.2009 - 15:03yaşamayı bileydim yaşamaya bileydim...
ilham ilen...
malcolm x
03.02.2009 - 15:02rüyası rüyam olan ve gerçek olan adam...
rahmet ilen...
3+1 ya da 2+2 ayrılmak
03.02.2009 - 15:01efendim neticede hepsi 4 ettiğine göre bir problem yok idir.ceket alınır kapı çarpılır ve gidilir arkadan bağırana tenezzül buyurup dönülmesi yahudda ses ilen mukabelede bulunulması mübah idir...fekat müstehap olanı 'ben gidiyorum; ne haliniz varsa görün'vedası ilen asaletiylen gitmek idir...
ihtiyat ilen...
Abdülkerim Kırca
03.02.2009 - 14:57efendim ali kırca hazretlerinin mutaassup amcazadesi idir...
ibret ilen...
cafcaflı
03.02.2009 - 14:55efendim kelime halka malolmuş olup sezen aksu tarafından resmen dillendirilmiş idir.malumunuz adavapurunun cafcaflısı makbul idir.yaklaşan seçim dönmeinde adavapurunun parti bayraklarıylen rengarek donatılması işidir.yakından hayli tipik siyaset mensuplarının uzaktan görüşü hayli renkli idir.keşke şu vapur ıssız adaya onları da götürüp bıraksa dönüvermese tahayyülünün vapur kaptanınca telakkisidir...
kaptana hürmet ilen...
Elif
03.02.2009 - 14:51elif cinsi kızların kendilerini meth-ü sena ettikleri terim idir.
açık mektup
30.01.2009 - 08:29~*
Ümit Yaşar Oğuzcan
“Sahibini Arayan Mektuplar”
15. Mektup
Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı. Bana kendini anlat. Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar…
Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, isteğin ne varsa al, senin olsun. Sana arzularımın ötesinden sesleniyorum.
Aydınlık! Sen en güzel aydınlık! Bizi bırakma. Kalplerimizde girmediğin köşe kalmasın. Çek, kurtar bizi insan yaratılışımızın korkunç karanlığından. İçimizde, ta derinlerde kükreyen o vahşi hayvanı sustur. Düşüncelerimizi tırmalayan o kanlı pençeden kurtar bizi. Unutulmuşların dünyasında biz unutmak istemiyoruz.
Haydi sevdiğim sen de aç yüreğini. Dostluğun o ölümsüz ışığı dolsun içine. Saçlarımı okşadığın zaman, annemin eli sanmalıyım ellerini. Dudaklarından yalnız aşkın hazzını değil, dostluğun doyulmaz içkisini de içmeliyim. Bana önce insanlığımı öğret, bana unutmamayı öğret. Seni hiç unutmak istemiyorum.
Bilinmeyen içkilerin en zevk dolu sarhoşluğunda yaşayalım seninle. Kurtulalım bu korkulardan, bu çaresizliklerden.
Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev. Birlikte yaşadığımız her dakika ömrümüzün bir yılına bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım.
Önce zamandan kurtulmalıyız öyleyse. Birbirini yenilemeli saatlerimiz. Yarın bu günü aratmamalı. Yerçekiminden kurtulurcasına aşmalıyız zamanı seninle. O dost zamanı, o dostça zamanları.
Bana “gel” dediğin an; mesafeler de anlamını kaybetmeli. Yolları dakikalarla, günleri kilometrelerle ölçmemeliyiz. Beraberliğimiz, bütünlüğümüz hiç bitmemeli. O hiç sönmeyen dostluk ateşinin çevresinde hep böyle elele, dizdize olalım. Ne yağmur söndürmeli o ateşi ne rüzgar. Yüreklerimiz hep böyle ışıl ışıl olmalı alevlerinde.
Hadi sevdiğim, sen de aç yüreğini. Bana kendinden bahset. Hep ben ol, durmadan ben ol istiyorum. Dudaklarım kurudu bak! Bir yudum su ver güzelliğinin pınarından. Acıktım dersem iyiliğinle doyur beni. Üşüyorsam; yalnız dostluğunun ateşinde ısınsın ellerim.
Benim olma demiyorum. Ama önce ben ol. İnan, ben hep sen olacağım, baştanbaşa sen olduğum için.
Aşkta kaybettiklerimizi dostlukla tamamlayalım. Gel, aydınlık, bizi bekliyor..
~*
burçlara inanmak
28.01.2009 - 21:38zaten itirazım yok bu itikatsızlığa, atıl bir kılıç kuşanış gibi geliyor..hiçbir kilimsel dokunağı olmamakla birlikte, dirlikte dal kırmaktan farkı olmadığını düşünüyorum...
ama inanmayan birileri var, ben de inanmıyorum derseniz ihtimamla ittifak eyleyip bir fırka oluşturunuz; elinizi ona verin, size kimin (aidiyet) olduğunu söylesin...
bir kalbe böyle mi bakılır a!
bknz: afyon bıçağı ile fütühat :)
bknz: abanoz yürekli :)
tefeül
28.01.2009 - 03:30efendim 'kendisi kuyuda olan herkesi kuyuda görür'imiş asırları aşan deyim idir.efendim bu mesaj gideceği yeri bilir eşşekler üzerine alınmasın :) sakın!
son 24 saati okuyup kaydadeğer isimlerden birinin yazdığı terime ilişme halidir.kimin muhtaciyeti ve yahudda nasibi neyse onu yazmak en temel vazifemiz idir.ihtar etmek işaret buyurmak arif-i alimliğimizin alametidir.
bir de çiçeğimize yazmak,onu mütebessim düşlemek mutlulukların en büyüğü olup her daim bu mutluluğa talibiz ;) gözlerinden öperim
hasret ilen...*~
mezar
28.01.2009 - 03:21'mezara nazar kaç yazar'diyordu bir mahluk
o halde nazar görmek istediğiniz her şeye idi
hased ettiğiniz her bir şey...
üşüşen bir akbaba, g\ölün\m çukuru,alemi yutar bekleyen karadelik
bütün bunlardan mütevellitti nazar;
gözümüzü oyduğunuz 'o'nedendi..
ilham ilen...
sen
28.01.2009 - 03:19efendim kısaca halk arasında rüyelenme deyu tabir edilir
bknz: ben zikrettim herkes kınadı lakin uzak yazdı edebiyat oldu.
asabiyetlen...
vicdan erozyonu
28.01.2009 - 03:03erozyone olacak bir vicdandan insan sakınmalıdır.sürekli içimizde bastırdığımız o ses işte vicdandır belkide ruhumuzu adlandırmamızdır değilse de ruhumuzdan azade çok müstesna bir şey de değil bana göre.ancak şu bilinmelidir; vicdan erozyonunu, kendimize telkin ettikçe içimizdeki sızıları bastıracak, vicdan azabımızı azaltacak değiliz bu sadece ve sadece nasuh-i tövbe ve istiğfar ile mümkün.sanal hayatı gerçekmiş gibi addettmek ve bundan sebep bir azaba düşmemiz gerekmez elbet zira sanal hayatın azabı da sanal oluyor.amma velakin sanalı, gerçek hayatımıza nakşediyorsak, sadece yaşamakla kalmıyor insanların hayatlarına girip acılar da veriyorsak...o zaman o vicdandan da o azaptan da kaçılmaz...
bir hatırlama:'muazzep'im nidasıyla ortada dolaşmak ancak ve ancak'kezzap'tır.
sevdim seni bir kere
28.01.2009 - 02:50efendim napalım olmuş bir kere...elbette daha çok sevmeniz temennasıyle ;)
gül ilen~*
kalabalık yalnızlıklar
28.01.2009 - 02:48efendim
bknz:laf söyledi bal kabağı lafzına mazhar olmuş, yapılmış olmak için yapılmış edebi söylem idir.üzerinde durulup düşünülesi üç beş satır yazmak için başta kalem olmak üzre kasılma gerektirici ehemmiyetli bir durum değil idir.tamamiyle ehven-i şer idir...
saygı ilen...
kahve
28.01.2009 - 02:37~*bir çiçek ilen...
kırk yıl hatırı vardı kahvenin onu da ettiler ya bahane aşkolsun beste...
efendim evvel-i ahir tabiatta en kesif kokuya sahip idir.haliylen 'koku'dan bahis açılınca akla ilk gelen idir.bilhassa 'koku'deyu bir filmi izledikten sonra içimizde hasıl olan kokuya dair yazma istediğini kamufle edebileceğimiz aynı zamanda gendimizi de tatmin edebileceğimiz terim idir.efendim koku henüz malumunuz olmadığı üzre canlıda ilk gelişen melekedir şahsi kanaatim odur ki koku dünya-ahret arası köprü idir.bu kanaate nerden nasıl vardım idir; bir hanım arkadaş ilen sohbetim neticesinde.kendisi bir güzel kokuyordu elhamdülillah ;) gözler gidecek fekat burun kalacak demiyorum elbet diyorum ki gözlerin feri sönecek amma velakin koku baki kalacak idir cennetü alada zira olmaz ise yarım kalacaktır zevkü sefa, hazzı bi-elem.
saygı ilen
aldığı kitabı geri vermemek
28.01.2009 - 02:23'kitabımı isteme benden buz gibi soğurum senden'düsturunu eyyice benimseme halidir.ikrar edemediğiniz bayramlık küfürlerinizi içinizden seyrüsefer eyleme, kitabı vermeyenin aile efradına kadar tüm gurebasını durumdan haberdar etme idir.sorumsuzluğun daniskası olup böylesi kişilere eşşek dahi bağlanmayacağı gün gibi aşikar idir.bedduaların en mübareğine layık idir...
selam ilen...
carpe diem (anı yaşamak)
28.01.2009 - 02:15efenim euzubillah ilk olarak göktürkçe'de 'kurta diem'olarak kullanılmış idir.malumunuz bu lafa müstehak olan çin milleti içün söylenmişidir.'kurta diem de gör gününü'olarak asian milletinin diline pelesenk olmuş anadolu'daki yörüklere 'körpe diem'geçmiş ve malumunuz körpe çerkez kızları üzerinde kalmış idir.çerkez kızlarıylen eski roma'ya taşınan bu diem bir latin uyanığı olan horatius tarafından 'carpe diem'olarak yalan yanlış algılanıp sanat edilmişidir.'eşşek hoşaftan ne anlar'düsturunca tema olarak bilimum manzumelerde işlenmiş lakin 'anı yaşamak'biçiminde anlaşılmış idir...
ihtiyat ilen...
piedra ırmağının kıyısında oturdum, ağladım
28.01.2009 - 01:57efendim bu gecelik burç yorumlarımıza bir fasıla verip piedra ırmağından dem vuralım istedikidi.efendim malumunuz piedra haritada bendenizin epeyce arayıp bulamadığı bir yabancı muhtemelen bir brazil ırmağıdır.kenarına oturup ağlamak için yapılmışıdır.rivayetlere göre nietzche'nin de buralarda bi yerde ağladığı vakidir.ve hatta euzubillah zerdüştün de bir şeyler buyurduğu yer idir.işkembe-i paulo coelho amca'nın ucuz bir aşk romanın üzerinden felsefe yaptığına kadir olan ırmak idir.esas vaaz-ü nasihati'su gibi gelip geçer ömür,rakı içenler öldü de su içen ölmedi mi'etrafında dönen meczup saçmaları idir...
pek tavsiyyem değil idir
ihtiyat ilen...
nakkaş
27.01.2009 - 19:46Efendim, eseri gözü alınca kendisi unutulur.
ikizler burcu
27.01.2009 - 19:44Sitare-i idare: Utarit
Zümre: Hava
Hususiyet-i malum: Maymun iştahlılık, pintilik, dedikoduculuk, kıskançlık, kütlük, maçoluk, başkalarında görülmeyen bu burca has bir çeşit saflık
Hususiyet-i meçhul: Hacirlikten hâsıl havai hafıza
Fobi dünyası: belonefobi(iğneden korkma) , hipegiyafobi (sorumluluktan korkma) , tafefobi(diri diri gömülmekten korkma)
Hobi dünyası: laklak, sallamak, söz vermek, amuda kalkmak, armut umarken ayvaya tav olmak, altın yumurtlayan tavuğu kesmek
Münasip meslekler: Siyaset, gece bekçiliği, vaizlik, kaçakçılık, ölü yıkayıcılığı
Efenim, :)
Bu burç üyeleri yukarıda saydığım özelliklerden dolayı bir hayli çekicidirler (hemen bir burun kontrol) haklarını yememek lazım bu varlıklar çalışkandırlar. Efenim, zekidirler fekat genelde zekâlarını başları sıkışınca yalan söylemek için kullanırlar. Onca işle uğraşırlar lakin birinde olsun Allah bu biçare yaratıklara yürü ya kulum demez. Bir yerlerini kurt vatan eylemiş sankim sabit durup bir işte sebat edemezler. Bir işte dikiş tutturamamalarından mütevellit halk arasında g.tüyanıklar olarak bilinirler.
Efenim, ev arkadaşınızsa maziye dönüp bakmanız ve ne ettim de acep bu bela başıma sarıldı diye tefekkür etmeniz gerekir. Tövbe ederseniz Allahın merhameti sınırsızdır belkim sizi affeder ve musibeti başınızdan ırak eyler.
Evi kazurat götürsün aldırmaz. Ötmek için her yeri kendi çöplüğü haline getirmeye çalışır. Yattığı kalktığı belli olmaz. Gözünün çapağını silmeden başını bir an için gafletle boş bıraktığınız tostunuzun tepesine çöreklenebilir. Saçma sapan konuşup ördek suratına bir tokat akşetmeniz için yalvarabilir. Çekilmesi güçtür, çok konuşurlar ve konuştukları da genelde bir halta yaramaz. Yerli yersiz bilgiçlikler, entel olma çabaları, bir çocuğun dahi hiç yoktan karizmayı düşünüp sormayacağı sorular… Fekat her halükarda balıktan yeğdir. Bknz: b.ka nispetle tezek amberdir
Efenim, çapkın oldukları söylenir. Her kıza göz koymak sonra her kızı kendine bakıyor sanmak bu adamların birçok takıntısından sadece biridir. Sönük kızları çok rahat kafalarlar. Nadiren kafalı kızların bu mahlûkları merak edip yaklaştıkları olur akabinde ise biçarelere tekmeyi bastıklarına şahit olunur.
Dişilerine gelince dişilere laf yok. Çünkü bütün kızlar güzel. Özel. İstenirse sevilir hem sayısal hem sözel. muhahaa
Efenim soruyorsunuz bu kız evlenilecek kız mı? El-cevab: hayır. Eğlenilecek kız mı peki? El-cevab: hayır. Zira sizin en mutlu anınızda bu hatun size bakıp bakıp somurtacak niteliktedir. Efenim bu kız önce övülecek sonra dövülecek kızdır. Ertesi gün yalandan sevilecek kızdır.
Tabii kızlara tavsiyeler: İkizlerden koca olmaz. Güzelliğinizi kadir kıymet bilmez bir adam için harcamayın. Aslandan şaşmayın.
Toplam 1020 mesaj bulundu