bu adamın sadece bi sözü hoşuma gidiyo; 'kırk yıldır kadınlar üzerine araştırma yapıyorum hala ne yaptıklarını anlayamadım.bu kadınlar ne yapmaya çaılşıyo? '
erdemliliğin en üst seviyesidir...affetmek affedebilmek elinde imkan varken onu salıvermek yaptıklarını unutabilmek herşeye rest çekip varlık yokluğun ruhunu anlayabilmek; erdemlilik...nemesisin anlayamadığı mana
erotostan_kalburu kalburu arkadaşım eksik biliyor...apsis; merkezi bazilikaların kubbe altına denir ayrıca kiliselerinde merkez bölümüdür ve en kutsal kesimidir...bu bölümde ayin yapılır...isa tasvirleri meryem ana tasvirleri azizler-azizeler incilden detaylar hep bu bölümde sergilenir...
soyu neydi ki sonu ne olsun...zaten dedesi de hristiyanmış ne derler bilirsiniz...
'katranı kaynatırsan olmaz şeker cinsini cibiliyetini kaynattıgım cinsine çeker '
bahaddin-i veli hz.lerinin öncülük ettiği bir tasavvuf yoludur...
deniilir ki vaktin nihayetinde bütün tarikler nakşibendiye tabii olacak...
nakşibendi bir çok kolu olan ve tüm dünya da bilinen ve mensupları bulunan bir hak (gerçek,samimi) tariktir...son varisi gavs-u sani seyyit abdülbaki hz.leridir...
aşure günü islamiyette muharrem ayının onuncu günü
musevilikte ise 7. ayın 7'sidir...
nuh as. nin tufanın son günlerinde ellerindeki bütün yiyecekleri karıştırarak yaptığı bir yemektir...çeşitli aktarımlara göre bu yemekte on çeşit yiyecek vardır...
attila ilhanın (ruhu şa'd olsun) en meşhur şiirlerinden bir tenesi:
SİSLER BULVARI
elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk
sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk
sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı
sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!
sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı
bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarını hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır
simsiyah bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapur uğuldayacak
sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu
eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlayamazdı
on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı
sisler bulvarı'ndan geçmediğim gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum
aborjin
18.10.2005 - 15:06avusturalya yerlileri
abd
18.10.2005 - 15:03kul
a.b.d
18.10.2005 - 15:02ana bilim dalı
seni seviyorum
18.10.2005 - 15:02beni bende seviyorum ;)
ölüm
17.10.2005 - 21:35o geldiği zaman sen gitmiş olacaksın
Fareler ve İnsanlar
17.10.2005 - 21:34muhteşem bi kitap...
filmi de kitabın kendisi kadar etkiliyeciydi...
kitaptan bi estantene; 'kızma george! bi daha unutmayacağım söz...'
sigmund freud
15.10.2005 - 12:12bu adamın sadece bi sözü hoşuma gidiyo; 'kırk yıldır kadınlar üzerine araştırma yapıyorum hala ne yaptıklarını anlayamadım.bu kadınlar ne yapmaya çaılşıyo? '
saki
14.10.2005 - 10:17bugün ki karşılığı barmen gibi bişey oluyo...içki sunan kişiye verilen addır.divan edebiyatında mürşit olarakta kullanılır...
beddua
13.10.2005 - 13:24ahhh...
kelime manası; kötü dua
affetmek
13.10.2005 - 13:15erdemliliğin en üst seviyesidir...affetmek affedebilmek elinde imkan varken onu salıvermek yaptıklarını unutabilmek herşeye rest çekip varlık yokluğun ruhunu anlayabilmek; erdemlilik...nemesisin anlayamadığı mana
apsis
13.10.2005 - 13:13erotostan_kalburu kalburu arkadaşım eksik biliyor...apsis; merkezi bazilikaların kubbe altına denir ayrıca kiliselerinde merkez bölümüdür ve en kutsal kesimidir...bu bölümde ayin yapılır...isa tasvirleri meryem ana tasvirleri azizler-azizeler incilden detaylar hep bu bölümde sergilenir...
anadolu
13.10.2005 - 13:09anatolia'dır aslı...latince de güneşin doğduğu yer anlamına gelir
mandrake
13.10.2005 - 13:08'abra kadabra'
ne demekse? ? ?
tuğçe kazaz
13.10.2005 - 13:05soyu neydi ki sonu ne olsun...zaten dedesi de hristiyanmış ne derler bilirsiniz...
'katranı kaynatırsan olmaz şeker cinsini cibiliyetini kaynattıgım cinsine çeker '
nakşibendi
13.10.2005 - 13:02bahaddin-i veli hz.lerinin öncülük ettiği bir tasavvuf yoludur...
deniilir ki vaktin nihayetinde bütün tarikler nakşibendiye tabii olacak...
nakşibendi bir çok kolu olan ve tüm dünya da bilinen ve mensupları bulunan bir hak (gerçek,samimi) tariktir...son varisi gavs-u sani seyyit abdülbaki hz.leridir...
iki kişinin bildiği sır değildir
13.10.2005 - 12:59sırrın varsa verme dostuna
dostunda verir
sırrını dostuna...
sırrının sır olmasını istiyorsan onu paylaşma çünkü o zaman artık bir sır olmuyor
ab-ı hayat
13.10.2005 - 12:57eski türklerde çok önemli bir yere sahip olan efsanevi su..içince ölümsüz oluyosun
aşure
13.10.2005 - 12:56aşure günü islamiyette muharrem ayının onuncu günü
musevilikte ise 7. ayın 7'sidir...
nuh as. nin tufanın son günlerinde ellerindeki bütün yiyecekleri karıştırarak yaptığı bir yemektir...çeşitli aktarımlara göre bu yemekte on çeşit yiyecek vardır...
sisler bulvarı
13.10.2005 - 12:34attila ilhanın (ruhu şa'd olsun) en meşhur şiirlerinden bir tenesi:
SİSLER BULVARI
elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk
sisler bulvarı'na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk
sisler bulvarı'nda seni kaybettim
sokak lambaları öksürüyordu
yukarıda bulutlar yürüyordu
terkedilmiş bir çocuk gibiydim
dokunsanız ağlayacaktım
yenikapı'da bir tren vardı
sisler bulvarı'nda öleceğim
sol kasığımdan vuracaklar
bulvar durağında düşeceğim
gözlüklerim kırılacaklar
sen rüyasını göreceksin
çığlık çığlığa uyanacaksın
sabah kapını çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce taş kesileceksin
ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!
sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı
ıslak kaldırımlar parlıyordu
durup dururken gözlerim dalıyordu
bir bardak şarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler boğazıma sarılmışlardı
bir gemi beni afrika'ya götürecek
ismi bilmiyorum ne olacak
kazablanka'da bir gün kalacağım
sisler bulvarını hatırlayacağım
kırmızı melek şarkısından bir satır
lodos'tan bir satır yağmur'dan iki
senin kirpiklerinden bir satır
simsiyah bir satır hatırlayacağım
seni hatırlatanın çenesini kıracağım
limanda vapur uğuldayacak
sisler bulvarı bir gece haykırmıştı
ağaçları yatıyordu yoksuldu
bütün yaprakları sararmıştı
bütün bir sonbahar ağlamıştı
ağlayan sanki istanbul'du
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahır
bütün şiirlerimi yakacaktım
yalnızlık bana dokunuyordu
eğer sisler bulvarı olmasa
eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
sabah ezanında yağmur yağmasa
şüphesiz bir delilik yapardım
hiç kimse beni anlayamazdı
on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım
belki kaçarken vururlardı
sisler bulvarı'ndan geçmediğim gün
sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm
yağmurun altında yalnızım
ağzım elim yüzüm ıslanıyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklımı fikrimi çeliyorlar
aksaray'da ışıklar yanıyor
sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum
cemil meriç
13.10.2005 - 12:27türk edebiyatını bir camii olarak tasvir edecek olsaydım cemil meriçi o caminin kubbesi yapardım...
eleştirmen
13.10.2005 - 12:25'eleştirmekten daha kolay bişey yoktur çünkü ne yetenek ister ne de zeka...'
sürgün
12.10.2005 - 14:00celaleddin ada'nın bi albümü
t.h.e imam
12.10.2005 - 13:56baş rolde eşref ziya terzi oynuyo...imam hatiplerle alakalı bi film
devşirme
12.10.2005 - 13:55dönme
ihtida
devşik...
Toplam 594 mesaj bulundu