Figen Şimşek - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

HAYATTA EN ÖNEMLİ ŞEY NEDİR?

Bu sorunun cevabı asırlarca arandı ama kimse bulamadı. Bulanlar bulduklarının farkına varamadı. Farkına varanlar anlatmayı başaramadı. En talihsizi ise, hayatta en önemli şeyin ne olduğunu bilmeden ona sahip olan insanlar vardı. Peki, neydi hayattaki en önemli şey? Sahip olmaya çalışırken aslında hayatı harcadığımız?
Şimdi siz düşünün hayattaki en önemli şeyin ne olduğunu? Cümleniz “Bence hayattaki en önemli şey Diye mi başladı? Ya da cevabını söyleyemem ki, herkese göre değişir mi diyorsunuz?
Oysaki hayatta tek bir gerçek vardır. Herkese göre değişen gerçeğin boyutlarından yalnızca bir tanesidir. Düşünce boyutu, sevgi boyutu, maddi boyuttur. Her insan bu boyutlardan birine ait olarak doğar. Şimdi açıklayım: Hayattaki en önemli şeyin para olduğunu iddia edip parası olmasına rağmen mutlu olamayanların gerçeği maddi boyutta takılıp kalmıştır. Ne kadar para kazansalar da harcamazlar. Paranın esiri olur ama mutlu olamazlar.
Paranın her şey demek olmadığını bildiği halde bir türlü neden mutlu olamadığını anlamayan, ömrünü hayatın anlamı nedir veya hayattaki en önemli şey nedir gibi soruların peşinde koşarak geçiren insanlar da düşünce boyutunda yaşarlar. Bu grupta doğanlar, her insanın ne kadar yalancı, bencil, kıskanç ve hırslı olduğunu ve bunların insanlara neler yaptırabileceğini bilirler ve bildikleri onları korkutur. Oysa hayat anlaşılmak için değildir. Bu insanlar da bilginin esiri olurlar ama mutlu olamazlar. Boşuna söylememiştir Tanrı, insan aklının sınırları olduğunu ve her şeyi anlaması gerekmediğini Sevgi boyutunda yaşayan insanlar kendilerini severler. Doğuştan insanlara verilen farklı yetenekler vardır ve cesaret de bunlardan bir tanesidir. Bu gruptaki insanlara verilen yetenek cesarettir. Dünyanın kötü bir yer olabileceğinin, adaletsizliğin, belirsizliğin ve tehlikenin bir miktar farkındadırlar ve başlarına gelmesinden korkmazlar. Hayatı en iyi bu insanlar yaşar. Ama onlar da bunu farkında olmadan yapar. Şimdi nasıl yaptıklarını size açıklamak istiyorum ki doğuştan bu insanlar kadar şanslı olmasanız da hayatı en iyi şekilde yaşamayı öğrenin:İnsan aklı olan bir hayvan olmalıdır. İçgüdülerini kaybetmemeli ve onlar doğrultusunda yaşamalıdır. Aklını sadece amaçlarına ulaşmak için kullanmalıdır. Ancak amaçlarına ulaşmak için kendini ihmal etmesini önlemek için içgüdülerine kulak vermelidir. İnsanın yapması gereken tek şey hissetmektir. Şu anda nerde ne yapıyor olursanız olun hemen şimdi durun ve kendinize 2 dakika izin verin. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi hissedin. Sırtınızı, karnınızı, ayaklarınızı, başınızı…
Günlük işlere dalıp giderken nasıl hissettiğimizin farkına varamıyoruz çoğu zaman. Belki acıktınız ama farkında değilsiniz. Normal bir insanın 3-4 saatte bir acıkması gerekir. Belki çok önemli bir işle uğraşıyorsunuz ve stresten sırtınızın kasları gerildi. Kas gevşetici ve masaj geçici çözümlerdir. Şuna inanın. Hiçbir önemli iş insanın tüm kasları kasılacak kadar stres yapmasına değmez.
Çünkü hayattaki en önemli şey O ANDA kendinizi nasıl HİSSETTİĞİNİZDİR.
İlerisi için planlar yapmayın. Şu işi bitirince, çok param olunca ya da aşkı bulunca iyi hissedeceğim gibi ertelemeler hayatı yaşamadan tüketmenize yol açar. Anı yaşa derler hep ama nasıl olduğunu kimse söylemez. İnsanlar bu lafı bütün derdini tasanı unut eğlen olarak algılarlar ama dertler unutularak, sorunlar da kaçılarak çözümlenmez. Bu sadece bizi gerçekten uzaklaştırır ve bizi mutsuz eden şeyleri çözmediğimiz için daha mutsuz yapmaktan başka bir işe yaramaz. Mutlu olmak sadece gerçeği sevmektir. Hayatın tek gerçeği de insanın kendini nasıl hissettiğidir. Hayat o kadar renkli bir resimdir ki mutluluk, heyecan, korku, acı bu resimde yan yanadır. Hayatı yaşamak zaman zaman hepsinden biraz tatmak demektir. Herkes hepsini istese de istemese de gün gelip yaşamak zorundadır. O yüzden rahatlayın. Hayattaki en önemli şey sizsiniz ve ona sahipsiniz. Bu yüzden kendinizi iyi hissedin. Eğer bunu bilmenize rağmen sizi mutsuz edecek bir şey varsa o sorunu çözün. Şimdilik elinizden bir şey gelmiyorsa bekleyin ve acı günler geçirmenin de hayatın bir parçası olduğunu hatırlayın. Acının da hayatı renklendiren baharatlardan biri olduğunu unutmayın ve acıyı hissetmekten korkmayın. Hissederek yaşamanız dileğiyle.
FigenS