Ellerin Söylüyor Sonsuzluğugünün miadı dolarken ve çağlayanlar geride kalırken yargılandı çığlıklarımız yargılandık yandı zaman suskunluğa gömüldü toprağın yaraları (bir de anlayabilseydik şu karabasanları) köklerini inkâr eden hep güz kuşları mıydı hep hazan mıydı vuslat günlerini tek tek sayan bohçasını isyanla dolduran çağır düşlerimi rüzgârın geceye uyanışını izlesin bulutlar güneşi yâd etsin soluğunu tutan kerpiç duvarlar tut beni sarhoşluğumdan hiç kavrayamadığımız kuzgunî acıları anlat eksilen taraflarımızı özlemi anlat şimdi sen değil ellerin söylüyor sonsuzluğu ADALI DERGİSİ_Haziran-Temmuz / 2006Feride ÖZMAT
Ellerin Söylüyor Sonsuzluğu
günün miadı dolarken
ve çağlayanlar geride kalırken
yargılandı çığlıklarımız
yargılandık
yandı zaman
suskunluğa gömüldü toprağın yaraları
(bir de anlayabilseydik şu karabasanları)
köklerini inkâr eden hep güz kuşları mıydı
hep hazan mıydı vuslat günlerini tek tek sayan
bohçasını isyanla dolduran
çağır düşlerimi
rüzgârın geceye uyanışını izlesin bulutlar
güneşi yâd etsin soluğunu tutan kerpiç duvarlar
tut beni sarhoşluğumdan
hiç kavrayamadığımız kuzgunî acıları anlat
eksilen taraflarımızı
özlemi anlat
şimdi sen değil
ellerin söylüyor sonsuzluğu
ADALI DERGİSİ_Haziran-Temmuz / 2006
Feride ÖZMAT