bırakmayın mısrayı ve yalnızlığın ellerini ey sarılın sözdeki isyan doruklarına
............okuduğum şiirleriyle geleceğin şairlerine ışık tutacak bir şair.......şiirin altın anahtarını elende tutan bir şair..........hangi kapıları açacak göreceğiz inşaallah....
Sayın Feride Özmat, Türk hikâyeciliğinde yeni bir soluk olarak yerini aldı. Kendisini kutlarken, sorumluluğunun arttığını da hatırlatırsam, sanıyorum ki demek istediğimi çok net olarak anlayacaktır. Onun, Türk okuruna söyleyecek daha çok sözü olduğuna yürekten inanıyorum.
benim için de çek bir nefes çam kokusu bol olsun denize hasret çekmedim hiç anım olmadı suda göğün mavisiydi ormanda kuş seslerinde kaybolan
ah gençliğim fakirliği beş kuruşa sattığım elemi kederi bedava dağıttığım ah gençliğim biz ne güzeldik seninle çayda balıklarla çimdiğim
sen adadan bahsedersin denizden çam kokularını ekleyememişler haritalara birleştiremedim ıhlamur deyince odadaki sobanın üstünde kaynayan çaydanlık gelir aklıma zaman kıştır yayılır koku dört bir yana akasyalar, komşu bahçesi gizlice dallarını kırdığım çalma çiçek tutar derlerdi ben suçsuzum hiç birini de tutturamadım
benim için de çek bir nefes adalık olsun bir yunus uğrar belki balkonuna yakın bir selam gönder Kosta'ya benden olsun.
Feride* Adaların birinde uyanacak bir kadın Gözlüğü kadar kolay bulabilecek mi gülüşünü Şiirlerini giyip aranacak mı Kaybolanın ne olduğunu bilemeden Hoyrat tarafımı atıp koynuna kelimelerin İnceltecek mi bugün de Bir rüzgar okşadığında boynunu Adının geçtiği o uzun şiiri oku Ve ben tam da son mısrasına* takılı kalmışken Sen yine de sen olmaktan vazgeçme
* Yılmaz Odabaşı feride ‘herkesin bir feridesi vardır bilmez miyim... .....sen sen olsan bile feride mahvolmuşum kız’ nergis ünlüçay
İki yıldır takip ederim Feride Hanım'ın yazdıklarını. Kendisiyle de yüz yüze tanışma imkanı bulduk bir grup toplantısı vesilesiyle. Çok muhterem bir Hanımfendi gördüm o gün karşımda. Yazılarında engin bir kültür birikimi var.Ve kelime hazinesi o kadar genişki; ben Feride Hanmefendi'nin şiirlerine yorum yazmaya çok korkarım. Çünkü olur da benim yorumum şiirin ahengini bozar endişesi taşırım. __Kendisini canı gönülden biütün samimiyetimle tebrik ediyorum.Uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum_________
Deniz kokulu bir “BÜYÜKADA! ” gecesi (ki, iyi bilirim Büyükada gecelerini) ve yalnızlığın henüz uyku gelmeden düşü döşe vurduğu anlarda, farizalar bir bir renkleri giyinir, hasret çubuklarından halkalı dumanlar tüttürerek., Sonra her bir renk, toz, duman bir arya gelir yüreğin attığı adrese ve hasrete dolunan mübarekeye vasıl olur, gönlünce kafasını koyar yosunları teselli yağmurundan ıslanmış kayaların yumuşak ve serinliğine., Mehil ay’ın gece boyu olan ömrüne endekslidir sanki, sonrasında bir arbede ve ardından bir buluşma olacağı korkusu ile sevincinin heyecanını taşımaktan bigamdır yürek., Rüzgarın uğur fısıltıları, ay ışığı ile ampul şavkından altın suyuna batırılmış görüntüsü veren çınar yaprakları, yıldızların tılsımlı bakışları, tepelerin amuda kalkışları ve uyku modunda ki kara parçası ada ki, “Tükenmiyor gece ve Gönül yorulmuş..! ” dilini alamaz..,
Koyu mütebaki bakışta yerini solgunluğa bıraktıkça, endişe vadisindeki geçiş sel ve yangın korkusu verir. Deniz kokularıyla öylesine haşır neşirdir ki gönül, hasrete varacak uzaklıklara gitme ihtimallerinde bile onunla birlikte güvende olacağını sanarak çöllerde olmayı dahi göze alır. Çiçeklere uzatır ellerini, mimozaya takılır, bendini saran rayiha ile ve yine deniz,n esansı ile ölmekten bahis eder. Anılara vardığında sadece yorgunluk raks eder..,
Kulağa gelen bahusus yazılmış şiir dudaklarında mırıldanırken bir şekle bürünerek canlanır adeta, tam ellerini dokunacakken sözcükler birer kelebekçesine hayat bulur uçmaya başlar kimileri mehtabın diline sürtünür yere düşer yine çiçek ve yine kelebek olur. Bir sevgi sözü terkibidir içi kavuran, dudaklarından ateş atar bir an, ensizliği ve sonsuzluğu haykırıyordur geceye yek başına bakıp ta duran., Üzerine yıkılacak gibidir buhurdanlı konaklar, karanlığı üzerine yorgancasına çekerken aklar, eller ellere özlem duyar ve bakar ki, hazırda olanların hepsi sevgiliye açlar., Suskunluğun hükmü ve hakimiyeti vardır hücrelerin teennisinde..,
Aşk’ı görür bir fidenin süzülen göz yaşının yakamozunda., Ağlamaklı iken gülmenin tadını hisseder dimağında., Bazen acı ne kadar da fiyakalıdır! Denize döner düşünceler dalar kokusuyla ıslanır çıkar hasret havlusu ile kurulanır. Martılara, yunuslara tebessüm eder., Anladığı dilden mukabele göremeyince sitem kar olur, sevgilinin sesini çağrıştıran bir imge arar! Unutulmuşluk sanısına nispet eder kendisini..,
Göz yaşı çanağında ayaz, ve gönül telinde hüzzamı çalan saz ve yüreğinin derinliklerinde vuslata olan niyaz ve bir türlü boynuna sarılıp kalamayan haz! Zamana, kaleme ve kelama olan sorgulayıcı naz! Bütün suçu karanlığa atmak en kolayı olacak, tutulmamış vaatlerin diyeti ve eğer imkan olsaydı gözlerine bakacak olan sırra kadem ela gözlerin niyeti.., Onsuzluk tıpkı sonsuzluk gibi ve yanılgı bir dolunay kuytusunda bin beyitlik şiircesine doyumsuz…
26.12.2011 - 11:45
Değerli şair onurlu duruşu olan şairleri bir çatıda toplamak için uğraşıyoruz.
Naci Kasapoğlu
Osman Tuğlu
Hülya Ilgaz
Menevşe Köylü
Halide efendiyeva
Lara Açanba
gibi arkadaşlarımızla birlikteyiz.
Sizi de aramızda görmekten mutlu oluruz.Linkimiz aşağıda.Saygılar selamlar
http://gruplar.antoloji.com/yasaklar-kalksin/
07.03.2009 - 22:20
bırakmayın mısrayı ve yalnızlığın ellerini ey
sarılın sözdeki isyan doruklarına
............okuduğum şiirleriyle geleceğin şairlerine ışık tutacak bir şair.......şiirin altın anahtarını elende tutan bir şair..........hangi kapıları açacak göreceğiz inşaallah....
19.02.2009 - 16:24
Sayın Feride Özmat, Türk hikâyeciliğinde yeni bir soluk olarak yerini aldı. Kendisini kutlarken, sorumluluğunun arttığını da hatırlatırsam, sanıyorum ki demek istediğimi çok net olarak anlayacaktır. Onun, Türk okuruna söyleyecek daha çok sözü olduğuna yürekten inanıyorum.
03.08.2006 - 19:18
hem yüreğini,
hem şiirlerini sevdiğim bi kalem...
her okuduğum da
hayran kalıyorum, yazdıklarına...
ayrıca,
gruplara bıraktığınız (kendinizin haricindeki) şiirler de seçici olduğunuzu gösteriyor...
sevgimle.. RAGUEL BATI
24.07.2006 - 00:28
Ne yazılsa az gelecek eminim o yüzden fazla bir şey yazmayacağım. Sadece kalemine ve yüreğine hayranım.
Sevgiler
10.06.2006 - 22:18
ADALI'YA
benim için de çek bir nefes
çam kokusu bol olsun
denize hasret çekmedim
hiç anım olmadı suda
göğün mavisiydi ormanda
kuş seslerinde kaybolan
ah gençliğim
fakirliği beş kuruşa sattığım
elemi kederi bedava dağıttığım
ah gençliğim
biz ne güzeldik seninle
çayda balıklarla çimdiğim
sen adadan bahsedersin
denizden
çam kokularını
ekleyememişler haritalara
birleştiremedim
ıhlamur deyince
odadaki sobanın üstünde kaynayan
çaydanlık gelir aklıma
zaman kıştır
yayılır koku dört bir yana
akasyalar, komşu bahçesi
gizlice dallarını kırdığım
çalma çiçek tutar derlerdi
ben suçsuzum
hiç birini de tutturamadım
benim için de çek bir nefes
adalık olsun
bir yunus uğrar belki balkonuna yakın
bir selam gönder Kosta'ya
benden olsun.
de ki:
yolun düşerse gel
heretismus
se filo....
10 haziran 2006
Feride özmat'a sevgilerimle
05.06.2006 - 14:32
Feride*
Adaların birinde uyanacak bir kadın
Gözlüğü kadar kolay bulabilecek mi gülüşünü
Şiirlerini giyip aranacak mı
Kaybolanın ne olduğunu bilemeden
Hoyrat tarafımı atıp koynuna kelimelerin
İnceltecek mi bugün de
Bir rüzgar okşadığında boynunu
Adının geçtiği o uzun şiiri oku
Ve ben tam da son mısrasına* takılı kalmışken
Sen yine de sen olmaktan vazgeçme
* Yılmaz Odabaşı feride
‘herkesin bir feridesi vardır bilmez miyim...
.....sen sen olsan bile feride mahvolmuşum kız’
nergis ünlüçay
06.05.2006 - 19:04
İki yıldır takip ederim Feride Hanım'ın yazdıklarını.
Kendisiyle de yüz yüze tanışma imkanı bulduk bir grup toplantısı vesilesiyle.
Çok muhterem bir Hanımfendi gördüm o gün karşımda.
Yazılarında engin bir kültür birikimi var.Ve kelime hazinesi o kadar genişki; ben Feride Hanmefendi'nin şiirlerine yorum yazmaya çok korkarım.
Çünkü olur da benim yorumum şiirin ahengini bozar endişesi taşırım.
__Kendisini canı gönülden biütün samimiyetimle tebrik ediyorum.Uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum_________
11.09.2005 - 11:16
Deniz kokulu. (şiir esintisi)
Deniz kokulu bir “BÜYÜKADA! ” gecesi (ki, iyi bilirim Büyükada gecelerini) ve yalnızlığın henüz uyku gelmeden düşü döşe vurduğu anlarda, farizalar bir bir renkleri giyinir, hasret çubuklarından halkalı dumanlar tüttürerek., Sonra her bir renk, toz, duman bir arya gelir yüreğin attığı adrese ve hasrete dolunan mübarekeye vasıl olur, gönlünce kafasını koyar yosunları teselli yağmurundan ıslanmış kayaların yumuşak ve serinliğine., Mehil ay’ın gece boyu olan ömrüne endekslidir sanki, sonrasında bir arbede ve ardından bir buluşma olacağı korkusu ile sevincinin heyecanını taşımaktan bigamdır yürek., Rüzgarın uğur fısıltıları, ay ışığı ile ampul şavkından altın suyuna batırılmış görüntüsü veren çınar yaprakları, yıldızların tılsımlı bakışları, tepelerin amuda kalkışları ve uyku modunda ki kara parçası ada ki, “Tükenmiyor gece ve Gönül yorulmuş..! ” dilini alamaz..,
Koyu mütebaki bakışta yerini solgunluğa bıraktıkça, endişe vadisindeki geçiş sel ve yangın korkusu verir. Deniz kokularıyla öylesine haşır neşirdir ki gönül, hasrete varacak uzaklıklara gitme ihtimallerinde bile onunla birlikte güvende olacağını sanarak çöllerde olmayı dahi göze alır. Çiçeklere uzatır ellerini, mimozaya takılır, bendini saran rayiha ile ve yine deniz,n esansı ile ölmekten bahis eder. Anılara vardığında sadece yorgunluk raks eder..,
Kulağa gelen bahusus yazılmış şiir dudaklarında mırıldanırken bir şekle bürünerek canlanır adeta, tam ellerini dokunacakken sözcükler birer kelebekçesine hayat bulur uçmaya başlar kimileri mehtabın diline sürtünür yere düşer yine çiçek ve yine kelebek olur. Bir sevgi sözü terkibidir içi kavuran, dudaklarından ateş atar bir an, ensizliği ve sonsuzluğu haykırıyordur geceye yek başına bakıp ta duran., Üzerine yıkılacak gibidir buhurdanlı konaklar, karanlığı üzerine yorgancasına çekerken aklar, eller ellere özlem duyar ve bakar ki, hazırda olanların hepsi sevgiliye açlar., Suskunluğun hükmü ve hakimiyeti vardır hücrelerin teennisinde..,
Aşk’ı görür bir fidenin süzülen göz yaşının yakamozunda., Ağlamaklı iken gülmenin tadını hisseder dimağında., Bazen acı ne kadar da fiyakalıdır! Denize döner düşünceler dalar kokusuyla ıslanır çıkar hasret havlusu ile kurulanır. Martılara, yunuslara tebessüm eder., Anladığı dilden mukabele göremeyince sitem kar olur, sevgilinin sesini çağrıştıran bir imge arar! Unutulmuşluk sanısına nispet eder kendisini..,
Göz yaşı çanağında ayaz, ve gönül telinde hüzzamı çalan saz ve yüreğinin derinliklerinde vuslata olan niyaz ve bir türlü boynuna sarılıp kalamayan haz! Zamana, kaleme ve kelama olan sorgulayıcı naz! Bütün suçu karanlığa atmak en kolayı olacak, tutulmamış vaatlerin diyeti ve eğer imkan olsaydı gözlerine bakacak olan sırra kadem ela gözlerin niyeti.., Onsuzluk tıpkı sonsuzluk gibi ve yanılgı bir dolunay kuytusunda bin beyitlik şiircesine doyumsuz…
Selam ve sevgilerimle.
Not: Feride Özmat’ın “Deniz kokulu” şiirinden doğaçlama esintidir.
07.09.2005
Mehmet Sani Özel
08.09.2005 - 00:21
Sevgiler şiir dostu,
Yüreğinizdeki güzellikler solmasın,
Kadir Tozlu
27.03.2005 - 17:57
adaları seven denizleri seven her daim iyi yaşasın
saygılarımla
can caner
Toplam 11 mesaj bulundu