duvarlarım gülümsedi bu sabah bana.. kapı kolu sıcaktı açmak için avucuma aldığımda. pencereyi açtim güneş tam karşımda terlemiş üstelik... evin önündeki ağaçlara baktım, yapraklar filiz filiz, gövdesi nisan yüzü... sonra... züleyhamı hiç sormayın cennetten düşmüş mavi boncuk :) mucuk...
bahar işte. tokatını çok sert çrptı kalbime. yanıor hala parmaklarının değdiği yerler...
yarın tıpkı... mürekkep akıtan bir kalemden dökülecek kağıda yüzünde bulutlardan iz biraz çakır keyiflik dünden kalan çeyrek kala vapuruna binecek tam saatinde Üsküdar'da... kimse sormayacak kim olduğunu herkes bilecek...
... içimde bir kaktüs büyüyor ben duvara doğru sarmaşık... tut içinde o özlemi tut elinde elimi ara beni ağladıkça gülerken de ara nedensiz niçinsiz hiç tanışmamış olsan da... ara arada sırada düşünmeden hazırlıksız ve belki de şuursuzca yukarıya çıkılan bir merdivenden usulca inercesine... tüm boşluğu loş bir sıcaklıkla değiştirircesine ve sesini önce kendin duyup cümleni bitirmeden susarcasına arada sırada ara...
Uslanma hiç hep deli kal Büyüme sakın çocuk kal Es deli deli böyle kal Son harmanında sevdanın Tüken toz toz savrula kal Suçüstü bulmalı ölüm Ölürken de sevdalı kal...
ah,yaz güneşi uzaklaşıyor, uzak ormanların ardındaki karanlık gecelere, ah,ben zavallı kız, bahar sevincimi yitirdim, yalnız kaldım. sabahleyin çit gezilerine çıkıp, mayıs gezilerini anacağım. temiz kırlar bana küskün bakıyor, ben orada gençliğimi yitirdim. ah sevgili dostlarım,arkadaşlarım, ilk karlar yağınca, çıkarın yüreğimi beyaz göysümden, ve onu karların içine gömün...
bir kere baktı fincana kadın. yolun var, gidip alacaksın dedi. sustum ve gülümsedim. bir kahve daha içtim, yine baktı; sadece o dedi, sadece o çıkmış... üçüncü kahvemi içtim gece yarısıydı. sana söyleyemedi, çok denedin, bekledin... sonra bir karar aldın, onu bir daha görmeyeceksin dedi kadın.
sustum, sigara yaktım. sonra uyuyamadım. peki, görmeyeceğim...
...çok sular aktı içimin nehirlerinden. en çok baharda eriyen kar suyunu sevdi ellerim. soğuktu ama müjdeydi çiçeklerin özünden.
...çekmedim elimi... her akan şey benimdi çünkü.
...sonra elim çok üşüdü... üstelik yalancı baharmış bu suyun soğukluğu... yanılmışım galiba... dün sabah çektim elimi sudan. canımı yaktı soğuk üstelik bahar hiç değmeyecek...
akşamüstleri... seyri, koparılmış duvar kağıtlarının boşluğunu düşürür içime. günün en hareketli vakti içimde durağan bir tablodur. dondurulmuştur birşeyler ama içten içe eritir kağıtı güneşin maşası. sol omzumdan çekilen güneş yanığını geçirmiştir sırtıma. artık sırt üstü uyuyamam, yüzü koyun düşerim tebeşir yazılarının içine. yüzümde izi çıkar üzerine yattım ağrıların.
akşamüstleri... kışın ansızdır. ikinci kez baktığın yönde güneşi kaçmış bulursun. yetişeceği çok yer vardır daha. çok ülkelerden çekecektir kanatlarını. telaşa lüzum yok der giderken. yaza kadar sabredin. ağır ağır düşeceğim kirpiklerinizden içinize. ateşe su döker gibi sönecek içinizde filizlenmiş birşeyler. güneşin çil çil kederi yüzümüze oturacak güze düştüğümzde.
şimdi seyrine küsmüşlüğüm var. seyrine sırt dönmüşlüğüm...
12 dolarlık gülebildim bu gün. hemencecik öğlen olmuş gülerken, sonrasında hep somurttum. param bu kadarına yetiyordu. şimdi haftasonu geldi çattı, içimde bir gülme birikti ama yarına saklamalıyım. bu gidişle ay sonunu zor görürüm, somurtmak bedava çok şükür.
Ve ben artık seninle yapamıyorum,birtanem Elimde değil,istesemde,istesemde,yapamıyorum Ve seni aramak gelmiyor içimden Eskisi gibi değil Seninle ben,seninile ben ne yazık olamıyorum
İnanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum Sende mi,bende mi,herneyse Her kimdeyse, Neyse bilemiyorum
Ve sana dokunmak gelmiyor içimden Aşk sözlerin batıyor Sarılsanda,yalvarsanda, Seni duyamıyorum
Yeter artık ben seni sevemiyorum,birtanem Bırak beni,anlasana,anlasana, Seni istemiyorum Olur olmaz nedenler,her yerde izlenmeler Böyle şeylerden yoruldum Ne yazık ki,ne yazık ki birtanem, Boğuluyorum
'daha gidecek çok yolumuz var' ..............................................
ıskalamışım bir şeyi. yutkunurken çocukların süt dişlerini yutmuşum. soluklanırken sarı saçları dolmuş çiğerlerime Leylâ'nın. ıskalmışım bir şeyi işte. çıkmamışım bebeğin dişi, sarı da değil saçları Leylâ'nın...
daha gidecek yolum varmış meğer. bitirememişim ıramayı içimde. ...... ben galiba büyüdüm, artık pembe rengini sevmiyorum. uçan balonlara bakamıyorum hayran hayran, pamuk şekeri içimi gıcıklamıyor, kırmızı, parlak elmalar gözümü kamaştırmıyor.
ben şair oldum anne, kızma bana çok sigara içiyorum diye. büyümek böyle birşey işte, durup durup aklına düşüyor denizler, ıslanmaktan korkup sigara yakıyorsun. babam olsaydı ne derdi bilmem, benim şair kızım diye okşarmıydı tütün kokan saçlarımı...
ben büyüdüm, yetmiyormuş gibi birde şair oldum. üzülerek bakma yüzüme anne, başka türlü altından kalkamıyorum yükümün. çocukluğumdan vazgeçtim işte, terkettim canlı renklerin diyarını. şimdi sadece solmuşluklar giyiniyorum.
ben büyüdüm anne, bakma bana hala çocukmuşum gibi.
10.03.2008 - 01:37
duvarlarım gülümsedi bu sabah bana.. kapı kolu sıcaktı açmak için avucuma aldığımda. pencereyi açtim güneş tam karşımda terlemiş üstelik... evin önündeki ağaçlara baktım, yapraklar filiz filiz, gövdesi nisan yüzü... sonra... züleyhamı hiç sormayın cennetten düşmüş mavi boncuk :) mucuk...
bahar işte. tokatını çok sert çrptı kalbime. yanıor hala parmaklarının değdiği yerler...
08.03.2008 - 02:57
ARKASINDA
Gözlerinin arkasında saçların
Saçlarının arkasında
Ay.
Melih Cevdet Anday
27.02.2008 - 23:46
yarın tıpkı...
mürekkep akıtan bir kalemden
dökülecek kağıda
yüzünde bulutlardan iz
biraz çakır
keyiflik
dünden kalan
çeyrek kala vapuruna binecek
tam saatinde Üsküdar'da...
kimse sormayacak kim olduğunu
herkes bilecek...
Cüneyt Gök
21.02.2008 - 14:16
evet ama olsun o kadar....
sen her halinle iyisin :)))
21.02.2008 - 10:45
nedendir bilmiyorum ama nicki çok hoşuma gidiyo :))) ara sıra yazılarınada bakıyorum hoş insan...
saygılar... :)))
20.02.2008 - 13:44
...
içimde bir kaktüs büyüyor
ben duvara doğru
sarmaşık...
tut içinde o özlemi
tut elinde elimi
ara beni
ağladıkça
gülerken de ara
nedensiz
niçinsiz
hiç tanışmamış olsan da...
ara
arada sırada
düşünmeden
hazırlıksız
ve belki de
şuursuzca
yukarıya çıkılan bir merdivenden
usulca inercesine...
tüm boşluğu
loş bir sıcaklıkla
değiştirircesine
ve sesini
önce kendin duyup
cümleni bitirmeden
susarcasına
arada
sırada
ara...
Cüneyt Gök, Benim İçin Bak
19.02.2008 - 01:49
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal...
A.Nesin
19.02.2008 - 01:33
pencereyi kapama
gök dolabilir içeri
sen neyi görebilirsin
ıslak bir bulutun ağışını mı
pencereyi kapama
kuş dolabilir içeri
sen neyi taşıyabilirsin
kırık bir dalın yükünü mü
Pencereyi aç
Soluğun çıksın dışarı
sen büyütmedin mi ciğerinde onu
Kokusu hayatı yıkasın diye
Pencereyi aç
Sesin sarsın dünyayı
Duyulur elbet ta ötelerden
Yürek kendini tanır........
A.Z.Özger
19.02.2008 - 01:15
çok şeker biri :)))
19.02.2008 - 01:14
ah,yaz güneşi uzaklaşıyor,
uzak ormanların ardındaki karanlık gecelere,
ah,ben zavallı kız,
bahar sevincimi yitirdim,
yalnız kaldım.
sabahleyin çit gezilerine çıkıp,
mayıs gezilerini anacağım.
temiz kırlar bana küskün bakıyor,
ben orada gençliğimi yitirdim.
ah sevgili dostlarım,arkadaşlarım,
ilk karlar yağınca,
çıkarın yüreğimi beyaz göysümden,
ve onu karların içine gömün...
Maksim Gorki
04.02.2008 - 10:30
bir kere baktı fincana kadın.
yolun var, gidip alacaksın dedi.
sustum ve gülümsedim.
bir kahve daha içtim,
yine baktı;
sadece o dedi,
sadece o çıkmış...
üçüncü kahvemi içtim
gece yarısıydı.
sana söyleyemedi,
çok denedin, bekledin...
sonra bir karar aldın,
onu bir daha görmeyeceksin dedi kadın.
sustum,
sigara yaktım.
sonra uyuyamadım.
peki,
görmeyeceğim...
d..f..
29.01.2008 - 00:43
kanatmak istiyorum seni
konuştuğun yerlerden...
bir kış gecesi üşüyen kelimelerinden,
geçmişinden kopardığın bir elden,
kökünden söktüğün derin sadakatinden,
ısırıdığın simitten...
kanatmak istiyorum seni,
alnının hayatla çakıştığı yerden.
çürük dişimdenden başıma düşen çığ,
koparmak istiyorum seni,
dumanı solgun şiirden.
kanatmak istiyorum seni
ağladığın asık yüzlerden..
knatmak istiyorum,
en çok da konuştuğun yerden...
d..f...
23.01.2008 - 10:43
...çok sular aktı içimin nehirlerinden. en çok baharda eriyen kar suyunu sevdi ellerim. soğuktu ama müjdeydi çiçeklerin özünden.
...çekmedim elimi... her akan şey benimdi çünkü.
...sonra elim çok üşüdü... üstelik yalancı baharmış bu suyun soğukluğu... yanılmışım galiba... dün sabah çektim elimi sudan.
canımı yaktı soğuk üstelik bahar hiç değmeyecek...
...şimdi ellerim cebimde, ısıtıyorum sessizlikte.
...
17.01.2008 - 18:23
akşamüstleri... seyri, koparılmış duvar kağıtlarının boşluğunu düşürür içime. günün en hareketli vakti içimde durağan bir tablodur. dondurulmuştur birşeyler ama içten içe eritir kağıtı güneşin maşası.
sol omzumdan çekilen güneş yanığını geçirmiştir sırtıma. artık sırt üstü uyuyamam, yüzü koyun düşerim tebeşir yazılarının içine. yüzümde izi çıkar üzerine yattım ağrıların.
akşamüstleri... kışın ansızdır. ikinci kez baktığın yönde güneşi kaçmış bulursun. yetişeceği çok yer vardır daha. çok ülkelerden çekecektir kanatlarını. telaşa lüzum yok der giderken. yaza kadar sabredin. ağır ağır düşeceğim kirpiklerinizden içinize. ateşe su döker gibi sönecek içinizde filizlenmiş birşeyler. güneşin çil çil kederi yüzümüze oturacak güze düştüğümzde.
şimdi seyrine küsmüşlüğüm var. seyrine sırt dönmüşlüğüm...
d..f..
17.01.2008 - 17:40
ah merlot!
bizim mahalleden geçerken görmüşler seni.
gölgesi güzden dökülmüş
bir tarih ağacına sallıyormuşsun.
kadınlar şişman kadehleriyle koşmuş.
yerçekimsiz üzüm koyuyormuşsun.
benim kadehim aynadan merlot!
koyduğunu değil
içemediğimi gösterir.
bu yüzden hınç yapar
dudaklarımla seni emerim.
ah merlot!
üzgün kadınları güldürürken
yakalamışlar seni geceleri.
kırmızı dengim renk değildir,
göğüs uçlarımız polenlenir,
dirseklerimiz gevşemiş yay...
dilim gıdıklanır merlot,
çişim akıllanır.
sen mahalleden geçerken,
perde arkasından izlerim seni.
dudaklarım kıvrımlarında bayılır.
bakma kırmızı kırmızı merlot!
allanır pullanırım koynuna,
kıskanır diğer kadınlar...
ah merlot!
düş dilime dolanmış rüyadan,
düş zehrini göğsümden...
d..f..
10.12.2007 - 16:02
dişlileri arasında bölünüyor,
bilmediğim yerlere dağılıyorum.
yüreğimin ininde puslu rüyalar görüyorum.
birileri sırtımı ısırıyor sol yanımdan,
korkuyla uyanıyorum.
duvara yansıyan tırnaklar görüyorum
gölgesinden üzüm asmalarının.
işgal altında göklerim,
bulutlarım kurşunlanıyor duraksız.
yırtamıyorum karanlığın yün işli gergefini,
ışık geçirmiyor yeleği gecelerimin.
suni yönlere sapıyorum,
ayağıma tırmalıyor umudun pençesi.
takılıp sabahların şehrine
çamur deryasına düşüyorum.
yok beni ayacak bir su,
kum tanelerinde zamanı süslüyorum.
sular çekiliyor iliklerimden,
karanlığımın şavkında kayboluyorum..
d..f.. yolcuya...
07.12.2007 - 18:53
12 dolarlık gülebildim bu gün.
hemencecik öğlen olmuş gülerken,
sonrasında hep somurttum.
param bu kadarına yetiyordu.
şimdi haftasonu geldi çattı,
içimde bir gülme birikti
ama yarına saklamalıyım.
bu gidişle ay sonunu zor görürüm,
somurtmak bedava çok şükür.
d..f..
07.12.2007 - 18:34
Herneyse
Ve ben artık seninle yapamıyorum,birtanem
Elimde değil,istesemde,istesemde,yapamıyorum
Ve seni aramak gelmiyor içimden
Eskisi gibi değil
Seninle ben,seninile ben ne yazık olamıyorum
İnanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
Sende mi,bende mi,herneyse
Her kimdeyse,
Neyse bilemiyorum
Ve sana dokunmak gelmiyor içimden
Aşk sözlerin batıyor
Sarılsanda,yalvarsanda,
Seni duyamıyorum
Yeter artık ben seni sevemiyorum,birtanem
Bırak beni,anlasana,anlasana,
Seni istemiyorum
Olur olmaz nedenler,her yerde izlenmeler
Böyle şeylerden yoruldum
Ne yazık ki,ne yazık ki birtanem,
Boğuluyorum
l. sam - v. sakman
06.12.2007 - 15:07
'daha gidecek çok yolumuz var'
..............................................
ıskalamışım bir şeyi.
yutkunurken
çocukların süt dişlerini yutmuşum.
soluklanırken
sarı saçları dolmuş çiğerlerime Leylâ'nın.
ıskalmışım bir şeyi işte.
çıkmamışım bebeğin dişi,
sarı da değil saçları Leylâ'nın...
06.12.2007 - 14:27
daha gidecek çok yolumuz var
Bir salkım söğüdü altında
Sen bana, ben sana kavuşalım
Bedenimi ruhumu al
Al ki kurtulsun bu can
Benliğimi herşeyimi
Al ki kurtulsun can
Daha gidecek çok yolumuz var güzel yarim
Daha gidecek yolumuz var
Dağlar dağların ardında
Ağlama su yüzlü sevdiceğim
Yüreğimi aşkımı al
Al ki kurtulsun bu can
Ellerimi gözlerimi
Al ki kurtulsun can
Daha gidecek çok yolumuz var güzel yarim
Daha gidecek yolumuz var
L. Sam
05.12.2007 - 17:37
daha gidecek yolum varmış meğer.
bitirememişim ıramayı içimde.
......
ben galiba büyüdüm,
artık pembe rengini sevmiyorum.
uçan balonlara bakamıyorum hayran hayran,
pamuk şekeri içimi gıcıklamıyor,
kırmızı, parlak elmalar gözümü kamaştırmıyor.
ben şair oldum anne,
kızma bana çok sigara içiyorum diye.
büyümek böyle birşey işte,
durup durup aklına düşüyor denizler,
ıslanmaktan korkup sigara yakıyorsun.
babam olsaydı ne derdi bilmem,
benim şair kızım diye
okşarmıydı tütün kokan saçlarımı...
ben büyüdüm,
yetmiyormuş gibi birde şair oldum.
üzülerek bakma yüzüme anne,
başka türlü altından kalkamıyorum yükümün.
çocukluğumdan vazgeçtim işte,
terkettim canlı renklerin diyarını.
şimdi sadece solmuşluklar giyiniyorum.
ben büyüdüm anne,
bakma bana hala çocukmuşum gibi.
d..f.....
04.11.2007 - 13:38
'ağzının orta yerinde açayım
kalabalık bir kârhane... '
bu kadar mı olur :) cidden çok keyifli bi şiir okudum can baba tadında..
ağzına sağlık :) güldürdün beni bugün ya fatmani..
bebeğimmm ben seni sanatla yuurulmuş magazin kültürümle yenerim be! (avrupa yakasından şirin şahika)
07.03.2007 - 15:42
hezeyan
kutsanmış yalanlar
akla düşen karalar
bir varoluş hikayesi için
bu kadar yok olma arzusu yeter
Toplam 23 mesaj bulundu