Fatma Yıldız Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • Mehmet Kutsi
    Mehmet Kutsi

    03.05.2013 - 12:49

    Aşk ve alışkanlık arasında çok ince ve ölümcül bir çizgi vardır. Biz bu çizgiyi nasıl anlayabiliriz; aşık mıyız yoksa alışkanlıklarımız gereği büründüğümüz aşık rolünü devam mı ettiririz kendimiz bile rol yaptığımızı fark etmeden çoğu zaman? Zaten aşk yeryüzündeki en karmaşık en tanımsız duygulardan biriyken birde üzerine onu nasıl anlayacağımız karmaşası yüklenir. Aşk denen o hissiyat bir büyüden farksızdır bence. İnsanoğlu da büyü yapabiliyor sonuç itibariyle. Ama bu büyü öyle kazanda kurbağa bacakları ile fare kaynatmakla olmuyor. Gözlerimiz vücudumuzdaki en sihirli yerdir. Eğer etkileniyorsak karşımızdakinden, büyü kendiliğinden akıp gider gözlerimizden. Hedefini de kağıtlara isimler yazıp onları yakarak belirtmenize gerek yoktur üstelik... Gideceği yeri çok iyi bilir. Düşünmek vardır... Birini düşünürken dudağınızın kenarına kıvrılıp gelen bir tebessüm varsa eğer, eğer dalıyorsa gözleriniz buğulanarak uzaklara, hayalleriniz başlıyorsa eğer onun puslu görüntüsüyle, çoktan aşık olmuşsunuzdur hanımlar beyler, geçmiş ola... Artık esirden farksızsınız demektir. Bu esaret heyecanlıdır, tutkuludur, ateşlidir. Bir kalp krizinin eşiğindeymiş gibi hissetseniz bile asla bitsin istemezsiniz o esaret. Ve başlarsınız aşk ile yaşamaya. Aşkın doğal bir kuyruğu vardır, kayarken Halley kuyruklu yıldızına benzer. Peşiniz sıra uzayıp gelen, milyonlarca minik yıldızdan yapılmış bir patika gibi... Zaten işte orada başlarsınız aşk ile yaşamaya; her şey sihirlidir, her şey muazzam etkileyici. Biraz ilerleyince ise yanıp sönen o minik yıldızlar ışıklarını yitirmeye başlar, yolunuz kararmaya başlamıştır. İşte alışkanlık diye tabir ettiğim eylem tamda burada başlar. O geldiğiniz yol o kadar muhteşemdi ki, bittiğine inandıramıyorsunuz kendinizi, ışıklar hala yanmalı... Oysa gerçek gösteriyor ki, ışıklar söndü! Bu noktadan sonra kendinizi evrenin boşluğunda yürürken bulursunuz. Her adımınız aynı, ama her adımınız sonsuzluk! Geri dönmek imkansız, beklemek ümitsiz... Bırakırsınız kendinizi. Alışkanlık budur işte; kendinizi teslim etmek. Yapmayın. Bittiyse bitmiştir, gittiyse gitmiş. Evrenin kuralıdır bu; geçen şeyleri geri alamazsınız. İzin verin uzaklaşsın. Çünkü buna izin vermezseniz eğer kendiniz olmaktan olanca hızla uzaklaşırsınız. Korkmayın aşkı tekrar bulamamaktan. Sabırla bekleyin bir süre daha, bırakın dinlensin yüreğiniz. Nihayetinde Halley kuyruklu yıldızına benzetmedik mi aşkı, geri dönüp gelecektir tekrar. Bize gereken tek şey; gözlerimizi açık tutup ufuktan gelecek olan aydınlığı beklemek. Anlık yanıp sönen ışıkları es geçmeyin... Sevgiyle...

  • Mehmet Kutsi
    Mehmet Kutsi

    24.03.2013 - 01:38

    Günün birinde birisi, karşınıza geçip ‘Mesafeler aşkı öldürür’ derse buna şiddetle karşı çıkın. Çünkü aşk, dil, din, ırk ve kilometre tanımaz… Ayrı şehirlerde, hatta başka ülkelerde de olsanız bile, ‘ seviyorsanız’ bunun bir engel olmadığını anlarsınız. Bazen aynı anda telefonlara sarılırsınız, bazen de eş zamanlı mesajlar çekersiniz sevdiğinize. Bu özel anlara şaşırırsınız ama inanırsınız. Bunun tek açıklaması seviyorsunuzdur, seviyordur… Her zamankinden daha fazla hasret anlamı yüklenmiş şarkıları Dinlemeye başlarsınız, özlem dolu şiirler okumaya iter sevginiz sizi. Hiç umulmadık anlarda gözleriniz dolabilir, ağlamak istersiniz… Yaşamdaki her güzelliği uzaktaki sevgilinize adamaya b aşlarsınız. Artık yağan yağmur daha farklı hislere götürür sizi. Gördüğünüz gökkuşağının doğu ile batıyı renkleriyle bir birine bağlaması da uzaklardaki sevdanızı hatırlatır usul usul... Bazı zamanlar içinize bir ateş düşer… Sevdiğinizle özlem denizinde yüzerken, ona dokunmak, yüzüne doya doya bakmak istersiniz. İlk uçakla ya da ilk otobüsle karşısına çıkarsınız. Elinizdeki çiçekleri ona verdiğiniz an, onun gözündeki mutluluğu görüp aşkın en kutsal ödülünü alırsınız. Her görüşme yürekleri daha da büyütür ve kocaman harflerle ‘aşk’ı gönül defterinize yazarsınız. Ancak akrep ile yelkovanın yarışı devam eder ve saatlerin her zamankinden daha çabuk tükendiğine şahit olursunuz sevdiğinizin yanında. Dönüş yolculuğunda bir sonraki buluşmanın hayalleri sizi sararken yolların ve dağların sevginize şahit olmasından memnuniyet duyarsınız. İşte uzaklarda aşkı böyle benzer tekrarlarla yaşarsınız, ayrı şehirlerin inadına… Ve biri günün birinde karşınıza geçip size ‘Mesafeler aşkı öldürür’ derse buna şiddetle karşı çıkarsınız! Çünkü aşkın dil, din, ırk ve kilometre tanımadığını herkese en iyi siz anlatırsınız…

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    31.07.2011 - 18:38

    Saygın site arkadaşımız bayan Fatma Yıldız

    * Doğum gününüz kutlu olsun...*

Toplam 3 mesaj bulundu