İnsan ilk bakışta acıyor ama düşündükcede bunların bu savaşı hak ettiklerine inanıyor adamlar önce para için topraklarını yahudilere sattılar sonrada aralıksız 60 yıldır tanka taşla karşılık verilyorlar ne bir gelişme oldu nede başka bişey hep yerlerinde saydılar ne zaman akılları başlarına gelecek bu arapların
aşağıda okuyacağınız yazı HÜSEYİN NİHAL ATSIZ'A AİTTİR
Devlet adamları siyasî konuşmaya mecburdur. Bazı şeyleri saklayıp bazılarını elastikî bir dille ifade ederler. Bundan dolayıdır ki dünya siyasîlerinin Kıbrıs hakkındaki sözlerinden açık sonuç çıkartmak imkansızdır. Fakat hür ülkelerin fertleri böyle kayıtlarla bağlı olmadıkları için biz burada kendi düşüncemizi söylemek istiyoruz.
Kıbrıs konusu Türkiye ile Yunanistan arasında ancak silâh gücü ile çözümlenecek bir meseledir. 'Bağımsız Kıbrıs Devleti' gülünç birşey olduğu gibi, bunun dışında öne sürülen şekiller de kesin sonuçlu değildir. Çünkü:
1- Kıbrıs, Anadolu'nun tabiî bir parçası olan ve kıyılarımıza yakın bulunan, askerî ve siyasî ehemmiyeti çok büyük bir adadır.
2- Uzun süre Türkiye'nin bir parçası olarak kalmıştır. Şu halde orada tarihî miras hakkımız vardır.
3- Fakat bugün nüfusunun beşte dördü Rum'dur.
Demek ki iki tarafın da haklı olduğu yönler vardır. Bir meselede iki taraf da haklı olunca onun tek çözüm yolu 'savaş'tır.
Tarihinde 22 yıldan uzun barış devresi görmemiş bir milletin 52 yıldır savaşmaması ona garip gelmekte, Türk toplumunda görülen bir takım garip hallerin, huzursuzlukların gizli sebebini teşkil etmektedir. 20-22 Temmuzdaki üç günlük savaşın bile millî ruhu şahlandırarak manevî bur huzur sağlaması bundandır.
Batılılar her yeni devletin kuruluşunda bir huzursuzluğun da temelini atmışlardır. Belçika kurulurken yarı nüfusu Flamanlar'dan alınmış ve bugünkü sosyal rahatsızlık doğmuştur. Bu rahatsızlığın yarın kanlı gerilla hareketlerine döneceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Afrika zencilerine bağımsızlık verilirken de aynı prensiple hareket olunmuş, bu devletler etnik topluluklara göre değil, coğrafî sınırlara göre ayarlanmıştır. Bu yanlış ilk yemişlerini vermiştir. Yarın devletler arasında büyük savaşlar olacaktır.
İrlanda'nın bağımsızlığı tanınırken adanın kuzeyindeki bir parça, ahalisi protestan olduğu bahanesiyle İngiltere'ye bağlı bırakılmış, ondan da bugünkü IRA çete savaşları doğmuştur. İngiltere Devleti birkaç bin İrlandalı çeteciyle yıllardır uğraşır, başa çıkamaz ve boyuna kayıplar verir durur.
İngiltere, Kıbrıs'ı terkederken de aynı hatâyı (daha doğrusu kasdı) yapıp uydurma bir Kıbrıs Devleti doğurdu. Netice 100.000 Türk'ün, 400.000 Rum'un hakimiyetine terkedilmesi oldu. Kendisi aynı ırktan olup da aynı adada oturan İrlandalılar'ı mezhep ayrılığı bahanesiyle ikiye ayırdığı halde aynı ırk, aynı dil ve aynı dinden olan Türkler ile Rumlar'ı ayırmayı adanın birliği bozulmasın diye kabullenmedi.
Yanlışlar çabuk patlak verir. Kıbrıs Devleti, devlet olmaktan çıkıp anarşi yuvası, eşkıya yatağı haline geldi.
Büyük Yunanistan davası ardında koşan küçük (her anlamda küçük) Yunan milleti adayı kendisine mal edebilmek için 100.000 Türk'ün tasfiyesi yoluna gitti. Kendi cinayet ve yalan metodlarıyla adayı cehennem haline getirdiler.
Türkiye vaktiyle, bugünkü metanetiyle Kıbrıs'ı isteseydi belki de bu durum doğmazdı. Yahut Kıbrıs'ı almak için millî bir siyaset gütseydi sonuç çoktan alınırdı. Fakat nerde? Türkiye'nin Dışişleri Bakanı olan tarihçi, türkolog, bilgin Prof. Fuad Köprülü 'Bizim için Kıbrıs meselesi diye bir konu yoktur' demek gibi millî - siyasî bir gaflette bulunduktan sonra karşı taraf elbette işi azıtacaktı. Azıttılar. Terör yaptılar. Yüzlerce Türk'ü öldürdüler. Birkaç bininin Kıbrıs'tan kaçmasına sebep oldular.
Biz yol ve köprü yaptık.
Karşımızdaki düşman yalnızca Yunanlı olsa elbette şimdiye kadar çoktan çözümlenirdi. Fakat Yunan hayranlığı ile yetişen batılılar onları her seferde korumasını bildi. İlk çıkarma teşebbüsümüze Amerikalılar engel oldu. Bu sefer Amerika'nın rolünü İngiltere yapmaktadır. Bütün Kıbrıs'ı alsak bile oradaki İngiliz üslerine dokunmayacağımız muhakkak olduğu halde Fantom uçakları, komandolar, Gurka taburu ve bir kruvazör getirerek yaptığı hazırlık hiç şüphe yok ki bize karşıdır. Bize karşıdır ama artık ihtiyarlamış olan İngiltere'nin savaş cesareti ve kabiliyeti kalmamıştır. Belki ürkütürüm diye gösteriş yapmaktadır.
İngilizler sanıldığı gibi usta siyasî ve uzak görüşlü millet değildir. Öyle olsaydı, İkinci Cihan Savaşı'ndan sözde muzaffer çıktıkları halde, üstünde güneş batmayan imparatorluklarını kendi elleriyle, üstünde sisten güneş görünmeyen küçük bir ülke haline getirmezlerdi.
Zavallı Gurkalar'ı ne diye getiriyorlar? Kendi askerlerinin hiçbir işe yaramayacağını bildikleri için... İkinci Cihan Savaşı'nda Tobruk'ta 10.000 İngiliz'in tüfek patlatmadan Almanlara, Singapur'daki 60.000 İngiliz'in yine tüfek patlatmadan Japonlar'a teslim olduğunu unutmadıkları için... Güvendikleri tek şey hava ve deniz üstünlükleri, Yunanlılar'la birlikte bize karşı sağlayacakları sayı üstünlüğüdür.
İngilizler, Yunanlılar'la birleşerek bize karşı savaşmak cesaretini gösterirlerse ne olur? Sınırdaş olmadığımız için İngilizler'e birşey yapamayız. O zaman bunun ceremesini Yunanistan ve Yunanistan'ın yardımına gelecek İngiliz birlikleri çeker.
Batı Trakya'dan yürüyecek Türk ordusu karşısında kırılacak yeni maraton rekorlarını da o zaman tarih tesbit eder.
Zamanın en büyük devlet adamlarından birisi ülküsüne inanmış idealist çalışkan birisi fakat bazı konularda Kıt Görüşlü, Ön yargılı yaklaşımları olan birisi
kadınların erkekleri kullanmaları sonuçu meydana gelen bir erkek türü
hiç bir erkek kılıbık değildir, onları kılıbık yapan kadınların şeytani tavrıymışş! ! ! ! !
insanlar zamanı doğrusal (lineer) biçimde algılıyorsunuz. Zaman aslında doğrusal değildir.Bilmelisiniz ki zaman, uzay gibi eğrilebilir-katlanabilir-genişleyebilir, daraltılabilir bir yapıdır.Zaman çok esnek ve çok boyutlu olan plastiksi bir akımdır(eğer onu doğrusal bir akış gibi görürsek) . Ve zaman üstüste bindirilip katlanabilir bir yapıdır. Bir zaman noktası bir frekans yapısında olup başka zaman frekanslarıyla senkonize biçimde örtüştürülüp çakıştırılabilir.Bir bakıma zaman, toplumumuzun onu ölçtüğü gibi doğrusal biçimden çok daha farklı ve karmaşık olan bir şeydir.
DİYOLARRRRR! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
filistin
21.07.2006 - 11:17İnsan ilk bakışta acıyor ama düşündükcede bunların bu savaşı hak ettiklerine inanıyor adamlar önce para için topraklarını yahudilere sattılar sonrada aralıksız 60 yıldır tanka taşla karşılık verilyorlar ne bir gelişme oldu nede başka bişey hep yerlerinde saydılar ne zaman akılları başlarına gelecek bu arapların
kıbrıs meselesi
21.07.2006 - 11:08aşağıda okuyacağınız yazı HÜSEYİN NİHAL ATSIZ'A AİTTİR
Devlet adamları siyasî konuşmaya mecburdur. Bazı şeyleri saklayıp bazılarını elastikî bir dille ifade ederler. Bundan dolayıdır ki dünya siyasîlerinin Kıbrıs hakkındaki sözlerinden açık sonuç çıkartmak imkansızdır. Fakat hür ülkelerin fertleri böyle kayıtlarla bağlı olmadıkları için biz burada kendi düşüncemizi söylemek istiyoruz.
Kıbrıs konusu Türkiye ile Yunanistan arasında ancak silâh gücü ile çözümlenecek bir meseledir. 'Bağımsız Kıbrıs Devleti' gülünç birşey olduğu gibi, bunun dışında öne sürülen şekiller de kesin sonuçlu değildir. Çünkü:
1- Kıbrıs, Anadolu'nun tabiî bir parçası olan ve kıyılarımıza yakın bulunan, askerî ve siyasî ehemmiyeti çok büyük bir adadır.
2- Uzun süre Türkiye'nin bir parçası olarak kalmıştır. Şu halde orada tarihî miras hakkımız vardır.
3- Fakat bugün nüfusunun beşte dördü Rum'dur.
Demek ki iki tarafın da haklı olduğu yönler vardır. Bir meselede iki taraf da haklı olunca onun tek çözüm yolu 'savaş'tır.
Tarihinde 22 yıldan uzun barış devresi görmemiş bir milletin 52 yıldır savaşmaması ona garip gelmekte, Türk toplumunda görülen bir takım garip hallerin, huzursuzlukların gizli sebebini teşkil etmektedir. 20-22 Temmuzdaki üç günlük savaşın bile millî ruhu şahlandırarak manevî bur huzur sağlaması bundandır.
Batılılar her yeni devletin kuruluşunda bir huzursuzluğun da temelini atmışlardır. Belçika kurulurken yarı nüfusu Flamanlar'dan alınmış ve bugünkü sosyal rahatsızlık doğmuştur. Bu rahatsızlığın yarın kanlı gerilla hareketlerine döneceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Afrika zencilerine bağımsızlık verilirken de aynı prensiple hareket olunmuş, bu devletler etnik topluluklara göre değil, coğrafî sınırlara göre ayarlanmıştır. Bu yanlış ilk yemişlerini vermiştir. Yarın devletler arasında büyük savaşlar olacaktır.
İrlanda'nın bağımsızlığı tanınırken adanın kuzeyindeki bir parça, ahalisi protestan olduğu bahanesiyle İngiltere'ye bağlı bırakılmış, ondan da bugünkü IRA çete savaşları doğmuştur. İngiltere Devleti birkaç bin İrlandalı çeteciyle yıllardır uğraşır, başa çıkamaz ve boyuna kayıplar verir durur.
İngiltere, Kıbrıs'ı terkederken de aynı hatâyı (daha doğrusu kasdı) yapıp uydurma bir Kıbrıs Devleti doğurdu. Netice 100.000 Türk'ün, 400.000 Rum'un hakimiyetine terkedilmesi oldu. Kendisi aynı ırktan olup da aynı adada oturan İrlandalılar'ı mezhep ayrılığı bahanesiyle ikiye ayırdığı halde aynı ırk, aynı dil ve aynı dinden olan Türkler ile Rumlar'ı ayırmayı adanın birliği bozulmasın diye kabullenmedi.
Yanlışlar çabuk patlak verir. Kıbrıs Devleti, devlet olmaktan çıkıp anarşi yuvası, eşkıya yatağı haline geldi.
Büyük Yunanistan davası ardında koşan küçük (her anlamda küçük) Yunan milleti adayı kendisine mal edebilmek için 100.000 Türk'ün tasfiyesi yoluna gitti. Kendi cinayet ve yalan metodlarıyla adayı cehennem haline getirdiler.
Türkiye vaktiyle, bugünkü metanetiyle Kıbrıs'ı isteseydi belki de bu durum doğmazdı. Yahut Kıbrıs'ı almak için millî bir siyaset gütseydi sonuç çoktan alınırdı. Fakat nerde? Türkiye'nin Dışişleri Bakanı olan tarihçi, türkolog, bilgin Prof. Fuad Köprülü 'Bizim için Kıbrıs meselesi diye bir konu yoktur' demek gibi millî - siyasî bir gaflette bulunduktan sonra karşı taraf elbette işi azıtacaktı. Azıttılar. Terör yaptılar. Yüzlerce Türk'ü öldürdüler. Birkaç bininin Kıbrıs'tan kaçmasına sebep oldular.
Biz yol ve köprü yaptık.
Karşımızdaki düşman yalnızca Yunanlı olsa elbette şimdiye kadar çoktan çözümlenirdi. Fakat Yunan hayranlığı ile yetişen batılılar onları her seferde korumasını bildi. İlk çıkarma teşebbüsümüze Amerikalılar engel oldu. Bu sefer Amerika'nın rolünü İngiltere yapmaktadır. Bütün Kıbrıs'ı alsak bile oradaki İngiliz üslerine dokunmayacağımız muhakkak olduğu halde Fantom uçakları, komandolar, Gurka taburu ve bir kruvazör getirerek yaptığı hazırlık hiç şüphe yok ki bize karşıdır. Bize karşıdır ama artık ihtiyarlamış olan İngiltere'nin savaş cesareti ve kabiliyeti kalmamıştır. Belki ürkütürüm diye gösteriş yapmaktadır.
İngilizler sanıldığı gibi usta siyasî ve uzak görüşlü millet değildir. Öyle olsaydı, İkinci Cihan Savaşı'ndan sözde muzaffer çıktıkları halde, üstünde güneş batmayan imparatorluklarını kendi elleriyle, üstünde sisten güneş görünmeyen küçük bir ülke haline getirmezlerdi.
Zavallı Gurkalar'ı ne diye getiriyorlar? Kendi askerlerinin hiçbir işe yaramayacağını bildikleri için... İkinci Cihan Savaşı'nda Tobruk'ta 10.000 İngiliz'in tüfek patlatmadan Almanlara, Singapur'daki 60.000 İngiliz'in yine tüfek patlatmadan Japonlar'a teslim olduğunu unutmadıkları için... Güvendikleri tek şey hava ve deniz üstünlükleri, Yunanlılar'la birlikte bize karşı sağlayacakları sayı üstünlüğüdür.
İngilizler, Yunanlılar'la birleşerek bize karşı savaşmak cesaretini gösterirlerse ne olur? Sınırdaş olmadığımız için İngilizler'e birşey yapamayız. O zaman bunun ceremesini Yunanistan ve Yunanistan'ın yardımına gelecek İngiliz birlikleri çeker.
Batı Trakya'dan yürüyecek Türk ordusu karşısında kırılacak yeni maraton rekorlarını da o zaman tarih tesbit eder.
Ötüken, 15 Ağustos 1974, Sayı: 9
adolf hitler
19.07.2006 - 14:57Zamanın en büyük devlet adamlarından birisi ülküsüne inanmış idealist çalışkan birisi fakat bazı konularda Kıt Görüşlü, Ön yargılı yaklaşımları olan birisi
pir sultan abdal
16.07.2006 - 17:32Halkın belli bir kesiminin ozanıyım diyen Osmanlıya ihanet eden iran yararına çalışan bir hain
Tek yaptığı iş ise halk arasında Fesat çıkarmak ve halkı devletine karşı kışkırtmak
Onun başını kesen Hızır Paşaya Çok şey borçluyuz
papatya falı
16.07.2006 - 17:24Seviyor Çıkana kadar katletmediğim papatya kalmazdı:p
emule
16.07.2006 - 17:12emule güzelde çok yavaş bide indirdiiğin zaman pc ye çok virüs iniyor?
Karapapak
15.07.2006 - 20:56türklerin en sevdiğim kolu çünkü bende bir karapapağım :)))))
polat alemdar
14.07.2006 - 21:52Polat karakteri bence çok abartılı yarı rambo yarı 007 bond
deccal
12.07.2006 - 08:56İçimizde İki yüzlülük yapanlar birer deccal
dj akman
12.07.2006 - 08:49Son dönemlerde kendini kanıtlamış tek insan mükemmel bir yetenek müthiş bişey gerçektende onun gibi birisi zor bulunur hayran olmamak elde değil
saç
05.11.2005 - 23:25Nedense kızlar,ilk saçları okşuyorlar anlayamadım gitti.bilen varsa açıklasın diyecem ama umuma olduğu için hemen yayından kaldırırlarr :))
kadın
04.11.2005 - 03:32şarışın Kadınlar allahın yaratmış olduğu en güzel varlıktır
sevgi
04.11.2005 - 03:28dünyada değişmeyen tek his olsa gerek
sahte
04.11.2005 - 03:24geçenlerde sarışın bir kızla tanıştım meğerse sahteymiş zilli
şarışın bulamadım gittiiiiiiii:(((((((
sahte
04.11.2005 - 03:21tıpkısının aynısı :))))
bahane
04.11.2005 - 03:14en güzel bahaneler kızların bahaneleridir
öylesine saçmalarki kıyamazsın :)))
an
04.11.2005 - 03:13iki hareket arasındaki zaman
oral seks
04.11.2005 - 02:23bazı kadınların hoşuna gidiyormuş oral seks yapmak farklı bir fantazi oluyormuş
kılıbık
04.11.2005 - 02:18kadınların erkekleri kullanmaları sonuçu meydana gelen bir erkek türü
hiç bir erkek kılıbık değildir, onları kılıbık yapan kadınların şeytani tavrıymışş! ! ! ! !
kahpe
04.11.2005 - 01:57Hiçbir kız kahpe değildir onu kahpe yapan çevresindekilerdir
mastürbasyon
04.11.2005 - 01:44Gençliğimizi MASTÜRBASYON yapmak zorunda bırakanlar utansınnnn :)))))))))))))))))))
zaman
31.10.2005 - 09:58insanlar zamanı doğrusal (lineer) biçimde algılıyorsunuz. Zaman aslında doğrusal değildir.Bilmelisiniz ki zaman, uzay gibi eğrilebilir-katlanabilir-genişleyebilir, daraltılabilir bir yapıdır.Zaman çok esnek ve çok boyutlu olan plastiksi bir akımdır(eğer onu doğrusal bir akış gibi görürsek) . Ve zaman üstüste bindirilip katlanabilir bir yapıdır. Bir zaman noktası bir frekans yapısında olup başka zaman frekanslarıyla senkonize biçimde örtüştürülüp çakıştırılabilir.Bir bakıma zaman, toplumumuzun onu ölçtüğü gibi doğrusal biçimden çok daha farklı ve karmaşık olan bir şeydir.
DİYOLARRRRR! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
kahraman
31.10.2005 - 09:55vatan için şehit düşmüş adı sanı olmayan
adsız kahramanlarımız
bozkurt
27.10.2005 - 13:40Ata olarak Bozkurt
Rehber olarak Bozkurt
Kurtarıcı olarak Bozkurt
Toplam 95 mesaj bulundu