Yavuz Girgin Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

önce cismini tanımlar ismi
doğmadan evvel annesinden
sıfatı isminden yansıyan
..

masalmış gibi gerçeklik payı düşünülebilir

renk rengini nasıl susturur
ya da nasıl kusturur
rengi beyazsa

bakın tuvale hiç dokunmuş mu fırça

sustukça kusuyor
kustukça susuyor

boş boşluğunda da boş değil
...

saygılar şiirce

parantez ironisi

hangisi acaba baskın gelen?

gayet güzel

yatsıya kadar yani :)

saygılar

acıların bakirsizliğinden akşamlar da rahatsız
sefasına iyi gelmiyor düydukları gördükleri artık

akşam sefası

saygılar

kıskançlar nöbetteyken eskilerin maşrapasından içseydi suyu da kıskanabilir miydi? :)

güzeldi

saygılar

Sensizlik bu kadar zor olmasa
Belki yaşam çorbasına ekmeğimi banardım
...
bu finalleri sayfanın geneline ince ince yayın
diyebilirdim

saygılar

iyi insanın giydiği elbise de ondan memnundur ya
kötünün bastığı toprak bile na mümkün memnun olmaya
..
bilirim cantekin oturta oturta yazar
saygılar

fener kulesinde çalışan biri
sevgilisinden ayrılan biri
öz vatanından ayrı düşen biri
tanıdığımız biri evet şu biri
...
...

uzayacak elbette bu biri,
konu yalnızlığa dokununca

okunmamış bir kitabın rafta tozlanmış halini düşündüm de şimdi;

sustum...

şiiriniz beğeni ile okunmuştur
...

baş gözü değildir ki zaten asıl görmesi gereken!
buradan gönül gözü nedir'e gelinir!
hatta gönül nedir'e de gelinir!
...
delice güzelce ve akıllıca!

söyle kaptanın çöllere de uğrasın
çöl nedir kaplandığımız
denizine dalmadan bilemez miyiz
oysa ki yeryüzünün en nudisti çöller
kaptanın ah bir susuz kalsa
...

kandırılmasaydı taşları kuşların
kışın baharı plaklardan dinleyemeyecektik
hem ebabiller taşları baharlar gelsin diye atmadı mı?

ipleri de kaçır
kaçtığın iyi aile evlerinden
iyi aile bireyleri kalmayacak yoksa

hep mavinin kirletilmesini deme
mavinin kirletmesini de de

yürekte sözcüklerin yağı erimez mi ?

uzun kısaya yenik düşecek bir gün
ıslak kuruya bir an

yan

direncine bağladım
yoksa sen de dayanamazdın
şiirin şiirine

aşkın ilki
enfes de
de
tahliye kanalında tıkanıp kaldı sonu
..
aşk ihtiyaçtan sayılmaz

dünyanın yeryüzü'sü
insanın yeryüzü'sü
bir de kişi kişi kişilerin yeryüzü'sü
bu yüzden işte hep bu yüzden
...?!

turkuaza hangi baştan ulaşılır
o başa hangi boyundan ulaşılır
o boyna hangi taştan ulaşılır
o taşa hangi dağdan ulaşılır
o dağa hangi kuştan ulaşılır
o kuşa hangi kanattan ulaşılır
o kanata yalnızca o kanatırsa…
kıvılcımım!
..
güzelliklerin düşürüldüğü haller aşkına
soframızdaki heyelan ze ...

dil ile hâl bu kadar iç içe geçmişken geçmişle geleceğin arasından çıkan gün,kılıcını vurur da vurur. dünyanın perdesi her an göz önünde debdebesi kulak dibinde.vuran zaman kimleri vura vura alıp götürür? o perde ile debdebe arasında düşünmek kolay mı?...

mesele bu ya
bir ayağın burada
diğeri öbür tarafta
ikisini de iki tarafta buluşturup yürütebilmek

Poetika


Nasıl mı bir şiir,
Yeryüzünü yürüyen burgaçlar gibi
İki omuzları ortasında üryan bir şiir
Merdivenden çıkan
bir şiir
Merdivenden inen
bir şiir
Merdivensiz bir şiir, merdivenden
...

belki bu basma kalıplıktan kurtulma çabasıdır
belki de aynı tarife giden farklı tarifelerdendir
?!

değilse şiirine neden defter arasın ki?

yoksa;
‘’unuturum diye dillerini depreştirme.biz onu senin sadrına yazıyoruz, unutmazsın’’
diye bir ayet okumadı mı ?
…
öyleyse;
denizde benzin ...

bir yönüyle böyle de görülebilir :
‘’seçimi ölüme bırakılan özgürlük’’.
yani,
’’tekte ifna olma ile bulunan!’’
ha işte!
bu hâl ilmi hâl !!!..

ilme’l-yakîn
ayne’l-yakîn
hakka’l-yakîn
mutmainlik bu basamaklarda..
sadece ilme’l –yakîn ile yetinilirse bilmek mümkün değil. çünkü sadece ...