Ömrüm ömrüne emanet demiştin bana.Ve giderken yarım kalan ömrünü bırakmıştın hayatıma.Nasıl geçti günler? Yıllar nasıl aktı sensizliğe hiç bilmiyorum.Günüm unuttu aydınlık kavramını, gecemin yıldızları gittiğin yerlere kaydı.Ve seninle gelen ilkbahar ...
28.09.2015 - 20:24
Şaire arkadaşımız Bayan Eylül Hayat
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
28.09.2015 - 11:09
Doğum günün kutlu olsun. Sağlıklı sıhhatli başarılı ve mutlu uzun ömürler. Selamlar, sevgiler.
26.08.2015 - 15:38
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol…
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş;
Yüreğim sana armağan… Sarılmış ateşle su birbirlerine
sıkıca, kopmamacasına…
ateş ve su
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış.
Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı…
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su…
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları…
Aramış suyu diyarlar boyu,
günler boyu, geceler boyu
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu
Bakmış o duru gözlerine suyun,
biraz kırgın, biraz hırçın.
Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu.
Ama gitmenin yitirmek olmadığını….
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki:
Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş..
Ateşin yüreğini sadece su,
Suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş…
25.08.2015 - 13:07
Hayatımda yer alan insanların hiç birini kaybetmedim..Sadece zamanı geldiğinde Vazgeçmesini bildim...
01.08.2015 - 10:05
Günler hep aynı birbirinden farkı yok akıp gidiyor. Dönüp bakıyorsun geriye yaşanmamış ne çok şey birikmiş ardında ve sen öylece bakıp kalıyorsun yaşayamadıklarına..
Seni Seviyorum bu iki kelime çok güçlü ve bir o kadarda anlamlı..Kim bilir yaşamımızda kaç kere duyduk yada söyleyebildik.? Söylediklerimiz kıymetini bilemeyip bu kelimelerin yükü altında ezilmiştir. Kolay değil o iki kelimeyi taşıyabilmek.! Anlamını yitirdiğinde zaten iş işten geçmiştir. Yürek küsmüştür sevgiliye ve dudaklar mühürlenmiştir o iki kelimeye.. Korkarsın yeniden sevmekten seni seviyorum demekten..Aynı hataya düşüp pişman olmak istemez uzak durur sınır koyarsın sevdaya yada sevdalara.. Mavi gecelere sığınır yıldızlarla rüzgarla dost olursun. Kulağına çalınan en güzel şarkılar eşlik eder yalnızlığına ve sen yarımsın tam olamazsın asla. Hatta şarkılarda yarım kalır dilinde yüreğinde, çünkü zaten sevdan yarım kalmış şarkılar tam olsa ne yazar.? Eylül akşamları rüzgar okşar saçlarını,yağmur damlaları düşer yalnız avuçlarına... Her aşkın sonu şiirdir...
Sevda biter susar yürek kadın gider şiir olur, adam gider şiir olur. Kısacası her sevdanın sonu yeni bir şiirin başlangıcıdır...!
EYLÜL...
30.07.2015 - 09:48
Sözlerin selamlaştığı kadardık
Onlar da kırılır dökülürdü utangaçlığından./
25.07.2015 - 17:50
Her gece sinende uyuyup her sabah sana uyanmalıyım aşık olarak
Hiç bitmeyecek bir sevgi olmalı yüreğimde
Gidecek kaygısı olmadan yaşamalıyım seni
Yaşanmış her şeye bir çizgi çekip seninle başlamalı kalan hayat
Her gün yeniden aşık olarak bakmalıyım gözlerine
Bitmeyecek sonsuz sevda olmalı iki yürekde
Bir elmanın iki yarısı misali
EYLÜL
24.07.2015 - 18:46
'Bir insan; Mesafelere aldırmadan sizi kelimeleriyle mutlu edebiliyorsa.. O'nu bırakmayın..'
'Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin Her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki İstesen de silemezsin.'
13.07.2015 - 14:53
Değerli Dost;
Kadir Gecenizi ve ardından gelecek olan Ramazan Bayramınızı kutluyor, bu kutsal günlerin size, ailenize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve saadetler getirmesini diliyorum..
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
26.06.2015 - 16:18
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa...
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa...
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa...
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak!
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil...
Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil..
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa..
Kaşık kaşık çikolata yiyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa..
Saatlere bakmadan yaşa...
Beklemeden yaşa...
Yorulmadan yaşa...
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır...
Senin de bir hayalin olsun...
Öyle yaşa işte!
Boynu bükük soru işaretlerini boş ver.. Dik ünlemlerin var...
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana...
Allah'ın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme...
Yani diyorum ki;
Yaşa da.....
Nasıl yaşarsan yaşa! '
10.06.2015 - 10:56
Adın dilimde,yüreğimde AŞK iken,kim bilir? Kimlerin dilinde yüreğinde suskunluksun.
EYLÜL
09.06.2015 - 17:57
Geçmişle yıpranmış sözler zamanla yerini sessizliğe bırakır..Bu günü yaşarken daha sakin daha dingin seversin incitmeden karşılık beklemeden..Tutku,heyecan yerini naifliğe teslim ederken, geçmişi sorgulamayı bırakıp anı yaşamaya çalışırsın elinde avucunda olduğu kadarıyla...
EYLÜL
01.06.2015 - 12:40
'Eylül Hayat', Saygıdeğer Hanımefendi;
Son iki şiirimi ziyaretinizden onur ve mutluluk duydum..
Size şükranlarımı sunuyorum, Efendim...
Kandilinizi buradan da tebrik ediyor, saygıyla selamlıyorum değerli şahsınızı...
29.05.2015 - 15:33
Sessizlikle başlayan bir hikaye bu.
Ne yazılmalı ki silinip gitmesin, ne söylenmeli ki unutulup bitmesin. Sessizlikle başlayan bir hikaye bu. Eğer başladığı gibi bitecekse sonu, Yaşanan her ne varsa sil, gitsin. Hayallerde gerçek gibi yaşarken seni, Umutlarda bitti bir zaman, sevgiler de. Seni seviyorum çünkü ne zaman şiir okusam, mısralarından sen akıyorsun, Gözlerimden yaşlar süzülüp resmine damlıyor, sessizlik sararıyor içimde, susuyorum. Ne yazılmalı ki silinip gitmesin, ne söylenmeli ki unutulup bitmesin. Sessizlikle başlayan bir hikaye bu. Eğer başladığı gibi bitecekse sonu, Yaşanan her ne varsa sil, gitsin. Hayallerde gerçek gibi yaşarken seni, Umutlarda bitti bir zaman, sevgiler de. Seni seviyorum çünkü ne zaman şiir okusam, mısralarından sen akıyorsun, Gözlerimden yaşlar süzülüp resmine damlıyor, sessizlik sararıyor içimde, susuyorum. Tam buldum dediğin anda kaybetmek nedir bilir misin? Atılmışlığı hissettiğin oldu mu? Hayaliyle yaşamayı ezberledin mi? Delicesine sevdiğin ama onun seni sevmediğini öğrendiğin o anı hiç yaşadın mı? Onun eksik yanlarını bile sevebildin mi? Terkedilişe ilk defa görüyormuş gibi baktın mı? Elvedasız ayrılıklar acıttı mı içini? Göz kapaklarına inat, uyumadığın oldu mu gecelerde? Sadece mum ışığının aydınlattığı odanda onu saatlerce düşündüğün oldu mu? Ellerin onsuz kaldığında üşüdün mü? Duyuyorum susuyorsun, yine susuyorsun, tıpkı o zamanki gibi söylemiyorsun. Seni seviyorum çünkü her gün biraz daha tükenirken her şey, benliğim sessizce inliyor ben susuyorum.Bir an elinden tutuyorum, biran sonra belkide tamamen elimden kayıp gitmiş oluyorsun, anlayamıyorum.Yine sensiz kalıyor kollarım, yine ıslanıyor gözlerim. Yaşamam için tek nedenimdin sen. Fakat binlerce sebep vardı seni sevmem için. Seni seviyorum çünkü yaşanacak bütün imkansızlarda sen varsın. Bir yerlerim acıyor durmaksızın. Sessizliğin çok şey söylese de bazen Susmanda incitir beni. Bilirim, belki de en iyi ben bilirim ki, susmasını bilmek, bildiğini söylemekten daha zor. Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik, bizi birbirimizden ayırdı bile. Yenildik dostluğumuza, zamana, yalnızlığa, yenildik işte! Sinsice sardı sessizlik, böyle birdenbire, ansızın ve ben hala unutmam gerektiğini söyleyenlere inanmıyorum. Hissettiklerimi söylemektense dost kalmayı, seni sensiz yaşamaktansa susmayı tercih ederim. Senin beni sevme fikri bile beni mutlu edebilecek kadar güzel ve asil! Seni seviyorum çünkü sen benim siyah beyaz dünyamı renklendiren o çok az şeyden birisin. Sensiz her andan korktum, korkuyorum. Alıp gitme ellerini, alıp gitme gülüşlerimi, götürme düşlerimi. Sen benden gittin gideli öyle bıktım ki sensiz kendimden. Seni seviyorum çünkü hala bir şeyler var vazgeçemediğim. Ben herkes için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti. Fakat şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor. Bu yıllarca sürecek ve de hiç dinmeyecekmiş gibi düşünürken görüyorum ki anlamını yitiren bir şeyler var aramızda. Seni seviyorum çünkü tam her şeyden vazgeçmiştim ki, karanlığımın perdesini Yırttı ellerin. Ama yine direndik sessizliğe, hala konuşulmadan kalan öyle Çok şey varki! “Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor” Nasıl söyleyeceğini sende bilmiyorsun besbelli…Susman gerekiyor diye Susuyorsun belkide, dostluğumuz için… Kalbim sendeyken her adımda, aklım sendeyken her dakika, unutmadım, Unutamadım işte!
12.05.2015 - 16:16
Aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum...
11.05.2015 - 15:25
ana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi…
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte…
Güldüğün zaman yukarıya bakardın;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı…
Ne güzeldiler sen bilmiyordun…
BEN SENİ SEVİYORDUM…
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk…
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller…
Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun…
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamlarıDerken bir gün uzaktan gördüm seni…
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zamanki gibi…
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi…
11.02.2015 - 16:54
Adamlık, bir kadını bir ömür sevmekten geçer. Kadınlık da kendini bir ömür sevecek adamın değerini bilmektir. Kimin için yaratıldığını bilmiyorsun elbette ama bu hikâyenin başrolü sensin. Aşkı senin, acısı senin. Kimse içinde kopan fırtınaları anlamaz, anlamak zorunda da değil zaten. İnsanlar hep konuşur çünkü hayat senin, tasası onlarındır.
Her şeye rağmen bilmediğim bir hikâyenin başrolünü oynuyorum. Sonu nereye gider belli değil, seveceğim kaç şarkı kaldı bilmiyorum. Herkes gibi, her şeyden habersiz yaşıyorum. Ne zaman karşıma çıkarsın, hangi şarkıda ilk dansımızı ederiz hiçbir fikrim yok. Ayrıntılara takılmaya gerek yok belki de... Hikâyeme katıldığın gün sarılır konuşuruz bunları
29.12.2014 - 17:13
Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil… Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler.
'Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin' diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan… O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan.
Kör değildim, sadece güvenmiştim!
Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor.
29.12.2014 - 16:36
yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyor, 2015 yılının size ve sevdiklerinize mutluluklar getirmesini diliyorum...
29.12.2014 - 11:15
AKLINI KULLAN
iyice tanımadan hiçbir insana bağlanma.
Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma, acı çeken sen olursun.
iyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düsün.
Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konusma.
Güvenmediğin biriyle asla flört etme.
Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme.
insanlara doğru değer ver, haketmeyenleri sil.
Asla dönüp de arkana bakma.
Sır tutmasını bil.
Dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. Onları asla sevgilin için satma.
Hakettiğin sevgiyi alamadın mı? kendini üzme, sorun sen değilsin.
Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.
Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
Eğer verdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
Dostun olacak insanları bazı kriterlere göre belirle.
Kendini öven insanlardan kaç.
Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma
29.12.2014 - 11:09
merhaba;
iyi günler,saygı ve sevgiler...
25.12.2014 - 16:51
Yine Soluyor içimde Bütün Çiçekler
Başka Bir Baharda Gülümserler
Yorgun Kalbim, Yorgun Hayallerim
Direniyorlar Bana Hala Yenilmedim
Hep Bir Ümit Yüreğimde Hep Aynı Cesaret
İçimden Bir Ses Der Sabret Sabret
Onca Düşün Arasında
Yıllar Ardından Geriye Bana Kalan
Yine Hüsran Her Daim Feryat Figan Kalbim
Zehir Olur Başka Hayallere Kalmaz Ki Mecalim
Hüsran Feryat Figan Kalbim
Yenilmedim O Zalim Görmüyor Ki Yarabbim
Yine Hüsran Her Daim Feryat Figan Kalbim
Zehir Olur Başka Hayallere Kalmaz Ki Mecalim
Hüsran Feryat Figan Kalbim
Yenilmedim O Zalim Görünmüyor Ki Yarabbim
11.11.2014 - 11:31
Gözlerinden bir yudum nefes alıp alıp sana yazıyorum yine. Yürek mürekkebiyle yazılmış onca karalamaya inat seni yaşıyorum satırlarımda. Sen ve ben. İki ayrı kentin sabahında aynı güneşle uyanan iki sevdalı. İmkansızlığın içinde, yokluğun acı nefesinde ' aşkı ' soluyan iki yürek. Boşver tatlım Suyla ateşin, geceyle güneşin birbirlerini sevmesi gibi imkansız olsa da aldırma. Yağmuru dilenen kuru toprak gibi her sabah nefesini soluyorum ben. Güneşi bekleyen kuru yaprak gibi akşam kızıllığında seni bekliyorum. Biliyorum hiçbir zaman kapımı çalmayacak ellerin, hiçbir zaman ellerini tuttuğumda avuç içlerin terlemeyecek. Bırak bu dünya bize hasret borcu olsun. Hasretlikler hep demir parmaklıkların ardında kalsın. Kavuşmasın sırtlarımız birbirlerine. Değmesin dudaklarımız dudaklarımıza. Sevgi bu değil mi? Yokluğunda bile sevmeyi bilmek. Aşkı yücelten bu değil midir ki? . Bak şehrime yağmur yüklü bulutlar konuk olduğunda ben seni ararım her damlasında. Saçlarımı ıslatan bir yağmur damlası kadar berraktır sevgin.. Musluğu açıp avuç içlerime akan suyu delice içmek. Çünkü içtiğim sendin. Kana kana yüreğinin deryalarındaki nefesi içtim her defasında. Gözlerim bağlı halde karanlıkta merdiven inerken hep senin sevdana yürür gibi emindim adımlarımdan. Başımı kaldırdığımda bulutlar kanat açıp gözlerinin içinde sıcak iklimleri gördüm. Dokunduğum her şey de ellerinin sıcaklığını aradım durdum. Oysa ellerini hiç tutmadım ki! .. Baktığım her noktada gözlerinin derinliğindeki umudu sevdim. İnan gözlerini hiç yakından görmedim ama hep seni yaşadım. Rüzgarın hep senin saçlarına ılık meltem gibi dokunduğunu bildim. Görmeden sevmeyi, dokunmadan hissetmeyi öğrendim. Sen gülümsediğinde gecekondu pencerelerinde çiçekler açar. Her nefes alışında gökyüzüne nice yıldızlar kanatlanır. Yağan yağmur kadar bereketlidir gözyaşların. Engin denizlerin içinde sakladığı berraklık kadar yalındır bakışların. Ve saçların, rüzgar bile kıyamaz saç tellerini savurmaya. Biliyorum bu hasret mapusluğunda günleri saysam da, bu özlem her gün acılarımı kanatsa da ben seni sevdim. Yüreğinin içinde büyüyen bir çocuk gibi gözlerinde gülümsüyorum hayata. Ben seni gözlerinde biriktirdiğin düşlerle sevdim. Seni sevdiğimden beri kuşluk vakti kıyamadığım gözyaşlarını kelebeklerin sırtında taşıyan bir yürek oldum ben. Gözbebeklerinden süzülen nemli yaşları baharların koynunda kuruyan çiçeklerin köklerine sundum her defasında. Öyle değerli ki; gözlerinden süzülen yaşlar, imkanım olsa o nemli yaşlarınla çiçeklerin yüreklerini yıkardım.. Seni sevmek böyle duru böyle yalın bir aşk.. Seninle her gece yıldızların sağanağında sana düşlerimi sundum. Bir an hayat yokuşunda yorulsam, kenar köşelerde değil ben senin yüreğinde ' nefesini ' soludum. Reyhan kokulu gecelere inat ben senin kokunla yetindim. Rüzgarın keman çaldığı ve yıldızların nağmelerle bestelere gebe olduğu vakitlerde hep seni düşledim. Sevgini soframdaki ekmek gibi bereket bildim. Ben senin gülen yüzünü sürdüm arsız yaralarıma. Uykusuz yüreğime ayazlar çivileri reva görseler ben senin saclarınla daldım rüyalara.. Seni düşündüm zamanın ötesinde. İmkansızlığı sevdim. Gözlerindeki nemin saflığını, gözyaşların duruluğunu ve iki dudağın arasında hayata hediye ettiğin nefesini sevdim...
21.10.2014 - 16:35
Hayatım bir okyanus gibiydi dibi görünmeyen. Ve ben hergün o derinliklere daldım hiç üşenmeden.Belki bir arayıştı, belki bir macera...Belki de sadece zevk uğrunaydı bütün dalışlarım. Hergün daha farklı atladım sulara, derinliklerde kayboldum. Her dalışımda yeni bir istiridyeyle çıktım iskeleye. Hepsinin içinde farklı güzelliklerde kimi büyük, kimi küçük inci taneleri vardı benbeyaz..Kimi saklamaya değer, kimi atılmayı hakediyordu.....
Birgün soğuk bir havada atladım, serin sulara daldım. Etrafımda tek bir istiridye bile yoktu. Biraz daha daldım ve diplerde gözüme çarpan bir ışıltı farkettim. Ama o kadar uzaktı ki, belki ulaşamam diyip kafamı başka istidyelere çevirmeden biraz daha daldım....daldım....daldım....
Sonunda ulaştım. O kadar eşsiz, güzel ve mükemmel görünüyordu ki..Ne ölmek umurumdaydı, ne de geride bıraktığım istiridyeler..Beni korkutan sadece 2 şey vardı. Burada kalırsam tamamen sonsuz derinliklerde kaybolacaktım ve istediğim zaman da iskeleye çıkamayacaktım. ÇIksam da elimdeki istiridyeye yani SANA yaklaşmaya bir daha cesaret edemezdim.......Senin yanında kalmalıydım. dışın bu kadar güzelken ve beni deliye çevirmişken..içini görmeliydim..Varolan son gücümle kabuğunu açtım. Artık hafızam kayboluyor, gözlerim kararıyordu. Seni görmekte zorlanıyordum, seni seçemiyordum. Çünkü sen siyahtın ve ben şaşkındım..
Aslında..dışın bile diğerlerinden bu kadar farklıyken içinin aynı olmasını beklemek nasıl bir aptallıktı? Avuçlarımda duruyordun, büyülenmiştim. Sadece sana bakabiliyordum. Hayatım boyunca tüm atlamalar anlamını yitirmişti çoktan... Sanki, neden daha önce çıkmamıştın karşıma? Neden bu kadar uzaktın bana? Sen benim varlığımdan bile habersizken, ben içten içe SENİ ARIYOR.. SENİ SEVİYORDUM..Artık hiçbir şey umurumda değildi. Çünkü ellerimde, gözlerimin önündeydin..
Kafamı kaldırıp yukarı baktığımda çırpınmam gereken ve yarısında ölebileceğimi bildiğim uzunbir mesafe vardı. Ve seni burda bırakmak varken, bu mesafe daha da çok uzuyordu. Daha fazla düşünmeden, BEN SENİN YANINDA ÖLMEYİ SEÇTİM...Belki seni alıp yukarıya çıkma ihtimalim vardı ama çıkamazdım..Ben zaten ölüyordum. Seni de öldüremezdim. Sen okyanusa aittin. Ben nereye ait olduğumu bile bilmiyordum. Sen burada kalmalıydın ben yanında can bulmalıydım, ölürken bile.Son dakikalarımdı artık. Hayatım film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden..ama senden başka film karesi yoktu beynimde. Sanki hep, yanımdaymışsın gibi.
İşte film bitiyor...Son kez seyrederken mükemmelliğini SİYAH İNCİM..ölüyordum. Aslında biliyordum ki, bu bir son değil..BEN SENİNLE BU SONSUZLUKLARDA YENİDEN HAYAT BULUYORDUM...
A.Y.
Toplam 78 mesaj bulundu