yerinden
oynatılan
taşlardı
önceleri,
küçüldüler..
ardından
dil
din
ideoloji
etnik
kaşımalar
geldi..
daha da
küçüldüler...
görüyorum
hissediyorum.
geliyorlar
içimizde
hatta
bazıları.
işte
onlar
ve
görünen
yüzü
ülkem
paramparça
--
-eto-
gördün mü
toprak da
kapkara,
üstelik
kan ağlıyor
senin
benim
o' nun gibi..
yavrusunu yitirmiş
ana gibi...
tıpkı
ben gibi
sen gibi
o gibi..
biz gibi
:((
--
-eto-
çok uzak deil
biliyorum,
görüyorum,
ışık
orda,
annenin
babanın
yanında
ışıldıyor,
üstelik
sıcacık,
gelme
diyorlar,
ı ıhh
asla
diyorlar,
ama.....
:((
--
-eto-
evet diye başladık söze
ömür boyu el ele kolkola
oysa bir kere
baksaydın yüzüme
söyle bana
gerçek aşk bu mu
bütün bunlar sevmek değilse
söyle bana
sence aşk nedir
---
sözler yanlış//eksik olabilir ;)
dünden beri mırıldanıyorum...ama kimin söylediğini hatırlamıyorum...imdaaat! .
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına
girdi.Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna
inanıyordu. Gözleri birden mezartaşlarının üzerindeki rakamlara takıldı.
Mezartaşlarında 5, 867, 900, 20003, 4979, 7, 421 örneği,
birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardi. Uzun uzun düşündü,
fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilge kişisine gitti, ona
sordu:
'Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına? ' dedi. 'Bu rakamların gösterdikleri ay
mıdır, yıl mıdır, saat midir? '
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı:
'Bizler bebeklerimiz doğdugu zaman, bellerine bir ip bağlarız' dedi.
'Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise,
bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezartaşına yazarız.'
Bilge kişi, karşısındaki keşişin birşey anlamadığını görünce açıklamasını
sürdürdü:
'Böylece onun, ne kadar *'yaşamış'* olduğunu anlarız.'
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var......
yaşadın mı, büyük yaşayacaksın...
ırmaklara, göğe, bütün evrene....
çünkü ömür dediğimiz şey,
hayata sunulmuş bir armağandır.
ve hayat,
sunulmuş bir armağandır insana.....
...................
paramparça
17.10.2006 - 16:30yerinden
oynatılan
taşlardı
önceleri,
küçüldüler..
ardından
dil
din
ideoloji
etnik
kaşımalar
geldi..
daha da
küçüldüler...
görüyorum
hissediyorum.
geliyorlar
içimizde
hatta
bazıları.
işte
onlar
ve
görünen
yüzü
ülkem
paramparça
--
-eto-
nedir arkadaşlığı
17.10.2006 - 15:14farklı renklerde de olsanız, -evrensel doğrulara bakışınızdaki benzerlikten dolayı- rumuzları gördüğünüzde sizi sevindiren, mutlu edendir nedir arkadaşları...
bazı entryler 'saygı ' ve türevi kelimeleri zorlasa da, -günlük sorunların getirdiği -sıkıntılara, heyecanlara, zaaflara verile ;)
baba
17.10.2006 - 14:59ne eksik
ne fazla
dökülen
gözyaşı....
çiçekler
sulanırken
mezarların
üstünde...
özlem
aynı,
hasret
aynı,
anne
aynı
baba
aynı
gözyaşı
aynı
:(
-
-eto-
ömrü tutuşturan hayaller
17.10.2006 - 14:48yüksüz yaşam..
dua
17.10.2006 - 14:38hayali bir ilaç....çaresizliğin sesi.....
hakkında yazılanlar bölümü
17.10.2006 - 14:30masumiyetini kaybetti.....
Rahmet Yolları Kesti
17.10.2006 - 11:04eşkiyaların, egemen güçlerin maşaları olduğunu vurguluyan, Kemal Tahir romanı...
kara toprak
17.10.2006 - 10:23gördün mü
toprak da
kapkara,
üstelik
kan ağlıyor
senin
benim
o' nun gibi..
yavrusunu yitirmiş
ana gibi...
tıpkı
ben gibi
sen gibi
o gibi..
biz gibi
:((
--
-eto-
aile
17.10.2006 - 10:1817 yaşındaydı
henüz
yatırdığında
toprağa
anneyi, babayı,
gözleri
nemliydi
halâ
bir avuç
beyaz
olduğunda
saçları..
:((
--
-eto-
intihar
17.10.2006 - 10:13çok uzak deil
biliyorum,
görüyorum,
ışık
orda,
annenin
babanın
yanında
ışıldıyor,
üstelik
sıcacık,
gelme
diyorlar,
ı ıhh
asla
diyorlar,
ama.....
:((
--
-eto-
aşk
17.10.2006 - 10:04evet diye başladık söze
ömür boyu el ele kolkola
oysa bir kere
baksaydın yüzüme
söyle bana
gerçek aşk bu mu
bütün bunlar sevmek değilse
söyle bana
sence aşk nedir
---
sözler yanlış//eksik olabilir ;)
dünden beri mırıldanıyorum...ama kimin söylediğini hatırlamıyorum...imdaaat! .
kaygı
17.10.2006 - 09:47renk güzellik,
güzellik
hoşgörü ise;
eyy 'yeşil' renk!
'al' rengi de
bas bağrına!
tasalanma
beyhude,
günah
torban
dolmaz!
--
-eto-
çizgili pijama
17.10.2006 - 09:36elinde gazetesi ile babamı hatırlatır:(
dul kadın
17.10.2006 - 09:29kendi tercihi ise, alkışşş ;)
zorunluluk ise, 'ehh işte' huzur..
gambit
17.10.2006 - 09:21satrançta, açılıştaki piyon fedası.
karaköy
17.10.2006 - 09:14' ilk milli maç' heyecanı ;)
istanbul
17.10.2006 - 00:18beni korkutan şehir....özlediğim ama, zorunlu olmadıkça gitmediğim bi şehir....
yaşamak dediğin
16.10.2006 - 23:30Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına
girdi.Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna
inanıyordu. Gözleri birden mezartaşlarının üzerindeki rakamlara takıldı.
Mezartaşlarında 5, 867, 900, 20003, 4979, 7, 421 örneği,
birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardi. Uzun uzun düşündü,
fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilge kişisine gitti, ona
sordu:
'Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına? ' dedi. 'Bu rakamların gösterdikleri ay
mıdır, yıl mıdır, saat midir? '
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı:
'Bizler bebeklerimiz doğdugu zaman, bellerine bir ip bağlarız' dedi.
'Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise,
bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezartaşına yazarız.'
Bilge kişi, karşısındaki keşişin birşey anlamadığını görünce açıklamasını
sürdürdü:
'Böylece onun, ne kadar *'yaşamış'* olduğunu anlarız.'
-alıntı-
ömür
16.10.2006 - 23:07yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var......
yaşadın mı, büyük yaşayacaksın...
ırmaklara, göğe, bütün evrene....
çünkü ömür dediğimiz şey,
hayata sunulmuş bir armağandır.
ve hayat,
sunulmuş bir armağandır insana.....
...................
ataol behramoğlu
hedef
16.10.2006 - 23:05insan doğası için sıralama...
beslenme
barınma
güvenlik
seks
lüks
etimoloji
16.10.2006 - 23:01kelimeler denizinde derin dalış...
deist çıkmazı
16.10.2006 - 22:59deist şiiri..
ne kıbleyi bildim, ne secde durdum,
ne oruç tuttum da, ne de namaz kıldım
ne kitap, ne peygamber, ne din tanıdım,
bırakında yansın bedenim benim...
yalan nedir bilmem, haram (!) yemedim,
fakiri hor görüp, yetim dövmedim,
garibanı soyup zengin olmadım,
var ise hesabım, sorsunlar benim....
-kaynak bilinmiyor—
netten arak..- ;))
eşit ağırlık
16.10.2006 - 22:34önce kelimeler,
ardından cümleler
attım cebime.
öbek öbek
ama,
kayıt içi..
heyhat.!
ne ola ki sonu
cep delik,
cepken delik..
---
-eto-
çan
16.10.2006 - 22:32ezan'ın atası..
Toplam 621 mesaj bulundu