Hani ameller niyete göre şekillenir denilir ya, niyetlerin iyiliğinden şüphe yoktu da amelim pek iyi değildi sanki :))
Kibir değildi ama şu kısasa kısası severliğim ve de burnundan kıl aldırmayan huyum tezahür edince,
inceldiği yerden kopması da kaçınılmaz oldu gibi.
E üzüldüm mü ? hayıırr..
Gidecek gitmeli kii, gelecek olana yer açılsın da benim takıntım her hal..
Nasip diyelim bari.. amaann nasibin aşamadığı sed, ulaşmadığı menzil mi var sanki.
Hem bile bile lades de zor amaa cidden heyecanlı oluyor caanıımm :))
İlim sahibi bir zat, bir denizin kıyısına gidip bir parmağını suya sokup çıkar ve parmağına bak..
Sadece 1 damla su görürsün.
İşte parmağındaki 1 damla su dünya hayatına , kocaa deniz ise ahiret hayatına eşdeğer gibidir.
Diyor ve soruyor…
1 damla suya yönelip kocaa denizden feragat edilir mi ?
1 damla suyun verdiği haz için kocaa denizin kurumasına razı olunur mu ?
1-sabahın köründe elk. kesik olsa bile.. mum ışığında traş olurken, böylesi daha romantik diyip hayata pozitif bakılacak, sakal eğri kesilse bile böyle daha karizmatik oldum denilecek :))))
2-düzelir diye beklenmeyecek, düzgün değilse ben şama giderken, o şarka gönderilecek:P
3- arabayı elden çıkarıp bir at alma projesi ciddi ciddi düşünülecek. :))
Hele de pazarda cümle alemin baygın ve hayran bakışları altında
zamane prensi modunda atımla dolaşırken, kayısının iyisi nerde vara odaklanılacak :)))
4- tadelle madelle elin tersiye itilecek. Artık tahinli helva, tahinli helva diye sayıklanacak :))
Bir kutu tahinli helva alınacak, level atlayıp hayallerin zirvesi dahi zorlanacak :)))
bir döneminde ben komutan, serçeler askerlerim olurdu..
bir ağaçtaki serçeleri ürkütürdüm.
onlar uçup sürü halinde başka bir ağaca konunca o ağacı fethetmiş olurdum..
ee zaman geçtikçe, farklı şekillerde tezahür eden ve bitmeyen fetih ruhu,
tee o günlerden armağandır bize :))
nedense en çabuk bitenlerdir.
ve bu bitmesin endişesiyle de, mevcut anın tadı hakkıyla çıkarılamaz..
çıkaramadık..
bir Farid farjad ateşi yadigar kaldı, sol göğsümde..
karanlık ışığa hasret kalmışsa, renklerinin varlığından söz edilemez..
çünkü ışıktır, bütün renkleri bünyesinde ihtiva eden..
bu durumda bütün esrâr da ışıkta gizli olur.. :)
ve o karanlık..
muradı olan ‘’hiç’liğe’’ ancak kendisine rehberlik edecek ışıkla vasil olacağını biliyordur efenim :)
Hep ulaşmak istediğim menkıbenin yüzüne gözlerim bağlı dokundum.
Bu dokunuşu sevdim.
Ne mutlağım, ne de muğlak..
Bir vicdan ayaklanmasına doğru genişlerse kalbin
Şiir gibi yürürse ince ve narin…
Anla ki herkes değilsin..
bazen 5 dakika, 5 asır kadar uzun gelebilir insana…
algılama meselesidir ..
ama sen gene de sevinç çığlıkları atmaya devam et..
büyümesin, içimizdeki bayram ayakkabısına mutlulukla bakan o çocuk:P
bazen seni seviyorum.. sonra geçiyor.
iyi ki geçiyor ohh dünya varmış oluyor :)
malum, takıntı yapmamak lazım.. sevgiyi de, caddeyi ve şarkıcıyı daa :)
bardaktan boşanırcasına diye tabir edilen yağmura zaman zaman gök gürültüsü de eşlik ederken eller montun cebinde, hızlı adımlarla yürünüyor..
yer yer su birikintilerinden zıplayarak geçilirken fatih’in labirent gibi tarihi sokaklarında kutsal sığınağa ulaşmak için çok da acele edilmiyor..
zira yağmur , hissiyata damla damla katkıda bulunuyor.
mantık yoo çok uzakta mümkün değil derken, duygular şu köşeden dönünce karşıma çıkacak hissine kapılıyor.
vee dilde el fida mırıldanırken, el açılarak damlaların düşmesine hayran kalınıyor…..
Kaç yıl oldu bilmem geçti seneler
Ne mektubun geldi ne de bir haber
Bir bilsen ben nasıl özledim seni
Sevgilim sen beni özlemedin mi
Ferdi Özbeğen
….
Üniversite yıllarımızda favorilerimizdendi..
bir çok şarkısı ile platonik duygularımıza tercüman olurdu..
Rahmet O’na..
kendini beğenmişlik dersen hee limitsizdir, burnumuzdan kıl aldırmayız.. cahillere / salaklara tahammül edemez, anında geri dönüşüm kutusuna atar oradan da ebediyen sileriz..
küseriz barışırız, ertesi gün gene küseriz.. ertesi gün ya barışır, ya barışmayız..boyun eğmeyiz, yıkılmayız, ayaktayız...
patavatsızız, pot kırarız, her ne ise pat diye söyleriz.. takıntılı değil amaa kıskancız, çok fena gurur yaparız..
İçimiz yanar amma söylemeyiz, kendi savaşımızı içimizde yapar,
sonra zafer bayrağımızı ruhumuzun surlarına çekeriz.
nezaketlilik hak getiredir, kibarlık semtimizden geçmezdir telefonu neee diye açarız,
lafını ağzına tıkar pat diye kapatırız, çileden çıkarırız.. engelleriz
çeyrek akıllı olanın aklını alır, büsbütün akılsız bırakırız..
sevdik mi tam severiz, sonuna kadar severiz..hercai gönül değiliz, her gördüğümüz dala konmayız..
valla çatlarmısın, patlarmısın bilemeyiz.. amaa biz böyleyiz…
Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmasına rağmen, gerçek anlamda zıtlık bir çelişki yada ters düşmek değildir.
Zıtlık kavramına geniş kapsamıyla bakıldığında, evrende her şeyin zıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu ve olguların birbirini tamamladığını görürüz.
Ve de olguları bir tür test etme, fark etme imkanına sahip oluruz.
Olguların zıtlıklar içinde bulunması eksiklik ya da uyumsuzluk deiğldir.
Güzelle kötüyü, doğru ile yanlışı, karanlık ile aydınlığı, hayatla ölümü
mukayese imkanımız zıtlık kavramı içinde anlamını bulmaktadır.
Bu sosyal yapıda da, biçimsel yapıda da böyledir
ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur
hayat,
iki ezan arası bir lahza bir muamma;
anların anlamların/anlamlandırmaların ardında girift bir derya
ve sevda,
an-a anlamı giydiren kıymet biçilemeyen parça
Kâfi gelir mi yaşanılanları özetlemeye harfler.. Hangi kelimeye sığar bir hayat.. Hangi cümle tam anlatabilir bir ömrü.. Sığmaz, yeterli olmaz, anlatılamaz.. En iyisi..bırak dağınık kalsın.. Hem zaten ne kadar gerekli ki kendini a ...
Bile bile lades demek
04.10.2024 - 18:25Hani ameller niyete göre şekillenir denilir ya, niyetlerin iyiliğinden şüphe yoktu da amelim pek iyi değildi sanki :))
Kibir değildi ama şu kısasa kısası severliğim ve de burnundan kıl aldırmayan huyum tezahür edince,
inceldiği yerden kopması da kaçınılmaz oldu gibi.
E üzüldüm mü ? hayıırr..
Gidecek gitmeli kii, gelecek olana yer açılsın da benim takıntım her hal..
Nasip diyelim bari.. amaann nasibin aşamadığı sed, ulaşmadığı menzil mi var sanki.
Hem bile bile lades de zor amaa cidden heyecanlı oluyor caanıımm :))
Büyülü Öyküler
04.10.2024 - 18:24laciverte boyanmış gökyüzüne inat, öykün yazıyor ay ışığında..
aslında hep birinci satırındayım, okumaya doyamadığım öykünün :)
sözün özü
04.10.2024 - 18:22İlim sahibi bir zat, bir denizin kıyısına gidip bir parmağını suya sokup çıkar ve parmağına bak..
Sadece 1 damla su görürsün.
İşte parmağındaki 1 damla su dünya hayatına , kocaa deniz ise ahiret hayatına eşdeğer gibidir.
Diyor ve soruyor…
1 damla suya yönelip kocaa denizden feragat edilir mi ?
1 damla suyun verdiği haz için kocaa denizin kurumasına razı olunur mu ?
yeniden yapılanma
04.10.2024 - 18:171-sabahın köründe elk. kesik olsa bile.. mum ışığında traş olurken, böylesi daha romantik diyip hayata pozitif bakılacak, sakal eğri kesilse bile böyle daha karizmatik oldum denilecek :))))
2-düzelir diye beklenmeyecek, düzgün değilse ben şama giderken, o şarka gönderilecek:P
3- arabayı elden çıkarıp bir at alma projesi ciddi ciddi düşünülecek. :))
Hele de pazarda cümle alemin baygın ve hayran bakışları altında
zamane prensi modunda atımla dolaşırken, kayısının iyisi nerde vara odaklanılacak :)))
4- tadelle madelle elin tersiye itilecek. Artık tahinli helva, tahinli helva diye sayıklanacak :))
Bir kutu tahinli helva alınacak, level atlayıp hayallerin zirvesi dahi zorlanacak :)))
çocukluk anıları
04.10.2024 - 17:16bir döneminde ben komutan, serçeler askerlerim olurdu..
bir ağaçtaki serçeleri ürkütürdüm.
onlar uçup sürü halinde başka bir ağaca konunca o ağacı fethetmiş olurdum..
ee zaman geçtikçe, farklı şekillerde tezahür eden ve bitmeyen fetih ruhu,
tee o günlerden armağandır bize :))
ihtiyari durak
04.10.2024 - 17:11Ne indiğimiz belli, ne bindiğimiz
Avareyiz,
Zamanın telafisi yok ki
Kayıplardayız..
hiç bitmesin denilen anlar
04.10.2024 - 17:09nedense en çabuk bitenlerdir.
ve bu bitmesin endişesiyle de, mevcut anın tadı hakkıyla çıkarılamaz..
çıkaramadık..
bir Farid farjad ateşi yadigar kaldı, sol göğsümde..
ışık ver bana
04.10.2024 - 17:07karanlık ışığa hasret kalmışsa, renklerinin varlığından söz edilemez..
çünkü ışıktır, bütün renkleri bünyesinde ihtiva eden..
bu durumda bütün esrâr da ışıkta gizli olur.. :)
ve o karanlık..
muradı olan ‘’hiç’liğe’’ ancak kendisine rehberlik edecek ışıkla vasil olacağını biliyordur efenim :)
Ve sonra dedim ki
04.10.2024 - 17:01yer yüzüne düşmüş en güzel şiirsin sen..
okumaya doyamadığım :)
FARKLI OLMAK
04.10.2024 - 17:00Hep ulaşmak istediğim menkıbenin yüzüne gözlerim bağlı dokundum.
Bu dokunuşu sevdim.
Ne mutlağım, ne de muğlak..
Bir vicdan ayaklanmasına doğru genişlerse kalbin
Şiir gibi yürürse ince ve narin…
Anla ki herkes değilsin..
yeni umutlar beslemek
04.10.2024 - 16:56umut yakışır insana..
ne kadar uzakta olursa olsun
gökyüzü, köprü kurar yüreklere..
konuşmamak
04.10.2024 - 16:54tutulursa dilin bu hengâmede
hoş görmeli belki..
bırak lâl kalsın..
Gözleri yollarda kalmak
04.10.2024 - 16:51Gelmemi istemen yetmez..
Ucu yaldızlı davetiye gönder.. Ayaklarıma kırmızı halılar ser.
O iğrenç amaa nedense sevdiğim çayından yap. :))
Ağla, merakından çatladığını / telef olduğunu belirt..
İşte o zaman gelmeyi ‘’belki ‘’ düşünebilirim. :))
Gülümse Kaderine
28.09.2024 - 13:52alevi söndürmeye çalışırken yanan olmuşuz.
gölgelere çekilelim derken güneşi kızdırmışız..
zaten ‘’yapay serinlikler’’ de değildi aradığımız..
gülümsemeyi, yanıklara tuz basmakta bulduk.
bazen bana da olur
28.09.2024 - 13:48bazen 5 dakika, 5 asır kadar uzun gelebilir insana…
algılama meselesidir ..
ama sen gene de sevinç çığlıkları atmaya devam et..
büyümesin, içimizdeki bayram ayakkabısına mutlulukla bakan o çocuk:P
böyle bir sevmek
28.09.2024 - 13:47bazen seni seviyorum.. sonra geçiyor.
iyi ki geçiyor ohh dünya varmış oluyor :)
malum, takıntı yapmamak lazım.. sevgiyi de, caddeyi ve şarkıcıyı daa :)
Yagmurda islanmak
28.09.2024 - 13:46bardaktan boşanırcasına diye tabir edilen yağmura zaman zaman gök gürültüsü de eşlik ederken eller montun cebinde, hızlı adımlarla yürünüyor..
yer yer su birikintilerinden zıplayarak geçilirken fatih’in labirent gibi tarihi sokaklarında kutsal sığınağa ulaşmak için çok da acele edilmiyor..
zira yağmur , hissiyata damla damla katkıda bulunuyor.
mantık yoo çok uzakta mümkün değil derken, duygular şu köşeden dönünce karşıma çıkacak hissine kapılıyor.
vee dilde el fida mırıldanırken, el açılarak damlaların düşmesine hayran kalınıyor…..
tabiat
27.09.2024 - 11:21Bakın..!
Şu tabiat ne kadar sakin ve sessiz,
İnsanlar, ağlanacak hallerinden habersiz..
şu an ne dinliyorum
27.09.2024 - 11:18Kaç yıl oldu bilmem geçti seneler
Ne mektubun geldi ne de bir haber
Bir bilsen ben nasıl özledim seni
Sevgilim sen beni özlemedin mi
Ferdi Özbeğen
….
Üniversite yıllarımızda favorilerimizdendi..
bir çok şarkısı ile platonik duygularımıza tercüman olurdu..
Rahmet O’na..
söylenmeler
27.09.2024 - 11:12kendini beğenmişlik dersen hee limitsizdir, burnumuzdan kıl aldırmayız.. cahillere / salaklara tahammül edemez, anında geri dönüşüm kutusuna atar oradan da ebediyen sileriz..
küseriz barışırız, ertesi gün gene küseriz.. ertesi gün ya barışır, ya barışmayız..boyun eğmeyiz, yıkılmayız, ayaktayız...
patavatsızız, pot kırarız, her ne ise pat diye söyleriz.. takıntılı değil amaa kıskancız, çok fena gurur yaparız..
İçimiz yanar amma söylemeyiz, kendi savaşımızı içimizde yapar,
sonra zafer bayrağımızı ruhumuzun surlarına çekeriz.
nezaketlilik hak getiredir, kibarlık semtimizden geçmezdir telefonu neee diye açarız,
lafını ağzına tıkar pat diye kapatırız, çileden çıkarırız.. engelleriz
çeyrek akıllı olanın aklını alır, büsbütün akılsız bırakırız..
sevdik mi tam severiz, sonuna kadar severiz..hercai gönül değiliz, her gördüğümüz dala konmayız..
valla çatlarmısın, patlarmısın bilemeyiz.. amaa biz böyleyiz…
zıtlık
27.09.2024 - 11:02Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmasına rağmen, gerçek anlamda zıtlık bir çelişki yada ters düşmek değildir.
Zıtlık kavramına geniş kapsamıyla bakıldığında, evrende her şeyin zıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu ve olguların birbirini tamamladığını görürüz.
Ve de olguları bir tür test etme, fark etme imkanına sahip oluruz.
Olguların zıtlıklar içinde bulunması eksiklik ya da uyumsuzluk deiğldir.
Güzelle kötüyü, doğru ile yanlışı, karanlık ile aydınlığı, hayatla ölümü
mukayese imkanımız zıtlık kavramı içinde anlamını bulmaktadır.
Bu sosyal yapıda da, biçimsel yapıda da böyledir
ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur
hoş geldin
27.09.2024 - 10:53fasıla uzun sürmüştü mîr’im..
özlemiştik çok..
her hâlimi anlamsız bulup, beni azarlamalarını da :)
envai çeşit pastalarla kutlamalı dönüşünü.
hoş amedî :)
Yolunu bulmak
27.09.2024 - 10:52Mizacında mizacımı bulduğum,
Zıtlığında mana dolduğum
Beni anlar ve İçimdeki şeylere hükmeder
’Kaybolmam’’ zira bütün yollarım sana gider
Espoir-
lahza
27.09.2024 - 10:44hayat,
iki ezan arası bir lahza bir muamma;
anların anlamların/anlamlandırmaların ardında girift bir derya
ve sevda,
an-a anlamı giydiren kıymet biçilemeyen parça
Toplam 279 mesaj bulundu