Simerenyadan sürgün edilmiş bir Çerağım, kendi ziyasıyla eriyip yok olan, bir eski zaman yolcuyum, Kaf dağına yürümelerim var benim, hadi gelin satırlarınızla ve yüreğinizle katılın bu yolculuğa... Bir yolculuk ki yollar tükense de bu yoldan dönmeyeceğim..........Siz Dalgakıranları bilirmisiniz? Siz, en son ne zaman bir dalgakırana ulaşmak umuduyla çırpındınız hırçın denizde? Ya da hırçın denizde dalgalarla hırpalanan bir küçük kayığa Dalgakıran olmak istediniz? Hırçın denizden, asi dalgalardan kaçarken gözümüz hep uzaktaki bir dalgakıranı aramaz mı? Koşulsuzca, sorgusuzca, sınırsızca sığınabileceğimiz, bizi koruyacak biri mutlaka vardır, dalgakıran misali. ............................Karşımıza erken çıkmış insanlarıı yolun dışına sürerken, birgün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyormuyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize. Tersine çoğu zaman zalimdir, her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir, hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız birgün. Bir akşamüstü yanımızda kimsecikler olmaz ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir... ............................
..
şu an ne dinliyorum
22.09.2008 - 18:18AYRILIK ŞARKISI-İLKAY AKKAYA
Ardımda bırakıp
Gül çağrısını
Ayrılık anı bu sisli şarkıyı
Irmaklar gibi akıp uzun uzun
Terk ediyorum bu kenti
Ah ölüler gibi
Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi
Sonsuz bir yangın gibi
Sevmesem öyle kolay çekip gitmek
Yaralı bir kuş gibi
Kumral bir çocuğun
Yaz öyküsü bu
Şarkılarla geçtim aranızdan
Yalnızlar gibi susup uzun uzun
Terk ediyorum bu kenti
Ah bir aşk gibi
Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi
Sonsuz bir yangın gibi
Sevmesem öyle kolay çekip gitmek
Yaralı bir kuş gibi
Düşlüyorum bu kenti
Son bir aşk gibi
Toplam 1 mesaj bulundu