Esin Unutulan özlemler Filizlenen hayatın Ve ___canlanışında toprağın _____sevgi dolu yüreğinle ____________bir hasretsin __________________Esin
Bir şeyler kopar Dostlarının yüreğinden Dönüşü ___olmayan yolları bilirsin _______özlenen varlığınla ________dostlarının aklına ________________gelirsin __________________Esin
Kavurucu ağustos sıcağının Esen yelisin Susuz yaz gecelerinin ______Dostlarına uzanan ________Buz gibi suyu ve ___________Dostluk elisin __________________Esin
Bağımsızlık uğruna söylenen _____________dillerdeki ________________türküsün Dostlarının yüreğinde ________Direniş, __________halkımın _____________umudu ______________sevgisisin Bu yolun unutulmayacak bir N E F E R İ S İ N ____E S İ N______
NOT: Dostum Esin’e armağanımdır…
21 Ağustos 2007
Aliseydi Taşdemir
SEVMEYE DAİR
Sana sevgiyi öğretmemi istermisin küçüğüm? Üzerine, sayısız kitaplar yazılan, yaşamın anlamı, son zamanlarda hepimizin bir kenara attığı Sevgiyi... Öğrenebilirsen eğer, gerçek huzuru yakaladığın, sorunları daha kolay çözeceğin, ilişkilerinde doğruyu, güzeli bulabileceğin o yüce duyguyu. Sakın ha, sakın! Onu somut olarak görmeye çalışma, onu şu an toplumsal ve insan ilişkilerinde arama güzelim. Görmen mümkün değil. Bulamayabilirsin, üzülürsün. Onu, ellerinle sen yaratacak, hissedecek çoşacaksın! Ne mi yapacaksın? Önce çevrene (şimdiye kadar yaptığın gibi) bakmakla kalmayacak, herşeyi görmeyi öğreneceksin. Görmeyi öğrendiğinde, bataklıktaki nilüferin güzelliği büyüleyecek seni. Önce onu seveceksin. Doğa’ya bak birtanem. Ağaçları, dereyi, toprağı, karıncayı, tüm doğayı görmeye çalış. Kurumuş ağacı farkedebildin mi? Onun bir kaç ay, (belki de daha kısa süre önce) , ne kadar heybetli, güzel, hayat dolu olduğunu görebiliyormusun? Hayal et... Onu, şimdi daha bir sevgiyle seyredebildiğini hissedebiliyorum. Fabrika atıklarını taşısa da, rengi ne kadar bulanık olsa da, O deredeki çoşkuyu, içinde barındırdığı yaşamı, önüne set vurulması zor olan enerjiyi görebiliyormusun? Toprağın bereketi, gizemi, yağmurdan hemen sonraki kokusu, büyüledi seni değil mi? Karıncanın, becerisini, sabrını, yaşam mücadelesindeki azmini görünce onu daha çok sevdin mi? Onu şimdi bir başka güzel görüyor musun? Uçsuz bucaksız denize, gökyüzüne bak küçüğüm. Sevginin sonsuzluğunu orada yakala. Utanma yavrum sevmekten, sakın utanma! Sevmek ayıp değil, duygularını açığa vurmak zayıflık değil. Aksine en büyük erdem, beceridir. Sadece güzeli değil, çirkinide sev. Sahip olamayacağını bilsende, senin olmasa da sev. Bizim kaybettiğimiz, şimdi de bulmak için çırpındığımız, SEVGİ’ yi sen yakala. Yakala ve dağıt her yere, paylaş herkesle. Sev küçüğüm, herşeyi sev. Sev ki, çirkinlikler güzelleşsin, kötülükler son bulsun. Sev ki, sevgisiz yaşayanlar utansın, sev ki, senin sevgin karşısında sınırlar kalksın, küçülsün DÜNYA.
*Esin*
Esin
Unutulan özlemler
Filizlenen hayatın
Ve
___canlanışında toprağın
_____sevgi dolu yüreğinle
____________bir hasretsin
__________________Esin
Bir şeyler kopar
Dostlarının yüreğinden
Dönüşü
___olmayan yolları bilirsin
_______özlenen varlığınla
________dostlarının aklına
________________gelirsin
__________________Esin
Kavurucu ağustos sıcağının
Esen yelisin
Susuz yaz gecelerinin
______Dostlarına uzanan
________Buz gibi suyu ve
___________Dostluk elisin
__________________Esin
Bağımsızlık uğruna söylenen
_____________dillerdeki
________________türküsün
Dostlarının yüreğinde
________Direniş,
__________halkımın
_____________umudu
______________sevgisisin
Bu yolun unutulmayacak bir
N E F E R İ S İ N
____E S İ N______
NOT:
Dostum Esin’e armağanımdır…
21 Ağustos 2007
Aliseydi Taşdemir
SEVMEYE DAİR
Sana sevgiyi öğretmemi istermisin küçüğüm?
Üzerine, sayısız kitaplar yazılan, yaşamın anlamı, son zamanlarda hepimizin bir kenara attığı Sevgiyi...
Öğrenebilirsen eğer, gerçek huzuru yakaladığın, sorunları daha kolay çözeceğin, ilişkilerinde doğruyu, güzeli bulabileceğin o yüce duyguyu.
Sakın ha, sakın! Onu somut olarak görmeye çalışma, onu şu an toplumsal ve insan ilişkilerinde arama güzelim. Görmen mümkün değil. Bulamayabilirsin, üzülürsün.
Onu, ellerinle sen yaratacak, hissedecek çoşacaksın!
Ne mi yapacaksın?
Önce çevrene (şimdiye kadar yaptığın gibi) bakmakla kalmayacak, herşeyi görmeyi öğreneceksin.
Görmeyi öğrendiğinde, bataklıktaki nilüferin güzelliği büyüleyecek seni. Önce onu seveceksin.
Doğa’ya bak birtanem. Ağaçları, dereyi, toprağı, karıncayı, tüm doğayı görmeye çalış.
Kurumuş ağacı farkedebildin mi? Onun bir kaç ay, (belki de daha kısa süre önce) , ne kadar heybetli, güzel, hayat dolu olduğunu görebiliyormusun? Hayal et...
Onu, şimdi daha bir sevgiyle seyredebildiğini hissedebiliyorum.
Fabrika atıklarını taşısa da, rengi ne kadar bulanık olsa da, O deredeki çoşkuyu, içinde barındırdığı yaşamı, önüne set vurulması zor olan enerjiyi görebiliyormusun?
Toprağın bereketi, gizemi, yağmurdan hemen sonraki kokusu, büyüledi seni değil mi?
Karıncanın, becerisini, sabrını, yaşam mücadelesindeki azmini görünce onu daha çok sevdin mi? Onu şimdi bir başka güzel görüyor musun?
Uçsuz bucaksız denize, gökyüzüne bak küçüğüm. Sevginin sonsuzluğunu orada yakala.
Utanma yavrum sevmekten, sakın utanma!
Sevmek ayıp değil, duygularını açığa vurmak zayıflık değil. Aksine en büyük erdem, beceridir.
Sadece güzeli değil, çirkinide sev.
Sahip olamayacağını bilsende, senin olmasa da sev.
Bizim kaybettiğimiz, şimdi de bulmak için çırpındığımız, SEVGİ’ yi sen yakala.
Yakala ve dağıt her yere, paylaş herkesle.
Sev küçüğüm, herşeyi sev.
Sev ki, çirkinlikler güzelleşsin, kötülükler son bulsun.
Sev ki, sevgisiz yaşayanlar utansın, sev ki, senin sevgin karşısında sınırlar kalksın, küçülsün DÜNYA.
1999..
Esin Döndüoğlu