LANET OLSUN SANA HER ANIMDA HERYERDE SEN VARSIN YA LANET OLSUN SANA Uzun oldu sen gideli... Anladım ki hala gitmemişsin. Gözlerim de bitmişsin de, Yüreğimde daha bitmemişsin
Sen giderken sessiz kaldım Son sözümü söylemedim Haykırırca hep içimden Defalarca, defalarca, defalarca Bak ne dedim...
Gitmeden şunu kalbine yaz çiçeğim, çiçeğim Kimseyi sevemem artık İstemem ne bahar ne de yaz çiçeğim, çiçeğim Kalmadı sebebim elbet
Evet...
O an konuşabilecek gücüm olsaydı Sana son sözlerim bunlar
Bitmeyesin, gitmeyesin yada dönesin diye değil, Sadece sadece bilesin diye çiçeğim
AYRILIK SENDEN ÇOK SEVMİŞ BENİ,GİTDİĞİNDEN BERİ GÖZLERİME O BAKIYOR! ellere kanıp da gitme sevgilim hayat bu gün gelir harcarlar seni bir de saçlarına karlar yağınca eskimiş şal gibi atarlar seni
eğer gideceksen mani olamam düşersen sonunda yine bul beni vefasız kullardan vefa bekleme kıymetsiz bir pula satarlar seni
bulamazsın bulamazsın benim gibi seveni bulamazsın bulamazsın seni mutlu edeni bulamazsın bulamazsın benim gibi seveni bulamazsın bulamazsın senin için öleni
sevgilim dünyanın kanunu böyle sevip mutlu olan varmıdır söyle seni benim gibi kimse anlamaz mutlu olamazsın başka biriyle
utabilsem, ah, unutabilsem su yarali gonlumu avutabilsem ah avutabilsem
gecen o tatli gunleri unutabilsem, ah unutabilsem su yarali gonlumu avutabilsem ah avutabilsem RUHUM ERİYOR GÖZLERİNİN RENGİNE DALSAM
Adın düşmese de benim dilimden Seni unutmaya çalışacağım Kalbim titresede hep hasretinle Sensiz yaşamaya alışacağım
Kolay olmayacak seni unutmak Sensiz gece gündüz ağlayacağım Ne olursa olsun artık sevgilim Sensiz yaşamaya alışacağım Sensiz yaşamaya alışacağım
Nasıl olsa sen ile birleşemeyiz Ben bu ayrılığa katlanacağım Ayrılık derdine mahsun kalbimi Sensiz yaşamaya alışacağım
Kolay olmayacak seni unutmak Sensiz gece gündüz ağlayacağım Ne olursa olsun artık sevgilim Sensiz yaşamaya alışacağım Sensiz yaşamaya alışacağım
ömrüm bağışlama beni sil sayfalarından aforoz et ömrüm bağışlama beni kanat yaralarımı akıt bakalım kanımı ömrüm...bilinci yorgun tarihini yaz sevdamın... sonra sil sayfalarından aforoz et...
Vur kemankeş vur bir daha tel'e Kapansın yüreğim gönlüm dağlansın o yar'e Gözlerim gerekirse kör olacaksınız , o badeyi görmeyeceksiniz yinede. Arama beni dedim uzak tutayım diye Ateş gibi kulaklarım işitmeyeceksiniz!, hoş sedayı her kerrede...
o lanet olası vapura binemiyorum artık caanım martılara simit verememek derdim mavilikleri seyreyleyememek ... pendik treni yolunda sevdalandığım deniz vapur gökyüzü lanet oldu sayende ben neşeliydim can atan yüreğim hoşnut yüzüm ne güzel alışmıştım üç saat yollarda 500 t lerle iyiydim be! iyiydik bence!ama nefretim dinmeyecek... kocaman olup sürekli büyüyecek hemşireler,simit,martı,yemeklerim,demli çayım ve ve matamatiğim,hep hatırlatıyor her an her saniye dinmeyecek nefretim büyüyecek git gide... Devam edecek....?! SEVDİKÇE SENİ ÖMRÜM ARTAR EY YAR! AŞKINDIR BANA GÜZELİM YADİGAR....!? KELİMELERE FELÇ İNDİRİYOR SENİ SEVMENİN TADI...!
Saatler bitmiyor yapayalnızım Gülmek istiyorum,gülemiyorum Sensiz olmak mıdır hep alınyazım Bilmek istiyorum,bilemiyorum.
Sanki her şey efsaneydi,masaldı Ayrılık ruhumu elimden aldı Gözlerim yollara takılıp kaldı Gelmek istiyorum,gelemiyorum.
Göğüs germek için acılarıma Titreyişlerime,sancılarıma Seni bir kez olsun avuçlarıma Almak istiyorum,alamıyorum.
Saçılan bir köpük olmak dilinde Boğulmak saçının ince telinde Sır gibi sonsuza değin kalbinde Kalmak istiyorum,kalamıyorum.
Unutuyor beni sırlı gözlerin İçimde bir yara işliyor derin Kulakların,dudakların,ellerin Olmak istiyorum,olamıyorum.
Bölerek uykunu rüyalarına O kucak dolusu hülyalarına Gece gündüz uçup aynalarına Konmak istiyorum,konamıyorum.
Deli gibi aşık olsa da güle Kim acır çöllerde öten bülbüle Bir gün alev alev yanıp da küle Dönmek istiyorum,dönemiyorum.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaktansa Başına karalar bağlamaktansa Bu yüreği her gün dağlamaktansa Ölmek istiyorum ölemiyorum.
NE YÜZLE GELECE ECEL BİLMEM Kİ MAHŞERİ DÜNYADA YAŞIYORUM BEN
Sac düzenini bulur hamur biter. Ev düzenini bulur ömür biter.
Duygularımı yazdım şiir olsun diye değil yanlızlığımı derdimi paylaştım kağıtla kalemle vay bee seni uğurlamakta varmış kaderde bembeyaz bir gelinlikle
Ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem Bugün varım yarın seni belkide görmem gelmeyin üstüme gelmeyin teselli istemem
canımdan can koptu sanki gördüğüm o an bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
Bir canım var sana düğün hediyem olsun Kalbinin bir köşesinde bir yerim olsun mutluluklar diliyorum yolun açık olsun canımdan can koptu sanki gördüğüm o an bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem ÜMİT BESEN ŞARKISI
Her aşkın bir maktulü var sevgilim Her mahallenin bir delisi Her sevişmede biraz daha büyüyorsa niçinlerimiz kanayarak, Çok bilinmeyenli denklemlerse ardıç kokulu sabahlarımız Ne çıkar ezilmişse çiçekler dağın öte yanında?
Her aşkın bir maktulü var sevgilim Her mahallenin bir delisi Adamım ile Sevdalığım idi ışık kahpe huzmesinde a şıkkında kaybolan Yok sayılan tragedyanın beşiğinde. Deliydim belki de protokol çürüğü küfün içinde Bütün sokaklara dar gelen
Her aşkın bir maktulü var sevgilim Her mahallenin bir delisi kendimce hallerim kaçak çay kıvamında İskendiriye dörtlüsünden çıkıp hüseyni şarkılar eşliğinde Üsküdar’la akran biri Beşiktaş vapurunda
Her aşkın bir maktulü var sevgilim Her mahallenin bir delisi Erguvan kokusuydu tenin kurtköy kartal pendik otogarda ’da unutulan On bir kırk beşte kaçırılan, vapur telaşında imgelerdim Pera’ya
BEN HAYATIMDA BENDEN KÜÇÜK BİR İNSAN HİÇ GÖRMEDİM VE KİMSE ASLA BENDEN BÜYÜK DEĞİL İNSAN EŞİT...
biraz habersiz oldu gelişin yüreğini de birlikte getirmişsin dikkat et ayak seslerinden uçuşup kaçışmasın güvercinlerim.
daha dün; gök yıkılırken dünyanın üzerine sanki ben bir adım ötede seni sevmekteydim delice.
devasa düşlerimde şiirler yazılırken sana acizane kaşın,kirpiğin eksik çizilse de ellerin düşüyordu gözbebeklerime.
ilk duyduğum merhaba, ya da tenime düşen ilk yağmur gibi ne kadar serin ve tazesin. gözlerimin ilk hevesi hasat günlerime yetişen son çiftçi, belki de yarım kalan öykülerimin son şövalyesiydin..
nereden ve nasıl geldiysen hoş mu geldin?
nedense en uzaktaki yıldız daha cazip gelir insana
yani ben bu kadar uzak olduğun için mi tutuldum sana
ve en güzel aşklar imkansız gelirmiş ya
şimdi ben imkanız olduğun için mi aşığım sana
yok yok sanmam
sadece bu kadar tutkulu sevdiğim için uzak
ve bu kadar delice aşık olduğum için imkansız geliyorsun bana
hepsi bu
Müşterek Zahmet
Gözlerimiz
Şeffaf
Temiz
Damlalardır
Her damlada
Demire can veren dehanın
Bir küçücük
Zerresi vardır
Şeffaf
Temiz
Damlalarıyla gözlerimiz
Bir umman içinde birleşmeseydi eğer
Her zerre
Dağılsaydı başka bir yere
Dinamolarla durmayanları çiftçileştirerek
Çelik dağları sof bir klak gibi döndüremezdik
Müşterek zahmetin şamateri
Yakan
*** *** çevirir akan istimar? Ateşini
Şem'asız kibrit gibi söndüremezdik
Şeffaf
Temiz
Damlalarıyla gözlerimiz
Bir umman içinde o kadar karıştıki
Kaynayan suda buzu
Nasıl erititirse deniz?
İşte bizde
Birbirimizde
Öyle kaybolduk
Yükseldi müşterek zahmetin şamateri!
Demire can veren dehayı bulduk
Moskova / Nâzım Hikmet
*** ***ve? işaretli metinde okunamayan bölümleri işaret ediyor.
Vehbi ve Nâfi Kardeşlerimin Acılarına
ALDIĞIM BİR MEKTUP
1337 Mart ANKARA
Dün gece bir mektup aldım felakete dair
Siyah satırlarında şöyle yazılı;
Şair!
Bilmiyoruz nereden başlamalı biz söze
Kara bir hançer gibi zavallı gönlümüze
Saplanan son acıyı sende duyuyormusun
Yoksa hülyalarımla hala uyuyormusun
Boşluklara atılan ruhumuza bu bir sır:
Bilmiyoruz gönüller bu kadar yakınmıdır
Dileriz derdimizi avutmasın seneler
Bize son vazifeni yapmış olursun eğer
Zavallı gönlümüzde bu derin matemi sen
Rüba beyin sesiyle ebedileştirirsen...
Ah bir hale düştükkki duysa kahinat ağlar
Hem bir kardeş kaybettik,hem çok sevgili bir yar
Biz gurbette ağlarken o da gurbette öldü
Biz gurbete gömüldük o toprağa gömüldü
Şimdi o uzaklarda çok uzaklarda bizden
Hayaline ağklayan yorgun gözlerimizden
Yüzü ruyalardaki yüzler gibi kaybolur
Zaten o bir çiçekti bir çiçek gibi soldu
Bir bahçeye gittiki açılmaz çiçekleri
Kahpe felek kendini bildiği günden beri
Gökler zulumleriyle bu kadar alçalmadı
Artık güzelliklere imanımız kalmadı
Hiçbir ümidimiz yok hiç bir gayemizde
Şair!
Fani neşeyi artık arama bizde
Şimdi biz bir hayale ağlarız için için
Tesellisi olmayan gönüllerimiz için
Sade ona kavuşmak tesellidir diyoruz
O'na kavuşmak için ölümü bekliyoruz
Müstensihi/ (Aktaran)
Nâzım HiKMET
ŞAİRİMİZ bizlere açtığı dimağ nehirlerinde öyle müthiş manzaralar da mola verdiriyorki kelimeler ona övgüye kifayetsiz kalıyor. yüreği karşısında saygıyla eğiliyorum.
DOSTLAR EN ÇOK SEVDİĞİM SÖZÜ (kalbimin kızıl saçlı bacısı) SÖZÜ İLE KÖŞEMDE NAZIM HİKMET RAN'IN KİTAPLARINA GİRMEMİŞ 2 ŞİİRİNİ YAYINLIYORUM TEŞEKKÜREDERİM...
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee Göklerde uçan melekler Kıskanırlardı bizi Bir gün işte bu yüzden göze geldi O deniz ülkesinde Üşüdü bir rüzgarından bulutun Güzelim Annabel Lee Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni Mezarı oradadır şimdi O deniz ülkesinde Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskanırdı bizi Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi' Bir gece rüzgarından bulutun Üşüdü gitti Annabel Lee Sevdadan yana kim olursa olsun Yaşca başca ileri Geçemezlerdi bizi Ne yedi kat göklerdeki melekler Ne deniz dibi cinleri Hiç biri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee Ay gelir ışır, hayalin erişir Güzelim Annabel Lee Orda gecelerim uzanır beklerim Sevgilim sevgilim hayatım gelinim O azgın sahildeki Yattığın yerde seni...
ömrüm bağışlama beni sil sayfalarından aforoz et
ömrüm bağışlama beni kanat yaralarımı akıt bakalım kanımı
ömrüm...bilinci yorgun tarihini yaz sevdamın...
sonra sil sayfalarından aforoz et...
Vur kemankeş vur bir daha tel'e
Kapansın yüreğim gönlüm dağlansın o yar'e
Gözlerim gerekirse kör olacaksınız ,
o badeyi görmeyeceksiniz yinede.
Arama beni dedim uzak tutayım diye
Ateş gibi kulaklarım işitmeyeceksiniz!,
hoş sedayı her kerrede...
o lanet olası vapura binemiyorum artık
caanım martılara simit verememek derdim
mavilikleri seyreyleyememek ... pendik treni yolunda
sevdalandığım deniz vapur gökyüzü lanet oldu sayende
ben neşeliydim can atan yüreğim hoşnut yüzüm
ne güzel alışmıştım üç saat yollarda 500 t lerle
iyiydim be! iyiydik bence!ama nefretim dinmeyecek...
kocaman olup sürekli büyüyecek hemşireler,simit,martı,yemeklerim,demli çayım ve ve matamatiğim,hep hatırlatıyor her an her saniye
dinmeyecek nefretim büyüyecek git gide... Devam edecek....?!
SEVDİKÇE SENİ ÖMRÜM ARTAR EY YAR!
AŞKINDIR BANA GÜZELİM YADİGAR....!?
KELİMELERE FELÇ İNDİRİYOR SENİ SEVMENİN TADI...!
Saatler bitmiyor yapayalnızım
Gülmek istiyorum,gülemiyorum
Sensiz olmak mıdır hep alınyazım
Bilmek istiyorum,bilemiyorum.
Esirgedin nazlı,hilal kaşını
Harap ettin çiçek kokan başını
Yüreğime akan gözüm yaşını
Silmek istiyorum,silemiyorum.
Sanki her şey efsaneydi,masaldı
Ayrılık ruhumu elimden aldı
Gözlerim yollara takılıp kaldı
Gelmek istiyorum,gelemiyorum.
Göğüs germek için acılarıma
Titreyişlerime,sancılarıma
Seni bir kez olsun avuçlarıma
Almak istiyorum,alamıyorum.
Saçılan bir köpük olmak dilinde
Boğulmak saçının ince telinde
Sır gibi sonsuza değin kalbinde
Kalmak istiyorum,kalamıyorum.
Unutuyor beni sırlı gözlerin
İçimde bir yara işliyor derin
Kulakların,dudakların,ellerin
Olmak istiyorum,olamıyorum.
Bölerek uykunu rüyalarına
O kucak dolusu hülyalarına
Gece gündüz uçup aynalarına
Konmak istiyorum,konamıyorum.
Deli gibi aşık olsa da güle
Kim acır çöllerde öten bülbüle
Bir gün alev alev yanıp da küle
Dönmek istiyorum,dönemiyorum.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaktansa
Başına karalar bağlamaktansa
Bu yüreği her gün dağlamaktansa
Ölmek istiyorum ölemiyorum.
NE YÜZLE GELECE ECEL BİLMEM Kİ MAHŞERİ DÜNYADA YAŞIYORUM BEN
Sac düzenini bulur hamur biter.
Ev düzenini bulur ömür biter.
Duygularımı yazdım şiir olsun diye değil
yanlızlığımı derdimi paylaştım kağıtla kalemle
vay bee seni uğurlamakta varmış kaderde
bembeyaz bir gelinlikle
Ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
Bugün varım yarın seni belkide görmem
gelmeyin üstüme gelmeyin teselli istemem
canımdan can koptu sanki
gördüğüm o an
bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan
bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan
ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
Bir canım var sana düğün hediyem olsun
Kalbinin bir köşesinde bir yerim olsun
mutluluklar diliyorum yolun açık olsun
canımdan can koptu sanki gördüğüm o an
bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan
bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan
ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
ÜMİT BESEN ŞARKISI
Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Her sevişmede biraz daha büyüyorsa niçinlerimiz kanayarak,
Çok bilinmeyenli denklemlerse ardıç kokulu sabahlarımız
Ne çıkar ezilmişse çiçekler dağın öte yanında?
Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Adamım ile Sevdalığım idi ışık kahpe huzmesinde a şıkkında kaybolan
Yok sayılan tragedyanın beşiğinde.
Deliydim belki de protokol çürüğü küfün içinde
Bütün sokaklara dar gelen
Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
kendimce hallerim kaçak çay kıvamında
İskendiriye dörtlüsünden çıkıp hüseyni şarkılar eşliğinde
Üsküdar’la akran biri Beşiktaş vapurunda
Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Erguvan kokusuydu tenin kurtköy kartal pendik otogarda ’da unutulan
On bir kırk beşte kaçırılan, vapur telaşında imgelerdim
Pera’ya
BEN HAYATIMDA BENDEN KÜÇÜK BİR İNSAN HİÇ GÖRMEDİM VE KİMSE ASLA BENDEN BÜYÜK DEĞİL İNSAN EŞİT...
YÜREĞİ AĞZINDA = PATAVATSIZ :)
İNSANLAR SEVİLMEYİ DEĞİL SEVEBİLDİKLERİNİ YAKALAMALI....
BİR ADAM EN ÇOK SEVGİLİSİNİ
EN İYİ AİLESİNİ
EN UZUN DA ANNESİNİ SEVER......
Abra Kadabra!
her intihar bağlarken sahibini
içimden bir yaşamak geçiyor
ukalâ yolcular gibi.
elimiz ağır mıydı?
yoksa bir solukta mı?
kaç günde tükettik bunca yılı?
‘’özgürlüğü bağışlanmamış
ruhsuz çarşaflarda
iki kanamalı
sardunya sevişmesiydik.’’
yuvasında titreyen kalbim
kırbaç izleri çarpıyor ruhuma
kopya yok!
biliyorum nasıl öleceğim.
abra kadabra!
biraz habersiz oldu gelişin
yüreğini de birlikte getirmişsin
dikkat et ayak seslerinden
uçuşup kaçışmasın güvercinlerim.
daha dün;
gök yıkılırken dünyanın üzerine
sanki ben bir adım ötede
seni sevmekteydim delice.
devasa düşlerimde
şiirler yazılırken sana acizane
kaşın,kirpiğin eksik çizilse de
ellerin düşüyordu gözbebeklerime.
ilk duyduğum merhaba,
ya da tenime düşen ilk yağmur gibi
ne kadar serin ve tazesin.
gözlerimin ilk hevesi
hasat günlerime yetişen son çiftçi,
belki de
yarım kalan öykülerimin son şövalyesiydin..
nereden ve nasıl geldiysen
hoş mu geldin?
nedense en uzaktaki yıldız
daha cazip gelir insana
yani ben
bu kadar uzak olduğun için mi
tutuldum sana
ve en güzel aşklar imkansız gelirmiş ya
şimdi ben
imkanız olduğun için mi aşığım sana
yok yok sanmam
sadece bu kadar tutkulu sevdiğim için
uzak
ve bu kadar delice aşık olduğum için
imkansız geliyorsun bana
hepsi bu
Müşterek Zahmet
Gözlerimiz
Şeffaf
Temiz
Damlalardır
Her damlada
Demire can veren dehanın
Bir küçücük
Zerresi vardır
Şeffaf
Temiz
Damlalarıyla gözlerimiz
Bir umman içinde birleşmeseydi eğer
Her zerre
Dağılsaydı başka bir yere
Dinamolarla durmayanları çiftçileştirerek
Çelik dağları sof bir klak gibi döndüremezdik
Müşterek zahmetin şamateri
Yakan
*** *** çevirir akan istimar? Ateşini
Şem'asız kibrit gibi söndüremezdik
Şeffaf
Temiz
Damlalarıyla gözlerimiz
Bir umman içinde o kadar karıştıki
Kaynayan suda buzu
Nasıl erititirse deniz?
İşte bizde
Birbirimizde
Öyle kaybolduk
Yükseldi müşterek zahmetin şamateri!
Demire can veren dehayı bulduk
Moskova / Nâzım Hikmet
*** ***ve? işaretli metinde okunamayan bölümleri işaret ediyor.
Vehbi ve Nâfi Kardeşlerimin Acılarına
ALDIĞIM BİR MEKTUP
1337 Mart ANKARA
Dün gece bir mektup aldım felakete dair
Siyah satırlarında şöyle yazılı;
Şair!
Bilmiyoruz nereden başlamalı biz söze
Kara bir hançer gibi zavallı gönlümüze
Saplanan son acıyı sende duyuyormusun
Yoksa hülyalarımla hala uyuyormusun
Boşluklara atılan ruhumuza bu bir sır:
Bilmiyoruz gönüller bu kadar yakınmıdır
Dileriz derdimizi avutmasın seneler
Bize son vazifeni yapmış olursun eğer
Zavallı gönlümüzde bu derin matemi sen
Rüba beyin sesiyle ebedileştirirsen...
Ah bir hale düştükkki duysa kahinat ağlar
Hem bir kardeş kaybettik,hem çok sevgili bir yar
Biz gurbette ağlarken o da gurbette öldü
Biz gurbete gömüldük o toprağa gömüldü
Şimdi o uzaklarda çok uzaklarda bizden
Hayaline ağklayan yorgun gözlerimizden
Yüzü ruyalardaki yüzler gibi kaybolur
Zaten o bir çiçekti bir çiçek gibi soldu
Bir bahçeye gittiki açılmaz çiçekleri
Kahpe felek kendini bildiği günden beri
Gökler zulumleriyle bu kadar alçalmadı
Artık güzelliklere imanımız kalmadı
Hiçbir ümidimiz yok hiç bir gayemizde
Şair!
Fani neşeyi artık arama bizde
Şimdi biz bir hayale ağlarız için için
Tesellisi olmayan gönüllerimiz için
Sade ona kavuşmak tesellidir diyoruz
O'na kavuşmak için ölümü bekliyoruz
Müstensihi/ (Aktaran)
Nâzım HiKMET
ŞAİRİMİZ bizlere açtığı dimağ nehirlerinde öyle müthiş manzaralar da mola verdiriyorki kelimeler ona övgüye kifayetsiz kalıyor. yüreği karşısında saygıyla eğiliyorum.
DOSTLAR EN ÇOK SEVDİĞİM SÖZÜ (kalbimin kızıl saçlı bacısı) SÖZÜ İLE KÖŞEMDE NAZIM HİKMET RAN'IN KİTAPLARINA GİRMEMİŞ 2 ŞİİRİNİ YAYINLIYORUM TEŞEKKÜREDERİM...
Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşca başca ileri
Geçemezlerdi bizi
Ne yedi kat göklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hiç biri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee
Ay gelir ışır, hayalin erişir
Güzelim Annabel Lee
Orda gecelerim uzanır beklerim
Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
O azgın sahildeki
Yattığın yerde seni...
Edgar Allan Poe