Esar Lapcinyan - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

LANET OLSUN SANA HER ANIMDA HERYERDE SEN VARSIN YA LANET OLSUN SANA
Uzun oldu sen gideli...
Anladım ki hala gitmemişsin.
Gözlerim de bitmişsin de,
Yüreğimde daha bitmemişsin

Sen giderken sessiz kaldım
Son sözümü söylemedim
Haykırırca hep içimden
Defalarca, defalarca, defalarca
Bak ne dedim...

Gitmeden şunu kalbine yaz çiçeğim, çiçeğim
Kimseyi sevemem artık
İstemem ne bahar ne de yaz çiçeğim, çiçeğim
Kalmadı sebebim elbet

Evet...

O an konuşabilecek gücüm olsaydı
Sana son sözlerim bunlar

Bitmeyesin, gitmeyesin yada dönesin diye değil,
Sadece sadece bilesin diye çiçeğim

AYRILIK SENDEN ÇOK SEVMİŞ BENİ,GİTDİĞİNDEN BERİ GÖZLERİME O BAKIYOR!

ellere kanıp da gitme sevgilim
hayat bu gün gelir harcarlar seni
bir de saçlarına karlar yağınca
eskimiş şal gibi atarlar seni

eğer gideceksen mani olamam
düşersen sonunda yine bul beni
vefasız kullardan vefa bekleme
kıymetsiz bir pula satarlar seni

bulamazsın bulamazsın benim gibi seveni
bulamazsın bulamazsın seni mutlu edeni
bulamazsın bulamazsın benim gibi seveni
bulamazsın bulamazsın senin için öleni

sevgilim dünyanın kanunu böyle
sevip mutlu olan varmıdır söyle
seni benim gibi kimse anlamaz
mutlu olamazsın başka biriyle


utabilsem, ah, unutabilsem
su yarali gonlumu
avutabilsem
ah avutabilsem

gecen o tatli gunleri
unutabilsem, ah unutabilsem
su yarali gonlumu avutabilsem
ah avutabilsem
RUHUM ERİYOR GÖZLERİNİN RENGİNE DALSAM

Adın düşmese de benim dilimden
Seni unutmaya çalışacağım
Kalbim titresede hep hasretinle
Sensiz yaşamaya alışacağım


Kolay olmayacak seni unutmak
Sensiz gece gündüz ağlayacağım
Ne olursa olsun artık sevgilim
Sensiz yaşamaya alışacağım
Sensiz yaşamaya alışacağım

Nasıl olsa sen ile birleşemeyiz
Ben bu ayrılığa katlanacağım
Ayrılık derdine mahsun kalbimi
Sensiz yaşamaya alışacağım


Kolay olmayacak seni unutmak
Sensiz gece gündüz ağlayacağım
Ne olursa olsun artık sevgilim
Sensiz yaşamaya alışacağım
Sensiz yaşamaya alışacağım




ömrüm bağışlama beni sil sayfalarından aforoz et
ömrüm bağışlama beni kanat yaralarımı akıt bakalım kanımı
ömrüm...bilinci yorgun tarihini yaz sevdamın...
sonra sil sayfalarından aforoz et...


Vur kemankeş vur bir daha tel'e
Kapansın yüreğim gönlüm dağlansın o yar'e
Gözlerim gerekirse kör olacaksınız ,
o badeyi görmeyeceksiniz yinede.
Arama beni dedim uzak tutayım diye 
Ateş gibi kulaklarım işitmeyeceksiniz!,
hoş sedayı her kerrede...

 
o lanet olası vapura binemiyorum artık
caanım martılara simit verememek derdim
mavilikleri seyreyleyememek  ...  pendik treni yolunda
sevdalandığım deniz vapur gökyüzü lanet oldu sayende
ben neşeliydim can atan yüreğim hoşnut yüzüm
ne güzel alışmıştım üç saat yollarda 500 t lerle
iyiydim be! iyiydik bence!ama nefretim dinmeyecek...
kocaman olup sürekli büyüyecek hemşireler,simit,martı,yemeklerim,demli çayım ve ve matamatiğim,hep hatırlatıyor her an her saniye
dinmeyecek nefretim büyüyecek git gide... Devam edecek....?!
SEVDİKÇE SENİ ÖMRÜM ARTAR EY YAR!
AŞKINDIR BANA GÜZELİM YADİGAR....!?
KELİMELERE FELÇ İNDİRİYOR SENİ SEVMENİN TADI...!

Saatler bitmiyor yapayalnızım
Gülmek istiyorum,gülemiyorum
Sensiz olmak mıdır hep alınyazım
Bilmek istiyorum,bilemiyorum.

Esirgedin nazlı,hilal kaşını
Harap ettin çiçek kokan başını
Yüreğime akan gözüm yaşını
Silmek istiyorum,silemiyorum.

Sanki her şey efsaneydi,masaldı
Ayrılık ruhumu elimden aldı
Gözlerim yollara takılıp kaldı
Gelmek istiyorum,gelemiyorum.

Göğüs germek için acılarıma
Titreyişlerime,sancılarıma
Seni bir kez olsun avuçlarıma
Almak istiyorum,alamıyorum.

Saçılan bir köpük olmak dilinde
Boğulmak saçının ince telinde
Sır gibi sonsuza değin kalbinde
Kalmak istiyorum,kalamıyorum.

Unutuyor beni sırlı gözlerin
İçimde bir yara işliyor derin
Kulakların,dudakların,ellerin
Olmak istiyorum,olamıyorum.

Bölerek uykunu rüyalarına
O kucak dolusu hülyalarına
Gece gündüz uçup aynalarına
Konmak istiyorum,konamıyorum.

Deli gibi aşık olsa da güle
Kim acır çöllerde öten bülbüle
Bir gün alev alev yanıp da küle
Dönmek istiyorum,dönemiyorum.

Hıçkıra hıçkıra ağlamaktansa
Başına karalar bağlamaktansa
Bu yüreği her gün dağlamaktansa
Ölmek istiyorum ölemiyorum.






NE YÜZLE GELECE ECEL BİLMEM Kİ MAHŞERİ DÜNYADA YAŞIYORUM BEN

Sac düzenini bulur hamur biter.
Ev düzenini bulur ömür biter.



Duygularımı yazdım şiir olsun diye değil
yanlızlığımı derdimi paylaştım kağıtla kalemle
vay bee seni uğurlamakta varmış kaderde
bembeyaz bir gelinlikle

Ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
Bugün varım yarın seni belkide görmem
gelmeyin üstüme gelmeyin teselli istemem

canımdan can koptu sanki
gördüğüm o an
bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan
bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan
ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem

Bir canım var sana düğün hediyem olsun
Kalbinin bir köşesinde bir yerim olsun
mutluluklar diliyorum yolun açık olsun
canımdan can koptu sanki gördüğüm o an
bembeyaz bir gelinlikmi beni ağlatan
bir mutluluk bir yanlızlık nedir kutlanan
ben bu gece ölmezsem bir daha ölmem
ÜMİT BESEN ŞARKISI

Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Her sevişmede biraz daha büyüyorsa niçinlerimiz kanayarak,
Çok bilinmeyenli denklemlerse ardıç kokulu sabahlarımız
Ne çıkar ezilmişse çiçekler dağın öte yanında?

Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Adamım ile Sevdalığım idi ışık kahpe huzmesinde a şıkkında kaybolan
Yok sayılan tragedyanın beşiğinde.
Deliydim belki de protokol çürüğü küfün içinde
Bütün sokaklara dar gelen

Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
kendimce hallerim kaçak çay kıvamında
İskendiriye dörtlüsünden çıkıp hüseyni şarkılar eşliğinde
Üsküdar’la akran biri Beşiktaş vapurunda

Her aşkın bir maktulü var sevgilim
Her mahallenin bir delisi
Erguvan kokusuydu tenin kurtköy kartal pendik otogarda ’da unutulan
On bir kırk beşte kaçırılan, vapur telaşında imgelerdim
Pera’ya




BEN HAYATIMDA BENDEN KÜÇÜK BİR İNSAN HİÇ GÖRMEDİM VE KİMSE ASLA BENDEN BÜYÜK DEĞİL İNSAN EŞİT...

YÜREĞİ AĞZINDA = PATAVATSIZ :)







 

İNSANLAR SEVİLMEYİ DEĞİL SEVEBİLDİKLERİNİ YAKALAMALI....

BİR ADAM EN ÇOK SEVGİLİSİNİ
EN İYİ AİLESİNİ
EN UZUN DA ANNESİNİ SEVER......

Abra Kadabra!

her intihar bağlarken sahibini
içimden bir yaşamak geçiyor
ukalâ yolcular gibi.

elimiz ağır mıydı?
yoksa bir solukta mı?
kaç günde tükettik bunca yılı?

‘’özgürlüğü bağışlanmamış
ruhsuz çarşaflarda
iki kanamalı
sardunya sevişmesiydik.’’

yuvasında titreyen kalbim
kırbaç izleri çarpıyor ruhuma
kopya yok!
biliyorum nasıl öleceğim.

abra kadabra!

biraz habersiz oldu gelişin
yüreğini de birlikte getirmişsin
dikkat et ayak seslerinden
uçuşup kaçışmasın güvercinlerim.


daha dün;
gök yıkılırken dünyanın üzerine
sanki ben bir adım ötede
seni sevmekteydim delice.


devasa düşlerimde
şiirler yazılırken sana acizane
kaşın,kirpiğin eksik çizilse de
ellerin düşüyordu gözbebeklerime.


ilk duyduğum merhaba,
ya da tenime düşen ilk yağmur gibi
ne kadar serin ve tazesin.
gözlerimin ilk hevesi
hasat günlerime yetişen son çiftçi,
belki de
yarım kalan öykülerimin son şövalyesiydin..

nereden ve nasıl geldiysen
hoş mu geldin?


nedense en uzaktaki yıldız
daha cazip gelir insana

yani ben
bu kadar uzak olduğun için mi
tutuldum sana

ve en güzel aşklar imkansız gelirmiş ya

şimdi ben
imkanız olduğun için mi aşığım sana

yok yok sanmam

sadece bu kadar tutkulu sevdiğim için
uzak

ve bu kadar delice aşık olduğum için
imkansız geliyorsun bana

hepsi bu




No Smoking



Müşterek Zahmet

Gözlerimiz

Şeffaf

Temiz

Damlalardır

Her damlada

Demire can veren dehanın

Bir küçücük

Zerresi vardır

Şeffaf

Temiz

Damlalarıyla gözlerimiz

Bir umman içinde birleşmeseydi eğer

Her zerre

Dağılsaydı başka bir yere

Dinamolarla durmayanları çiftçileştirerek

Çelik dağları sof bir klak gibi döndüremezdik

Müşterek zahmetin şamateri

Yakan

*** *** çevirir akan istimar? Ateşini

Şem'asız kibrit gibi söndüremezdik

Şeffaf

Temiz

Damlalarıyla gözlerimiz

Bir umman içinde o kadar karıştıki

Kaynayan suda buzu

Nasıl erititirse deniz?

İşte bizde

Birbirimizde

Öyle kaybolduk

Yükseldi müşterek zahmetin şamateri!

Demire can veren dehayı bulduk

Moskova / Nâzım Hikmet

*** ***ve? işaretli metinde okunamayan bölümleri işaret ediyor.

Vehbi ve Nâfi Kardeşlerimin Acılarına

ALDIĞIM BİR MEKTUP

1337 Mart ANKARA

Dün gece bir mektup aldım felakete dair

Siyah satırlarında şöyle yazılı;

Şair!

Bilmiyoruz nereden başlamalı biz söze

Kara bir hançer gibi zavallı gönlümüze

Saplanan son acıyı sende duyuyormusun

Yoksa hülyalarımla hala uyuyormusun

Boşluklara atılan ruhumuza bu bir sır:

Bilmiyoruz gönüller bu kadar yakınmıdır

Dileriz derdimizi avutmasın seneler

Bize son vazifeni yapmış olursun eğer

Zavallı gönlümüzde bu derin matemi sen

Rüba beyin sesiyle ebedileştirirsen...

Ah bir hale düştükkki duysa kahinat ağlar

Hem bir kardeş kaybettik,hem çok sevgili bir yar

Biz gurbette ağlarken o da gurbette öldü

Biz gurbete gömüldük o toprağa gömüldü

Şimdi o uzaklarda çok uzaklarda bizden

Hayaline ağklayan yorgun gözlerimizden

Yüzü ruyalardaki yüzler gibi kaybolur

Zaten o bir çiçekti bir çiçek gibi soldu

Bir bahçeye gittiki açılmaz çiçekleri

Kahpe felek kendini bildiği günden beri

Gökler zulumleriyle bu kadar alçalmadı

Artık güzelliklere imanımız kalmadı

Hiçbir ümidimiz yok hiç bir gayemizde

Şair!

Fani neşeyi artık arama bizde

Şimdi biz bir hayale ağlarız için için

Tesellisi olmayan gönüllerimiz için

Sade ona kavuşmak tesellidir diyoruz

O'na kavuşmak için ölümü bekliyoruz

Müstensihi/ (Aktaran)

Nâzım HiKMET

ŞAİRİMİZ bizlere açtığı dimağ nehirlerinde öyle müthiş manzaralar da mola verdiriyorki kelimeler ona övgüye kifayetsiz kalıyor. yüreği karşısında saygıyla eğiliyorum.

DOSTLAR EN ÇOK SEVDİĞİM SÖZÜ (kalbimin kızıl saçlı bacısı) SÖZÜ İLE KÖŞEMDE NAZIM HİKMET RAN'IN KİTAPLARINA GİRMEMİŞ 2 ŞİİRİNİ YAYINLIYORUM TEŞEKKÜREDERİM...


Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşca başca ileri
Geçemezlerdi bizi
Ne yedi kat göklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hiç biri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee
Ay gelir ışır, hayalin erişir
Güzelim Annabel Lee
Orda gecelerim uzanır beklerim
Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
O azgın sahildeki
Yattığın yerde seni...

Edgar Allan Poe