Sayfa no yok Cilt no yok Hane no yok Ana adı, ben sokak çocuğuyum abi Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan, Bilyelerini rüyalarında unutan, Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran, Çocuk varya o benim işte, o benim abi... Sahi bir annem olmalıydı dimi Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün Anneler nasıl okşardı çocuklarını Anne kokusu nasıldır kim bilir Ana ha, bir anne çizebilirmisin benim için Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne Ve yanına beni eklermisin abi Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından, Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken, Boşver... Gel boyat istersen ayakkabılarını Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata Gel boyat ayakkabılarını Boyatta resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların Sayfa no yok Cilt no yok Hane no yok Yokların varlığında tam göbek bağından hiç yakalandın mı hayata Bir de bir de babam olmalıydı di mi? Beni dövecek bir babam bile yok biliyor musun? Nasırlı ellerinde şevkat arayacağım bir insan Kimbilir, bayramlarda neler alır babalar çocuklarına Unutmuşum, bayramlarınız da vardı sizin öyle değil mi, arifeleriniz Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe ve mehtaba Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek serseri ıslıklar Bir babam olsaydı belki yeterdi Çocuk olurdum eskisi gibi, şımarırdım öylesine Boşver abi... Kimin neyine bayram, kimin neyine hediye Baba kimin neyine abi Sahi senin düşlerin vardır Göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın hiç Ahmet bir düş görmüş geçenlerde Köprü altında tanıştık, soğuk ve geç gelen bir gecede Utanırken anlattı, anlatırken utandı. Bir ip bağlamış gökkuşağına, Bak ana diyormuş uçurtmamı gördün mü, Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları. Ahmet'in düşü işte... Bana düşlerini kiralar mısın abi, Bedava boyarım ayakkabılarını, Bana düşlerini, düşlerini abi Boşver, boşver... Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar, En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni, Gazete manşetleri, Üçüncü sayfa haberleri düşünsün, İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün, Sen beni düşünme, düşünme be abi... Nasıl olsa ben, olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum tüm kaldırımlara, Olmasa da anne babası sokakların Sokak çocuğuyum ben, sokak çocuğuyum... Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde, Ben sokak çocuğuyum abi, Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan, Bilyelerini rüyalarında unutan, Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk varya, İşte o benim, o benim abi, o benim abi... alıntı
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim. Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün? Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı? Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün. Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı? Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat? Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi? El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi? Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim? Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Cahit Sıtkı Tarancı
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim. Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün? Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı? Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün. Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı? Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat? Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi? El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi? Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim? Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
http://www.cuvillier.de/flycms/en/html/30/-UickI3zKPS,3fko=/Buchdetails.html
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser1.asp?id=1469
Sayfa no yok
Cilt no yok
Hane no yok
Ana adı, ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
Bilyelerini rüyalarında unutan,
Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran,
Çocuk varya o benim işte, o benim abi...
Sahi bir annem olmalıydı dimi
Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa
Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün
Anneler nasıl okşardı çocuklarını
Anne kokusu nasıldır kim bilir
Ana ha, bir anne çizebilirmisin benim için
Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne
Ve yanına beni eklermisin abi
Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak
Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi
Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni
Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından,
Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken,
Boşver...
Gel boyat istersen ayakkabılarını
Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata
Gel boyat ayakkabılarını
Boyatta resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların
Sayfa no yok
Cilt no yok
Hane no yok
Yokların varlığında tam göbek bağından hiç yakalandın mı hayata
Bir de bir de babam olmalıydı di mi?
Beni dövecek bir babam bile yok biliyor musun?
Nasırlı ellerinde şevkat arayacağım bir insan
Kimbilir, bayramlarda neler alır babalar çocuklarına
Unutmuşum, bayramlarınız da vardı sizin öyle değil mi, arifeleriniz
Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra
Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe ve mehtaba
Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek serseri ıslıklar
Bir babam olsaydı belki yeterdi
Çocuk olurdum eskisi gibi, şımarırdım öylesine
Boşver abi...
Kimin neyine bayram, kimin neyine hediye
Baba kimin neyine abi
Sahi senin düşlerin vardır
Göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın hiç
Ahmet bir düş görmüş geçenlerde
Köprü altında tanıştık, soğuk ve geç gelen bir gecede
Utanırken anlattı, anlatırken utandı.
Bir ip bağlamış gökkuşağına,
Bak ana diyormuş uçurtmamı gördün mü,
Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları.
Ahmet'in düşü işte...
Bana düşlerini kiralar mısın abi,
Bedava boyarım ayakkabılarını,
Bana düşlerini, düşlerini abi
Boşver, boşver...
Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar,
En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama
Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni,
Gazete manşetleri,
Üçüncü sayfa haberleri düşünsün,
İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün,
Sen beni düşünme, düşünme be abi...
Nasıl olsa ben,
olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum tüm kaldırımlara,
Olmasa da anne babası sokakların
Sokak çocuğuyum ben, sokak çocuğuyum...
Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde,
Ben sokak çocuğuyum abi,
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
Bilyelerini rüyalarında unutan,
Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk varya,
İşte o benim, o benim abi, o benim abi...
alıntı
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?
Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?
Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?