Erhan Çetin - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Erhan Çetin SANA BAKMAK

Herşey yapılabilir
Bir beyaz kağıtla
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konulabilir
Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
Sallanan bir masanın.
Veya şiir yazılabilir
Süresi ötekilerden kısa
Bir ömür üzerine..


 
Bir beyaz kağıda
Herşey yazılabilir,
Senin dışında..
Güzelliğine benzetme bulmak zor,
Sen iyisimi sana benzemeye çalışan
Herşeyden:
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor.
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin..
Ve benim
Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim..
Anlarım bitkiden filan
Ama anlatamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla


 
Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz çok..
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden, açan soran, bere budak yok
Bir şiir istersin
'içinde benzetmeler' olan
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana benzeyecek kadar
Güzel birşey yok


 
Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Herşeyi anlattım..
Olan olmayan, acıtan sancıtan..
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Severadım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine..


 
Sana bakmak
Suya bakmaktır..
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır..


 
Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar..
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvan değil tüccarlardır
Sen öyle göz,
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken,
Sana şiir yazmak ahmaklıktır..


 
Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar


Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz..
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz


 
Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır.
Her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır..
gördüğün suretten utanmak..
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır..
sana bakmak
Allah’a inanmaktır.



BELKİ

Belki,
Tanrı yanlış insanlarla tanışmamızı istedi doğru insanı tanımadan önce,
böylece en sonunda doğru insanla tanışdığımızda,
bu hediyenin ne yüce olduğunu anlamamız için.
Belki,
mutluluk kapısı kapandığında,
başkası açılıyordur,
fakat böyle zamanlarda kapanan kapıya öyle uzun bakarız ki,
bizim için açılan diğer kapıyı görmeyiz bile.
Belki,
en iyi arkadaşlık,
sallanan bir koltukta beraber sallandığınız,
tek bir kelime etmediğiniz,
ve giderken bunun hayatınızdaki en iyi sohbet olduğunu düşündüğünüz kişilerde saklıdır.
Belki,
elimizde olanın kıymetini kaybettiğimizde anladığımız doğru olabilir,
fakat elimize gelene kadar neler kaçırdığımızın farkına varamadığımız da doğrudur.
Birine sevginizin tümünü sunmak,
asla sizi de aynı şekilde seveceğinin garantisi değildir.
Sevgiye karşılık beklemeyin;
Sadece sevginin karşıdakinin kalbinde büyümesini bekleyin;
fakat olmazsa da,
sizin kalbinizde büyüdüğüne emin olun.
Birine çarpılmak için bir an yeterlidir,
birinden hoşlanmak bir saat,
ve birini sevmek içinde bir gün yeterlidir,
ama birini unutmak ise bir ömür sürer.
Görünüşe aldanmayın;
kandırıcı olabilir.
Zenginliğe aldanmayın;
yok olur gidebilir.
Sizi güldüren birini seçin çünkü karanlık bir günü aydınlatan şey bir gülümsemedir.
Kalbinizi gülümsetebilen birini bulun.
Öyle zamanlar vardır ki,
bazen birini öylesine çok özlersiniz ki,
onu hayallerinizden çıkarıp,
gerçek hayatta kucaklamak istersiniz.
Hayal etmek istediğiniz şeyi hayal edin,
gitmek istediğiniz yere gidin,
olmak istediğiniz kişi olun,
çünkü yaşayabileceğiniz tek bir hayatınız var,
ve tüm bunları yapabilmek için tek bir şansınız.
Sizi tatlı kılacak kadar yeterli mutluluğunuz olsun,
güçlü kılacak kadar acı deneyiminiz,
insan kılacak kadar üzüntünüz,
ve sizi mutlu kılmaya yetecek kadar umudunuz olsun.
Daima kendinizi başkalarının ayakkabılarına koyun.
Eğer ayaklarınız acıyorsa,
o kişininkiler de acıyordur
En mutlu kişiler,
herşeyin en iyisine sahip olanlardır,
ve oda sizin elinizde....

************************************************************************************************
TANRI HAYIR DEDİ......

Tanrıdan gururumu yok etmesini istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Gurur benim yok edebileceğim bir şey değil,
Senin bırakabileceğin bir şeydir. 'dedi.

Tanrıdan sakat cocuğumu iyileştirmesini istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Onun ruhu sağlam,vücut o kadar önemli değil, o
geçici bir şeydir' dedi.

Tanrıdan bana sabır vermesini istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir
seydir.sabır verilmez,
hak edilir 'dedi.

Tanrıdan beni mutlu etmesini istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Ben sadece nimetlerimi sunarım,mutlu olmak sana
bağlı.' dedi.

Tanrıdan beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini
anlamanı,onlardan uzaklaşmanı ve bana daha çok
yaklaşmanı sağlar. ' dedi.

Tanrıdan ruhumu olgunlaştırmasını istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Kendi kendine olgunlaşmalısın,ama meyvelerini alman
için yardım edeceğimden emin olabilirsin.'dedi.

Tanrıdan hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim.
Tanrı 'Hayır, dedi
Ben sana hayatı vereceğim,böylece hayata dair her şeye
ancak sen sahip olabilirsin.' dedi.

Tanrıdan,
Tanrıya duyduğum sevgiyi,başkalarına da duyabilmeyi
istedim. Tanrı şöyle dedi:
ohhh! Nihayet doğru bir şey istedin.'
Ruhu olgunlaşmamış bir kul tanrıya hep
ver bana....' ile biten dualar eder,
olgunlaşmış bir ruh ise 'vermemi sağla......' diye bitirir
dualarını.........



************************************************************************************************