Biz de üniversiteye bir şey öğrenmek için değil,mezun olmak için gidilir.Bir gazete yılın en iyi kitaplarını seçtirmiş zikredilen 200 kitap içinde sadece 10 tane inceleme kitabı yer alıyor.kimsenin (bilgi edinmeye mecali ve güdüsü yok.
Bundan yıllarca önce Fransızların TV5 kanalını izlerken birdenbire bizim Samanyolu şarkısının nameleri dökülmeye başladı.Yarım yamalak bildiğin Fransızcam ile bunun eski bir Belçika şarkısı olduğunu anladım.Evet şarkı çalıntıydı.'Adalar sahillerinde'adlı ünlü şarkının da Mısır bestesi olduğunu daha önceden öğrenmiştim.Bu konuda örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Hiçbir din ilk çıktığında mezhep içermemiştir.Daha sonra meydana gelen ve bu dünyaya ilişkin meselelerin çözmünde ki itilaflar mezhepleri doğurmuştur.eğer mezhepsizlik dinsizlikse,bütün peygamberler bu tanıma girer.
Enver paşa görülmemiş bir cüretle silahlı olarak Padişahın karşısına dikilip Mahmut Şevket Paşa'yı sadrazam tain etti.Tarihe Babıali Baskını baskını dye geçen bu olayla İttihatçılar başımızın üstünde hala 'demoklesin kılıcı'gibi duran 'darbe' geleneğin de başlatmış oldular.
Türk'e neyakışır? Hiç anlamadığı futbol uğruna kurşun sıkıp adam öldürmek mi? Kapkaççılık mı? kaçak elektrik ve su kullanmak mı,hortumculuk mu? Tabii Türkler fetih yaparken hiç ölen ve yaralanan da olmuyordu.Ve vatanı savunun tek toplum biziz,çünkü'dünya bize düşman'!
Osmanlı padişahı açısından 'vatan' diye bir kavram olamaz,bu durumda Vahdettin 'vatan haini 'bile değildir,çünkü 'vatan'ı,içselleştirmiş bir siyasal birlik olarak cumhuriyet,padişahı içermez.
Egemen askeri zümrenin kendi halklarına en yabancılaşmış güç olduğu çok eskilerden beri varolan birgerçekliliktir.Romalı bir yüzbaşının Hz:isa'ya 'Ben de emir kuluğum 'diyerek ona yardımı reddetmesi sözü edilen yabancılaşmanın küçük bir örneğiir.
kendi davasına sahip çıkmayanlar,başkasının kılıcını kuşananlar bir gün o kılıç darbeleriyle yok olurlar.Kendi davasına ihanet edenler,kendi halkını satanlar bunun bedelini daha ağır öderler.
Beyaz Türkler,hiçbir konuda kendi içinden çıktığı halkının sorunlarını kendine dert etmeyen,bazıları kent-soylu,(Eski İstanbullu olanlar ve onların nesli,kimi savaş zengini ve deYeni kurulan Cumhuriyetin kaymağını yiyen Şişli,Osmanbey,Harbiye’de ikamet edenler) Büyük çoğunluğu ise,yoksullukta gelme,sonradan görme,kendini burjuva sınıfına sokma gayreti içinde olan,Varoşlardan (Macar Derebeylerinin Orta çağda görkemli şatolarının dışında kalan halkın yaşadığı derme çatma yapılar.) uzaklarda korunaklı/ korumalı modern lüks şatolarında yaşamını sürdürenlerdir.
Sakarya Savaşında 100.000 Yunan askerine karşılık,90.000 Türk askeri bulunuyordu Sakarya savaşı sırasında 31.000 kişi,yani ordunun üçte biri cepheden kaçtı
Fevzi Paşa mecliste üniformalara yapılan harcamayı savunurken “Efendiler,biz orduyu değil milleti giyindiriyoruz.Elbiseyi alan iç gün sonra firar ediyor” M.Kemal, Sakarya Savaşı’nı şöyle tarif eder “Efendiler,bu bir yedek zabit(subay) harbi olmuştur” yedek subayların çoğu aydınlardan oluşuyordu.
Saddam Hüseyin’in yaşamı boyunca belki de doğru olan bir sözü vardır 1979 yılında Baas Partisi Kongresinde şöyle demişti:”Allah,Arapların zor günlerinde ilk defa gökyüzünden seslendi.Bu sesle birleştik,güçlendik.Yine zor günlerimizde bize ikinci kez yeraltından seslendi,petrol zengini olduk.Ama petrol bir gün bitecektir ve bir daha Allah’ın bize nerden sesleneceği belli değildir.”
Aylar sonra yeniden defalarca dinlediğim Hozan'ın 'koca çınar-gelmiş bahar-salına salına-ortadoğu-zalimin zulmü-amed-loresima-kevoke sipi-gewre-zerge u mıhemede seid axa-saklasan seni-kırık kanadım-ka ew kene teyi xweş- ezgilerini tekrar dinemek çok güzel.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra,birkaç muhalif gazeteci hariç, geriye kalan tüm medya 27 Mayısçı olacak ve takip eden yıllarda kah iktidar yanlısı,kah muhalefet yanlısı olacak,etik ve demokrasi kültürüyle tanışamayacaktı.ve bu durum,darbe kokusunun gazeteciler üzerinde kurduğu hakimiyetin kalıcılaşmasına zemin hazırlayacaktı.
4 Haziran 1933 gece sabaha karşı Polis Müdürü Fehmi Bey ve yüz kadar polis,Kazım Karabekir Paşa’nın Erenköy’de İstasyon yakınındaki köşkünü sarıyordu.kırarcasına açtırılan kapıdan giren polisler,köşkü talan edercesine arıyordu.Dört buçuk saat bir aramadan sonra,basılmış olan kitaplar ve Paşa’nın günlük notlarının bulunduğu doksan adetten fazla dosya çuvallara doldurularak Topkapı civarında yakılıyordu.
1944 İstanbul-Beşiktaş doğumluyum.İlk okul mezunuyum.uğraşlarım:Sinema,edebiyat,toplumsal ve dini konularda araştırmalar yapmak,sporun 'sadece futbol' değil tüm branşlarıyla ilgilenmek,evliyim43 yaşında ressam bir kızım var.Bir de torunum Bora Bey.
üniversite
29.01.2010 - 01:15Biz de üniversiteye bir şey öğrenmek için değil,mezun olmak için gidilir.Bir gazete yılın en iyi kitaplarını seçtirmiş zikredilen 200 kitap içinde sadece 10 tane inceleme kitabı yer alıyor.kimsenin (bilgi edinmeye mecali ve güdüsü yok.
istanbul
29.01.2010 - 01:05İstanbul adı,Rumca'da (is tin polis:işte kent) olarak kullanılıyordu.
samanyolu
29.01.2010 - 00:54Bundan yıllarca önce Fransızların TV5 kanalını izlerken birdenbire bizim Samanyolu şarkısının nameleri dökülmeye başladı.Yarım yamalak bildiğin Fransızcam ile bunun eski bir Belçika şarkısı olduğunu anladım.Evet şarkı çalıntıydı.'Adalar sahillerinde'adlı ünlü şarkının da Mısır bestesi olduğunu daha önceden öğrenmiştim.Bu konuda örnekleri çoğaltmak mümkündür.
özlü sözler
29.01.2010 - 00:33Hiçbir din ilk çıktığında mezhep içermemiştir.Daha sonra meydana gelen ve bu dünyaya ilişkin meselelerin çözmünde ki itilaflar mezhepleri doğurmuştur.eğer mezhepsizlik dinsizlikse,bütün peygamberler bu tanıma girer.
tarihten sayfalar
28.01.2010 - 22:58Enver paşa görülmemiş bir cüretle silahlı olarak Padişahın karşısına dikilip Mahmut Şevket Paşa'yı sadrazam tain etti.Tarihe Babıali Baskını baskını dye geçen bu olayla İttihatçılar başımızın üstünde hala 'demoklesin kılıcı'gibi duran 'darbe' geleneğin de başlatmış oldular.
Mercimeği fırına vermek
28.01.2010 - 20:48Kadınla erkek gizlice aşk ilişkisi kurmak.
aşk
28.01.2010 - 17:18Aşk dediğin laftır:Mario Simmel
özlü sözler
28.01.2010 - 14:13Türk'e neyakışır? Hiç anlamadığı futbol uğruna kurşun sıkıp adam öldürmek mi? Kapkaççılık mı? kaçak elektrik ve su kullanmak mı,hortumculuk mu? Tabii Türkler fetih yaparken hiç ölen ve yaralanan da olmuyordu.Ve vatanı savunun tek toplum biziz,çünkü'dünya bize düşman'!
tarihten sayfalar
28.01.2010 - 14:06Osmanlı padişahı açısından 'vatan' diye bir kavram olamaz,bu durumda Vahdettin 'vatan haini 'bile değildir,çünkü 'vatan'ı,içselleştirmiş bir siyasal birlik olarak cumhuriyet,padişahı içermez.
tarihten sayfalar
28.01.2010 - 12:15Egemen askeri zümrenin kendi halklarına en yabancılaşmış güç olduğu çok eskilerden beri varolan birgerçekliliktir.Romalı bir yüzbaşının Hz:isa'ya 'Ben de emir kuluğum 'diyerek ona yardımı reddetmesi sözü edilen yabancılaşmanın küçük bir örneğiir.
özlü sözler
28.01.2010 - 05:31İsimler,gerçekliğin öğesi neyse yalnızca onu gösterirler.
Bölünmeyen tüm değişmde aynı kalan şey
Wıttgenstein
özlü sözler
28.01.2010 - 03:32Bir millet için en büyük felaket tarihinin düşmanlarınca yazılması,her landa bölünmüş ezilmiş halkların değişmez kaderidir.
Arnold Tonybee
özlü sözler
27.01.2010 - 23:37kendi davasına sahip çıkmayanlar,başkasının kılıcını kuşananlar bir gün o kılıç darbeleriyle yok olurlar.Kendi davasına ihanet edenler,kendi halkını satanlar bunun bedelini daha ağır öderler.
özlü sözler
27.01.2010 - 23:33Başkasının sana verdiği değer,senin kendine verdiğin değere bağlıdır.
beyaz türkler
27.01.2010 - 12:21Beyaz Türkler,hiçbir konuda kendi içinden çıktığı halkının sorunlarını kendine dert etmeyen,bazıları kent-soylu,(Eski İstanbullu olanlar ve onların nesli,kimi savaş zengini ve deYeni kurulan Cumhuriyetin kaymağını yiyen Şişli,Osmanbey,Harbiye’de ikamet edenler) Büyük çoğunluğu ise,yoksullukta gelme,sonradan görme,kendini burjuva sınıfına sokma gayreti içinde olan,Varoşlardan (Macar Derebeylerinin Orta çağda görkemli şatolarının dışında kalan halkın yaşadığı derme çatma yapılar.) uzaklarda korunaklı/ korumalı modern lüks şatolarında yaşamını sürdürenlerdir.
tarihten sayfalar
27.01.2010 - 00:07Sakarya Savaşında 100.000 Yunan askerine karşılık,90.000 Türk askeri bulunuyordu Sakarya savaşı sırasında 31.000 kişi,yani ordunun üçte biri cepheden kaçtı
Fevzi Paşa mecliste üniformalara yapılan harcamayı savunurken “Efendiler,biz orduyu değil milleti giyindiriyoruz.Elbiseyi alan iç gün sonra firar ediyor” M.Kemal, Sakarya Savaşı’nı şöyle tarif eder “Efendiler,bu bir yedek zabit(subay) harbi olmuştur” yedek subayların çoğu aydınlardan oluşuyordu.
tarihten sayfalar
26.01.2010 - 22:26Saddam Hüseyin’in yaşamı boyunca belki de doğru olan bir sözü vardır 1979 yılında Baas Partisi Kongresinde şöyle demişti:”Allah,Arapların zor günlerinde ilk defa gökyüzünden seslendi.Bu sesle birleştik,güçlendik.Yine zor günlerimizde bize ikinci kez yeraltından seslendi,petrol zengini olduk.Ama petrol bir gün bitecektir ve bir daha Allah’ın bize nerden sesleneceği belli değildir.”
Ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış
26.01.2010 - 22:12Türkçede olmayan bir ata sözünün yorumunun da yapılmaması gerekir.
Ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış
26.01.2010 - 14:13Popüler kültür(süzlüğünün) gönüllü mağduru,aklını sokağa bırakmış birisinin sözde atasözü diye ortaya attığı abukluk.
şiir
26.01.2010 - 13:12Şairlere gelince,onlarada çapkınlar ve sapkınlar uyar.Kuran; Şuara suresi 224.Ayet.
En güzel Kürtçe şarkı
26.01.2010 - 12:28Ayrım yapmaksızın duygu ve çoşku dolu bu stanları, klamları zevkle dinliyorum.
Hozan beşir
26.01.2010 - 12:20Aylar sonra yeniden defalarca dinlediğim Hozan'ın 'koca çınar-gelmiş bahar-salına salına-ortadoğu-zalimin zulmü-amed-loresima-kevoke sipi-gewre-zerge u mıhemede seid axa-saklasan seni-kırık kanadım-ka ew kene teyi xweş- ezgilerini tekrar dinemek çok güzel.
türk medyası
26.01.2010 - 10:1227 Mayıs 1960 darbesinden sonra,birkaç muhalif gazeteci hariç, geriye kalan tüm medya 27 Mayısçı olacak ve takip eden yıllarda kah iktidar yanlısı,kah muhalefet yanlısı olacak,etik ve demokrasi kültürüyle tanışamayacaktı.ve bu durum,darbe kokusunun gazeteciler üzerinde kurduğu hakimiyetin kalıcılaşmasına zemin hazırlayacaktı.
kazım karabekir
25.01.2010 - 20:444 Haziran 1933 gece sabaha karşı Polis Müdürü Fehmi Bey ve yüz kadar polis,Kazım Karabekir Paşa’nın Erenköy’de İstasyon yakınındaki köşkünü sarıyordu.kırarcasına açtırılan kapıdan giren polisler,köşkü talan edercesine arıyordu.Dört buçuk saat bir aramadan sonra,basılmış olan kitaplar ve Paşa’nın günlük notlarının bulunduğu doksan adetten fazla dosya çuvallara doldurularak Topkapı civarında yakılıyordu.
Toplam 4225 mesaj bulundu