Kaçıncı yüzyılda yaşadığı önemli değil bir insanın ya da şairin aslında.Nerede, ne zaman, nasıl yaşarsa yaşasın,otursan bir şairin yanına, pencere önüne bir iki sandalye çeksen ve baksanız dünyaya, sen farklı şeyler anlatırsın ben farklı şeyler aslında. Aşkın zamanı ,nasıl yoksa, şairlerinde zamanı yok aslında ,aynı seviyi farklı zamanlarda, farklı mekanlarda anlatmak ve kocaman bir yaşanmışlığı dökmek bir iki satıra. Kimi şair tok ,kimisi aç ,kimisi memleket hasretiyle,kimisi yar özlemiyle gitti diyarlara. Orhan veli, işsiz güçsüz anlattı istanbulu “Hava Bedeva Su Bedeva” . Karacaoğlan; “Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber” dedi yana yana. Ateol Behramoğlu dizelerinde “Sevdinmi Yoğunluğuna Seveceksin Bir Şeyi” diye anlattı kendi zamanının aşkını. Şair olmak herhangi bir yüzyılda ,bile bile ölüme atlamak aslında.Oynamayı bilmek belki satırlarla hecelerle,harflerle bir başına.Bu zamanın dj leri şairler bana göre.Harfleri öyle bir yan yana koymuşlar ve koyuyorlar ki,noktası virgülü enstrumanları,harfleri ,dizeleri ,satırları şarkı oluyor aslında. “Oyuncaklarıdır harfler şairlerin, oynar oynayabildikleri kadar” der bir şair. Ve öyle bir dizer ki kelimeleri yan yana, insana sanki, kendi sevdasını anlatır seviyi üç kişi yaşamışçasına. Ben kaçıncı yüzyılda yaşıyorum bilmiyorum ama sevdanın yüzyılının olmadığını biliyorum yazdıklarımda ,yaşadıklarımda.Kimileri adıma şair dese de ,daha çok zaman gerekecek şairlerin hırkasını giymeye. “Yedi Dağın Gizli Karanfili” adlı kitabımdan bir zaman ile bir aşk ile sözlerimi bitirmek istiyorum. Eray Usta 2012
ŞAİR OLMAK TÜM ZAMANLARDA
Kaçıncı yüzyılda yaşadığı önemli değil bir insanın ya da şairin aslında.Nerede, ne zaman, nasıl yaşarsa yaşasın,otursan bir şairin yanına, pencere önüne bir iki sandalye çeksen ve baksanız dünyaya, sen farklı şeyler anlatırsın ben farklı şeyler aslında.
Aşkın zamanı ,nasıl yoksa, şairlerinde zamanı yok aslında ,aynı seviyi farklı zamanlarda, farklı mekanlarda anlatmak ve kocaman bir yaşanmışlığı dökmek bir iki satıra.
Kimi şair tok ,kimisi aç ,kimisi memleket hasretiyle,kimisi yar özlemiyle gitti diyarlara.
Orhan veli, işsiz güçsüz anlattı istanbulu “Hava Bedeva Su Bedeva” .
Karacaoğlan; “Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber” dedi yana yana.
Ateol Behramoğlu dizelerinde “Sevdinmi Yoğunluğuna Seveceksin Bir Şeyi” diye anlattı kendi zamanının aşkını.
Şair olmak herhangi bir yüzyılda ,bile bile ölüme atlamak aslında.Oynamayı bilmek belki satırlarla hecelerle,harflerle bir başına.Bu zamanın dj leri şairler bana göre.Harfleri öyle bir yan yana koymuşlar ve koyuyorlar ki,noktası virgülü enstrumanları,harfleri ,dizeleri ,satırları şarkı oluyor aslında.
“Oyuncaklarıdır harfler şairlerin, oynar oynayabildikleri kadar” der bir şair. Ve öyle bir dizer ki kelimeleri yan yana, insana sanki, kendi sevdasını anlatır seviyi üç kişi yaşamışçasına.
Ben kaçıncı yüzyılda yaşıyorum bilmiyorum ama sevdanın yüzyılının olmadığını biliyorum yazdıklarımda ,yaşadıklarımda.Kimileri adıma şair dese de ,daha çok zaman gerekecek şairlerin hırkasını giymeye.
“Yedi Dağın Gizli Karanfili” adlı kitabımdan bir zaman ile bir aşk ile sözlerimi bitirmek istiyorum.
Eray Usta
2012