Derya Kazozocu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • çocukluk yaramazlıkları

    17.04.2006 - 15:58

    ya kahretsin....
    abimden bana sıra kalmıyodu ki:(((((
    ben yaramazlıklara değilde sadece yaramazlık sonundaki cezalara ortak olabiliyordum:((((
    zira bizim evde 'çocuklara eşit davranmak ilkesi! ! ! ' vardı:.(((((
    doğru dürüst yaramazlık hatırlamıyorum

  • falan olmak

    17.04.2006 - 15:49

    en sinir olduğum tipler....
    birde ağız burun bükülür, konuya göre sevimli yada entel bir hava takınılır! ! ! ! ! ! !
    ne bu? ? ? ? ? ? ?
    hiç bişey....
    türkçeyi katletmekten yada farklı olayım derken banal olmaktan baş ka ne? ? ? ? ? ?

  • KURTLAR VADİSİ IRAK

    17.04.2006 - 15:44

    çok konuşuldu, daha da konuşılacak.....
    ama boş konuşuldu, boşa konuşulacak....
    boşluktan dolu bişey çıkmaz ki.....

  • zarafet

    07.04.2006 - 12:32

    asaleti bakışta duruşta konuşmada yansıtmaktır.
    bu ne bir bedendir nede görünüş. bu bir karekterdir, yaşayıştır.
    asaletin içten çıkıp dışarı yansımasıdır.

  • eleştiri

    07.04.2006 - 12:11

    islam dinin temel şartlarındandır hoş görü, bunu 'elhamdülillah müslümanım' diyen herkes bilir. ancak yazılanlarda saygı ve sevgiden uzak hoşgörüden yoksun bir yaklasım görüyorum.
    fikirlerinize ve düşüncelerinize uymayan insanları eshef ve şiddetle kınadığınızı görüyorum. dinimizde bu yoktur. insanlara sadece doğru yol gösterilir ve gerisi onun kendi idrakine ve aklına bırakılır. kınama karşı çıkma hatta 'kafir' olarak görme diye bişey olamaz.
    Ve ne yazıktır ki insanlarımızı dinden soğutan uzaklaştıran da bu yapı ve yaklaşım değilmidir. bu dünyada fikir özgürlükleri düşünceleri paylaşma vardır.
    saygı beklerken saygıda göstermeniz gerekmektedir.....
    bu nedenle yazılan yazılarda herkesi saygı görebilmek için saygıya davet ediyorum.
    bu bir arada olmanın ve biraarada yaşamanın temel şartıdır.
    saygılarımla.
    (yazım; dini yazılar yazıpta eleştiritlere karşı sert tepki gösterenlere ithafen yazılmıştır.)

    eleştirirlerinizi bekliyorum.

  • kahramanmaraş

    03.04.2006 - 10:05

    bir yaz coşkusu.....
    bir hasret türküsü.....
    bir çift derin göz, çoçuksu bir gülüş.....
    mutluluğumun portresi....
    aşkımın memleketi.

  • küfür

    15.03.2006 - 14:35

    ne yani! ! ! ! ! ! !
    karşıdakinin gelmişine, geçmişine ecdadına gelişigüzel sövüp sayınca, adab-ı muhaşereti ulu orta yok sayınca, yanınızdaki sesinizi duyan bayanları utandırıp rahatsız edince içinizmi soğuyo?
    mutlumu oluyosunuz?
    intikamınızı almışmı oluyosunuz?
    başınız göğemi eriyo? ? ?
    noluyo yaaa
    biri bana anlatsın?
    bu terbiyesizlikten başka ne oluyo? ? ? ? ? ? ?

  • börülce

    15.03.2006 - 14:23

    baklagiller ailesinin saygın ancak az tanınan üyelerindendir. isimleri nicedir. bundandır ki pek bilinmez. benimde bildiğim lubi, acebek, karagöz, karnıkara gibi isimleri vardır. yazın tazesinin yemeği pek bi lezzetlidir.

  • sen ve ben

    14.03.2006 - 17:17

    sen ve ben.....
    yani biz....
    gecenin sonundaki gün, günün sonundaki gece gibi......
    et ve tırmak gibiyiz......
    ben cevizim sert kabuklu, çetin,
    sen içimsin tatlı, yumuşak, özel.......
    ben garip bir kırlangıç,
    sen benim en nadide yuvam.......
    ben hırçın bir tay, delidolu dolu dizgin,
    sen benim tek söz dinlediğim sahibim.....
    ben dünyayım; iyisi, kötüsü, güzeli, çirkiniyle,
    sen benim güneşim......
    sen ve ben....
    kalp ve nefes.
    beden ve ruh....
    sen bensiz, ben sensiz anlamsız......

  • ahmet

    10.03.2006 - 09:35

    asil, gururlu,mağrur bir baş
    geniş, heybetli omuzlar üzerinde........

    ışıltısı şimşek gibi gözlerden fışkıran bir zeka........

    içten, derinden gelen, coşkulu, çocuksu
    ama baştan çıkartıcı bir gülümseme......

    bazen bahar tazeliğinde,
    bazen okyanuslar derinliğinde,
    hayatı herhaliyle yansıtan gözler.......

    ummanlar gibi kocaman,
    ama bir yaprak gibi narin nazenin bir yürek......

    coşkulu, mutlu, anlamlı, güzel bir dünya.........

    MÜKEMMEL BİR SEVGİLİ..........

    hayata ve aşka dair herşey.....

  • saçma

    09.03.2006 - 15:30

    SAÇMA.........

    abuk subuk dizilerin hayranlığında, defalarca entry yazmak SAÇMA...........

    sarkıcılıktan gelme, rol kabiliyeti olmayan yada yetneklerini sergilerken uğraştıkları çabayı abartarak sayfa sayfa yazmak SAÇMA.......

    bizim gibi etten kemikten insanların, sırf yakışıklı(! ! ! ! ! !) yada eli yüzü düzgün diye abartılı FUN'ları olmak SAÇMA.........

  • başörtüsü

    02.03.2006 - 09:56

    BAŞÖRTÜSÜNÜN tarihçesi 5000 yıl kadar önce Sümer tapınaklarında kutsallaştırılmıştı, şimdi ise bütünüyle siyasallaştırıldı ve gittikçe dahada büyüyen bir siyasi sorun halina getiriliyor.
    Başörtüsü ilk defa Sümerler zamanında kutsal ayrıcalık oarak takılmıştır. ***O dönemlerde kutsal tapınaklarda fahişelik yapan rahibeler, o dönemin tanrıları adına, bir toplum hizmeti olarak seks yaptıkları için kutsal sayılmış ve kutsal olmayan diğer kadınlardan ayrılmaları için de başları örtülmüştür. Hiç şaşırmayın, o zamanlar babalar küçük kızlarını fahişelik yapması için tapınağa teslim eden babaların toplum içinde ayrı bir itibar kazandığını yazar kitaplar.
    Sonraları İÖ 1500yıllarda ise bir Asur kralının çıkarttığı bir kanun maddesiyle, evli ve dul kadınların da başlarını örtmesi mecbur edilmiş. Ancak genç kızlar, cariyeler ve sokak fahişelerinin örtünmesi yasakmış o dönemde, örtünürlerse ceza alırlarmış.
    Sumerolog Muazzez İlmiye çığ 'Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'eki Kökeni'adlı kitabında baş örtüsü geleneğinin daha sonra Yhudilere geçtiğini söylüyor.
    Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış 74 bin çivi yazılı belge üzerinde 33 yıl çalışan Muazzez İlmiye Çığ, “Yahudi kadınları evlenince saçlarını traş ettirip bir peruk veya başörtüsü ile başlarını örtmüşler. Hristiyanlıkta da rahibeler aynı şekilde başlarını örtüyorlar. İlginç olanı Tevrat’ın son yazıldığı zamana kadar Yahudiler arasında Tanrı namına fuhuş yapan kadın ve erkekler varmış” diyor. Ayrıca o zamanlar da Yahudi fahişeler yüzlerine peçe örterlermiş.

    Örtünme İslam’a ise, ‘erkekten kaçma’ biçimi olarak yansımış. Ama erkek olmayan yerlerde de Kur’an okunurken veya dua ederken kadınların başını örtmesi Sümer geleneğinin bir devamı olarak nitelendiriliyor.

    Muazzez İlmiye, “Kur’an’da bazı hocaların uydurduğu gibi, başlarını örtmeyen kadınların cehennemde saçlarından asılacakları şeklinde bir ayet olmadığı gibi, örtünenlerin de cennete gideceği yazılmıyor” diyor.

    Kur’an’da örtünmeyle ilgili ayetlerden Ahzab Suresi, ayet 59’da “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında) örtülerini üzerlerine almalarını söyle. Onların tanınmaması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur” diyor.

    Burada bence can alıcı nokta, “onların tanınmaması ve incitilmemesi” dileği.

    Muazzez İlmiye Çığ’ın, aslında yıllar önce Kaynak Yayınları’ndan çıkmış olan “Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni”, çok ilginç bir çalışma.

    Sumer inanış ve efsanelerinden, tek tanrılı dinlere gelen etkiler ile Tevrat ve Kur’an’da bulunan konuları birlikte araştıran yazar, Sumer dini ve edebiyatından, Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlığa kadar, bu dinlerin kutsal kitaplarına ulaşan etkileri ve konuları, belgeleriyle, karşılaştırmalı olarak hazırlamış.

    Yazara göre Sumerliler, bu dinlerin çıkışından yüzlerce binlerce yıl önce siyasal yaşamlarını yitirseler de, icat ettikleri ve geliştirdikleri yazılarıyla Ortadoğu kavimlerini etkileri altına aldıkları gibi, bu etki Batı dünyasına kadar uzanıp gitmiş.

    Çığ’ın kitabı, bu konulara ilgili duyanlar için çok ilginç ve şaşırtıcı bir çalışma.

    Beni en çok başörtüsünün icad edilme nedeni etkiledi.

    Nereden, nereye, değil mi?

    Pakize Barışta
    (Pakize barışta kalemiyle Mazzez Çığ araştırması)

    YORUM: Buradan su sonuca açıkaça varılabilir ki başörtüsü bir ayrıcalık değil.
    Bir zorunluluk değil.
    Tanrının kendi yarattıklarına ceza için bir bahane hiç değil.
    Başörtüsü sadece ve sadece bir grubu diğerinden ayırmak için kullanuklan bi araç, ayıraçtır.
    Olaya birde bu gözle bakılıyor olsa; bir siyasi inatlaşmadan çıkıp, günah günahkar kavramından ayırd edilip, gertekten bi düşünce özgürlüğünün simgesi olacak aslına.........
    YA SİZİN YORUMLARINIZ BU KONUDA

  • dost

    01.03.2006 - 12:04

    DOST; dilimizde sakız olup değerini yitiren, özelliğini kaybeden kelimeler arasına girmiş,ilk anlamında arkadaş, kardeş, aile yarısı sayılabilecek, varlığı mutluluk, yokluğu üzüntü olan,yeri geldiğinde beraber ağlayıp beraber gülebilecek,sırdaş, kısaca senle sen olabilmeyi başaran kişi.

    insanın ömründe birkez karsılaşabileceği biridir bu. emek ve paylaşım ister. zaman ister.
    biriyle 25 dakikada kaynabilir arkadaş olabilirsiniz ama bir 'dost'u 25 yılda zor elde edersiniz.
    hayatınızda 'gerçek dostlar'ınızı bulmaızı dilerim......

  • Aliye

    22.02.2006 - 17:22

    bence gerçekleri yansıtan bir dizi. tam bir türk erkeği ve savaşın ne olduğunu öğrenmiş bir türk kadının konusu.
    acı ama yaşanan olaylar gerçek. güçlü iş adamı koca, sevgi adınada olsa susmayıp çocukları için savasan bir kadın. izlerken yer yer yaşadığınız bir dizi. ayrıca konu kadar güçlü bir kadro.
    tek kelime. İZLENESİ

  • Beyaz Gelincik

    22.02.2006 - 17:03

    valla beni o dizinin oyuncularının nekadar yakışılı olduklarından yada konusundan çok adanayı ve adanalıları nasıl yansıttıkları ilgilendiriyor.
    zira dizide oynayanlar zaten tartışma götürmeyecek hem oyunculuğa tecrubeye ve yakısıklılığa sahipler.

  • acı

    22.02.2006 - 09:40

    narsizm, mazoşizm, sadizmin ana kaynağı........
    insan hamurunda kıvamında olunca bi anlamı olan, fazlasının yaşayana ve çevresine azap olduğu, eğer sabır ve sebatla yaşanırsa insanı olgunlaştıran, hayata insana dair herseyde mutlaka bi parça olan karmasık duygular dizini.......

  • iğrenç espriler

    22.02.2006 - 09:30

    maskelerin düştüğü an.......

  • ölmek

    22.02.2006 - 09:11

    bir yaşamı bitip, yeni bir yaşamın başladığı ürkütücü,korkutucu, hüzünlü bi okadarda gizemli kapı.......

  • başörtüsü

    21.02.2006 - 16:04

    tarihi herkesin sandığının aksine islamiyete değil, milatttan önce 5000yıl öncesine dayanır. sümerler döneminde kutsal bir ayrıcalık olarak konduruldmuştur........
    http://www.pirpirim.net/modules.php? name=Psikososyal&op=showcontent&id=148

  • aşk

    21.02.2006 - 15:51

    aşk;
    ağustos ortasında ılık bir yağmur.....
    nehir kenarında sohbet, meltem esintisi eşliğinde.....
    postacının yolunu gözlemek heyecan içinde.....
    telefonun ekranına baka kalmak kalp atışlarınn sesleriyle.....

    bazen acı....
    bazen hüzün....
    bazen gözyaşı....
    genelde mutluluk.....
    sonsuz mutluluk......

  • isim

    21.02.2006 - 15:29

    çocukluktan kalma bi bilmece.....
    a- d bak sana bi bilmece sorcam bilemiceksin.....
    d- hadi sor sor! !
    a- herseye lazım? ? ? ?
    d-.........? ! ? ! ? ! ? !
    a- isim akıllım! ! ! !

  • ateist

    21.02.2006 - 14:48

    doğadaki kutsal dengeyi göremeyen, tesadüf denilen şeyin var olmayıp herseyin tamamiyle bir düzen içinde olduğunun farkına varmayan, farkına vardığı şeylere kafa yormayan, ve hatta düşünmekten korkup işin kolayına kaçarak 'inkar eden' kişi ve kişiler...

  • Sihirli Annem

    21.02.2006 - 14:38

    çocukların hayal dünyasını genişletmek amacı güden 0-13 yaş dizisi.
    anlasılacağı gibi bir çocuk dizisi.

  • şebnem scheffer

    21.02.2006 - 09:57

    banu alkandan sonra 'sarışın aptal' fikrini insanlarda yeniden uyandıran, güzel denilebilecek bayan.aynı zamanda 'alamancı' dediğimiz 4 kuşak arada kalmış gençlik grubunada bir örnek teşkil etmektedir.

Toplam 28 mesaj bulundu