EY Merhametlilerin en merhametlisi sen bizden razi oluncaya kadar bizi bu dünyadan cikarma. Ömrümüzün en hayirli kismi sonu olsun amellerimizin en hayirlisi sonunculari olsun ve en hayirli günümüzü sana ulastigimiz gün kil ya rabbi! !
Bence bir susutur ve ayni anda haykiris....
Her isteyenin kapisindan iceri giremiyecegi bir dünya sanki cok az insan basara bilmis girmeyi icine giren de zat-i muhterem olarak cikmis ama su günümüzdeki tasavvufsa bilindik tasavvufa hic benzemiyor hani tasavvuf süsü verilmis tasavvufcuk diyelimmi? ?
Asinda meal seklinde hazirlanmis Kuran mesajina her ne kadar tefsir süsü verilmissede ben mealin tefsiri diyorum ama ne yazikki kücük dipnotlarla tefsire ihtiyac olmaksizin ayet-i kerimeyi anlamak cok zor...
Son zamanlarda bilinen bir gercek ki Almanlar da türklerden hic hoslanmiyor bir firsat Tanrim bir firsat! ! diyip türkleri kova bilme telasindalar (tabii isleri bitti) ..
insan kendisi üflerken doymadigi ama dinlerken insani hic gelmek istemiyicegi manevi dünyalarda hos bir gezintiye götüren ayakli bir huzur evet kesinlikle ayakli bir huzur...
Allahim o kadar inatciki en sonunda kaldirip atmak istiyorsunuz neyse ben basaranlardanim! ! Tam atacakken korkuttum sanirim hani ondan basarmisda olabilirim..
Nasil anlatilir ki simdi olsada icsem demem hic hemen icerim ama tek kelimeyle sunu söyleye bilirim Echina tea eline su bile dökemez hem karafinle desteklemenize de gerek yok valla tek basina bile enfes, ayrica bu cay mevzusunu cok uzattim pes demiyorum ama benden bu kadar cay icmeye gidiyorum..
Inanin basagrisina cok iyi geliyor ama cay olarak degil patates ve Echina krem kivamina getirilip basin ön kismina sürülüp bekletirlise basagrisinin dinmesine sebep oluyor özellikle boyun agrisinin bas´a aksetmesiyle bas agrisi cekenler (migrenler icinse ne yazikki hic bir faydasi olmuyor) ama bu yöntem Almanyada cok kullaniliyor....
Bir zaman insan sever bir milletti her gördügüne ayird etmeksizin morgen..derdiler simdiyse valla ellerinden gelse yarin ülkelerindeki tüm yabancilari geldikleri kapidan yollarlar aslinda haklilar alman irki diye bir sey kalmamis hani arasiniz hem annesi hem babasi alman olan biri cok zor hemde cok!
Garip bir irk hele dazlaklar cocuklarin ödü kopuyor onlardan genclerinde is yok ne yazikki bir mp3 cilginligidir gidiyor biliyormusunuz cogusu okula giderken yaninda ne götürmez? kitab(tabii bu hauptschule icin gecerli) ama genelide oraya gidiyor zaten..
Loise Redden isimli, cok fakir giyimli bir kadin, yuzunde bir huzunle, manava girer. Dukkan sahibine mahcup bir sekilde yaklasir.
Kocasinin cok hasta oldugunu, calisamaz duruma dustugunu ve yedi cocugu ile birlikte ac kaldiklarini ve yiyecege ihtiyaclari oldugunu soyler.
John Longhouse isimli manav ona ters bir sekilde bakarak derhal dukkanini terketmesini ister. Kadin ailesinin ihtiyaclarini dusunerek
-'Lutfen efendim' der,'paramiz olur olmaz getirip borcumu odeyecegim.'
John kendisine bir kredi acamiyacagini cunku onun eski musterisi olmadigini, kendisinde bir hesabinin bulunmadigini soyler.
O sirada dukkanin disinda bekleyen bir musteri ikisinin arasinda devam eden bu konusmayi dinlemektedir.
Icere girerek Johna yaklasir ve
'Ben o kadinin almak istediklerine kefilim' der. 'Ailesinin ihtiyaci olan seyleri ona ver.'
Bunun uzerine manav cok isteksiz bir sekilde kadina doner ve
'Bir alis-veris listen var miydi' diye sorar.
Louise 'Evet efendim' der.
'Tamam' der manav. 'Simdi onu terazinin su kefesine koy, onun agirliginca diger kefeye istediklerinden koyacagim! '
Louise bir an duraksak, sonra basini onune eger ve cantasini acarak uzerine bir seyler karalanmis bir kagit parcasini cikartir ve manavin kendisine gosterdigi kefeye ozenle birakirken basi hala one egiktir.
Manavin ve diger musterinin gozleri terazinin kefesine dikilirken hayretle buyumustur.
Manav musteriye donerek, kisik bir sesle, 'Inanamiyorum.' der..
inanilacak gibi degildir. Musteri, manava gulerken manav coktan diger kefeye eline geceni doldurmaya baslamistir ama nafile, digerkefeyi yerinden bile kipirdatamamistir.
Terazinin kefesi artik uzerindekileri almayacak kadar doldurdugunda caresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadina verir.
Saskinlikla uzerinde bir seyler ciziktirilmis kagidi eline alir ve okur.
Bir de bakar ki orda bir alis veris listesi yoktur.
Sadece bir dua yazilidir.
'Tanrim neye ihtiyacim oldugunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum.'
Manav tas gibi bir sessizlige burunmustur.
Loise kendisine tesekkur ederek dukkandan ayrilir. Musteri, John'un eline bir elli dolarlik tutustururken, 'Her kurusuna degdi' der.
Daha sonra John Longhouse terazisinin kefelerinin kirilmis oldugunu gorur.
Bu nedenle duanin ne kadar agir cektigini sadece Tanri bilir.
DUA, BIZIM ICIN HICBIR BEDELI, MASRAFI VE KARSILIGI OLMAYAN,
Iki bilim adami Amozon ormanlarinda dolasirken kozasindan cikmaya calisan bir kelebek görürler kelebek esner gerinir tam cikacakken yine basa döner yine esner cikmaya calisir yine basa döner sonra yine bunu gören bilim adamlarindan birisi güya ona yardim etmek ister ve kozalagi yirtarak disari cikmasini saglar. kelebek disari cikmasini basarir ama ayaga kalkar iki adim sonra bacaklari kirilir sonra yine dener sonrada düserek can cekismeye baslar bundan aslinda cok büyük manalar ve mesajlar cikarta bilir insan iki bilim adamida kelebegin can cekistigini görür diger bilim adami arkadasina sunlari söyler
Sen onu kozasindan cikmasina yardim ederken aslinda ölmesine yardim etmis oldun cünkü o kozasindan cikmaya calisirken esner ve gücünü denerken gelisicek ve olgunlasicakdi sense kozasini yirtarak bunu engeldin...
Hani öyle yaratiklar vardir ya görünüs itibariyle insanlara benzer ama aslinda insanlikla alakasi olmayan yaratiklardir Can yakmayi zevk haline getiren bununla övünen ki bunu irakda bas gösteren zülmü gözler önüne seren fotograf karelerinden de biliyoruz iste bu zalimler toplulugundan birisi de ne yazikki kendini cubuti de göstermisdir insanlarina akla gelmiyecek zülüm ve isgenceler yapilmistir aklima gelen en bilindik isgence sekliyse Posta dir nasil bir isgence sekli ki diyenlere sunu söyleye bilirim valla anlatamam cünkü cok igrenc ve insanlik disi...
dua
10.01.2005 - 19:25EY Merhametlilerin en merhametlisi sen bizden razi oluncaya kadar bizi bu dünyadan cikarma. Ömrümüzün en hayirli kismi sonu olsun amellerimizin en hayirlisi sonunculari olsun ve en hayirli günümüzü sana ulastigimiz gün kil ya rabbi! !
Bence bir susutur ve ayni anda haykiris....
zemzem
10.01.2005 - 19:19Ne kadar ilgincdir ki normal suyu oturarak icerken zemzemi ayakda iceriz....
tasavvuf
10.01.2005 - 17:14Her isteyenin kapisindan iceri giremiyecegi bir dünya sanki cok az insan basara bilmis girmeyi icine giren de zat-i muhterem olarak cikmis ama su günümüzdeki tasavvufsa bilindik tasavvufa hic benzemiyor hani tasavvuf süsü verilmis tasavvufcuk diyelimmi? ?
saygı
10.01.2005 - 17:08Bu asirda bulunasi en zor sey desem? ?
kalem
10.01.2005 - 17:05Elim o benim, yada sag kolum..
muhammed esed
10.01.2005 - 17:01Asinda meal seklinde hazirlanmis Kuran mesajina her ne kadar tefsir süsü verilmissede ben mealin tefsiri diyorum ama ne yazikki kücük dipnotlarla tefsire ihtiyac olmaksizin ayet-i kerimeyi anlamak cok zor...
türk düşmanları
10.01.2005 - 16:53Son zamanlarda bilinen bir gercek ki Almanlar da türklerden hic hoslanmiyor bir firsat Tanrim bir firsat! ! diyip türkleri kova bilme telasindalar (tabii isleri bitti) ..
ney
10.01.2005 - 16:49'Neyin feryadi ' mutlaka tavsiye ederim.
ney
10.01.2005 - 16:47insan kendisi üflerken doymadigi ama dinlerken insani hic gelmek istemiyicegi manevi dünyalarda hos bir gezintiye götüren ayakli bir huzur evet kesinlikle ayakli bir huzur...
ney
10.01.2005 - 16:44Allahim o kadar inatciki en sonunda kaldirip atmak istiyorsunuz neyse ben basaranlardanim! ! Tam atacakken korkuttum sanirim hani ondan basarmisda olabilirim..
Çay
10.01.2005 - 14:47Nasil anlatilir ki simdi olsada icsem demem hic hemen icerim ama tek kelimeyle sunu söyleye bilirim Echina tea eline su bile dökemez hem karafinle desteklemenize de gerek yok valla tek basina bile enfes, ayrica bu cay mevzusunu cok uzattim pes demiyorum ama benden bu kadar cay icmeye gidiyorum..
üç şey
10.01.2005 - 14:33Kitab, cay (ama sicacik) ve ben...
ekinazya çayı
10.01.2005 - 14:31Inanin basagrisina cok iyi geliyor ama cay olarak degil patates ve Echina krem kivamina getirilip basin ön kismina sürülüp bekletirlise basagrisinin dinmesine sebep oluyor özellikle boyun agrisinin bas´a aksetmesiyle bas agrisi cekenler (migrenler icinse ne yazikki hic bir faydasi olmuyor) ama bu yöntem Almanyada cok kullaniliyor....
tespih
10.01.2005 - 14:30Tahmid,Tehlil, Tekbir...
almanlar
09.01.2005 - 20:43Bir zaman insan sever bir milletti her gördügüne ayird etmeksizin morgen..derdiler simdiyse valla ellerinden gelse yarin ülkelerindeki tüm yabancilari geldikleri kapidan yollarlar aslinda haklilar alman irki diye bir sey kalmamis hani arasiniz hem annesi hem babasi alman olan biri cok zor hemde cok!
almanlar
09.01.2005 - 20:36Garip bir irk hele dazlaklar cocuklarin ödü kopuyor onlardan genclerinde is yok ne yazikki bir mp3 cilginligidir gidiyor biliyormusunuz cogusu okula giderken yaninda ne götürmez? kitab(tabii bu hauptschule icin gecerli) ama genelide oraya gidiyor zaten..
dua
09.01.2005 - 11:09Loise Redden isimli, cok fakir giyimli bir kadin, yuzunde bir huzunle, manava girer. Dukkan sahibine mahcup bir sekilde yaklasir.
Kocasinin cok hasta oldugunu, calisamaz duruma dustugunu ve yedi cocugu ile birlikte ac kaldiklarini ve yiyecege ihtiyaclari oldugunu soyler.
John Longhouse isimli manav ona ters bir sekilde bakarak derhal dukkanini terketmesini ister. Kadin ailesinin ihtiyaclarini dusunerek
-'Lutfen efendim' der,'paramiz olur olmaz getirip borcumu odeyecegim.'
John kendisine bir kredi acamiyacagini cunku onun eski musterisi olmadigini, kendisinde bir hesabinin bulunmadigini soyler.
O sirada dukkanin disinda bekleyen bir musteri ikisinin arasinda devam eden bu konusmayi dinlemektedir.
Icere girerek Johna yaklasir ve
'Ben o kadinin almak istediklerine kefilim' der. 'Ailesinin ihtiyaci olan seyleri ona ver.'
Bunun uzerine manav cok isteksiz bir sekilde kadina doner ve
'Bir alis-veris listen var miydi' diye sorar.
Louise 'Evet efendim' der.
'Tamam' der manav. 'Simdi onu terazinin su kefesine koy, onun agirliginca diger kefeye istediklerinden koyacagim! '
Louise bir an duraksak, sonra basini onune eger ve cantasini acarak uzerine bir seyler karalanmis bir kagit parcasini cikartir ve manavin kendisine gosterdigi kefeye ozenle birakirken basi hala one egiktir.
Manavin ve diger musterinin gozleri terazinin kefesine dikilirken hayretle buyumustur.
Manav musteriye donerek, kisik bir sesle, 'Inanamiyorum.' der..
inanilacak gibi degildir. Musteri, manava gulerken manav coktan diger kefeye eline geceni doldurmaya baslamistir ama nafile, digerkefeyi yerinden bile kipirdatamamistir.
Terazinin kefesi artik uzerindekileri almayacak kadar doldurdugunda caresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadina verir.
Saskinlikla uzerinde bir seyler ciziktirilmis kagidi eline alir ve okur.
Bir de bakar ki orda bir alis veris listesi yoktur.
Sadece bir dua yazilidir.
'Tanrim neye ihtiyacim oldugunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum.'
Manav tas gibi bir sessizlige burunmustur.
Loise kendisine tesekkur ederek dukkandan ayrilir. Musteri, John'un eline bir elli dolarlik tutustururken, 'Her kurusuna degdi' der.
Daha sonra John Longhouse terazisinin kefelerinin kirilmis oldugunu gorur.
Bu nedenle duanin ne kadar agir cektigini sadece Tanri bilir.
DUA, BIZIM ICIN HICBIR BEDELI, MASRAFI VE KARSILIGI OLMAYAN,
GUZEL BIR HEDIYEDIR...
Gucunu tahmin bile edemezsiniz! ..
kelebek
09.01.2005 - 11:03Iki bilim adami Amozon ormanlarinda dolasirken kozasindan cikmaya calisan bir kelebek görürler kelebek esner gerinir tam cikacakken yine basa döner yine esner cikmaya calisir yine basa döner sonra yine bunu gören bilim adamlarindan birisi güya ona yardim etmek ister ve kozalagi yirtarak disari cikmasini saglar. kelebek disari cikmasini basarir ama ayaga kalkar iki adim sonra bacaklari kirilir sonra yine dener sonrada düserek can cekismeye baslar bundan aslinda cok büyük manalar ve mesajlar cikarta bilir insan iki bilim adamida kelebegin can cekistigini görür diger bilim adami arkadasina sunlari söyler
Sen onu kozasindan cikmasina yardim ederken aslinda ölmesine yardim etmis oldun cünkü o kozasindan cikmaya calisirken esner ve gücünü denerken gelisicek ve olgunlasicakdi sense kozasini yirtarak bunu engeldin...
cemal süreya
09.01.2005 - 10:46Güzelsin sevgilim,
Ama çok yakindan!
cemal süreya
09.01.2005 - 10:44Bir gün seni birakiyorum ya
tütünü birakmak gibi bir sey olur bu
Evet, gün geliyor, bikiyorum senden,
ama istanbul'dan bikmak gibi bir sey olur bu
cemal süreya
09.01.2005 - 10:41Ölüm geliyor aklıma birden ölüm
Bir ağacın gövdesine sarılıyorum.
cemal süreya
09.01.2005 - 10:35Vay be! tam 15 yil olmus..
Cibuti
09.01.2005 - 10:22Hani öyle yaratiklar vardir ya görünüs itibariyle insanlara benzer ama aslinda insanlikla alakasi olmayan yaratiklardir Can yakmayi zevk haline getiren bununla övünen ki bunu irakda bas gösteren zülmü gözler önüne seren fotograf karelerinden de biliyoruz iste bu zalimler toplulugundan birisi de ne yazikki kendini cubuti de göstermisdir insanlarina akla gelmiyecek zülüm ve isgenceler yapilmistir aklima gelen en bilindik isgence sekliyse Posta dir nasil bir isgence sekli ki diyenlere sunu söyleye bilirim valla anlatamam cünkü cok igrenc ve insanlik disi...
Cibuti
09.01.2005 - 10:16Afrikanin en kücük ülkesi
Toplam 895 mesaj bulundu