Gülistan Kıral Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • şah mat

    05.03.2007 - 14:23

    ne desem ne anlatsam yine eksik kalacak..siz bilinmeyen yolları arşınlıyorum sanacaksınız...ben hala yola çıkmadım diyeceğim...o yüzden..demeseydim dediğim yerlerimden tutarak kendimi, büzüşüyorum..birşey olmaktan yorulmadınız mı...şey olmakta zor..ben hiç olmayı tercih ederim....sizde deneyin..bir bakalım hiçlikten nereye düşüyor gölgemiz....dediklerime kendim bile inanmazken...siz neden inandırmaya çalışasınızki...burdayım çünkü; ile başlayan hiç bir açıklamam yok..olmasında..büyük laflar edip olmak istediğimiz yüzler adamlar yada kadınlar olarak kendimize tuttuğumuz aynada yok yansımamız..kusmuk kadar bile gerçek değilken..neden birbirimize kendimizi inandırmak için bir başkası olmayı göze alıyoruz..offf kendimden bile sıkıldım...ben de ukala o yüce bilgin insanlardanım eyvahh...en sevdiğim yere geldik ben ineyim....SUSMALAR DURAĞI....AZ ÖNCEKİ SAPAKTAYDI...KAPTAN BAS GERİİİ....

    piyon olmak yeter :)))

  • dalgakıran

    05.03.2007 - 14:15

    sana revamı...değildir elbet..bana revemı..evet...asla acılarımı madalya diye taşımdım..bana bununla gelme...kimseye göstermediğim yerlerimi açtım..erken değil..geç değil..tam zamanı dedim...birisi birkere benim için kılını kıpırdatsın..vazgeçmesin istedim..onarmasını değil...kabul etmesini bekledim..belki dedim..belki kendimden uzağa düşerim dedim..yeniden..dedim...demediklerimle vurma benii...
    a.k

  • dalga

    05.03.2007 - 14:12

    Zampok eyin pi / Orhon Murat Arıburnu

    İki cambaz bir ipte oynamaz
    Bir ipte bir sürü cambaz
    Hilebaz, madrabaz, kumarbaz

    İki cambaz bir ipte oynamaz
    Bir ipte bir sürü cambaz
    Ateşbaz, işvebaz, hokkabaz

    İp niye kopmaz
    Zampok eyin pi

  • question of balance

    05.03.2007 - 14:10

    Gelecek Uzun Sürer / Louis Althusser

    ...O günden beri sanırım sevmenin ne olduğunu da öğrendim: atılganca kendi duyguları üstüne 'abartmalı' iddialara girmek değil, karşıdakine özenle davranmak, onun arzularına ve ritmine saygı göstermek; hiçbir şey istememek, verileni kabul etmeyi öğrenmek; her armağanı yaşamın bir sürprizi olarak kabul etmek; aynı armağanı ve aynı sürprizi iddiasızca, hiçbir zorlamaya başvurmadan, karşıdakine de yapabilmek. Özetle, yalın özgürlük! Cézanne neden Sainte-Victoire dağının her anının ayrı resmini yapmıştı? Her anın ışığı ayrı bir armağandır da ondan.

    Demek ki yaşam, tüm dramlarına karşın, hala güzel olabilirmiş. Altmış yedi yaşındayım; kendim için sevilmediğimden gençlik tanımamış olan ben, şimdi kendimi hiç olmadığım kadar genç hissediyorum. Bu iş yakında bitecek olsa da.

    Evet, bazan gelecek uzun sürüyor.

    l'avenir dure longtemps

  • izafiyet

    05.03.2007 - 14:04

    Bu ülkede renkler kötü. Herşey gri, çoğunlukla silinmiş mürekkep. Bir kez içine kırmızı bir ay koydukları zaman, sakin durmak için, yeterince saflık olmuyor. Bu yüzden hiç olmazsa içki bedava olmalı. Renkleri böylesi bir ülkede hiç olmazsa içkiye para verilmemeli...

  • neden

    05.03.2007 - 11:57

    Yarım kalmış acılar denizi pencereme konardı geceyle, savrulurdum. Gözyaşı kokusuyla dolu bir kuğu, zamanın sonuna kalkan, sürgünümdü; göz mavisi duman, sessizliğim.

    Aktım ölü deniz kızıyla gökkuşağı saklı mektubun içine, pulumuz rüzgar oldu, postacımız güvercin. Cıva gibi eridik kabımızda. Kırmızıya gittik. Hemen yokladım yüzümü yağmurun yuva yaptığı ellerimle. İyice şaşırmıştı alıcısı vapur ıslığımızın. Saplandı gözlerimin ışığı yeni güne.

    Mermer bir kayıkla geri döndük
    diğer yarısına acının,
    usulca çekildi deniz,
    son bulduk, yenildik.

    kaan ince/mektup

  • sonra

    05.03.2007 - 11:54

    Varsın her şey sonraya kalsın
    Sonraya, en sonraya
    Sözgelimi iki bin altı yüz kırk bir mil. Bir papatya ne kadar uzağı görebilirse
    O kadar yakın kalplerimiz birbirine
    Ölü bir denizi bile bir tartışmaya çevirdik
    Kayaları taş devrine göre ölçtük biçtik
    Kalemlerimizi kesilmiş çiçek sapları gibi attık
    Kapıları açarken birbirimize ağladık

  • isyan

    05.03.2007 - 11:51

    'Geleceğin şiiri bir ret ülkesidir'

  • afili

    03.03.2007 - 19:38

    Cesare Pavese: Yaşama Uğraşı'ndan

    3-Ağustos-1937

    Bir kadın eğer budalaysa, eninde sonunda bir insan yıkıntısı ile karşılaşır ve onu
    kurtarmaya çalışır.

    Kimi zaman da başarır bu işi. Ama bir kadın, eğer budala değilse, eninde sonunda akıllı, sağlıklı bir adam bulup onu yıkıntıya çevirir. Her zaman başarır bu işi. (sf:38)

  • adresini arayan fotoğraflar

    03.03.2007 - 19:30

    Her yere yetişilir
    Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
    Çocuğum beni bağışla
    Ahmet Abi sen de bağışla
    Boynu bükük duruyorsam eğer
    İçimden öyle geldiği için değil
    Ama hiç değil
    Ah güzel Ahmet abim benim
    İnsan yaşadığı yere benzer
    O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
    Suyunda yüzen balığa
    Toprağını iten çiçeğe

    Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
    Konyanın beyaz
    Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
    Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
    Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
    Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
    Öylesine benzer ki
    Ve avlularına
    (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
    Ve sözlerine
    (Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
    Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
    Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
    Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
    Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
    Minibüslerine, gecekondularına
    Hasretine, yalanına benzer
    Anısı işsizliktir
    Acısı bilincidir
    Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
    Gülemiyorsun ya, gülmek
    Bir halk gülüyorsa gülmektir
    Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
    Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
    Dirseğin iskemleye dayalı
    - Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -
    Cıgara paketinde yazılar resimler
    Resimler: cezaevleri
    Resimler: özlem
    Resimler: eskidenberi
    Ve bir kaşın yukarı kalkık
    Sevmen acele
    Dostluğun çabuk
    Bakıyorum da simdi
    O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
    Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
    Biz eskiden seninle
    İstasyonları dolaşırdık bir bir
    O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
    Nazilli kokardı
    Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
    Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
    Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
    Kadının ütülü patiskalardan bir teni
    Upuzun boynu
    Kirpikleri
    Ve sana Ahmet Abi
    uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
    Sofranı kurardı
    Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
    Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
    Çocuklar doğururdu
    Ve o cocukların dunyayı düzeletecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar...
    Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
    Umudu dürt
    Umutsuzluğu yatıştır
    Diyeceğim şu ki
    Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
    Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
    Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
    Çocuklar, kadınlar, erkekler
    Trenler tıklım tıklım
    Trenler cepheye giden trenler gibi
    İşçiler
    Almanya yolcusu işçiler
    Kadınlar
    Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
    Ellerinde bavullar, fileler
    Kolonyalar, su şişeleri, paketler
    Onlar ki, hepsi
    Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
    Ah güzel Ahmet Abim benim
    Gördün mü bak
    Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
    Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
    Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    Gelse de
    Öyle sürekli değil
    Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    O kadar çabuk
    O kadar kısa
    İşte o kadar.
    Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.

Toplam 34 mesaj bulundu