Gelecek kaygısı taşımamak..
Ne olduğu; ya da kim olduğunu umursamamacasına mutlu olmak..
Mutlu olmak için bahane aramamak..
İstediklerini planlamadan gerçekleştirmek..
Cesur olmak..
Farklı olmaya cüret etmek..
Bir aklımız şunu yapayım derken, öbür aklımız ııhh bunu yapmak daha iyi der..
Diğer aklımız aslında onu yapmalıyım derken öteki diğer aklımı yok yaa olacak şey değil diye 1 kamyon engel çıkarır…
Ya beriki aklımız kesin bunu yapıyorum derken köşede bucakta kalan aklımızın da yok yok şu ihtimali de göz ardı etme diyerek gene oyun bozanlık etmesine ne demeli..
Ve sonuç, uyuşukluk, mayışıklık modu :Pp
Ez cümle hiç akıl da '' çok akıl '' da iyi değil mi ne..
Aslında heer şey pirpirikliliğin sırrında gizli her hal :)))
Aslında insan, ne yardan geçmek ister , ne de serden :)
Lakin bazen , hele şu yaramın kanamasını durdurayım da sonrasına …..
Bab’ından anlık tercihle, yaraya tuz basmayı bile deneyebilir :P
merakımız, hoş da olsa içi boş sözlere değil efenim :)
dejenere olmuş davranışlar silsilesinde üstü tozlanmış olsa da
hala ruhunu koruyan , derinliği olan birkaç ‘’ insani ‘’ vasfadır bu düşkünlüğümüz…
ne çok yoruyor insanı insan değil mi ,
en çok da, daldan dala konmaya müptela göçebe ruhlular..
bidayeti olan her şeyin nihayeti de vardır.
özünde sessizce başlayan her şey sessizce, sezdirmeden, ışık hızıyla geçip gidiyor..
zamanın / hayatın doğal seyri böyledir de..
lakin insanın da ciddi şekilde farkındalık ve algılama eksikliği var sanki...
aslında sessizlik, en güzel sestir, duyabilene, anlayabilene...
artık burada sessizliğim konuşsun diyorum kendi kendime.
harfsiz bir lisanım var artık içimde, her cümlemde.
sessiz konuşuyorum artık, sadece anlayabilenlerin dilinden….
bencillik mi? sağduyu mu?
yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım.
yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım…
beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol…
ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş
sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı
senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş..
yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için..
unutuş var şimdi.
perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle,
bilmek vardı
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül.
Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez.
Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler
Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık
Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim
Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler…
Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var.
Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var.
Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde
Sen doyasıya ağla yine de
Malum, hasret her gönülde zemheri
Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep..
-alıntı-
her insan, kendisi için ağzından alevler fışkıran ejderha gibidir..
kendisine yaklaştıkça, korku sağanağı başlar ve alevleri yakmaya başlar.
ya uzak, hep uzak kalmalı kendisinden…
ya da zümrüd ü anka olmayı göze alıp balıklama dalmalı kendi alevlerine :)
herkesin harcı değildir.
kaş yapayım derken göz çıkartmak da mümkündür.
incelik ister, zeka ister, beceri ister.
ee elmasın dilinden ancak sarraflar anlar :)
Hani başlayan her şey bitermiş ya.. kelimelerin de sonu geldi !
Sükut konuşmalı artık…
Coşkun bir nehir gibi içimize içimize akmalı sesiz çığlıklar ,
ruhumuzdaki isyan okyanusunu doldurmak için.
dediydi bana beyaz güvercinler hıçkıra hıçkıra
nerde bir taş kopsa gelir ve bulur bizi
bir yara değmiştir kanatlarımıza ah bu çırpınmak boşuna
önce kurşunları dizmeli
sonra bizi kurşuna...
sırra kadem basmadım.. sustumsa vardır bir bil (me) diğim..
belki de ruhum firari tahayyüldeki yıldız tozunda.
şimdi kendi kendimle oyalanma vakti, daha yapabileceğimiz o kadar çok şey varken..
Yaptıklarımız hatalar için de duyduğumuz pişmanlıklar zamanla hafifler...
Ama isteyip te yapamadıklarımız için duyduğumuz pişmanlığın telafisi yoktur…
Onlar içimizde birer ukdedir, ömür boyu bizimle yaşayacak.
yakınlık
01.05.2024 - 00:49Yakınlık uzaklıktan daha sıkıntılıdır.
Çünkü her yakınlıkta kaybetme korkusu, uzaklıkta ise kavuşma ümidi vardır.
medeni cesaret
27.04.2024 - 15:39Gelecek kaygısı taşımamak..
Ne olduğu; ya da kim olduğunu umursamamacasına mutlu olmak..
Mutlu olmak için bahane aramamak..
İstediklerini planlamadan gerçekleştirmek..
Cesur olmak..
Farklı olmaya cüret etmek..
kararsızlık
09.04.2024 - 12:29Bir aklımız şunu yapayım derken, öbür aklımız ııhh bunu yapmak daha iyi der..
Diğer aklımız aslında onu yapmalıyım derken öteki diğer aklımı yok yaa olacak şey değil diye 1 kamyon engel çıkarır…
Ya beriki aklımız kesin bunu yapıyorum derken köşede bucakta kalan aklımızın da yok yok şu ihtimali de göz ardı etme diyerek gene oyun bozanlık etmesine ne demeli..
Ve sonuç, uyuşukluk, mayışıklık modu :Pp
Ez cümle hiç akıl da '' çok akıl '' da iyi değil mi ne..
Aslında heer şey pirpirikliliğin sırrında gizli her hal :)))
Ehemmi mühimme tercih etmek!
31.03.2024 - 00:16Aslında insan, ne yardan geçmek ister , ne de serden :)
Lakin bazen , hele şu yaramın kanamasını durdurayım da sonrasına …..
Bab’ından anlık tercihle, yaraya tuz basmayı bile deneyebilir :P
insanı tanıma sanatı
21.03.2024 - 01:03merakımız, hoş da olsa içi boş sözlere değil efenim :)
dejenere olmuş davranışlar silsilesinde üstü tozlanmış olsa da
hala ruhunu koruyan , derinliği olan birkaç ‘’ insani ‘’ vasfadır bu düşkünlüğümüz…
ne çok yoruyor insanı insan değil mi ,
en çok da, daldan dala konmaya müptela göçebe ruhlular..
zihinsel tenakuz
13.03.2024 - 18:18bidayeti olan her şeyin nihayeti de vardır.
özünde sessizce başlayan her şey sessizce, sezdirmeden, ışık hızıyla geçip gidiyor..
zamanın / hayatın doğal seyri böyledir de..
lakin insanın da ciddi şekilde farkındalık ve algılama eksikliği var sanki...
dünyaya küsmek
11.03.2024 - 18:34adanmışlıkla , aldanmışlık arasındaki çok ince çizgiyi kavrayamayıp,
adanmışın, aldanmışlardan olmasına binaen ' sürekli ttııppp ' oynamasıdır :))
sessizliği konuşmak
28.02.2024 - 22:51aslında sessizlik, en güzel sestir, duyabilene, anlayabilene...
artık burada sessizliğim konuşsun diyorum kendi kendime.
harfsiz bir lisanım var artık içimde, her cümlemde.
sessiz konuşuyorum artık, sadece anlayabilenlerin dilinden….
hayatı sorgulamak
28.02.2024 - 22:48bencillik mi? sağduyu mu?
yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım.
yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım…
beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol…
ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
ve gitmek
28.02.2024 - 22:47senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş
sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı
senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş..
yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için..
unutuş var şimdi.
perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle,
bilmek vardı
zamana yenik düşmek
28.02.2024 - 22:45Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
anlamak yaşamaktır
28.02.2024 - 22:43anlat bana bilmediklerimi
göster bana görmediklerimi
söyle bana duymadıklarımı :)
yoklukta varlığı bulmak
28.02.2024 - 22:42Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül.
Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez.
Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler
Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık
Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
hep bir umut vardır
17.02.2024 - 18:02Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim
Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler…
Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var.
Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var.
Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
özlemlerimiz
17.02.2024 - 18:00Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde
Sen doyasıya ağla yine de
Malum, hasret her gönülde zemheri
Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep..
-alıntı-
KENDİMİZİ ANLAMAK
17.02.2024 - 17:55her insan, kendisi için ağzından alevler fışkıran ejderha gibidir..
kendisine yaklaştıkça, korku sağanağı başlar ve alevleri yakmaya başlar.
ya uzak, hep uzak kalmalı kendisinden…
ya da zümrüd ü anka olmayı göze alıp balıklama dalmalı kendi alevlerine :)
durumsal farkındalık eksikliği
17.02.2024 - 17:51bizden eksik olduğunuz kadar güzelliğe de uzaksınızdır.
çünkü, balığa denizden başkası azaptır..
ince ayar
15.02.2024 - 23:43herkesin harcı değildir.
kaş yapayım derken göz çıkartmak da mümkündür.
incelik ister, zeka ister, beceri ister.
ee elmasın dilinden ancak sarraflar anlar :)
sessiz çığlık
15.02.2024 - 23:41Hani başlayan her şey bitermiş ya.. kelimelerin de sonu geldi !
Sükut konuşmalı artık…
Coşkun bir nehir gibi içimize içimize akmalı sesiz çığlıklar ,
ruhumuzdaki isyan okyanusunu doldurmak için.
mutluluk
15.02.2024 - 23:39bazen de tezatların birbirini çekmesinde gizlidir..
hamur ile merdane gibi :)
şans
08.02.2024 - 18:12dediydi bana beyaz güvercinler hıçkıra hıçkıra
nerde bir taş kopsa gelir ve bulur bizi
bir yara değmiştir kanatlarımıza ah bu çırpınmak boşuna
önce kurşunları dizmeli
sonra bizi kurşuna...
suskunlaşmak
08.02.2024 - 18:08sırra kadem basmadım.. sustumsa vardır bir bil (me) diğim..
belki de ruhum firari tahayyüldeki yıldız tozunda.
şimdi kendi kendimle oyalanma vakti, daha yapabileceğimiz o kadar çok şey varken..
şaşırıp kalmak
08.02.2024 - 18:07azametli sarayında, başında tacıyla Cleopatra'nın ' ihtişamlı' yürüyüşü gibi
geldin gözlerimin önüne...
halbuki GEL dememiştim :)
pişmanlıklar
07.02.2024 - 18:32Yaptıklarımız hatalar için de duyduğumuz pişmanlıklar zamanla hafifler...
Ama isteyip te yapamadıklarımız için duyduğumuz pişmanlığın telafisi yoktur…
Onlar içimizde birer ukdedir, ömür boyu bizimle yaşayacak.
Toplam 60 mesaj bulundu