Semih Oktay Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

NİCE MUTLU YILLAR DİLERİM :)

Bu Gün senin doğum günün sen daima gül bu kutlama sevgi, neşe ve iyi dilekler ve mutluluk içermektedir. Bir dakika için yaşamında seni düşünen birilerinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Şimdi bu mutluluğuna sımsıkı sarıl ve bırakma ümidini koskoca bir yıl boyunca hiç yitirme.Sevdiklerinizle Nice Mutlu Yıllara ve yaşlara Saygı ve Sevgilerimle.

Kimse hakkımda yazmıyor! Ne kötü değil mi bu durum? Kim demişti: 'Hakkında konuşuluyor diye endişelenme,hakkında konuşulmuyor ise endişelen! ' diye? Biri demiş,ben unuttum.

Bir kaç gün oluyor VIOLETTE'İN AŞK DESTANI adlı bir roman okudum. Antoloji sitemizde yok bu romanın sayfası; yorum yazmadan geçmek istemedim.Oscar Wilde yazmış bu romanı.Kısa bir eser.Aynı gün başlayıp aynı gün bitirebilirsiniz,o kadar kısa diyebilirim; sadece 126 sayfacık,bu sayfaların 30 kadarında da Viktorya Dönemi'nden bahsediliyor zaten.

Eser Viktorya Dönemi'nde geçen bir aşk hikâyesini konu alıyor.Oscar Wilde'ın başına gelenler malumunuzdur; eşcinsel ilişkisini aleniyete döktüğü için yıllarca hapis yatmış,özgürlüğüne kavuştuktan sonra ise sefalet içersinde yaşamış ve yine sefalet içersinde ölmüştür.DORIAN GREY'İN PORTRESİ adlı romanı Yazarı'nın bu esirî ve sefil hayata geçişini kolaylaştırmıştır sadece.VIOLETTE'İN AŞK DESTANI adlı bu romanı methedecek değilim.Meraklısı alıp okuyabilir; kitap Öteki Yayınevi'nden çıkmış,1998 basımıdır.'Eserin ahlaki yanını onaylamıyor olabiliriz' kitabın arkasında yazan tanıtım kısmından alıntıladığım gibi.Fakat dönemin gerçekleri bakımından ele alacak olursak eseri
-kurgu olup olmadığı da tartışılabilir ayrıca- yazılmış olmasını edebiyat açısından talih olarak görüyorum.

VIOLETTE'İN AŞK DESTANI adlı bu romanı edebî açıdan değerlendirdiğimde tek söyleyebileceğim 'Edebî eserdir; okunmaması kayıptır.' diyebilirim. Hikâyesi edepli değildir mamafih edebîdir. Edep kelimesinin tanımını,halkın göreneksel davranış biçimlerine uygun davranma olarak alırsak Viktorya Dönemi için edeplidir,diyenler de çıkabilir ama. Cinsel görüşlerin ölçüsü Bana kötü geliyor diye bazı gerçekleri yok saymak istemiyorum.Bu eserin konusuna geleyim:Adamın biri -romanın kahramanı- genç ve bakire bir kızı ayartıyor,onunla ilişkiye giriyor.Daha sonra sevici birinin bu kızla ilgilendiğini anlıyor.Genç ama artık bakire olmayan kızı, bu sevici ile ilişkiye girmesi için teşvik ediyor.Öyle bir teşviktir ki bu kız seviciyle halvet olduğunda kendisi de ortaya çıkacak ve gizli görevini yerine getirecektir.Gizli görevi kendisi icat etmiştir tabii; durumdan vazife çıkarmaktadır kendisine.Kız,sevici kadınla ilişkiye girmeyi kabul ediyor.Adam bu ilişki esnasında saklandığı yerden çıkacak ve seviciye erkek ilişkisinin ne olduğunu gösterecektir...İşte konu bu.

VIOLETTE'İN AŞK DESTANI erkek bakış açısıyla yazılmış bir roman tabii. Üstelik aşk destanı tanımına da kandım sanmasın kimse,eser bir aşkı anlatmaktan ziyade erkek-kadın,kadın-kadın ve her üçünün cinsel ilişkilerini anlatıyor.

Sinme tilki duldasına arslan yesin ko seni,
Geçme muhânet köprüsünden seyl alsın ko seni.

'Yuh yani insan alışveriş merkezi içinde ve/ya belediye otobüsünde öyle tuğla boyutlarında kitap okumaz,ayıptır...insanın şöyle çantasında veya cebinde taşıyabileceği daha ufak boyutlarda bir kitap taşısaydınız ya herkes gibi,dedim...''
masumiyet müzesi için yazmış oldugunuz yoruma affınıza sıgınarak eleştiri getirmek istiyorum..
dediginiz gibi akıcı bir roman insanın eline alıp bitirdigi zaman içinde ölçülür buradan yola çıkarak yanımızda taşıdıgımız tugla büyüklügündeki romanların okunma hızı yer ve mekanla sınırlandırmak dogru degil..
ne yani cebimizde küçük ebatta taşıyacagımız romanların bizlere yük olmamalarımı gerek yada içerisindeki yogun bilgiyi sıkıştırlmış ve seyahat esnasında dahamı okunur kılar kendilerini..
bizim toplumumuz hani az okur ya bunu süreylede örneklerler.. bence heryerde gördügümüz tipik gazete okurlarının spor ve magazin bölümü okuyanlar okuyan sayılmıyor ve utanılacak birşeymış gibi sagına yanına yöresine sıkıştırarak okunan kitaplar kendinden birşey kaybettirmiyor aksine okumanın ne zevkli birşey oldugunu toplumumuza empoze edebilmek için yolda sahilde trende vapurda otobüslerde heryerde yanımızda taşımaktan sıkılmayacagımız hertürlü ebatlarda içerigi ne olursa olsun okunması gereken kitap hem kültürdür hemde aşıdır..
yorumunuz genel anlamda az çok okurların yapmış oldugu yorumlar burda romana ilişkin degilde sizin verdiginiz bu gereksiz detay için eleştiri getirmek istedim sadece..
yorumunuzdaki bu bölümü hassasiyetle üzerime aldım çünkü genelde ansiklopedi gibi kitapları yolculuklarım esnasında okumuşumdur,zaman önemliyse eger onun her saniyesini degerlendirmek gerekiyor öyle degilmi?
hoşçakalın sevgilerimle..

Elbette seviyorum Türkiye'de yaşamayı...

Neden mi? Çünkü Türkiye'de doğdum,Türkiye'de büyüdüm,Türkiye'de yaşadım, yaşıyorum...Çiçekleri bile seversek canlanıyorlar...ülkemi niye sevmeyeyim? İnsanın kendi vatanını her ne sebeple olursa olsun yermesini kabul edemiyorum...

Hangi yıl idi? Çok değil bir iki yıl önceydi galiba; Ankara'da ana arterde su borumuz patlamıştı...işten gelmiş,televizyonda haberleri seyrediyordum...spiker,kırklı yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir bey'e patlayan koca borudan akan dere taşkınına benzer görüntüyü işaret edip sordu: Efendim ne diyorsunuz bu duruma...Başkentimizde bu su böyle boşa akıyor,yazık değil mi efendim,ne diyorsunuz?

Beyefendi görünüşlü adam cevap verdi: 'Ben onlarca ülke gezdim bir tanesinde bile böyle bir olayla karşılaşmadım.' Evde karımla yalnızdık,ben açtım ağzımı yumdum gözümü; karım şaşırdı...Bu beyefendi kılıklı kuzu postuna bürünmüş kurtumuz işte böyle diyordu...çok ülke gezmiş ama böyle bir facia görmemişmiş... Ayıp, gerçekten ayıp...İnsanda biraz izzetinefs olur...Şayet bu adamın işi su ve su boruları ile ilgili değilse bu konuda bu tarz konuşmamalı...Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz...dünyanın gelişmiş ülkelerinde benzer facialar oluyor...her insan kendi ülkesindeki eksikliği görecek elbette...Türkiye'de yaşamayı seviyorum ve bu olaya benzeyen olaylarda vatanımızı kötülemememiz gerektiğine inanıyorum...Her eksik her yanlış işimizi bir de sözlerimizle bu ülkeyi karalarsak...

Türkiye'de yaşamayı seviyorum.Nedensiz...

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Türkiye'de yaşamayı seviyor musunuz? Neden?
...başlıklı bir forum sorusuna bu gördüğünüz cevabı yazdım ve onayladım
az önce...fakat kaydedilmedi...Ben de buraya yazdım...

Türkiye'de yaşamayı seviyor musunuz? Neden?
...sorusunu tekrar bulabilirsem cevabımı oraya taşıyacağım...

PARAYI PİYASADA ARAMAYI VE OUMAYI D
ÜŞÜNÜYORUM BULABİLİR MİYİM BİLMİYORUM.İŞLETME ÖĞRENCİSİYİM VE BULURSAM SANIRIM ÇO ŞEY ATAR BANA BURSADA BULABİLİR MİYİM BİLMİYORUM TABİ..TAVSİYE VE ANLATIM İÇİN TEŞEÜRLER