Durmus Hilmi Gecer Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    14.10.2003 - 00:51

    52.
    Bir sey batil oldukda onun zimnindaki sey dahi batil olur.
    (Bir anlasma yanlis oldugu anlasilmakla gecerliligini kayb etse o anlasmaya dayanarak olusan diger hukuki durumlar da ortadan kalkar)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    14.10.2003 - 00:46

    51.
    Sakit olan sey avdet etmez
    Bir kimse elindeki hakkindan ferakat ettigini beyanla o hakkini iskat etse sonra ortadan kalkan bu hak tekrar tahakkuk etmez)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    14.10.2003 - 00:44

    50.
    Asil sakit oldukda fer'i dahi sakit olur
    (mesela alacakli borclusunun borcunu afv ettigini beyan etse, kefilin de üzerinden düsmüs olur, bilahare kefilden taleb edemez)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    14.10.2003 - 00:42

    49.
    Bir seye malik olan kimse, o seyin zaruriyatindan olan seye dahi malik olur.
    (mesela bir kilidi alan kimse, satis islemi esnasinda zikr edilmese bile, onun anahtarina da sahip olmus olur.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    14.10.2003 - 00:38

    48. Tabi olan seye ayrica hükum verilemez
    (mesela bir bahcenin icinden gecme hakki, sulama hakki gibi o bahceye tabi olan haklar, bahce satilmaksizin müstakil olarak satilamaz)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    06.10.2003 - 00:29

    47.
    Vücudda bir seye tabi olan hükümde de ona tabidir.
    (Muamele ve anlasmalara konu olan esyanin icindeki her sey, aksi bastan belirtilmedikce o esyaya tabidir. dogurmak üzere olan hayvan satildiktan sonra 'ben hayvani sattim, karnindaki yavruyu degil' deyip geriye istenemez)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    06.10.2003 - 00:17

    46.
    Mani ve mukteza tarruz ettikte, mani takdim olunur.
    (BIr seyi yapmayi gerektiren bir durum ayni zamanda da yapilmasina engel olan bir baska durum varsa, engel olan durum itibara alinir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    06.10.2003 - 00:14

    45.
    Örf ile tayin nass ile tayin gibidir.
    (Dini kanun kaynagi olan ayet hadislerle belirleme neyse, örfün belirleyiciligi de o nisbette muteberdir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    06.10.2003 - 00:09

    44.
    Beyne't-tüccar maruf (ve müstehir) olan sey beyinlerinde (sarahaten) mesrut gibidir.
    (Ticaret erbabi arasinda adet halini almis, herkesin bildigi ve riayet ettigi seyler, aralarindaki anlasmalarda sart kilinmis gibidir, anlasmaya dahil sayilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    06.10.2003 - 00:05

    43.
    Örfen maruf olan sey sart kilinmis gibidir.
    (Akidlerde, islemlerde herkesin riaet ettigi adet kabilinden bazi seylerin ayrica sart olarak zikrine gerek yoktur. Onlar aksine bir kayit olmadikca, zaten sartlarda var sayilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    05.10.2003 - 23:59

    42.
    Itibar galib saiadir, nadire degildir.
    (Bir önceki maddede oldugu gibi bir uygulamanin adet muamelesi görebilmesi icin, onun herkesce bilinen ve cogu zaman gözetilen bir uygulama olmasi gerekir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    05.10.2003 - 23:57

    41.
    Âdet ancak mutterid veya galip oldugda muteber olur.
    (Hukuki olarak bir uygulamanin âdet olarak muamele görebilmesi icin onun muntazaman veya cogu zaman riayet edilen uygulama olmasi gerekir)

  • calut / golyat

    04.10.2003 - 00:53

    Kurani Kerimde de anlatildigi gibi, Hz. Allah Israil(Yakub) ogullarini Misir'dan kurtardiktan sonra, peygamberleri Musa A.S vasitasiyla onlara filistin arzi üzerindeki topraklari vad etti. Ama vadin yerini bulmasi icin onlarin savasmalari gerekiyordu. Savasla emr olundular.
    Savasmalari emr olunan kral ise, kudreti ile malum bulunan calut idi. Fizik sartlar muvacehesinde onu yenmelerine imkan yoktu ve bunu gözönünde tutan 1. kusak museviler savasa yanasmadilar. Musa A.S.'a sen rabbinle beraber git savas, biz glemeyecegiz dediler.
    Ibn-i Hladun'un da degindigi üzere yillarca sehrin tembellestirici, heybeti, gayreti ve siddeti törpüleyici ortaminda hem de baskaldirmaya cesaret edemeyecek kadar zillet icinde yasamaya aliskin olmayan israilogullari tabiatlari icabi bu kadar azametli bir düsmanla savasmayi göze alamazlardi.
    Sonra Hz. Allah onlari ceza olmak üzere cöle terk etti. Yine Ibn-i Haldun'a göre cölün zor hayat sartlarinda yapilari telakkileri degisti, zorluklarla mücadele etmeyi, korkulacak seylerle basa cikmayi ögrendiler. Özellikle yeni yetisen kusaklar cölün bahadirlastirici etkisi ile yetistiklerinden onlar biraz daha cesaretli idiler. Bir neslin degismesi 40 yil ceker Ibni Haldun'a göre.
    40 sonra Musa A.S. vefat ettikten sonra, Israoilogullarinin basina gecen Talut onlara vefat eden peygamberlerinin Hz. Allah'tan getirdigi vaadleri ve emirleri aktardi. Calut ve ordusu üzerine saldirmaya ikna etmesi hic de zor olmadi.
    Bazi hadislerde sembolize edildigi üzere deve benzetilen ülkenin ve güclerinin topugunda zayif bir noktasi vardi (aşilin topuğu) . Bu noktadan hücum ettiler.. Iclerinde o zaman genc bir nefer olan Davut (sonradan peygamber ve kral olan kendisine Zebur inen) Calutu öldürdü ve basini gövdesinden ayirip düsmanlarinin önüne cikartinca mukavemet kirildi. Israilogulari o topraklara sahip oldular.

  • avam

    04.10.2003 - 00:38

    Arapcada umum kelimesi ile ayni kökten gelir. Genel, kitle, ahali, popülite falan gibi manalar tasir.
    Insanlarin geneli, cogunlugunu olusturan sürü ve bu sürünün bir ferdi.
    Havas (elit) olmayan.

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    04.10.2003 - 00:29

    40.
    Âdetin delaletiyle manayi hakiki terk olunur.
    (Toplumda adet halini aldigi sekilde artik gercek manasi kasd edilmeyip, mecaz manasi kasd edilen sözlerde, hukuken de gercek mana itibara alinmaz.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    04.10.2003 - 00:24

    39.
    Ezmanin tagayyürü ile ahkamin tagayyürü inkar olunamaz.
    (Zaman ve sartlar degistikce, örf ve adete mebni vaz olunmus hükümlerin de degismesi gerektigi gercegi inkar edilemez)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    04.10.2003 - 00:22

    38.
    Âdeten mümteni' olan sey, hakikaten mümteni' gibidir.
    (mesela akil balig olan bir kimsenin yalan yere kendisinin birisine borclu oldugunu söylemesi, adete göre imkansiz oldugundan, bunun yalan olmasi da hakikaten imkansiz add edilir ve onun bu yöndeki ikrarina, yalana ihtimali bulunmayan söz muamelesi yapilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    04.10.2003 - 00:17

    37.
    Nasin istimali (yani insanlarin seriata muhalif olmayan örf ve adetleri) bir huccettir (yani bir delildir) ki (ihtiyac aninda ona müracaat ve) onunla amel vacib olur.

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    04.10.2003 - 00:15

    36.
    Âdet muhakkemdir
    (Seriata muhalif olmadikca, toplumun kabul ettigi örf ve adetlerle hüküm verilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    03.10.2003 - 23:11

    35.
    Islenmesi memnu olan seyin istenmesi dahi memnudur.
    (rüsvet gibi alinip verilmesi yasak olan seyin baskasina yaptirilmasi dahi yasaktir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    03.10.2003 - 23:09

    34.
    Almasi memnu olan seyin vermesi dahi memnudur.
    (rüsvet gibi, almasi yasak olan seyi vermek dahi yasaktir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    03.10.2003 - 23:07

    33.
    Iztirar gayrin hakkini iptal etmez
    (Zorla bir isi islemeye mecbur kilinan kisi, zorla yaptigi bu isten dolayi mesul tutulmamasi gerekir. Ama zorlama ile isledigi fiil, baskasinin hukukuna tecavüz sonucu doguruyorsa, zorlama var diye zarar altinda kalan 3. kisinin hakki da ortada birakilmaz, tazmin ettirilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    03.10.2003 - 23:01

    32.
    Hacet (ya'ni nasin ihtiyaci) umumi olsun hususi olsun zaruret menzilesine tenzil (ve zarurete binaen memnu olan seyler tecviz olundugu gibi hacet sebebiyle dahi tecviz) olunur

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    03.10.2003 - 22:55

    31.
    Zarar bikaderil imkan izale olunur

Toplam 143 mesaj bulundu