Her sey güzeldi sen varken
çitlembikler, nar ağacı
akan su
kabaran toprak
yuvasına dönen kuş
Ağlamaklı değildi bu çocuk
sen varken
dalında kiraz
mevsimler bile başkaydı
sen varken.
Bir tanem!
Son mektubunda:
'Başım sızlıyor
yüreğim sersem! '
diyorsun.
'Seni asarlarsa
seni kaybedersem; '
diyorsun;
'yaşayamam! '
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nâzım'a!
Ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı..
Bu, günler önce eklediği kendi garip kalmış Nedir'ine, kendi mana vermesidir yazarın:
A ton etoile, Noir Desir 'dir, kulaklardaki pasın silinmesidir. Yıldızına'dır!
Nedir?
Buyrun budur:
http://www.dailymotion.com/video/x449b_noir-desir-a-ton-etoile
Hicrî: 18.M.1285 / Milâdî: 11 Mayıs 1868 tarihinde, Atûfetlü Efendim Hazretleri diye başlayan fermanla kuruluş emri verilen; günümüzdeyse öğrencilerinin kendini birer meşhur-u cihan sandığı lise.
Tanzimat uygulamalarının Osmanlı'daki yansımalarından olan bu eğitim kurumu, 1 Eylül 1868 de Sultan Abdülaziz'in katıldığı törenle faaliyete geçer. O güne dek uygulanan geleneksel eğitim sisteminin dışına çıkılarak (batılı eğitim standartlarını uygulayarak) , sosyal hukuksal siyasal alanlarda gerçekleştirilecek yenilikleri Osmanlı'da yaşama geçirecek aydın kadroların yetiştirilmesi maksadıyla kurulmuştur.
Teneffüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu 'bu aydın kadroların! ' sırf daha aydın yetiştirilmesi içindir aklınız karışmasın.. Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca 'nın seçmeli dersler arasında olduğunu da ekleyelim.. Ve'l hasıl'ı kelam, eğitim ve kültür alanındaki inkılaplardan etkilenmiş olacak, Cumhuriyet dönemiyle birlikte teneffüslerdeki bu zorunluluk kalkarak genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar ve kurum 1924 yılında Galatasaray Lisesi adını alır. Mekteb i Sultani' den bahsediyorsak eğer hakkında ne/ ne kadar yazmış olursak olalım, o muhteşem kapısından söz etmediysek eksik anlattık demektir. İstiklâl Caddesi'nden geçerken heybetine ve asaletine daha dikkatli bakın derim.. O kapı, arkasında sakladığı muhteşem boğaz manzarasına yakışır bir kalkandır..
no way out
05.09.2007 - 13:28don't leave us
don't leave like this..
No Way Out, Peter Gabriel'i anımsatıyor yalnızca, finalde 'I grieve' dinlenmelidir..
Porphyre Eglantine
22.08.2007 - 15:53Hiçliğin Türküsü.
Pierre Boulez
16.08.2007 - 16:58Gozleri kapalı dinlenen adam..
Az tıklananlar listesinde yer almasını vahim bulup, kurtarmak için elimden geleni yaptığım..
...ve dahi
16.08.2007 - 14:22Dahi anlamındaki -de ayrı yazılır.
antoloji hizmetlerine şükran duymak...
16.08.2007 - 13:40Bunu Nedir'e yazarak Antoloji yetkilisine, editörlerine şirin görünmeye çalışmak..
nar ağacı
15.08.2007 - 17:07Her sey güzeldi sen varken
çitlembikler, nar ağacı
akan su
kabaran toprak
yuvasına dönen kuş
Ağlamaklı değildi bu çocuk
sen varken
dalında kiraz
mevsimler bile başkaydı
sen varken.
Zümrüt
09.08.2007 - 11:02Kafdağı'nın ardına götüren, küllerinden doğan kuşun önadı.
Bkz: Zümrüdüanka
2) Pırlanta heveslilerince hiçbir zaman keşfedilmesin istediğim ahenkli maden.
O Pera'daki Hayalet
09.08.2007 - 10:54Pera Palas Oteli.
allegorik
26.07.2007 - 11:49bkz: Alegorik
kastedilen Allegoric ise eğer bkz: sözlük
havayı koklayan adam
26.07.2007 - 11:38Bünyamin Sürmeli.
Hava tahmininde; eksper, uzman, usta, bilirkişi.
Zindan Mektupları
06.07.2007 - 15:14Bir tanem!
Son mektubunda:
'Başım sızlıyor
yüreğim sersem! '
diyorsun.
'Seni asarlarsa
seni kaybedersem; '
diyorsun;
'yaşayamam! '
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nâzım'a!
Ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı..
tanbur sesi
05.07.2007 - 11:34Ney'e karışmalı.
a ton étoile
25.06.2007 - 11:35Bu, günler önce eklediği kendi garip kalmış Nedir'ine, kendi mana vermesidir yazarın:
A ton etoile, Noir Desir 'dir, kulaklardaki pasın silinmesidir. Yıldızına'dır!
Nedir?
Buyrun budur:
http://www.dailymotion.com/video/x449b_noir-desir-a-ton-etoile
Henryk Szeryng
23.06.2007 - 22:33Tarzdir. Sanattir. Polonyalidir.
Stravinsky ve Paganini 'yle harmanlanmasi naciz tavsiyedir.
Yetenektir, yayi kemanina asik virtuozdur.
Wanda Landowska
23.06.2007 - 00:54Wanda ortaktir Bach'in isledigi suca.
Sestir; ahenktir. Notadir; kadindir.
Polonyali piyanist parmaklardir.
Mekteb i Sultani
15.05.2007 - 13:24Hicrî: 18.M.1285 / Milâdî: 11 Mayıs 1868 tarihinde, Atûfetlü Efendim Hazretleri diye başlayan fermanla kuruluş emri verilen; günümüzdeyse öğrencilerinin kendini birer meşhur-u cihan sandığı lise.
Tanzimat uygulamalarının Osmanlı'daki yansımalarından olan bu eğitim kurumu, 1 Eylül 1868 de Sultan Abdülaziz'in katıldığı törenle faaliyete geçer. O güne dek uygulanan geleneksel eğitim sisteminin dışına çıkılarak (batılı eğitim standartlarını uygulayarak) , sosyal hukuksal siyasal alanlarda gerçekleştirilecek yenilikleri Osmanlı'da yaşama geçirecek aydın kadroların yetiştirilmesi maksadıyla kurulmuştur.
Teneffüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu 'bu aydın kadroların! ' sırf daha aydın yetiştirilmesi içindir aklınız karışmasın.. Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca 'nın seçmeli dersler arasında olduğunu da ekleyelim.. Ve'l hasıl'ı kelam, eğitim ve kültür alanındaki inkılaplardan etkilenmiş olacak, Cumhuriyet dönemiyle birlikte teneffüslerdeki bu zorunluluk kalkarak genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar ve kurum 1924 yılında Galatasaray Lisesi adını alır. Mekteb i Sultani' den bahsediyorsak eğer hakkında ne/ ne kadar yazmış olursak olalım, o muhteşem kapısından söz etmediysek eksik anlattık demektir. İstiklâl Caddesi'nden geçerken heybetine ve asaletine daha dikkatli bakın derim.. O kapı, arkasında sakladığı muhteşem boğaz manzarasına yakışır bir kalkandır..
dev
11.05.2007 - 22:55O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.. diyerek baslar Ran
Georges Perec
11.05.2007 - 15:06Polante'm
imre sipahi
11.05.2007 - 14:57Uyuyan Adam..
Toplam 19 mesaj bulundu