Ecem Çevikdil - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

            İnsan bazen yalnız hisseder kendisini. En kötüsü de kalabalık içindeki yalnızlıktır. Ben kendimi bildim bileli yalnızdım. Mutsuzdum. Mutsuzum. Aslına bakarsanız, mutsuzluğumla mutluyum ben. Mazoşistim yani. Fiziksel olmasa da duygusal olarak acı çekmekten hoşlanırım. Eskimiş yaralarımı deşerim. Unutulmaya yüz tutmuş şeyleri çıkartırım ortaya. Kanatırım kendimi. İstediğim için kanarım. Yüreğimden akan kanla beslenir ruhum, mutlu olurum.

 

            Her zaman mutsuzluğum besledi kalemimi. Yazmak, içimi dökmekten çok kendime yeni dünyalar yaratabileceğim bir düzlemdi. Yazdığım zaman Allah oluyordum, yeni insanlar yaratıyor, onların ne zaman öleceğine karar veriyordum. Beni ayakta tutan tek şey buydu. Hiçbir zaman başka bir iş yapmayı düşünmedim. Düşünemezdim. Hayalimde hep bir yazar olmak vardı. İlk başlarda ailem karşı çıktı. Öğretmen olmamı istiyorlardı. Ben istemiyordum. Sadece yazmak istiyordum. Öğretmen olsam Tanrı olamazdım, ben Tanrı olmak istiyordum. En sonunda anladılar beni. Bu işi ne kadar sevdiğimi fark etmiş olacaklar ki en büyük destekçim ailem oldu. Özellikle de annem…

 

            Hayatımdaki önemli kararları hep ben verdim. Hangi okulda ve hangi bölümde okumak istediğim konusunda hiç kimse karışmadı bana. Bu konuda şanslıyım. Şimdi Tanrılık görevimi layıkıyla yerine getirebilmek için Kocaeli Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı’nda eğitim alıyorum. Ben bir Tanrıyım ve kimse cahil Tanrıları sevmez…